Gönderen Konu: İslam temizlik üzere inşa edilmiştir  (Okunma sayısı 785 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
İslam temizlik üzere inşa edilmiştir
« : Ocak 22, 2017, 10:29:29 ÖS »
İslam temizlik üzere inşa edilmiştir

Peygamber Efendimiz bir hadisi şeriflerinde, “Gücünüz yettiği kadar temiz olun” buyuruyor. Müslümanın bedeni, elbisesi ve mekânı temiz olmalıdır. Bu cihetten Müslüman, koltukaltlarını temizlemeli, kokuları izale etmeli, tırnaklarını kesmelidir. Neden; Çünkü Allah-u Teâlâ İslam dinini temizlik üzere bina etmiştir. İslam temizlik dinidir… Temizliğin bir babı da misvaktır. Müslüman misvak kullanmalıdır. Misvak dişleri temizlemek için erak ağacından yapılır. Küçük parmak kalınlığında olur. Ucundan birkaç santim keseceksiniz ve ıslatacaksınız. O zaman lif lif olur. Sağ taraftan başlayarak dişleri temizlersiniz. Misvak ile namaz misvaksiz namazdan çok daha efdaldir. Misvak, Peygamber Efendimizin en çok ehemmiyet verdiği sünnetlerdendir. Peygamber Efendimiz vefat ederken elinden en son misvak düşmüştür. Son anına kadar Resulûllah misvakı bırakmamıştır. Ayrıca misvak ölümden başka her türlü derde devadır diye de hadis vardır. Bu hadise bir misal vereyim; Hz. Ömer zamanında sınırdaki bir çarpışma oluyor. Komutan ve askerler çok zeki ve ahlaklı mücahitler olmalarına rağmen günlerce sonuca ulaşamamışlar, düşmanı yenememişler. Bu çetin mücadelenin ardından komutan Medine’ye elçi göndermiş. Ey halife hazretleri geri dönelim mi yoksa çarpışa çarpışa tükenelim mi?” diyerek.

Bu sorunun üzerine Halife Ömer’den, “Demek ki Peygamber Efendimizin sünnetlerinden birisini yapmıyorsunuz. Onun için başaramıyorsunuz” cevabı alınmış. Bunun üzerine komutan, askerlerini toplayarak bir sünnetin eksik olduğunu söylemiş. Ardından askerlerden birisi bir haftadır misvak kullanmadıklarını söylemiş. Bunun üzerine misvak kullanmaya başlayan İslam ordusuna karşı kâfir askerler kaçmaya başlamışlar. Bu bilimsel bir kaynaktır. İslam tarihinde geçen vakadır. Bu yüzden fırça kullansak da misvakı bırakmamak lazımdır. Zaten diş macunlarında kanserojen maddelerin olduğunu söyleyen uzmanlar da var.
 
MÜSLÜMAN HASSAS OLMALIDIR

Müslüman temizliğine dikkat etmelidir. Tenasül organının çevresindeki kılların kazınması gerekir. Tabi her hafta veya her gün değil zamanı geldiğinde, belli aralıklarla kazınmalıdır. Onun dışında kötü kokuları da izale edin, kaybedin buyruluyor. Öte yandan değişik hadislerde de sarımsak, soğan gibi şeyleri yedikten sonra camiye ve Müslümanların toplandığı yere girmeyin buyuruluyor. Ayrıca sigara da Peygamber Efendimizin yasak ettiği şeylerdendir, o da kötü kokulardandır. Aynı şekilde elbisesi pis kokuyor, adamın ayağı çok kötü kokuyor. Bu adam camiye gelmesin. Fakat bunu da farklı yere çekmesinler. Bu hüküm, böyle adamlar camiye uğramasın diye değil, temizlensinler ve cemaati rahatsız etmesin diye verilmiştir. Cami ve cemaat temiz olmalı ki huzurlu bir namaz kılsın Müslümanlar... Neticede omuz omuza duruluyor. Müslüman hassas olmalıdır.   
 
NECASETİN ÖLÇÜSÜ NE KADARDIR?   

Peygamberimiz “hem bedeninizi hem elbisenizi temiz tutun” diyor. Elbise de hem necaseti galize var, hem necaseti hafife var. Necaseti galize kan, idrar gibi şeyler. Bunlar bir dirhem oluncaya kadar affediliyor. Fakat bu hüküm illa bir dirhem oluncaya kadar yıkamayın demek değildir. İnsanız neticede, çalışırken bir kaza olabilir. Hele de köy yerindeysek, bir pislik sıçrayabilir. Bu hüküm böyle durumlar içindir. Bir dirheme kadar ağır lekeler namazı bozmaz. Bir dirhem 3,2 gram eder. Bu İslam’ın ölçüsüdür. Peki, İmam-ı Azam buna nereden hükmetmiş? Biz 1969’da hacca gittiğimizde Suud’un yolları falan yoktu. Arafat’ta çeşmeler yoktu, bir tane tuvalet vardı. Şimdi ise her taraf nizami... Oraya dünyanın dört bir yanından adam geliyor. Herkesin âdeti, meşrebi farklı… Adam tuvaletini yapıyordu ama su yok.  Ne kadar temizlese de pislik kalıyor. İşte İmam-ı Azam’ın hükmü orada mana buldu. Bu hüküm o hacıları bu şekilde kurtarıyor. Peki, 1 dirhemi nasıl ölçeceğiz? Eğer pislik, necaset bir elimizin ayasını, parmaklar hariç avuç içini geçiyorsa namaza manidir. Ölçümüz budur.
 
TAKVA BAŞKADIR, FETVA BAŞKA

İmam-ı Azam Hazretleri bir gün talebelerine ders veriyor. Derste necaset bahsinde uzaktan gelebilecek bir pislik sıçramasının namaza mani olmamasını anlatıyor. Ardından ders bitiyor. İmam, talebeleri ile sokakta yürürken bir at arabasından (yaklaşık 6 metre olduğu yazılıdır mesafenin) pis su sıçrıyor. İmam- Azam Hazretleri ise bunun üzerine, cübbesini hanımına göndererek suyunu iyi çekecek, kiri çıkaracak şekilde 7 defa yıkamasını söylüyor. Bunu gören talebeler ise itiraz ederek, “Hocam az önce uzaktan su sıçramasının sorun olmadığını söylediniz ama şimdi böyle yapıyorsunuz” dediklerinde İmam-ı Azam Ebu Hanife, “Size anlattığım fetvadır, bu ise takva…” buyuruyor. Bu fetva birçok insanı sıkıntıdan kurtarıyor. Mesela adamın evi Denizli’de, İstanbul’a ticarete gelmiş. Adamın üstüne bir arabadan pis su sıçramış. Adam şimdi ne yapsın, üstünü nerede yıkatsın? İşte bu hüküm müşkül durumdaki insanı kurtarıyor.
 
Yanlış bilinen necasetler

Çocuğun idrarı da, dışkısı da pis kabul edilmiştir. Şimdi “Ama hocam altı üstü çocuk. Zaten sadece süt içiyor. Bunun idrarı, dışkısı pis olur mu?” diyorlar. Evet, çocuğun idrarı da dışkısı da İslam fıkhına göre pistir. Bunun dışında kusmuk da pistir. Burada kusmuktan kasıt hafif ekşi su değil, mideden gelen şey demektir. Böyle durumlarda abdesti yenilemek ve elbiseyi temizlemek gerekiyor. Gusül abdesti ve namaz abdesti ise manevi temizliktir. Bunlara hades denir. Bunlar olmadan da namaz olmaz. İlahi emirde zikredildiği gibi elimizden geldiğince temiz olmalıyız. Allah bizleri temiz yaşayanlardan ve ahirete temizlenmiş olarak gidenlerden eylesin. Amin…

Prof. Dr. Cevat Akşit.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Kulaktan dolma Müslümanlık olmaz okuyup öğreneceğiz
« Yanıtla #1 : Ocak 22, 2017, 10:33:04 ÖS »
Kulaktan dolma Müslümanlık olmaz okuyup öğreneceğiz

Hadisleri size haber veriyoruz, uygulamak size ait. Ahir zamanda her şey karışacak, emanetler kalkacak. Benim çocukluğumda kapılarda kilit yok. Sonra kilit oldu. Şimdi bunlar yetmiyor, evlerin kapıları para kasası gibi oldu. Sonra özel güvenlikler tutuluyor. Şimdi emniyet kalmadı, güven yok. İnsanların önünde sözler kenara atıldı, önemli olan para.

İnsanlara güven yok, verilen sözlerde durulmuyor. Biz İslam’ı anlatıyoruz, Müslümanlara İslam’ı anlatıyoruz. İslam’ın oturma biçimi var, el tutma biçimi var. İslam bizim karakterimizin detaylarıdır. Peygamber Efendimiz, “İşler karmakarışık olduğunda, iyiyi kötüden, haini namuslu adamdan ayıramıyorsun, ayıramadığın zaman da evine kapan” diyor. Adam geliyor, öyle güzel laflar söylüyor ki, sonra bakıyorsun senin aleyhine işler yapıyormuş. Güven kalmamışsa, evine çekil. Sonra “bu dilini tut” diyor, dilini tutmak her zaman iyidir ama bu devirde iyicene tut. Aleyhine kullanırlar, bir dediğine beş katarlar.
 
Dininin haramına, helaline uy Haramsa yapma, şüpheliyse bırak

 “Dininin haramına, helaline uy. Haramsa yapma, şüpheliyse bırak diyor.” Hocaya da güvenemiyorsun. Her hoca farklı söylüyor. Bizim milletimiz bin yıl boyunca hayızlı kadının Kur’an okumayacağını söyledi. Şimdi hayızlı kadın camiye giden, Kur’an okuyandır. Şimdi de hocalar  “Namazın kazası olmaz. Kur’an’da geçmiyor” diyor, hocalara güven kalmadı.

Kur’an’da kaç rekat kılacağımız da yazmıyor, namazı da kılmayalım o zaman. Okuyacaksınız. Eskiden diyor ki adam “nenem örtülüydü, sabaha kadar zikrederdi”, “sen” diyorsun, “nenem” diyor. Sen namaz kılma, oruç tutma, neneni ne yapalım, atanı ne yapalım? Sen haramı helali bileceksin. Okuyacaksın. Nenem dindardı diyerek olmaz. Öğreneceksin, dine uygun olanı yapacaksın. Öğrenmezsen böyle herkes bir şey der, ortalık karışır. Müslümanlarda bilgi kalmamış. Adam tavaf ediyor, tavafta ticaret konuşmaları yapıyor.
 
“Bilerek dinini korursun; bilmezsen fitnenin içine düşersin”

Sen ibadet mi yapıyorsun, ticaret mi? Karmakarışık. Mezhepler olabilir, herkesin farklı ama hazımsızlık var. “Yolculukta sünnet kılınmaz” diyor, sen kılmazsan kılma, bırak. “Sünnet yok” diyor. Ben sünnet kılacağım, karışma. Sünnet zorunlu değil ama Peygamberim’i çok seviyorum, kılarım, aziz olurum sırtım yere gelmez. Ahir zaman böyle işte, her şey karışık.

Peygamberimiz, “Allah’ın dediğine bak, başkasının işine karışma, kendi işine bak” diyor. Niye? Fitne çıkmasın diye.

Bunları öğreneceğiz, bileceğiz. “Bilerek dinini korursun, bilmezsen fitnenin içine düşersin” diyor Peygamberimiz.
 
“Kim ilim talep ederek bir yola girerse Allah ona hem cenneti hem de ilmi kolaylaştırır”

Kur’an şifadır. Kim Allah için okursa bu İlahi kitaptan faydalanır. Kur‘an’ın şifası, okuyanın ihlasına göre farklı tesir eder. Yani hocanın okuması farklı, halkın okuması farklı, hafızın okuması da, sahabenin veya Peygamberin okuması farklı tesirler bırakır. Dini ilimlerin hepsi aynıdır. Çünkü hepsinin kaynağı da Kur’an’dır. Hadis ilmi de, Fıkıh ilmi de, Akaid ilmi de Kur’an’a dayanır. Buhari’de, “Kim ilim talep ederek bir yola girerse Allah ona hem cenneti hem de ilmi kolaylaştırır” buyuruluyor. Bir başka hadis-i şerifte, “İlim talebesine acıyınız. Çünkü onlar çok yorulurlar. İlim öğrenmek için yorgunluğa katlanırlar. Eğer kendilerini kibir tutmayacak olsaydı melekler onlarla musafaha ederlerdi” buyuruluyor. Bir başka hadiste ise ilim öğrenen talebenin yolu üzerine melekler kanatlarını serer. İlme giden talebe bu kanatların üzerinde yürür buyuruluyor. Ayrıca ilim öğrenmenin yaşı da yoktur. Yaşınız kaç olursa olsun. Allah için ilim öğrenmeye gayret edin. İlim öğrenmek, her Müslüman üzerine farzdır.

Prof. Dr. Cevat Akşit.

 


* BENZER KONULAR

Öfkenizi Yyenebiliyor Musunuz Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 09:10:53 ÖÖ]


Yol Haritamız Kur’an Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 09:04:32 ÖÖ]


Ayetlerde Zikir Anmak Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 08:58:48 ÖÖ]


40 Ayette Müslümanın Kmliği Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 08:41:16 ÖÖ]


C Vitamini Cilt Gençleştiriyor Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 08:29:33 ÖÖ]


Tacettin Çoban - Yüce Allah'ım - Single 2 320 Kbps +Flac Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:02:16 ÖÖ]


Alaaddin Tan - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:55:11 ÖÖ]


Özgüven Takıntısı Sizi Özgüvensiz Yapmasın Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:46:43 ÖÖ]


Kötülüğü Ortadan Kaldırmak Görevimiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:41:43 ÖÖ]


Sağlıklı Yaşamanın Sırları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:33:59 ÖÖ]


Veren El Alandan Üstündür Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:30 ÖÖ]


Mümine Eziyet Etme - Câhili Karşına Alma Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:18:48 ÖÖ]


Kur’an’ın Örnekliğinde Aile Olmak Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:00:16 ÖS]


Ticarî Alacakların Tahsili ve Borç Verme Muâmelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 06:56:02 ÖS]


Yanlış Dostluğun Neticesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 06:42:01 ÖS]


Allah’ın Her Emrini Emrettiği Şekilde Yerine Getirmek Gönderen: KOYLU
[Dün, 06:33:07 ÖS]


Unutmamak İçin Gönderen: KOYLU
[Dün, 06:24:29 ÖS]


Nasıl Bir Mümin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:26 ÖÖ]


Nesline Kim Sahip Çıkar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:39:56 ÖÖ]


Öfkeden İntikam Hırsı Hüzünden Dert Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:26:40 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42