Gönderen Konu: Geleceğimizi Nasıl Planlayalım  (Okunma sayısı 80 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Geleceğimizi Nasıl Planlayalım
« : Ocak 14, 2021, 07:22:51 ÖS »
Geleceğimizi Nasıl Planlayalım

Muhterem Müslümanlar!

Hayatta başarılı olanlar zamanını iyi kullanıp planlı yaşayanlardır. Zamana hükmeden hayata hükmeder, hayata hükmedenler de dünyaya hükmederler ve tarihte iz bırakırlar. Tembel, plansız, programsız ve amaçsız yaşayanlarsa hiçbir başarı elde edemezler ve yaşadıkları her an zarardadırlar. Meşhur şu söze kulak verelim: “Zaman kılıç gibidir, sen onu kesmezsen o seni keser. Nefsin en büyük düşmanındır, sen onu hayırla meşgul etmezsen, o seni şerle meşgul eder.”

Gerçekten zaman bir kılıç gibi keserek çok hızlı bir şekilde akıp gidiyor. Biz dursak da o durmuyor ve bir saniyesini dahi geri getirmemiz mümkün olmuyor. Bu durumda, tabiri caizse, bizim zamandan daha hızlı ve daha aktif olmamız gerekiyor. Çünkü yaşadığımız her anın hesabını vereceğiz. Dolayısıyla hesabını verebileceğimiz bir hayat yaşamanın da planını yapmak zorundayız.

Kardeşlerim!

Yüce Allah Kurân-ı Kerim’de pek çok ayette zamana ve zamanın bölümlerine yemin eder. Mesela, geceye, gündüze, kuşluk vaktine, fecir vaktine, asra yemin edilen ayetler vardır. Bizlere düşen görevse; önemine dikkat çekmek için üzerine yemin edilen tüm bu vakitlerin kıymetini bilmek ve onları iyi değerlendirmenin yollarını aramaktır. Bir şeyi iyi ve verimli değerlendirmek için de öncelikle iyi bir planlama gerekir. Neyi ne zaman ve ne ölçüde yapacağımızı, neye ne kadar vakit ayıracağımızı önceden belirlemek hem dünyamız hem de ahiretimiz adına bizim yararımıza olacaktır.

Yapılan araştırmalar, insanların çoğunun zamanlarını pek de verimli kullanmadıklarını ortaya koyuyor. Bunun en temel sebebi ise, bilinçsiz ve plansız bir hayat yaşamaktır. Oysa gökleri, yeri ve ikisi arasındaki her şeyi bir plana ve bir amaca yönelik yaratan Yüce Rabbimiz, bizlerden de bir plan ve program dahilinde düzenli bir hayat yaşamamızı ve vermiş olduğu ömür nimetini sorumluluk bilinciyle verimli bir şekilde kullanmamızı emrediyor. Bu emir, en genel ifadesiyle şu ayet-i kerimede kendini göstermektedir: “Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine kulluk et!”[1] Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) de bizlere şu hatırlatmayı yapıyor: “Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölüm sonrası için hazırlık yapandır. Âciz kişi de nefsine uyan ve Allah’tan dileklerde bulunup bunu yeterli gören kimsedir.”[2]

Kardeşlerim!

365 günlük zaman dilimi olan yeni bir yıla bugün itibariyle başlamış bulunuyoruz. Allah ömür verirse, önümüzde 2022 yılına kadar çok iyi değerlendirmemiz gereken tam 365 günlük bir zaman dilimi var. Göz açıp kapayıncaya kadar hızlı geçecek olan bu bir yılımızı ve ömrümüzün kalan kısmını, az önce arz ettiğim ayet-i kerimede bizden istenen ‘kulluk’ bilinci çerçevesinde değerlendirmenin yollarını aramalıyız.

Bize bahşedilen akıl ve irademizi devreye sokup, bugün itibariyle; faydalı işler yapmaya, boş ve faydasız işlerden uzak kalmaya karar vererek bir başlangıç yapabiliriz. Bu başlangıcı yapmak için kaybedecek ve bekleyecek bir saniyemizin dahi olmadığını unutmayalım.

Hutbemizi Asr Suresi’nin  mealiyle bitirelim: “Asra yemin olsun ki, insan gerçekten zarardadır. Ancak iman edip sâlih amel işleyen ve birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler hariç.”[3]

Ömrümüzün her anını, Kur’an’ın ‘sâlih amel’ olarak ifade ettiği ibadet, iyi, güzel ve faydalı işler yaparak geçirmeyi Rabbim cümlemize nasip eylesin!

AMİN.

-------------------------------------------------

 [1] Hicr, 15/99.

[2] Tirmizi. Kıyame 25; İbn Mace, Zühd 31; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 124; Hâkim, Müstedrek, IV, 251.

[3] Asr, 103/1-3.

HAYAT MÜCADELEMİZ

Muhterem Mü’minler!

Vaktiyle bir derviş arkadaşlarıyla şehrin sokaklarında gezinirken, kerpiçten yapılmış bir evin neredeyse yıkılmak üzere bir tarafa doğru eğildiğini görür. Bunun üzerine durur ve çevresindekilere şöyle der: “İşte görüyorsunuz, bu ev, eğimli olduğu tarafa yıkılacaktır. İnsan da böyledir. Eğilimleri neyse insanın, yıkılışı da o tarafa olur.”

Kardeşlerim!

Doğumla başlayıp ölümle son bulan hayat yolculuğumuz pek çok sıkıntı ve meşakkatlerle doludur. Beled Suresi’nde “Biz insanı gerçekten sıkıntı ve meşakkatlerle dolu bir hayata gönderdik.”[1] buyurularak bu gerçeğe işaret edilir. Elbette burada, insanın geçim ve ekmeğini kazanma mücadelesinden daha çok, doğruluk ve istikamet yolunda karşılaşılabileceği sıkıntı ve meşakkatler kastedilmektedir.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) de yakın arkadaşı Ebû Zerr’i hayatın zorluklarına karşı şöyle uyarıyordu: “Ey Ebû Zerr, yolculuğunu sürdüreceğin gemini sağlam ve dayanaklı tut. Çünkü denizler gerçekten derin ve tehlikelerle doludur.”[2]

Evet kardeşlerim, yolculuğumuz gerçekten zor ve tehlikelerle doludur. Bitmek bilmeyen ihtiraslarımız, kural tanımayan tutkularımız, başkalarının dert ve ıstıraplarına duyarsız bencil tabiatımız hayat yolculuğumuzu doğruluk ve istikamet üzere sürdürmemizi engelleyebilecek en önemli düşmanlarımızdır. Ve tabii, bu  yalancı, bencil ve ihtiraslı tabiatımızı istismar edecek şeytan da apaçık düşmanımız olarak pusuda beklemektedir.

Değerli Mü’minler!

Yüce Kur’an insanın hem iyiliğe hem de kötülüğe müsait bir tabiatta yaratıldığını ifade eder.[3] Bakınız kardeşlerim! Ormanda dalı budağı ve bütün ihtişamıyla göğe doğru uzanan bir ağacın kaderiyle bir insanın kaderi aslında aynıdır. Ağaç ya yontulup güzel, yarayışlı bir amaca hizmet edecek ya da bir oduna dönüştürülerek yok edilecektir. İnsana düşen de bir yandan kötülüğe müsait tabiatını terbiye etmek diğer yandan da  yapısında var olan güzellikleri ortaya çıkararak hak, hakikat, iyilik ve güzelliğin öncüsü olmaya çalışmaktır.

Kardeşlerim!

İnsanın en önemli görevi işte budur. Yani kendisini tanıması, zaaf ve kabiliyetlerinin farkına varmasıdır. Zira herkesin imtihanı farklı farklıdır. Kimi insanın tutkusu mal ve mülktür. Böyleleri bilmelidir ki, en büyük imtihanları bu alanda olacaktır. şeytan onları bu zayıf noktalarından yakalayacak, rüşvet, irtikap, kumar, haram yoldan kazanmayı güzel göstererek onları felakete sürüklemeye çalışacaktır. Kimi insanlar makam ve şöhrete meftundurlar. Onlar da daha çok bu eğilimleri üzerinden imtihan edilecek; bu eğilimlerini terbiye etmedikleri takdirde o taraftan yıkıma uğrayacaklardır. Kimi insanlar için de en büyük zaaf noktası şehvetleridir. Allah’ın helal sınırlarının dışına çıkarak kendilerine huzur ve saadet arayanlar da bu zaaflarıyla imtihan edilecek ve doğal olarak bu zaafları onlar için büyük bir yıkım ve hüsran vesilesi olacaktır.  “Kendini bilen Rabbini bilir.” sözü de aslında işte bu gerçeğe işaret eder. İnsanın kulluk yürüyüşü, ancak kendi imkan, kabiliyet ve zaaflarının farkında olmasıyla mümkündür.

Bu itibarla, kendine yabacılaşmış, izzet ve  saygınlığını korumaktan aciz, yüksek gaye ve amaçlardan uzak, arzu ve heveslerine kapılıp gitmiş bir kimsenin ne insanlar ne de Yüce Allah katında bir değeri olmayacağını unutmayalım. Hayat mücadelemizi, günah ve isyanın kolay yoluna değil, iyilik ve doğruluğun zor ve sarp yoluna[4] girerek sürdürme gayreti içerisinde olalım.

---------------------------------------------

 [1] Beled, 90/4.

[2] El-Askalânî, El-Münebbihât, 4.

[3] Şems, 91/7-9.

[4] Beled, 90/11-18.

 


* BENZER KONULAR

Zekt Mali Bir İbadettir 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:54:39 ÖÖ]


Zekt Mali Bir İbadettir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:45:27 ÖÖ]


Manevi Seyahat Hac Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:38:59 ÖÖ]


Sabrın Sonu Selamettir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:31:56 ÖÖ]


2014 - Asfa Temiz Kalpler Korosu - Tertemiz 320 kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:21:20 ÖÖ]


Resûlullah Efendimize Tabi Olmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:08:34 ÖÖ]


İnsan ve İnsanlık Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:25:05 ÖS]


İslam’ın Kadına Verdiği Değer Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:20:33 ÖS]


Kulluk Bilinci Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:12:12 ÖS]


İnsan Onuru Mukaddestir Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:07:04 ÖS]


İslam’ın Engelliye Bakışı Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:02:58 ÖS]


Zaralı Alışkanlıklardan Korunmak Gönderen: anadolu
[Dün, 07:19:12 ÖÖ]


Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı Gönderen: anadolu
[Dün, 07:13:25 ÖÖ]


İslam Ahlakı Gönderen: anadolu
[Dün, 07:08:04 ÖÖ]


Mutaki Olmak Gönderen: anadolu
[Dün, 07:03:31 ÖÖ]


İbadetin Özü Dua Gönderen: anadolu
[Dün, 06:57:45 ÖÖ]


Haya – Ahlak – İmandır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:34:05 ÖÖ]


İkiyüzlülük- Münafıklık – Manevi Bir Hastalıktır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:28:39 ÖÖ]


İslamda Birlik ve Beraberliğin Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:21:39 ÖÖ]


İnsanlara İyi Muâmele Etmek Aklın Yarısıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:12:43 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41