Gönderen Konu: ALTATAN BİZDEN DEĞİİDİR VE GENÇLERE SESLENİYORUM  (Okunma sayısı 92 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5817
ALTATAN BİZDEN DEĞİİDİR VE GENÇLERE SESLENİYORUM
« : Temmuz 27, 2022, 07:55:57 ÖÖ »


Aldatan Bizden Değildir

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Aziz Mü’minler!

Allah Resûlü (s.a.s.) bazı ihtiyaçlarını temin etmek için zaman zaman Medine pazarına gider, bu vesileyle gelip gidenlerden ve alınıp satılanlardan da haberdar olurdu. Yine bir gün pazarda dolaşırken bir buğday yığını dikkatini çekti. Hububatı satan adamın yanına gelerek buğday yığınına elini daldırdı. Ancak buğdayın altı göründüğü gibi çıkmamış, Efendimiz’in parmakları ıslanmıştı. Satıcıya ıslaklığın sebebini sorduğunda, yağmurdan kaynaklandığı cevabını aldı. Bunun üzerine Allah Resûlü, “Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi?”[1] diyerek ticaret ahlâkına dikkatleri çekti. Anlaşılan o ki, satıcı kuru ve ıslak olan buğdayı ayırmadan satışa sunmak suretiyle insanları aldatmaktaydı. İnsanları aldatmak ise, Peygamberimiz’in sünnetinden ve yolundan uzaklaşmak demekti: “Müslümanlar arasında aldatma olamaz! Bizi aldatan, bizden değildir!”[2] buyurdular.

Değerli Müminler!

Uzunca bir süre kendisi de ticaretle uğraştığından alım satımın bütün inceliklerini bilen Kutlu Nebî, toplumda kardeşlik bağlarını zayıflatan ve güven duygusunu sarsan aldatma ihtimalini ortadan kaldıracak önlemler almıştır. Bu yüzden alışveriş sırasında satıcı ve alıcının, satılan mal ve ona verilecek bedelle ilgili tüm detayları açıklamalarını şart koşmuş, hatta bunu alışverişin bereketi olarak görmüştür.[3] Müslümanlara sık sık birbirlerinin kardeşi olduklarını hatırlatmış,[4] bir müslümanın, malında bir kusur bulunduğu takdirde bunu açıklamadan satmasının haram olduğunu söylemiştir.[5] Bizzat kendisi, yaptığı alışverişe dair bir belgeye, satılan şeyde herhangi bir kusur bulunmadığı kaydını düşmüştür.[6] Böylece o, insanların, başta gıda, giyim ve barınma gibi temel ihtiyaçları olmak üzere, hayatlarını sürdürebilmek için gerek duyduğu her şeyi alıp satarken dürüst ve samimi olmalarını temin edecek bir ortam oluşturmayı amaçlamıştır. Mesela, bazı kişilerin sağmal hayvanlarını satmak istediklerinde sütü bol görünmesi için birkaç gün sağmadan bekletmelerini “aldatma” olarak nitelemiş ve bu davranışın hiçbir müslüman için helâl olmadığını ifade etmiştir.[7] Bununla birlikte hayvan alan bir kimsenin üç gün içinde sağdığı sütün değerini vermek şartıyla onu iade edebileceğini belirterek,[8] aldatmanın ve aldatılmanın önünü kapatmıştır.

Yine Allah Resûlü, bir mümine zarar verenin, onu aldatanın Allah’ın rahmetinden uzak kalacağını bildirmiş,[9] aldatanların, şefaatinden mahrum kalacakları uyarısında bulunmuştu.[10] Hatta malını satmak için çokça yemin edenlerin[11] ve malındaki kusuru açıklamadan satan kimselerin Allah’ın gazabına uğrayacaklarını ve melekler tarafından lânetleneceklerini haber vermişti.[12]

Söz konusu aldanma ve aldatma olunca Efendimiz’in göstermiş olduğu tepkiyi görüyoruz değil mi, değerli mü’minler!

Ölçü ve tartı konusunda tam bir keyfîliğin hüküm sürdüğü câhiliye toplumunda insanlar, kendileri bir şey satın alırken ölçü ve tartıyı tam tutuyor, başkalarına satarken eksik yapıyorlardı. Bakınız, aldatmanın Cenab-ı Hakk katındaki ikazına işaret olarak, “ölçü ve tartıda hile yapanlar” anlamına gelen Mutaffifîn sûresinde nasıl uyarılmaktayız:  “Eksik ölçüp tartanların vay haline! Onlar, insanlardan ölçerek bir şey aldıklarında tam ölçerler. Kendileri başkalarına vermek için ölçüp tarttıklarında ise haksızlık ederler (eksiltirler). Onlar, o büyük gün için -insanların âlemlerin rabbinin huzuruna çıkacakları gün için- diriltileceklerini akıllarına getirmiyorlar mı?”[13] Cenabı-ı Hakk’ın uyarısına muhatap olan sahâbîler, bu ayetlerin nazil olmasından sonra ölçü ve tartıda çok daha hassas davranmaya başlamışlardı.

Bütün bu ayet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerden anlıyoruz ki, ne aldanan olacağız ne de aldatan. Nimetlerin helalinden ve temiz olanlarından istifâde edip Allah’a olan şükrümüzü yerine getireceğiz.

------------------------------------------------

[1] Müslim, İman, 164.

[2] Dârimî, Büyû’, 10.

[3] Ebû Dâvûd, Büyû’ (İcâre), 51.

[4] Buhârî, Edeb, 57.

[5] İbn Mâce, Ticâret, 45.

[6] Buhârî, Büyû’, 19.

[7] İbn Mâce, Ticâret, 42.

[8] Buhârî, Büyû’, 64.

[9] Tirmizî, Birr, 27.

[10] Tirmizî, Menâkıb, 69.

[11] Nesâî, Zekât, 77.

[12] İbn Mâce, Ticâret, 45.

[13] Mutaffifîn , 1-6.


GENCLERE SESLENİYORUM

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Değerli Mü’minler!

Bugün genç kardeşlerime seslenmek istiyorum.  Bugünkü hutbemizde, hayatlarının baharında olan ve gelecek ışığımız olarak gördüğümüz gençlerimize 33 maddelik bir manifesto hazırladık. Rabbim tesirini cümlemiz üzerinde halk eylesin.

Sevgili Gençler!

Öncelikle Rabbinize güvenmenizi tavsiye ederim.

- Her zaman Allah’a güvenin. Şuna inanın: O sizi yalnız ve çaresiz bırakmayacaktır.

- Namazlarınızı ihmal etmeyin. Namazlarınızı zamanında ve Rabbinizin huzurunda olduğunuz bilinci içinde kılın.

- Asla yalan söylemeyin. Asla yalan söylemeyin. Asla yalan söylemeyin.

- Sabah namazlarından sonra uyumayın. Gününüzü planlayın ve günün en bereketli zamanından payınızı almaya bakın.

- Büyük düşünün; tarihte büyük olarak anılan insanların da sizin gibi iki eli, iki gözü, iki kulağı olduğunu unutmayın.

- Üşengeç olmayın. Çalışkan olun; tembel olmayın.

- Her gün Kur’an’dan birkaç sayfa okuyun. Henüz öğrenmediyseniz, bir an önce öğrenmeye başlayın.

- Kararsız olmayın. Önemli işlerden önce istişare edin, düşünün, araştırın. Bir karara vardıktan sonra da Allah’a tevekkül edin.

- Kendinizi iyi tanıyın. Güçlü ve zayıf yanlarınızı tespit edin. Şeytanın sizi zayıf olduğunuz taraftan alt etmeye çalışacağını aklınızdan çıkarmayın.

- İsraf etmeyin. İsraf haramdır ve israfın en kötüsü de zaman israfıdır. İnternette çok vakit geçirmeyin.

- Hayâ imandandır. Başkalarını rahatsız edecek, inancınıza ve ahlakınıza aykırı düşecek söz ve davranışlar sergilemekten utanç duyun. Ancak hayâyı çekingenlik ve pasiflikle karıştırmayın. Cesur olun, korkak olmayın.

- Ne haksızlık edin ne de başkalarının size haksızlık etmesine müsaade edin.

- Mutlu olmanın başkalarını mutlu etmekten geçtiğini unutmayın. Sadece kendini düşünmenin modern bir hurafe olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Dert alan olun; dert veren olmayın.

- Kazancınıza dikkat edin. İşinize dört elle sarılın. Boğazınızdan haram lokma geçirmeyin.

- Gözleriniz.. Evet, gözleriniz.. Gözlerinizi koruyun. Çünkü göz ruhun aynasıdır.

- Her duyduğunuza inanmayın. Sosyal medyanın afetlerinden kendinizi koruyun.

- Az konuşun. Söz namustur, onurdur, şereftir. Kolay söz vermeyin. Verdiğiniz sözü de mutlaka yerine getirin.

- Konuşurken yemin etmeyin. Söylediklerinize önce siz inanın. Evet’iniz yeminsiz basit bir evet, Hayır’ınız yeminsiz basit bir hayır olsun.

- Düzenli ve tertipli olun. Temizliğinize dikkat edin.

- İşinizde uzmanlaşın, işinizin en iyisi olun ve çalışmalarınızda istikrarlı olun. Hiçbir işi yarım bırakmayın.

- İradeniz daima güçlü olsun. İradesi güçlü olmayan insanların ömrü pişmanlıkla geçer; bunu unutmayın.

- Sadece ödeyebileceğiniz kadar borçlanın.

- Yanınızda daima okuyacağınız bir dergi ve kitap bulundurun.

- İnandığınız Peygamber’in kişiliğine sahip olun. Emin ve güvenilir olun; hain olmayın.

- Bağışlayıcı olun. Bağışlayıcı olmanın insanların gözünde sizi büyüteceğini unutmayın.

- Annenizi ve babanızı sık sık arayın ve onlara hediyeler alın.

- Sıla-i rahimi gözetin, yani akrabalarınızla ve yakınlarınızla ilişkilerinizi asla kesmeyin.

- Arkadaşlarınıza karşı cömert olun. Cimrilik ve imanın bir arada olamayacağını bilin.

- Yapacaklarınızı ertelemeyin. “Yapacağım, edeceğim” diyerek planlarını sürekli erteleyenlerin helak olacağını unutmayın.

- Yaşama sevincinizi koruyun. Başkalarının, ruh halinizi etkilemesine izin vermeyin.

- Hiçbir konuda önyargılı olmayın.

- Bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz günahların kalbinizde yer tutmasına ve gönlünüzü kirletmesine müsaade etmeyin. Tövbe edin. Edin ki, kalbiniz temizlensin; maneviyatınız yenilensin.

- Şeytan ümitsizlik telkin eder. Her hal ve şart altında ümidinizi koruyun ve her zaman Allah’a güvenin.

---------------------------------------------------

[1] Kehf, 18/13.

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Rabbin Gazabını söndüren kulunu Rabbine Sevdiren Gönderen: türkiyem
[Bugün, 09:20:31 ÖÖ]


Her Kötülüğün Tek İlacı Gönderen: türkiyem
[Bugün, 09:05:08 ÖÖ]


Hepimizin Kaçınılmza Sonu Ölüm Gönderen: türkiyem
[Bugün, 08:58:13 ÖÖ]


Allahin Cennet Ehli İçin Hazırladığı Nimetler Gönderen: türkiyem
[Bugün, 08:54:31 ÖÖ]


Cehennem Ateşi Gönderen: türkiyem
[Bugün, 08:50:55 ÖÖ]


Kur'an ve Hadisler Çerçevesinde Din Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:34:28 ÖÖ]


Duanın Fazileti ve Vakti Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:16:55 ÖÖ]


Aile Reisi Olarak HZ. Muhammed Aleyisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:46:18 ÖÖ]


Lokman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:20:52 ÖÖ]


En Büyük Zikir Allah’ı Anmaktır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:36 ÖÖ]


2024 - Ammar Acarlıoğlu - İlahi Ninniler 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:32:56 ÖS]


İbrahim Sadri - Dil-i Yunus 320 Kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:27:46 ÖS]


2024 - Hikmet Ayyıldızlı - İlahiler 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:14:11 ÖS]


İslam ve İnsan Hakları Gönderen: anadolu
[Dün, 08:37:24 ÖÖ]


İnsanlık Efendimiz'e (SAV) Şükran Borçludur Gönderen: anadolu
[Dün, 08:33:23 ÖÖ]


Kur'an ve İnsan Gönderen: anadolu
[Dün, 08:26:11 ÖÖ]


Mü’minler Ancak Kardeştirler Gönderen: anadolu
[Dün, 08:19:10 ÖÖ]


İslamda Tevekkül Ve Önemi Gönderen: anadolu
[Dün, 08:13:30 ÖÖ]


İtikadımızı ve Zihniyetimizi Gözden Geçirelim Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Lüks ve İsraf Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:41:08 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41