Gönderen Konu: Şeytanın Öz Geçmişi  (Okunma sayısı 76 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı anadolu

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 631
    • www.fanidunya.net
Şeytanın Öz Geçmişi
« : Ağustos 28, 2023, 08:33:42 ÖS »


Şeytanın Öz Geçmişi
 
“Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adı ile.”

“Kur’an okuyacağın zaman şeytandan hemen Allah’a sığın!” (Nahl, 98)

“Hani meleklere, ‘Adem için saygı ile eğilin’ demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu.” (Bakara, 34)

Allah tek büyüktür. Allah en büyüktür, her şeyden büyüktür, üstündür, uludur, azametlidir. Allahu Ekber’i sinelerine yerleştiremeyenlerin ayakları kayar. Tekbirin bilincine erenler benlik davasından kurtulur, hiçlik makamına ererler. Kime karşı büyüklük taslarsan tasla gayretullaha dokunur. İblis, Rabbimizin emrine rağmen Adem aleyhisselama saygı göstermediği için dergâh-ı izzetten kovulmuştur.

“Şeytan dedi ki: ‘Beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki ben de onları saptırmak için senin dosdoğru yolunun üzerinde elbette oturacağım.” (A'râf, 16)

“Derken şeytan, kendilerinden gizlenmiş olan avret yerlerini onlara açmak için kendilerine vesvese verdi ve: ‘Rabbiniz size bu ağacı ancak melek olmayasınız ya da ebedî kalacaklardan olmayasınız diye yasakladı.’ dedi.” (A'râf, 20)

Allah’ın adaletine güvenemiyorsan, şeytan dürtmeye başlamış demektir. Allah’a tevekkül etmiyorsan, şeytan dürtmeye başlamıştır. Dine dair, Allah’a dair her şeyi sorgulatmaya başlamışsan şeytan dürtmeye başlamıştır. Şeytanın dürtme yöntemlerinden biri de hayâsızlık ve ahlaksızlığa davettir.

“Ey Ademoğulları! Avret yerlerini kendilerine açmak için elbiselerini soyarak ana babanızı cennetten çıkardığı gibi, şeytan sizi de saptırmasın.” (A'râf, 27)

Haramlar, ar damarını çatlatır da başta akıl olmak üzere bütün azalar harama kapılarını açar, bunun neticesi olarak da haramlar ademoğlunu bataklık gibi içine çeker de nasihat eden, elinden tutan olmazsa helake sürüklenir.

Şeytan, Adem ve Havva’ya yasak ağacın meyvesinden yedirip Adem’in ve Havva’nın elbiselerini soyarak onları cennetten çıkardığı gibi ademoğullarını soyarak da cennete gitmelerini engellemeye çalışmaktadırlar. Bazı Müslümanların kadın ve kızlarının kılık ve kıyafetlerine baktığımızda şeytanın performansını görmekteyiz…

“O, size ancak kötülüğü, hayâsızlığı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.” (Bakara, 169)

“Eğer şeytandan bir kışkırtma seni dürterse, hemen Allah'a sığın. Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” (A'râf, 200)

Allah hakkında kuruntulara düşmüşse bir insan, şeytan onu dürtmüş demektir. Hayır olsun, şer olsun Allah’tan gelene razı değilse bir insan, şeytan onu dürtmüş demektir.

İmandan huzur alamıyorsa bir insan, şeytan onu dürtmüş demektir. İmanın tadını alamıyorsa bir insan, şeytan onu dürtmüş demektir. Allah’ı sevemiyorsa bir insan, şeytan onu dürtmüş demektir. İbadetlerinden huzur alamıyorsa bir insan, şeytan onu dürtmüş demektir. Mümin kardeşlerini Allah için sevemiyorsa bir insan, şeytan onu dürtmüş demektir. Ahlaksızlığa dalmışsa bir insan, şeytan onu dürtmüş demektir. Canlıların hak ve hukukuna riayet etmiyorsa bir insan, şeytan onu dürtmüş demektir. Hakkı bırakıp batılın yanında saf tutuyorsa bir insan, şeytan onu dürtmüş demektir. Müminlerin hasmı, münafıkların dostu oluyorsa bir insan, şeytan onu dürtmüş demektir. Ailesi, komşuları, akrabaları, arkadaşları ve mümin kardeşleri arasında fitne çıkarıyorsa bir insan, şeytan onu dürtmüş demektir. Anasıyla babasıyla, akrabalarıyla, komşularıyla, Müslüman kardeşleriyle bağını koparmışsa bir insan, şeytan onu dürtmüş demektir. Şeytanın dürtmelerinden kurtulmanın tek yolu “Allah’a sığınmaktır.”

“Gerçek şu ki şeytanın, inanan ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimseler üzerinde bir hâkimiyeti yoktur. Şeytanın hâkimiyeti, sadece onu dost edinenler ve Allah'a ortak koşanlar üzerindedir.” (Nahl, 99-100)

“İblis, ‘Senin şerefine and olsun ki içlerinden ihlâslı kulların hariç, elbette onların hepsini azdıracağım’ dedi.” (Sad, 82-83)

“Allah'ın size lütfu ve merhameti olmasaydı pek azınız hariç muhakkak şeytana uyardınız.” (Nisâ, 83)

Rabbinin açık ve kesin hükümlerini yerine getirmeyip, sürekli şeytanın gör dediğini görüp şeytanın yap dediğini yapanlar, şeytanın dostu olmuşlardır. Şeytan her insanı sürekli dürter. Kimi bundan kendini korur kimi de koruyamaz. Şeytanın dürtmesinden kendini koruyanlar, Rabbine tevekkül edip yaptığı ve terk ettiği tüm işlerde Allah’ın rızasını gözetenlerdir. Şeytanın dürtmesinden kendini koruyamayanlarsa şeytanı dost bilip bir dediğini iki etmeyip peşinden gidenlerdir. Rabbimiz, İblis’in sözünü nakletmektedir. Agâh olalım, şeytan sadece ihlâslılara diş geçiremeyeceğini itiraf etmektedir. Muhlis ol ve kurtul. Şeytanın hâkimiyetini sürekli üzerinde hissedenler çok büyük tehlike altındadır. Bir an evvel şeytanın tahakkümünden kurtulmaları gerekir.

“Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helâl ve temiz olanlarından yiyin! Şeytanın izinden yürümeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır.” (Bakara, 187)

Şeytanın tahakkümüne girmek istemeyenler, nereden kazanıp nereye harcadığına ve yediğine-içtiğine dikkat etmelidir. Helal ve temiz şeylerle beslenmeye özen göstermelidir. Helal-haram demeyip sadece fani lezzetlerin peşine düşenler, baki lezzetlerden mahrum kalırlar.

“Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size çirkinliği ve hayâsızlığı emreder. Allah ise size kendi katından mağfiret ve bol nimet vaat ediyor. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.” (Bakara, 268)

“Bir de şeytanlar kendi dostlarına sizinle mücadele etmeleri için mutlaka fısıldarlar. Onlara boyun eğerseniz şüphesiz siz de Allah’a ortak koşmuş olursunuz.” (Enam, 121)

“O şeytan sizi ancak kendi dostlarından korkutuyor. Onlardan korkmayın, eğer mü'min iseniz, benden korkun.” (Âl-i İmrân, 175)

Şeytan, ademoğullarının zaaflarından faydalanmaktadır. Bunlardan biri de korkulardır. Bereketsizliğin ve yoksulluğun kaynağı olan ins ve cin şeytanlarının, insanları yoksullukla korkutmaları ne kadar manidardır. Allah, müminleri bol nimetlerle müjdelerken “Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?” derken, düşmanlarına karşı meleklerin yardımını vaat edip “onlardan değil benden korkun” derken, ne yazık ki imani zafiyeti olan bazı Müslümanlar da bunların tehditlerine boyun eğmektedirler.

Şeytandan kurtulmanın yolunu Efendimiz bize şöyle haber vermektedir; “Kim itaatten dışarı çıkar, cemaatten ayrılır ve bu halde ölürse cahiliye ölümü ile ölür.” (Buhari, Müslim, Nesai, İbni Mace)

“Size cemaati tavsiye ederim, ayrılıktan da sakının, zira şeytan iki kişiden uzak durur. Cennetin ortasını isteyen, cemaatten ayrılmasın.”

“Allah, ümmetimi dalalet üzere toplamaz. Allah’ın eli cemaatledir. Cemaatten ayrılan ateşe gider.”

Rabbimiz şöyle buyurmaktadır; “İman edenler Allah yolunda savaşırlar. İnkâr edenler de tâğût yolunda savaşırlar. O hâlde siz şeytanın dostlarına karşı savaşın. Şüphesiz şeytanın hilesi zayıftır.” (Nisâ, 76)

Bu kadar açık ilahi ve nebevi uyarılar varken, ins ve cin şeytanlarının sürekli oyununa gelmek nasıl bir basiretsizlik ve ferasetsizliktir, anlamak çok zor.

“Şeytan onlara (birçok) vaatte bulunur ve onları kuruntulara sürükler. Oysa şeytan, ancak aldatmak için onlara vaatte bulunuyor.” (Nisâ, 120)

Şeytanlaşmış insanlar vaatte bulunur ancak asla yerine getirmez.

“İş bitirilince şeytan da diyecek ki: Şüphesiz Allah, size gerçek olanı söz verdi. Ben de size söz verdim ama yalancı çıktım. Zaten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Ben sadece sizi çağırdım, siz de hemen bana geliverdiniz. O hâlde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Şüphesiz ben daha önce sizin beni Allah'a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Şüphesiz, zalimlere elem dolu bir azap vardır.” (İbrahim, 22)

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41