Gönderen Konu: Hiçbir Kimse Başkasının Günahını Yüklenemez  (Okunma sayısı 178 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2131
Hiçbir Kimse Başkasının Günahını Yüklenemez
« : Şubat 12, 2023, 11:19:30 ÖÖ »
Hiçbir Kimse Başkasının Günahını Yüklenemez
 
Allah Teâlâ, Fâtır Sûresi 18. âyetinde şöyle buyurmaktadır:

وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَى وَإِنْ تَدْعُ مُثْقَلَةٌ إِلَى حِمْلِهَا لَا يُحْمَلْ مِنْهُ شَيْءٌ وَلَوْ كَانَ ذَا قُرْبَى

“Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. Yükü (günahı) ağır gelen kimse onu taşımak için (başkasını) çağırsa, bu çağırdığı akrabası da olsa, onun yükünden bir şey yüklenmez...”

Âyette geçen “vizr” kelimesi, “ağırlık, ağır yük, ağır günah ve vebal” gibi anlamlara gelmektedir.[1]

Bu âyette hiçbir kimsenin başka birinin işlemiş olduğu günahı yüklenemeyeceği ifade edilmektedir. Yani her insan, kendi işlediği günahın sorumluluğuna katlanır.
Kimse başkasının işlediği günahtan dolayı sorumlu tutulup cezalandırılmaz. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm’de aynı hakikat beş sûrenin âyetlerinde;

وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَى

“…Hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenmez...” şeklinde aynı ifade tarzıyla açıklanmakta ve hiçbir günahkârın diğerinin günah yükünü taşıyamayacağı vurgulanmaktadır.[2]

Her insan işlediği amelden dolayı kendisi mesuldür.

Yüce Allah âdildir. Bir insanın işlediği günahın yükünü başka birine yüklemez. Ahirette herkes kendi yaptıklarından dolayı sorumlu tutulacak, zerre kadar hayır işlediyse mükâfatını alacak, zerre kadar şer/kötü işler yapmışsa onun da cezasını çekecektir.[3]

İslâm, sorumluluk ve cezaların bireyselliği esasını getirmiştir. “Ukubâtta niyâbet cârî olmaz.”[4] kâidesi İslâm hukukunda temel bir esas olarak kabul edilmiştir.

Yani birinin başka bir kişinin işlemiş olduğu suçtan dolayı sorumlu tutulup cezalandırılması câiz değildir. Bu esas, günümüzde modern hukukta da temel prensip olarak kabul edilmektedir. Eğer bir kişi, işlediği suçun cezasını çekmez ve bu işlenen suçtan dolayı başkaları cezalandırılırsa o toplumda hukuktan, adaletten bahsetmek mümkün değildir. O toplumda haklar çiğnenmekte, zulüm yaygınlaşmakta, huzur ve barış ortamı yok olmaktadır.

Bu âyet aynı zamanda Hristiyanlıktaki “insanların dünyaya ataları Hz. Âdem’in cennette yaptığı hatanın/işlediği suçun günahı ile geldiği, dolayısıyla Hz. İsa’nın kendi canını feda etmek suretiyle bütün insanları o günahtan kurtardığı inancının” doğru olmadığını da açıklamaktadır. Zira İslâm inancına göre; Hz. Âdem ve Havva cennette yasaklanın meyveden yemek suretiyle hata yapıp suç işlemişler, ancak daha sonra “Ey Rabbimiz!

Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka kaybedenlerden oluruz.”[5] diyerek Allah’a tövbe etmişler ve Allah da tövbelerini kabul ederek onların günahlarını affetmiş ve onları günahlarından arındırmıştır.[6]

Hz. Peygamber’in bir hadisinde ifade ettiği üzere: “Her doğan çocuk, İslâm fıtratı üzerine, günahsız olarak doğar. Anası, babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar.”[7]

Bu hadise göre kişi, dünyaya günahsız olarak gelir. Dünyada kendi yaptığı amellerle ahirete göçer ve kendi amellerinden sorumlu tutulur. Hz. İsa Allah’ın gönderdiği bir peygamberdir. Hristiyanların inandığı gibi Allah’ın oğlu değildir. Bütün insanların günahını yüklenme gibi bir durumu da söz konusu değildir.

“Kâfirler, iman edenlere: Bizim yolumuza uyun, sizin günahlarınızı biz yüklenelim, derler. Hâlbuki onların hiçbir günahını yüklenecek değillerdir. Gerçekte onlar, kesinlikle yalan söylemektedirler.”[8]

Günümüzde bazı insanlar, “eğer bu işi yapmakta bir günah varsa günahı benim boynuma olsun” diyerek başka insanları kötülük yapmaya teşvik etmektedirler.

Böyle yapan insanlar, başkalarının kötülük yapmasına sebep oldukları için günaha girmektedirler. Ancak o işi yapan kişi de günah yükünden kurtulamayacaktır. Zira Hz. Peygamber hadis-i şeriflerinde;

“İnsanları doğru yola çağıran kimseye, kendisine uyanların sevabı gibi sevap verilir. Ona uyanların sevaplarından da hiçbir şey eksilmez. Başkalarını sapıklığa çağıran kimseye de kendisine uyanların günahı gibi günah verilir. Ona uyanların günahlarından da hiçbir şey eksilmez.”[9]

“Kim, İslâm’da iyi bir çığır açarsa, o kimseye bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey eksilmez. Her kim de İslâm’da kötü bir çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayırılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey eksilmez.”[10] buyurmuştur.

Netice olarak diyebiliriz ki, İslâm dinine göre mükellefiyet ve sorumluluk her şahsın kendisine aittir.

Kişi ahirette/hesap gününde kendi yaptıklarından dolayı hesaba çekilecek, zerre miktarı bir iyilik yapmışsa karşılığını sevap olarak alacak, zerre kadar bir kötülük işlemişse ceza olarak karşılığını görecektir. Bu kişiler dedesi, babası da olsa asla hiçbir kimsenin işlediği suçtan dolayı cezalandırılması mümkün değildir. Zira Allah mutlak âdildir. Hiç kimseye zulmetmez. Ancak bir insan başka insanları kötülüğe teşvik etmiş/sevk etmişse elbette o kötülüğü yapanlar günaha girdikleri gibi ona sebep olan kişi de kötülüğe sebep olduğu için cezasını çekecektir. Zira “es-sebebü ke’l-fâil” sırrınca kötülüğe sebep olan o kötülüğü yapmış gibidir. Bundan dolayı cezalandırılır.
-----------------------------------------------------

[1]     İsfahânî, Müfredât, 867; İbn Manzûr, Lisanu’l-Arab, “Ve-Ze-Ra” Md.

[2]     Bk., el-En’âm 6/164; el-İsrâ 17/15; el-Fâtır 35/18; ez-Zümer 39/7; en-Necm 53/38.

[3]     ez-Zelzele 99/7-8.

[4]     Bk., Ömer Nasuhi Bilmen, Hukuk-ı İslâmiyye ve Istılahat-ı Fıkhıyye Kamusu, I-VIII, (İstanbul: 1968), 6/256.

[5]     el-A‘râf 7/23.

[6]     el-Bakara 2/37; Tâhâ 20/122.

[7]     Buhârî, “Cenâiz”, 80; Müslim, “Kader”, 22, 23, 24; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 2/315, 346.

[8]     el-Ankebût 29/12.

[9]     Müslim, “İlim”, 16; Ebû Dâvûd, “Sünnet”, 6;Tirmizî, “İlim”, 15; İbn Mâce, “Mukaddime”, 14.

[10]    Müslim, “Zekât”, 69; Nesâî, “Zekât”, 64.

 


* BENZER KONULAR

Mutsuzluk Kilo Aldırıyor Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:26:02 ÖÖ]


İslâm Ahlâkı-Ahlâkı Güzelleştirmenin Yolu Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:16:18 ÖÖ]


Çocuklarda Çalma Davranışı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:10:15 ÖÖ]


Ayrılığın Acısı ve Tatlısı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:03:45 ÖÖ]


Son Peygamber Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:38:32 ÖÖ]


Abdullah Akbulak - Kutlu Doğum 320 Kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:30:08 ÖÖ]


Sana sığınırız Ya Rabbi! Gönderen: melek
[Dün, 06:33:30 ÖS]


Kabirdeki Kişi Tekrar Dünyaya Gelse Sizce Ne İle Uğraşır Ne Yapardı Gönderen: melek
[Dün, 06:19:41 ÖS]


Fitne Adam Öldürmekten Daha Kötüdür Gönderen: melek
[Dün, 06:14:32 ÖS]


En Kötü Körlük İdrak Körlüğüdür Gönderen: melek
[Dün, 06:10:00 ÖS]


Kıyametten Sonra Mezarından İlk Diriltilecek Olanlar Gönderen: melek
[Dün, 06:05:30 ÖS]


Abdullah Akbulak - Dertli Yol 320 kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:45:18 ÖS]


Cemaat Anlayışımızı Mümin Sorumluluklarımızı Gözden Geçirelim Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:44:31 ÖÖ]


Müslüman Gençlere Zikir Bildirisi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:27:36 ÖÖ]


Kıskanmak ve Muş Gibi Yapmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:20:23 ÖÖ]


Dinine Tarihine Kültürüne Bağlı Gençler Yetiştirmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:13:57 ÖÖ]


Meyyit – Ölü - Ziyârete Gelenleri Tanır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:07:16 ÖÖ]


Abdullah Akbulak - Zakirin Gözyaşı 2001 - 320 Kbps - Wav Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:37:43 ÖÖ]


Abdullah Akbulak - Sensiz Ağlar 2003 - 320 Kbps - WaV Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:13 ÖÖ]


Rabbin Gazabını söndüren kulunu Rabbine Sevdiren Gönderen: türkiyem
[Mayıs 04, 2024, 09:20:31 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42