Gönderen Konu: İyi Bir Komşu Muyuz  (Okunma sayısı 59 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5817
İyi Bir Komşu Muyuz
« : Kasım 09, 2023, 08:08:55 ÖÖ »


İyi Bir Komşu Muyuz

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Kardeşlerim! Aziz Müminler!

Sosyal bir varlık olan insan; yaşamını sürdürebilmesi, sevinç ve kederini paylaşabilmesi, hayatın farklı zorluklarını el ele vererek birlikte aşabilmesi için diğer insanların desteğine ihtiyaç duyar. Bu ihtiyacı en hızlı karşılayacak kişiler; en yakınında bulunan komşularıdır.

Hutbemin başında okuduğum ayet-i Kerime’de sadece Allah’ın kulu olma ve otoritesinde O’na ortak koşmama emrinden sonra sıralanan kulluk görevlerimizden biri de; komşuluktur.[1] Bu ayetle Yüce Rabbimiz yakın komşumuzdan başlayan ve uzak komşularımıza doğru dalga dalga yayılan bir iyilik, yardımlaşma ve dayanışma ruhuna dikkatlerimizi çeker.

Komşularımızın bizim üzerimizde hakkı olduğu gibi bizim de komşularımız üzerinde haklarımız vardır. Medeniyetimizde komşusunun rüzgârını kesmeyen, güneşini engellemeyen evler yapılmasına dikkat edilmiştir. Komşularımız, sevinçli günlerde mutluluğun paylaştıkça arttığının; üzüntülü günlerde ise gam ve kederin paylaştıkça azaldığının canlı şahitleridir. Komşu komşunun selamına muhtaçtır. Komşu komşunun ilgi ve alakasına muhtaçtır. Komşu komşunun tatlı sözüne, samimi tebessümüne muhtaçtır. Komşu komşunun iyi günde yakınlığına, kötü günde desteğine muhtaçtır. Komşu komşunun külüne dahi muhtaçtır.

Kardeşlerim!

Yüce Rabbimiz komşulukları; yakın ve uzak komşu şeklinde ikiye ayırır. Bu ayeti hayatına nazil eden bir mümin, yakınındaki komşusunun ihtiyaç ve sorunlarına duyarsız kalamadığı gibi uzaktaki komşusunun da ihtiyaç ve sorunlarına duyarsız kalmamalıdır. Mümin;  eliyle, diliyle ve tavırlarıyla komşularına rahatsızlık vermemeli, toplumsal huzura gölge düşürmemelidir. Mümin; tıpkı ‘El-Emin/Güvenilir’ olan Sevgili Peygamberimiz gibi komşularının canını, malını gerektiğinde rahatlıkla kendisine emanet edebileceği güvenilir bir liman olmalıdır.

Peygamberimizin; “Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse komşusuna eziyet etmesin;[2] Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse komşusuna iyilik etsin”[3] mealindeki hadis örneklerinden de anlaşılacağı üzere komşuluk ilişkilerinde herhangi bir inanç ayrımı yapmak doğru değildir. Dinimizde mazlum ve muhtacın dini sorulmayacağı gibi komşunun da dini inancı sorulamaz. Zira kişinin inancı; kalbiyle Allah arasındaki bağla; kişinin insanlığı ise diğer insanlarla arasında kurmuş olduğu bağla ilişkilidir. Bu sebeple mümin, komşusunun inancına, dünya görüşüne saygı göstermeli, bir arada yaşama kültürünü zedeleyen her türlü davranıştan uzak durmalıdır.

Değerli Müminler!

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte uzakların daha yakın olduğu bir çağda yaşıyoruz. Dünyanın bir ucunda yaşanan güzelliklerden de, yaşanan felaket ve acılardan da anında haberdar oluyoruz. Fakat çoğu zaman sahip olduğumuz tüm imkanlara rağmen duyarsız kalıyoruz.

Komşularımızla ilgili hukukumuzu şekillendirirken bir örneğimiz Yusuf (as) olsun. Hz. Yusuf, bolluk zamanlarında Mısır’da büyük buğday depoları inşa etmiş; kıtlık zamanı geldiğinde ise almış olduğu bu tedbirle hem yaşadığı ülke insanına hem de komşu ülke vatandaşlarına kapılarını sonuna kadar açarak onlara yardım eli uzatmıştı.[4] Komşularımızla ilgili hukukumuzu şekillendirirken bir örneğimiz de Hz. Muhammed (sas) olsun. Komşusu açken tok yatan kimsenin imanında problem olduğunu ifade eden peygamberimiz,[5] hicretin yedinci yılında Mekke’de yaşanan kıtlığı haber alınca buna duyarsız kalmamış, kendilerine türlü sıkıntılar yaşatmalarına rağmen komşu Mekke halkına maddi destekte bulunmuştu.[6]

Ey Rabbimiz! Bizleri tıpkı bu örnek peygamberler gibi yakın-uzak tüm komşularına karşı hassas ve duyarlı olanlardan eyle. Ey Rabbimiz! Bizleri barış ve huzura muhtaç olan coğrafyalardan güzel haber alanlardan eyle.  Ey Rabbimiz! Bizleri komşuluk bağlarını koparanlardan değil, iyice sağlamlaştıranlardan eyle. Ey Rabbimiz! Bizlere, yakın-uzak tüm komşularımızla güzel ilişkiler kurabilecek, onların dertleriyle dertlenip sevinciyle mutlu olabilecek bir bilinç lütfeyle. Ey Rabbimiz! Vefat ettikten sonra arkamızdan; ‘ne iyi bir komşuydu’ diye güzel temennide bulunup hayır dualar eden komşular bırakabilmeyi hepimize nasip eyle!

------------------------------------------------------------------------------------------
 
[1] Nisâ, 4/36

[2] Buhârî, “Edeb”, 31

[3] Buhârî, “İmân”, 19

[4] Yusuf, 12/58-63, 67

[5] Hâkim, el-Müstedrek, 4/184

[6] Hamidullah, İslam Peygamberi, I, 251-252

YÜCE ALLAH'IN AFFEDİCİ AHLAKINI KUŞANMAK

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Kardeşlerim! Aziz Müminler!

Sevgili Peygamberimiz (sav.) çok sevdiği halde baskı ve zulüm sebebiyle ayrılmak zorunda bırakıldığı Mekke’ye tekrar geri döndüğünde kendisine türlü eziyetleri reva görenlere: “Ey Kureyşliler, şimdi benden size nasıl davranacağımı bekliyorsunuz?” diye sordu. Mekkeliler, derin bir mahcubiyet içerisinde ona şu cevabı verdi: “Senden iyilik bekliyoruz. Çünkü sen asil bir kardeş, asil bir kardeş evladısın.” Rahmet peygamberi her zaman olduğu gibi Müslüman olmanın gereğini yerine getirerek ve kendisine yakışanı yaparak tedirginlik içerisinde bekleyen kalabalığa şu rahmet yüklü sözlerle karşılık verdi: “O halde sizlere tıpkı Yusuf Peygamber’in kardeşlerine söylediğini söylüyorum” diyerek “(…Bugün size kınama yok. Allah sizi bağışlasın. O, merhametlilerin en merhametlisidir.”[1] mealindeki ayeti okudu ve “Haydi gidin, hepiniz serbestsiniz” buyurdu.[2]

Rahmet peygamberi (sav.), kendisini bir kuyunun dibinde ölümle terk eden öz kardeşlerini bağışlayan asil peygamber Yusuf (as.) gibi kendisine ve müminlere yıllarca eziyet eden Mekkelilere af kapısını açtı. Peygamberimiz bu güzel tavrıyla tüm insanlığa; kötülüğe iyilikle karşılık vermenin; affedici olmanın nefreti sevgiye, savaşı barışa, düşmanlığı dostluğa dönüştüren bir panzehir olduğunu öğretti.

Değerli Müslümanlar!

‘Affetmek’ demek, silmek demektir. Kini silmek, intikamı silmek, düşmanlığı silmek, nefreti silmek demektir. Suç ve hataları bağışlamak – elbette – yaşanan olumsuzlukları tamamen telafi etmez; fakat öfke ve husumeti ortadan kaldırır. Kusur ve kabahatleri affetmek belki onları unutturmaz ama nefret ve intikamın izini silerek gelecekte yaşanması muhtemel acıları engeller.

Müminin bir başkasını bağışlaması, aslında bağışlamayı çok seven Yüce Allah’ın[3] ahlakıyla ahlaklanmanın bir gereğidir. Nasıl ki Rabbimiz, merhametinin ve iyiliğinin tezahürü olarak kullarını bağışlıyorsa, kullar da Rablerinin bu ahlakından nasiplenmek için elinden geleni yapmalıdır. Dolayısıyla Allah’ın kendisini affetmesini isteyen kişinin, öncelikle başkalarının kusur ve hatalarını affedebilmiş olması gerekir. Yüce Rabbimiz şöyle buyurur: “Bir iyiliği açıklar veya gizlerseniz yahut bir kötülüğü affederseniz şüphesiz Allah da fazlasıyla affedicidir (…)”[4] Bu ayete göre ilahi yasa bellidir: “Affeden, affedilir.”

Değerli Kardeşlerim!

“Günah” anlamına gelen Arapça “vizr” kelimesi aynı zamanda "yük” demektir. Bu sebeple Allah, kulunun günahlarını affettiğinde aslında onun kalbinden günahı silerek yüreğindeki yükünü almış olur. İnsanları affetmek de tıpkı böyledir. Affetmek; bir yandan kalbimizi öfke, düşmanlık ve intikam duygularından temizler, bir yandan da bu kötü duyguların yüreğimizi kaplayan ağır yükünü hafifletir. Sıcak ve sağlıklı bir iletişim ortamını mümkün kılar. Peygamberimizin “(…) Allah, affeden bir kulunun ancak şerefini artırır (…)”[5] ifadesiyle affetmek; aynı zamanda insanı güçlü, saygın ve şerefli kılar.

Ne kadar manidardır ki “bağışlamak” kelimesi dilimizde “affetmek” anlamına geldiği gibi, “karşılık gözetmeden vermek” anlamına da gelir.

Bağışlamak; bir bakıma bağışta bulunmaktır. Affetmek suretiyle insan aslında gönül dünyasını kin, nefret ve düşmanlık duygularından arındırdığı için kendisine bağışta bulunmuş olur. Affeden kişi aynı zamanda suçluya karşı intikam peşinde koşmadığı için toplumsal huzursuzluğa sebebiyet vermez ve böylece topluma da adeta bağışta bulunmuş olur.

Bizlere hata ve kusurları affedebilen engin bir gönül lütfeyle Allah’ım! Bizleri; “Güzel olan hoşgörü yolunu tut.”[6] ayetinin gereğini yerine getiren, bu sayede yürekler fethedip gönüller kazanan kullarından eyle Allah’ım! Başımıza gelen kötülüklere Müslümana yakışır şekilde en güzel davranışla karşılık verebilen peygamberi erdemi bizlere de lütfeyle Allah’ım! Müslümanlar olarak bizleri itidalden, sağduyudan ayırma Allah’ım! Barışın ve huzurun tüm dünyaya hakim olma duamızı yineliyoruz; duamıza icabet eyle Allah’ım!

--------------------------------------------------------------------------------------

 
[1] Yusuf, 12/92.

[2] Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, IX, 195.

[3] Tirmizî, Deavât, 84.

[4] Nisa, 4/149.

[5] Müslim, Birr, 69.

[6] Hicr, 15/85.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Rabbin Gazabını söndüren kulunu Rabbine Sevdiren Gönderen: türkiyem
[Bugün, 09:20:31 ÖÖ]


Her Kötülüğün Tek İlacı Gönderen: türkiyem
[Bugün, 09:05:08 ÖÖ]


Hepimizin Kaçınılmza Sonu Ölüm Gönderen: türkiyem
[Bugün, 08:58:13 ÖÖ]


Allahin Cennet Ehli İçin Hazırladığı Nimetler Gönderen: türkiyem
[Bugün, 08:54:31 ÖÖ]


Cehennem Ateşi Gönderen: türkiyem
[Bugün, 08:50:55 ÖÖ]


Kur'an ve Hadisler Çerçevesinde Din Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:34:28 ÖÖ]


Duanın Fazileti ve Vakti Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:16:55 ÖÖ]


Aile Reisi Olarak HZ. Muhammed Aleyisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:46:18 ÖÖ]


Lokman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:20:52 ÖÖ]


En Büyük Zikir Allah’ı Anmaktır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:36 ÖÖ]


2024 - Ammar Acarlıoğlu - İlahi Ninniler 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:32:56 ÖS]


İbrahim Sadri - Dil-i Yunus 320 Kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:27:46 ÖS]


2024 - Hikmet Ayyıldızlı - İlahiler 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:14:11 ÖS]


İslam ve İnsan Hakları Gönderen: anadolu
[Dün, 08:37:24 ÖÖ]


İnsanlık Efendimiz'e (SAV) Şükran Borçludur Gönderen: anadolu
[Dün, 08:33:23 ÖÖ]


Kur'an ve İnsan Gönderen: anadolu
[Dün, 08:26:11 ÖÖ]


Mü’minler Ancak Kardeştirler Gönderen: anadolu
[Dün, 08:19:10 ÖÖ]


İslamda Tevekkül Ve Önemi Gönderen: anadolu
[Dün, 08:13:30 ÖÖ]


İtikadımızı ve Zihniyetimizi Gözden Geçirelim Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Lüks ve İsraf Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:41:08 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41