Gönderen Konu: “Rızık kapısı arşa, arşın perdelerine kadar açıktır”  (Okunma sayısı 656 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Peygamber Efendimiz buyuruyor: “Rızık kapısı arşa, arşın perdelerine kadar açıktır”

Nedir rızık? Rızık, insanın yararlandığı şeydir. Böyle olunca ehlisünnet inancına göre helal de rızıktır, haram da rızıktır.

Rızkı helal yollarla alırsanız Allah’ın arzusuna göre vebali değil şükrü vardır, şükrü yerine getirirseniz, Allah’ın rızasını yerine getirmiş olursunuz. Allah’ın yarattığı niyetleri gayrimeşru yollardan elde ederseniz haram olur. Ama haram da, helal de rızıktır. İnsanlar onlardan da yararlanıyor. Haram elma, ekmek yiyen de var ama Allah’ın yarattığı şeylerin dışına çıkarsanız yani kırmızı çizgiyi geçerseniz haram olur. Ehlisünnet inancı böyledir.
 
“İMAMLARIN YOLUNU TAKİP EDECEĞİZ”

 Resulullah Efendimiz diyor ki; “Rızık kapısı arşa, arşın perdelerine kadar açıktır.”  Kur’an-ı Kerim’de, Casiye Sûresi’nde yağmura da rızık denir.  “Sizin için semada rızık vardır” diyor. Çünkü yağmur yağdığı zaman rızık olarak yararlandığımız şeyler yetişiyor. Bu yüzden Kur’an-ı Kerim’de yağmura rızık denir. Bazıları bu ayeti alarak “Rızık Allah’tandır. Rızık semada. Çalışmaya gerek yok” diyor. Yok, öyle değil!.. Yağmur, rızık sebebi oluyor. Su, bitkilerin yaşamasına, gelişmesine yarıyor. Çalışmak insanın kendine düşen, Allah’ın emridir. Kur’an-ı Kerim’deki bütün ayetleri önüne koyup karar vereceksin. Bir tane ayeti yorumlamaya kalkarsan yanlış karar verirsin. Ee sen bütün ayetleri bilemezsin. O yüzden imamlara bakacaksın. İmam-ı Azam Ebu Hanife, Malik bin Enes, Ahmed bin Hanbel gibi imamların yolunu takip edeceğiz.
 
“İNSANLARA, ALLAH HARCADIKLARINA GÖRE RIZIK İNDİRİR”

İnsanlara Allah, harcadıklarına göre, ihtiyaçlarına göre rızık indirir. Mesela adamın 10 çocuğu var, o da geçiniyor. Başka adamın 1 çocuğu var, o da geçiniyor. Şimdi bazı adamlar çıktı, çok çocuk yapmayın, ülkenin geliri o kadar yok diyorlar.

Bu düşünce yanlıştır. Çok çocuk demek, genç nesil demek, güç demektir. Sonuçta rızkı veren Allah’tır. Fakat unutmayalım: Az çalışana az verir, çok çalışana çok verir. Ayrıca Allah’a isyan eden kulun rızkı daraltılır. Allah, isyan eden, emirlerine karşı gelen kulunun burnunu yere sürter. Mesela adam sabah namaza kalkmıyor, güneşi üzerine doğuruyor. İşte bu, rızkı azaltır. Peygamber Efendimiz bununla ilgili, “Sabah namazına kalkmayan adamın iki kulağına şeytan idrarını yapar” buyuruyor. Hocam olur mu böyle şey; olur. Sabah namazını kılmayan adamlara bakın, uykudan uyuşuk kalkar. Hanımıyla kavga eder, işe gider orada kavga eder, asabi olur, huzursuz olur. Sabah dağılan rızıktan, bereketten de mahrum olur.
 
“CİMRİLİK MALI AZALTIR”

Rızkın azalmasına sebep olan şeylerden birisi de pis, çirkin şeylerden kaçınmamaktır. Rızık kapısı açıktır fakat o kapıdan faydalanmayı da bilmek lazımdır. Mesela adam çok zengin, parası var ama cimrilik yapıyor. Çocuğunu giydirmiyor, yedirmiyor. Güzel evde oturtmuyor. Bu adam için sen verilen nimeti insanlarla paylaşmazsan, kısarsan Allah da sana verdiği nimeti kısar buyurulmuştur. Tabii burada israfa da düşmemek lazımdır. Verilen nimetlere elhamdülillah demeli, yemeğin güzelinden yedirip elbisenin güzelinden giydirmelidir. İsrafa düşmeden verilen rızkı hayırla kullanmak nimeti artırır.
 
“İSRAF HER TARAFI SARDI”

Nimeti kısmak da, israf etmek de Allah’ın zoruna giden önemli hususlardandır. Günümüzde israf her tarafı sarmış durumda. Mesela adam çay ikram ediyor, bardağın içinde bir parmak bırakıyor. Bu israftır. Düğün yemeklerinde verilen tabakları sıyırırsan görgüsüzlük sayıyorlar. Bu, son derece yanlıştır. Yiyeceğin kadar alacaksın. Böyle yapmak israftır.

Sadece bizde de değil, tüm dünya bu durumda. Medine’de otelde garsona: Bu yemek artıklarını hayvanlara versenize dedim. “Tabaktan bir parça bile alınsa çöpe atmak zorundayız. Başka bir şey yapmamız yasak” dedi. Bu, dünyanın her yerinde böyledir. Fakat kesin olarak israftır, israf ise haramdır. O nimeti çöpe atmak demek ona hakaret etmek demektir. Maalesef bu, âdet halini almış. Biz bu konuda titiz olmalıyız. Yenmeyen yemekleri en azından hayvanlara vermeli, Rabb’imizin rızası dışına çıkmamalıyız.

Prof. Dr. Cevat Akşit

fanidunya

  • Ziyaretçi
Her konuda örnek ümmet olmalıyız
« Yanıtla #1 : Ocak 19, 2017, 11:33:30 ÖS »
Her konuda örnek ümmet olmalıyız

Peygamber Efendimiz, “Kıyamet günü bütün insanlar 70 cemaate, topluluğa tamamlanır” buyuruyor. Kur’an-ı Kerim’de de, “Biz her bir ümmete belli bir şeriat, yol belirledik” buyrulmaktadır. Her dinin şeriatında farklılıklar vardır. Mesela İncil’e kadar yakın akraba ile evlilik yasak değildi. Âdem babamız, Havva anamız ile evlendiğinde, Havva anamız her batında ikiz doğuruyordu. İki batın arasında da evlilikler oluyordu. Çünkü evlenecek başka kimse yoktu. İnsan soyunun devam etmesi için o dönemin şeriatı böyledir. Bu Tevrat’ta da böyledir. Ancak İncil ile beraber yakın akraba evliliği yasaklandı. Bu yüzden Yahya Aleyhisselam şehit edilmiştir. Yahya Aleyhisselam döneminde Yahudiler iki yakın akrabayı evlendirmek istemişlerdi. Yahudi milleti parayı çok sever. Onun için para bölünmesin, yabancıya gitmesin diye dışarıdan kız alıp vermiyorlardı. İşte böyle bir vakıa da Yahya Aleyhisselama geldiler. O zamanın din adamı Yahya Aleyhisselam olduğu için ona gelmişler. O da bu evliliğin olmayacağını bildirmiş. Yahya Alehisselam ile İsa Aleyhisselam teyze çocuğudur. Ve İncil ile aile içinde evlilik yasaklandığı için, Yahya Aleyhisselam bu isteğe icazet vermemişti. O zengin Yahudiler de şikâyet için krala gittiler. Kral da bu zenginlerin hatırı için Yahya Aleyhisselamdan gençleri evlendirmesini istemişti. Yahya Aleyhisselam ise, “O eskidendi artık İncil’in hükmü geçerli” diyerek nikâhın geçerli olmayacağını söylemişti. Bunun üzerine kral, Yahya Aleyhisselamın ölüm emrini vermiş ve Yahya Aleyhisselam kafası kesilerek şehit edilmişti… Tevrat’ın kendi döneminde bir şeriatı vardı. İncil’in kendi döneminde bir şeriatı vardı. Ve Kur’an’ın da kıyamete kadar sürecek olan bir şeriatı var…
 
70 GRUBUN EN HAYIRLISI

Kıyamet günü Allah’ın huzurunda toplanacak 70 fırkanın da şeriatları farklıdır. Ancak tevhit ve ihlâs akidesi ile iman esasları Hz. Âdem’den Peygamber Efendimize kadar hep aynı kalmıştır. İtikatta hep Allah tek kabul edilmiş ve hiçbir konuda ortağının olmadığı açıkça beyan edilmiştir. Bir işin sadece Allah için yapılması yani ihlâs hiç değişmemiştir. Hazreti Peygamber, “İşte biz bu 70 grubun en sonuncusu ve en hayırlısıyız” buyuruyor. Kur’an’ı Kerim’deki Al-i İmran Suresi’nin 110. ayetinde de, “Siz iyiliği emreden ve kötülüğü engelleyen ümmetlerin en hayırlısısınız” buyrulmaktadır. Evet, biz emr-i bil maruf, nehy-i anil münker yaparız. Bizim mümeyyiz vasfımız budur. “Bana ne, ne halleri varsa görsünler” diyemeyiz.
 
OSMANLI, BÜTÜN İLİM DALLARINDA DÖNEMİN EN İYİ DEVLETİ

Bütün insanlık Müslümanları örnek almalı. Onun için her durumda insanlığa örnek davranışlar sergilemeliyiz. Tıp ilmini biz öğreteceğiz, mühendisliği, kültürü, sanatı biz öğreteceğiz. Tüm dünya bunu bizden öğrenecek. İşte örnek ümmet olmak böyle olur. Yoksa vasat ümmet olursun. İslam, sadece namaz kılmaktan ibaret değildir. Sadece namazdan hesaba çekilmeyeceğiz. Tüm bu meselelerin hesabı sorulacak. İşte Osmanlı döneminde böyle bir ümmetmişiz. Şu yapılan devasa camilere bakın. Asırlardır hâlâ ayaktalar. Ve hepsi çok önemli sanat eserleri olarak kabul ediliyor. Askeriyede, mimaride, şiirde, hat sanatında, matematikte, tıp ilminde, bütün ilim dallarında Osmanlı, döneminin en iyi devleti… İşte yine böyle olursak sağlam ve örnek bir ümmet oluruz. Allah, “Ben sizi örnek ümmet yarattım” buyuruyor. Allah’ın bu övgüsünü hak etmek lazımdır. Eğer biz Hazreti Muhammed Mustafa’yı örnek alırsak, tüm dünya bizi örnek alacaktır.
 
EN MÜBAREK ÜMMET

Peygamber Efendimiz, “Ümmetim mübarek bir ümmettir. Ümmetimin içinde önce gelenler mi daha hayırlıdır, yoksa daha sonra gelenler mi seçilmez” buyuruyor. Sahabe-i kiramda elbette çok büyük insanlar var. Mesela Ebubekir Hazretleri bu ümmetin en hayırlısıdır. Sonra Ömer, sonra Osman, sonra Ali bu ümmetin büyükleridir. Sahabe efendilerimiz bizim gibi rahat değildiler. Çamursuz yollarda geçmedi ömürleri, rahat yataklarda geçmedi. Hep savaştaydılar. Ancak ahir zamanda da işler iyice birbirine girdi. Zulmetler, haramlar alenen yaşanır oldu. İşte bu durumda kendini muhafaza eden kurtulmuştur. Efendim, faizsiz iş yapılmıyormuş, sen Müslümansın faize girmeyeceksin. Efendim, herkes zina ediyormuş, sen Müslümansın yapmayacaksın. Eğer haram önüne geldiğinde, “Yok arkadaş, ben Müslüman’ım. Bu iş İslam’da yasaklanmıştır. Ben bu işe girişemem” diyorsan işte sen de kazandın demektir. Herkese ve her şeye rağmen Allah’ın hatırını, emrini gözetebiliyorsan bu ümmetin kahramanı olursun. İşte Hazreti Peygamber, bu karışık zamanda sapmayan kullar için, “Ashabım mı daha hayırlıdır, ümmetimin bu kahramanları mı seçilmez” buyuruyor.  Ashab-ı kiram ile aynı kıyas edilememek ne büyük bir nimettir.
 
ÜMMETİ SARSACAK ZELZELELER

Peygamber Efendimiz, “Ümmetim arasında zelzeleler olacak. Bu sarsıntılardan dolayı 10 bin kişi, 20 bin, 30 bin kişi ölecek” buyuruyor. Bu çok büyük olayların olacağına işarettir. Öğüt alanlar bu olaylardan ders çıkaracaklar. Belalar günahlara kefaret olur. Ondan dolayı bu ümmet için büyük bir rahmet olacak. Bu kıyamet alametleri zuhur etmeye başladığında olabilir. Mesela doğu ve batı da büyük toprak parçası batacak. Yine Arap Havzası’nda da göçükler olacak ve hadiste sayıldığı gibi çok sayıda insanlar ölecek. Kur’an-ı Kerim’de bunların işaretleri vardır. Allah bizleri bu afetler, bu uyarılar gelmeden öğüt alıp dinine sarılanlardan eylesin. Âmin…
 
DİNİNİ AİLENE ÖĞRETMEN FARZDIR

Evet, iyiliği emredip kötülüğü nehyetmek bize farz kılındı. Bu özellik de diğer ümmetler ile aramızdaki en büyük nimetlerden. Çünkü son Peygamberin ümmeti olarak, hele de ahir zamanda iyiliğe sevk edip kötülüğe engel olursak çok büyük sevap kazanırız. Tabi öncelik ailemizdedir. Mesela benim hoca olarak buradan topluma dini emirleri hatırlatmam, öğretmem farz-ı ayındır. Aynı şekilde sizlerin de eşlerinize ve çocuklarınıza bunları anlatmanız farz-ı ayındır. Diğer insanlara anlatmanız ise farz-ı kifayedir. Eğer ailenize anlatıp, bellettikten sonra diğer insanlara da Allah’ın emir ve yasaklarını ulaştırırsanız büyük sevaplara gark olursunuz. Bu hayırlı ümmet olmamızın niteliğidir.

Prof. Dr. Cevat Akşit

 


* BENZER KONULAR

Kur’an’ın Örnekliğinde Aile Olmak Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:00:16 ÖS]


Ticarî Alacakların Tahsili ve Borç Verme Muâmelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 06:56:02 ÖS]


Yanlış Dostluğun Neticesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 06:42:01 ÖS]


Allah’ın Her Emrini Emrettiği Şekilde Yerine Getirmek Gönderen: KOYLU
[Dün, 06:33:07 ÖS]


Unutmamak İçin Gönderen: KOYLU
[Dün, 06:24:29 ÖS]


Nasıl Bir Mümin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:26 ÖÖ]


Nesline Kim Sahip Çıkar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:39:56 ÖÖ]


Öfkeden İntikam Hırsı Hüzünden Dert Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:26:40 ÖÖ]


Büyük Düşünenlerin Kelime Hazinesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:19:04 ÖÖ]


Peygamberlerin İnsanlığa Hizmetleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:08:59 ÖÖ]


Cuma Günü ve Cuma Namazının Faziletti Gönderen: webtasarim
[Mayıs 06, 2024, 11:03:55 ÖS]


Zulme Rıza Zulümdür Gönderen: webtasarim
[Mayıs 06, 2024, 10:57:11 ÖS]


Elem ve Zoorlklara Karşı Sabır Gönderen: webtasarim
[Mayıs 06, 2024, 10:47:42 ÖS]


İyilikleeri Yok Eden Haset Gönderen: webtasarim
[Mayıs 06, 2024, 10:39:51 ÖS]


Gençlik Gönderen: webtasarim
[Mayıs 06, 2024, 10:33:40 ÖS]


Mehmet Kemiksiz - Dert Söyletir 320 kbps + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 06, 2024, 10:10:00 ÖS]


Gülbe Şeker - Ellerim Küçük Daha 2 - 320 kbps + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 06, 2024, 10:02:48 ÖS]


Mutsuzluk Kilo Aldırıyor Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 06, 2024, 08:26:02 ÖÖ]


İslâm Ahlâkı-Ahlâkı Güzelleştirmenin Yolu Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 06, 2024, 08:16:18 ÖÖ]


Çocuklarda Çalma Davranışı Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 06, 2024, 08:10:15 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42