Gönderen Konu: Adalet ve Hakkaniyet Bilincimiz Yeterli Mi  (Okunma sayısı 54 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5809
Adalet ve Hakkaniyet Bilincimiz Yeterli Mi
« : Aralık 08, 2023, 03:26:37 ÖÖ »


Adalet ve Hakkaniyet Bilincimiz Yeterli Mi

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

اِنَّ اللّٰهَ يَأْمُرُكُمْ اَنْ تُؤَدُّوا الْاَمَانَاتِ اِلٰى اَهْلِهَاۙ

وَإِذَا حَكَمْتُم بَيْنَ النَّاسِ أَن تَحْكُمُوا بِالْعَدْلِط إِنَّ اللّهَ نِعِمَّا يَعِظُكُم بِهِط إِنَّ اللّهَ كَانَ سَمِيعًا بَصِيرًا

وقال النبي صلى الله تعالى عليه وسلم:

اِتَّقُوا اللَّهَ وَاعْدِلُوا فِى أَوْلاَدِكُمْ

Kardeşlerim! Aziz Mü’minler!

Hayatımızın her alanında uygulamamız gereken temel ahlakî erdemlerden biri de ‘adalet’ ilkesidir. Dinî, hukukî ve ahlakî bir kavram olan adalet; din, dil, coğrafya, kültür, cinsiyet, makam ve mevki farkı gözetmeden, kimseye ayrımcılık yapmadan, herkese hakkını teslim etmektir.

Allah’a karşı kulluk görevlerini yerine getireceğimiz bir ‘Tevhid’ dini olan İslam; aynı zamanda, başta insan olmak üzere diğer canlılara ve tüm tabiata karşı sorumluluklarımızı ihmal edemeyeceğimiz bir ‘adalet’ dinidir. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’inde adaletle ilgili şu emir ve tavsiyelerde bulunur: “Ey iman edenler! Kendinizin veya anne babanızın ve akrabanızın aleyhinde bile olsa adaleti ayakta tutun, Allah için şahitlik yapan kimseler olun. (Aleyhine şahitlik yaptığınız kişiler) ister zengin ister fakir olsunlar; Allah, onlara sizden daha yakındır. Öyleyse kendi arzularınıza uyup adaletten (sakın) ayrılmayın  ”[1];

“Ey iman edenler!  Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya yöneltmesin. Adaletli olun! Bu, Allah’a karşı sorumluluk bilincine daha uygundur. Allah’tan korkun! Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”[2];

“Allah size, emanetleri mutlaka o işten anlayana vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder (…)”[3]

Kardeşlerim!

Hz. Muhammed (s.a.s.) henüz peygamber olmadan öncesinde bile, Hacerü’l-Esved’in Kâbe’deki yerine yerleştirilmesinde anlaşmazlığa düşen insanların, adaletine güvendiği ve hakemliğinden razı olduğu, adalet timsali bir gençti.[4]

O, Peygamber olarak seçildikten sonra da herkese adil davranmaya devam etmiş; “Suçlu, kızım Fatıma bile olsa, cezasını vermekten geri durmam!”[5] diyerek, adalet konusunda Allah’ın hatırını her şeyden her şeyden üstün tutmuştur. Adalet ve rahmet peygamberi bizlere; çocuklarımıza bir şeyler hediye ederken bile aralarında adaleti sağlamayı;[6] her hak sahibine hakkını teslim etmeyi;[7](herhangi bir konuda) karar vereceğimiz zaman adalet ve hakkaniyet bilinciyle hareket etmeyi tavsiye etmiştir.[8]

Yine bir hadisinde Peygamberimiz, yönettikleri insanlara, ailelerine ve sorumlu oldukları kişilere karşı adaletli davrananların, Allah katında nurdan minberler üzerinde ağırlanacağını[9] müjdelemiştir.

Kardeşlerim!

Adalet, sadece mahkemelerde gündeme getirilen hukukî bir hak arayışı değildir, olmamalıdır. Adalet, bir mesele hakkında hüküm verirken eş, dost, akraba, hemşeri olma gibi kişisel yakınlıkları ön planda tutmadan tarafsızca karar verme erdemidir. Adalet, insanların birbirleriyle, devletlerin toplumlarıyla olan ilişkilerini oluşturan temel bir ilkedir. Adalet, savaşların, çatışmaların, açlığın, kıtlığın, yoksulluk ve çaresizliğin yaşandığı coğrafyalar başta olmak üzere vicdan sahibi her insanın tek arzusudur.

Her insan işverenlerinin hakkaniyetli olduğu bir işyerinde çalışmayı arzu eder. Her insan, öğretmenleri tarafından kendisine adil yaklaştığı bir ortamda eğitim görmek ister. Her insan, anne babası tarafından adil muamele gördüğü bir ailede yaşamak ister. Her insan yöneticileri tarafından hiçbir ayrımcılık yapılmadığı adil bir ülkede yaşamak ister. Adalet ve hakkaniyetin gözetildiği yerde sosyal düzen, toplumsal huzur, ekonomik denge vardır. Unutmayalım ki; adalet terazisinin bozulduğu yerde insanın onuru da haysiyeti de ayaklar altındadır. Adalet yoksa vicdan yoktur, insaf yoktur, ahlak yoktur, insanlık yoktur. Adaletin sesinin çıkmadığı dünyada masum çocukların feryadı, çaresiz kalmış babaların bedduası, yüreği yanmış anaların ahı yankılanır.

Bu minberde, mazlum insanların ahını değil, onların sevinçlerini de duyuracağımız güzel günler görmek istiyoruz, nasip eyle Allah’ım! Bizleri, şartlar ne olursa olsun adalet ve hakkaniyetten ayrılmayan, bu sayede rıza ve sevgini hak eden kullarından eyle Allah’ım! En hassas adalet terazisi Sen’sin, vicdanlarımızda olduğunu asla unutturma Allah’ım! Hesap günü gelip, hassas adalet terazileri kurulduğunda, bizleri sevapları günahlarından çok olanlardan ve razı olacağı mutlu bir hayata kavuşanlardan[10] eyle Allah’ım!

---------------------------------------------------------------------------------------
 
[1] Nisa, 4/135.

[2] Maide, 5/8.

[3] Nisa, 4/58.

[4] İbn Hişâm, Sîret, II, 18-19.

[5] Buhari, Hudud, 11.

[6] Buhari, Hibe, 12, 13.

[7] Buhari, Savm, 51.

[8] Taberani, el-Mu’cemu’l-Evsat, IV, 40-41. 

[9] Nesâî, Âdâbu’l-Kudât, 1.

[10] Kâria, 101/6-7.

En Büyük Engel Yaşama Engel Olmaktır

Dünya hayatı, her birimizin farklı şekillerde sınandığı bir imtihan yeridir. Kimimiz varlıkla, kimimiz darlıkla sınanırız. Kimimiz açlıkla, kimimiz toklukla sınanırız.

Kimimiz hastalıkla, kimimiz sağlıkla sınanırız. Gün olur canlarımızla,[1]

Gün olur canımızdan birer parça olan evlatlarımızla sınanırız.[2]

Bugünkü Cuma Hutbemizi, hayatın zorlu sınavlarını daha zor şartlarda geçmeye çalışan dünya üzerindeki yaklaşık bir milyar engelli kardeşimize ithafen okumak istiyorum.

Kardeşlerim! Aziz Mü’minler!

Her birimiz bir engelli olarak dünyaya geldik. Doğduğumuzda ellerimiz vardı, kullanamadık.

Ayaklarımız vardı, yürüyemedik. Gözlerimiz vardı, göremedik. Dilimiz vardı, konuşamadık. Bir çoğumuz, bu engelleri ailemizin desteğiyle zamanla birer birer aştık. Kimimiz bazı organlarımızı doğuştan itibaren hiç kullanamadık. Kimimiz bazı uzuvlarımızı farklı sebeplerden dolayı sonradan yitirdik. Veren de Allah, alan da Allah, alınca daha iyisini verecek olan da Allah diyerek, sağlıkla sınandığımızda teşekkür, hastalıkla sınandığımızda tefekkür ettik. Bir nimete kavuşunca hamd etmenin sevincini yaşadık. Bir nimetten mahrum kalınca ise ahirette daha güzeline kavuşacak olmanın tesellisiyle hayata tutunduk.

Bizler, Yüce Allah’ın yarattığı insanları fiziki yapılarına, hasta veya sağlıklı oluşlarına göre değil; ahlakının güzel, inancının doğru, imanının sağlam ve davranışlarının iyi oluşuna göre değerlendirmeye tabi tutacağına iman ettik. Bizler, Allah katında insanı değersiz kılan şeyin, bedensel eksiklikler değil, manevi eksiklikler olduğuna iman ettik. Bizler, Rabbimizin kullarına bedenlerine ve mallarına göre değil, kalplerine ve davranışlarına göre muamele edeceğine[3] iman ettik.

Muhterem Mü’minler!

Bir kolaylık dini olan İslam, kimseye taşıyabileceğinden fazla sorumluluk yüklememiş,[4]

Engellilere daima öncelik vermiş,[5]

Fiziki engelleri olan, güçsüz ve hastalara birtakım kolaylıklar sağlamıştır.[6]

Peygamberimiz (s.a.s.) de hiçbir zaman insanları fiziki yapılarına, maddi imkanlarına, engelli veya sağlıklı oluşlarına göre ayrıma tabi tutmamış; fiziki engeliyle hayat mücadelesini sürdürenleri yetenek ve kabiliyetlerine göre kamu hizmeti dahil önemli vazifelerde istihdam ederek, engellileri hayatın bizzat içerisine dahil etmenin en güzel örneklerini vermiştir.

Kardeşlerim!

İnsan; beden ve ruhtan, yani hem madde hem de manadan oluşan şerefli bir varlıktır. İnsana sadece et ve kemikten oluşan biyolojik bir varlık gözüyle bakanlar, engelli olmayı da fiziksel açıdan ele alarak bazı tanımlar yapmışlardır. Bu materyalist anlayışa göre, beden gözü görmeyene kör, beden kulağı duymayana sağır, beden dili konuşmayana dilsiz demişlerdir. Kur’an penceresinden bakıldığında ise bu tanımın bütünüyle yanlış olduğu görülür. Zira Yüce Allah tam tersine gerçekleri gizleyip inkâr edenleri, sağır, dilsiz ve kör olarak tanımlamaktadır.[7]

Başka bir ayetinde Yüce Rabbimiz; gözlerin kör olmadığını, asıl kör olanın kalpler olduğunu ifade etmektedir.[8] Rabbimizin ‘engelli’ tanımına göre kalp gözü göremeyen kör, gerçekleri işitmek istemeyen sağır, hakikati konuşmayan dilsizdir.

Kardeşlerim!

Bugün bedenen sağlıklı olsak da yarın başımıza nelerin geleceğini bilemeyiz. Her birimiz birer engelli adayı olduğumuzu unutmayalım. En büyük engelin; sevgisizlik, merhametsizlik ve vicdansızlık olduğunu unutmayalım. Göremeyenlere göz, işitemeyenlere kulak, konuşamayanlara dil, yürüyemeyenlere ayak olalım. Hayatı zorlaştıranlara, yaşama engel olanlara engel olalım. Her zorluğun yanında kolaylıkların da bulunduğunu[9]

Söyleyen Yüce Rabbimizin ayette ifade ettiği o kolaylıklar bizler olalım. Peygamberimizin “kolaylaştırın, zorlaştırmayın!”[10]

Sözünün yaşayan temsilcileri olalım. Rabbim hastalara şifalar, dertlilere devalar lütfeylesin.

Amin.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------

[1] Bakara, 2/155.

[2] Tegâbün, 64/15.

[3] Müslim, Birr, 34.

[4] Bakara, 2/286.

[5] Abese, 80/1.

[6] Nûr, 24/61; Tevbe, 9/91; Fetih, 48/17.

[7] Bakara, 2/171.

[8] Hac, 22/46.

[9] İnşirah, 94/5-6.

[10] Buhârî, İlim, 11.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

İslam ve İnsan Hakları Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:37:24 ÖÖ]


İnsanlık Efendimiz'e (SAV) Şükran Borçludur Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:33:23 ÖÖ]


Kur'an ve İnsan Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:26:11 ÖÖ]


Mü’minler Ancak Kardeştirler Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:19:10 ÖÖ]


İslamda Tevekkül Ve Önemi Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:13:30 ÖÖ]


İtikadımızı ve Zihniyetimizi Gözden Geçirelim Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:49:11 ÖÖ]


Lüks ve İsraf Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:41:08 ÖÖ]


Allah’ım, Duyduğum ve Sakındığım Ağrıdan Sana Sığınırım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:30:03 ÖÖ]


İslâm Dininin Ana Kaynakları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:21:33 ÖÖ]


İnsan ve İman 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:10:43 ÖÖ]


Büyük Cihangir Sultan Mehmed Han Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:57:02 ÖÖ]


Hz Peygamber Ve Samimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 03:50:17 ÖS]


Hz Peygamber Ve İnsan Onuru Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 03:45:36 ÖS]


İslamda Paylaşım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 03:40:40 ÖS]


Kimsesizlerin Kimsesi Olmak Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 03:35:29 ÖS]


Allah Ve Peygamber Sevgisi Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 03:26:03 ÖS]


2024 - İsmail Metin - Yunus Emre İlahileri - Ney Solo Albüm 192 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 03:17:11 ÖS]


Grup Zahid - Single Eserleri 320kbps + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 01:44:36 ÖS]


Hayra Da Şerre De Aracılık Eden Onu İşleyen Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:17 ÖÖ]


En Tehlikeli Mikrop Çeşidi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:51:19 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41