İnançlı Bir Mümin Karaborsacılık Yapmaz
Resulü Mücteba Efendimiz buyuruyor, ‘Şu karaborsacı kul ne kötü bür kuldur. Allah fiyatları ucuzlattığı zaman üzülür, Allah fiyatları arttırdığı zaman da sevinir” diye buyuruyor. Karaborsacı, halkın ihtiyaç duyduğu malları, ürünleri daha çok pahalansın diye saklayan kimse demektir. Ancak bir esnaf mallarını satamamış sonra da fiyatları yükselince o da fiyatları yükseltip sattıysa karaborsacı olmaz. Çünkü o her zaman malları alınsın diye mallarını satışa sunmuştur. Ama çeşitli yollarla sattığı malın fiyatının artacağını anlayan adam o malalrı satıştan çekip bekliyorsa o zaman karaborsacılık yapmış olur. Tüm Müslümanlar kardeştir ve bir vücudun azaları gibidirler. Ellerimiz, ayaklarımız, gövdemiz neyse tüm Müslümanlar da bir bedenin birer parçası gibidir. O yüzden, ‘Benim kolum kopsun, acırsa acısın’ demek mümkün müdür? Karaborsacılık yapan kul da işte böyle kendi Müslüman kardeşinin acı çekmesine göz yumar. Bizimher müminin derdiyle dertlenmemiz, onun sıkıntılarına çözüm olmamız gerekir. Bu bizim müminlik görevimizdir. Bu görevi yerine getirmek için de her ne iş yapıyorsak onu en iyi şekilde yaopmamız gerekir. Her sorunu, her sıkıntıyı Müslümanlar için bertaraf edemeyiz.
Kendi işimizi düzgünce yapıp Allah rızası için Müslümanların sorunlarına çözüm oluyorsak yeterlidir. İşte inançlı bir mümin de hiçbir zaman karaborsacılık yapmaz. İmam-ı Azam ve İmam-ı Şafii Efendilerimize göre karaborsacılık haramdır. Bu iki büyük İslam aliminin fetvası böyledir.
“İNSAN BEŞER, DURMAZ ŞAŞAR, EDER HATA ÜÇER, BEŞER”
Resulullah Efendimiz, “Şu kavim de ne kötü bir kavimdir. Bir mümin o toplumun içinde yürürken, korkarak, gizlenerek dolaşır. Onların şerrinden sakınmak için böyle yapar. O müminin halini bilseler ona eziyet ederler” diye buyuruyor. ‘İnsan beşer, durmaz şaşar. Eder hata üçer, beşer.’ Hatası olmayan kul var mı? Peygamberler dışında kim olursa olsun bir kusuru vardır. Allah bizi hata yapıp günah işlemekten korusun. İşte Hadis-i Şerifte bahsedilen kavim de, bir kulun hatasını gördüğü zaman hemen yaygara çıkartır. Eğer bir müminin hatasını gördüyse onu saklması lazım. O mümini münasip bir şekilde hatasından dönmesi için uyarması lazım. Ancak bunu yapmak yerine bir insanın yanlışını görür görmez yaygara çıkartan insanlar ve o yaygaraya kapılan kavim kötü bir kavimdir. Bu kavim kötü, yanlış bir iş gördüğünde yaygara çıkartırken iyi bir iş görse sesini çıkartmaz umursamaz. İşte o kavmin içindeki bir insan da, ‘benim bir kötülüğümü görüp benden dolayı yaygarayı basarlar’ diyip korkuyorsa, saklanıyorsa vay o kavmin haline.
ALLAH’IN EMİRLERİNE KARŞI OLAN BİR ŞEYİ BENİMSİYEMEYİZ
Peygamber Efendimiz kötü kavimlerle ilgili bir başka Hadis-i Şerifte şöyle buyuruyor, “Şu kavim de ne kötü bir kavimdir. Toplumda adaleti uygulmazlar. Allah için adaleti uygulamayan kavim ne kötü kavimdir. Şu topluluk da ne kötü bir topluluktur ki, onların arasında Allah’ın ve Resulünün emirlerine karşı isyan eden bir şeye göz yumarlar, o kötü işi değiştirmezler. ” Resulullah Efendimizin Hadis-i Şerifte bahsettiği kavimdekiler güçlü olan, meşhur olan, arkasın olan birisi bir yanlış işlediği zaman ses çıkartmazlar. Ama bir gariban yanlış yaptığı zaman hemen tepesine binerler, onu cezalandırırlar. Bir diğer konu da Allah’ın ve Resulünün emirlerine karşı gelenlerle ilgili. Tabi bir Müslüman olarak sokakta Allah’ın emirlerine karşı bir şey gördüğümüz zaman onu benimseyemeyiz. Dinimizin emri budur.
İmanımızın şartı budur. Mümin olan bir kimse, Allah’ın emirlerine karşı bir şey görüyorsa ona fiilen engel olması lazım. Fiilen engel olamıyorsa sözüyle engel olması lazım. Sözüyle de engel olamıyorsa kalben engel olması lazım. Yani Allah’a o kötü fiil için buğzetmesi gerek. Mesela toplumda çirkin davranışlar sergileyen bir adam var diyelim.
O adama ne güzel yapıyor denilmez. Eğer öyle derse o çirkin işi yapan adamın günahına ortak olur. Ancak o çirkin işe karşı eliyle ve diliyle müdahele edemiyorsa o zaman kalben o işe karşı çıkmalıdır. Günümüzde de durum böyle. Allah’ın ve Resulünün emirleri çokça çiğneniyor ama biz bir şey yapmaıyoruz, bir şey söyleyemiyoruz.
Prof. Dr. Cevat Akşit.
FANİ DUNYA RADYO FORUM
