Gönderen Konu: Peygambere Bağlılık  (Okunma sayısı 151 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 1964
Peygambere Bağlılık
« : Mart 04, 2024, 09:04:23 ÖÖ »


Peygambere Bağlılık

Mekke'nin fethinden sonra İslâm'ı kabul edenler arasında Hz. Ebû Bekir'in babası Ebû Kuhâfe de bulunuyordu. Yaşı sekseni aşmış, âmâ bir kişi olan Ebû Kuhâfe, Hz. Peygamber'in huzurunda hidayete ermekte geç kalmışlığını telâfi edercesine aşkla kelimei şehadet getiriyordu.

Bu esnada sevinmesi gereken "Sıddıyk" (yürekten tasdik edip, sorgusuz sualsiz bağlanan) lakaplı Ebû Bekir ağlıyordu. Fakat bu ağlayış bir sevinç ağlayışı değil üzüntü ağlayışıydı. Bu, meclisteki herkesin hayretine sebep olmuştu. Sordular:

- Ey Ebû Bekir, neden sevinilecek bir günde gözyaşı döküyorsun? Cevap verdi:

- Allah'ın Resulünün en büyük arzusu amcası Ebû Talibin müslüman olmasıydı. Fakat bu dileği bir türlü gerçekleşmedi. Ben isterdim ki şu anda benim babamın yerinde şehadet getiren Ebû Talib olsun, babamın Müslüman olmasından dolayı benim gönlüm hoşnud olacağına, amcasının Müslüman olmasından dolayı Allah Rasûlünün gönlü hoşnud olsun. İşte bu olmadığı için ağlıyorum.

PEYGAMBER VE SÜNNET AŞKI

Hz. Abdullah, Allah Resulü'nü (a.s.m.) canından çok severdi. Onu andığında gözlerinden yaşlar boşanırdı. İnsanlar ta¬rafından Sevgili Peygamberimizin sünnetine sı¬kı sıkıya bağlılığıyla tanınırdı. Efendimiz gibi yürür, O'nun gibi konuşurdu. Tam bir Pey¬gamber âşığıydı.

Hac için Mekke'ye gittiğinde, Allah Resulü'nün (a.s.m.) bulunduğu yerlere uğradıkça ona ait hatıraları anardı. Efendimizin bulunduğu yerlere ellerini sürerek O'nu anar, gözleri yaşla dolardı. Mescid-i Nebevî'ye gider, Allah Resulü'nün (a.s.m.) minberinin yanma yaklaşır, ayak bastığı ve oturduğu yere dokunarak ellerini yü¬züne sürerdi.

Bir sefere çıkmak istediğinde, önce Mescid-i Nebevî'ye giderek namaz kılar, oradan Efendi¬mizin kabrinin yanma gider:

"Es-selamu aleyke ya Resulallah!

Es-selamu aleyke ya Ebu Bekir!

Es-selamu aleyke ey babacığım!" diyerek onları ziyaret ederdi.

Seferden döndüğünde evine git¬meden aynı şekilde önce Efendimizin kabrini zi¬yaret ederdi.

Abdullah bin Ömer'in ayağının ağrıdığını öğ¬renen yakınlarından biri:

-       En sevdiğin kişiyi hatırlarsan ayağının ağrıısı geçer, dedi. Abdullah, kalbini yakan hasret ateşiyle:

-      Ya Muhammed, diye feryat etti. Bayılıp yere düştü.

O'nun sevgisi, Efendimizin emrine ve sünneti¬ne uymaktaki aşkı ile büyüdü, zirveye çıktı. Allah Resulü'nü (a.s.m.) çok yakından tanıyan Abdul¬lah bin Ömer, onun gittiği yolları izlemeye çokça gayret ederdi.

Bir yolculuk sırasında zaman zaman gidilen yol güzergâhını değiştirirdi. Yanındakiler:

-    Niçin böyle yaptın diye sorduklarında:

-        Allah Resulü'nün (a.s.m.) böyle yaptığını gördüğüm için böyle yaptım, derdi.

Onun sünnete bağlılığı hakkında Hz. Aişe:

"Abdullah bin Ömer'den daha fazla Allah Re- sulü'nü (a.s.m.) takip edip ona uyan birini gör¬medim" derdi.

Abdullah bin Kays anlatıyor:

"Kubâ'da bulunduğum sırada Abdullah bin Ömer'le karşılaştım. Onun yürüyerek gittiğini görünce hemen devemden inerek yanma gittim.

-     Ey amca şu deveye bin!

Ey kardeşim! Bir deveye binmek isteseydim onu bulurdum. Ancak Allah Resulü'nün (a.s.m.) şu mescide doğru yürüyüp gittiğini ve orada na¬maz kıldığını gördüm. Ben de O'nun gibi oraya doğru yürüyerek gidip namaz kılmak istiyorum. Bu şekilde yapmak daha fazla hoşuma gider, de¬di. Israrıma rağmen deveye binmedi."

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41