Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Şevval Orucu Müjdesi
Hicri takvime göre Şevval ayındayız. Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Efendimizin (S.A.V.) de Şevval ayı ile ilgili bir hadis-i şerifi var. Resul-ü Müctebâ Efendimiz şöyle buyuruyor: “Ramazan ayını Allah’tan sevabını umaraktan, Peygamberin emirlerine uymuş olmak için gündüzleri oruçlu, geceleri kıyamla geçiren bir mümin Şevval ayından 7 tane orucu da ona tabi kılarsa sanki bütün zamanlar oruç tutmuş gibi olur.” Çünkü biliyorsunuz Kur’an-ı Kerim’de, “Kim bir iyilik yaparsa on misli verilir” diye buyuruyor Cenabı Hak (C.C.). Öyle ise 30 gün Ramazan orucu 300 ediyor, 6 gün de Şevval ayı orucu 60 ediyor ve kameri aylara göre tüm sene oruçlu gibi sayılıyor. Peygamber Efendimizin (S.A.V.) hadis-i şerifindeki müjdesine uygun olarak her sene Ramazan ayını ve Şevval ayını geçiren bir Müslüman, ömür billâh oruç tutmuş gibi olur. Hadis-i şerifte Resulullah Efendimizin (S.A.V.) bahsettiği 6 günlük Şevval orucu peşi sıra da tutulabilir, farklı günlerde aralıklarla da tutulabilir. Tabi 6 günlük Şevval orucu farz değil. Sadece Peygamber Efendimiz (S.A.V.) böyle bir müjde vermiş bizlere ve müjdeyi uygulayan bir Müslüman bir sünneti de yerine getirmiş olur.
İSLAMİ BİR KONUDA KONUŞURKEN DELİL GÖSTERECEKSİNİZ
Peygamber Efendimiz (S.A.V.) buyuruyor: “Benî İsrail’den konuşun size bir vebal yok. Benî İsrail’in yaşadıklarından insanlar öğüt alırlar.” Resulullah Efendimiz (S.A.V.), “Benî İsrail’den konuşun” derken yani ‘onların hikâyelerinden size ulaşan şeyleri insanlara anlatın’ diyor. Çünkü Benî İsrail’in hikayeleri insanlara ders olur, ibret olur. Hadis-i şerifin devamında “size bir vebal yok” diye buyrulmuş. Çünkü dine dair bir şeyi arz ederken ‘ayet şu’ diyeceksiniz. Peygamber Efendimizin (S.A.V.) sünnetine ilişkin bir şey anlatırken de sahih hadis kitaplarından gerekli delili göstereceksiniz. İslami bir konuda konuşurken delil göstereceksiniz. Yoksa kulaktan dolma İslam bilgilerini vermek doğru değildir ve kulaktan dolma bilgilerle hitap edilmez.
KIZIL DENİZ 12 YOLA AYRILDI
Peygamber Efendimiz de (S.A.V.) dâhil olmak üzere Benî İsrail’e birçok peygamber gönderilmiştir. Tabii Hz. Musa Efendimiz de o peygamberlerdendir. Hz. Musa, Allah’ın emri ile Benî İsrail’i Mısır’da Firavun’un zulmünden kurtarmıştır. Bir gece vakti Hz. Musa ve Benî İsrail Allah’ın emrettiği yere, Kızıl Deniz’e doğru Firavun’un haberi olmadan ilerlediler.
Kızıl Deniz’e geldiklerinde Benî İsrail, “Şimdi ne olacak. Denizin etrafından dolaşsak Firavun ordusuyla arkamızdan geliyor ve bize yetişir” diyerek Hz. Musa Efendimize çok sert tepki gösterdiler. Hz. Musa’da, “Allah bizi yalnız bırakmaz. Sabredin” dedi ve dua etti. Sonra Allah (C.C.) Hz. Musa’nın duasını kabul ederek Kızıl Deniz’i 12 yola ayırdı. Neden 12 yol, çünkü Benî İsrail o zaman 12 kavimdi ve 12 kavim birbiriyle hiç anlaşamıyordu. Hepsi bir yoldan geçse kavga ederler diye 12 yol açıldı. Hz. Musa ve Benî İsrail açılan yoldan geçip Kızıl Deniz’in sonuna geldiğinde firavunda ordusuyla 12 yoldan geçmeye başlamıştı. Ancak Benî İsrail denizden çıkınca deniz kapanmaya başladı ve Firavun ordusuyla birlikte suyun altında kaldı. Tabii son anda denizin kapandığını gören Firavun, “Ben de Musa’nın Rabbi’ne inandım. Allah’a inandım” dedi. Ancak son anda iman kabul edilmiyor. Tüm bu yaşananlara rağmen, Hz. Musa’nın tüm yaptıklarına rağmen Benî İsrail yeniden azıttı. İşte bu ve benzer Benî İsrail hikayeleri anlayanlar için birçok ders içerir.
Hadis-i şerifte de Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bunun gibi ibretlik gerçeklere işaret etmiştir.
Cevat Akşit Profesör.
FANİ DUNYA RADYO FORUM
