Gönderen Konu: Mevlid-i Nebi Kutlu Olsun  (Okunma sayısı 84 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Mevlid-i Nebi Kutlu Olsun
« : Ekim 28, 2020, 08:00:44 ÖS »
Mevlid-i Nebi Kutlu Olsun

28 Ekim 2020 Çarşamba Mevlid kandili

Kardeşlerim!

Çarşamba’yı Perşembe’ye bağlayan gece, Efendimiz (s.a.s.)’in dünyayı teşrifleri vesilesiyle Mevlid Kandili’ni idrak edeceğiz. Kandilinizi şimdiden tebrik ediyorum. Tüm insanlığın, Peygamberimiz’in yüce örnekliğinden nasibini almasını Cenab-ı Mevlâ’dan niyaz ediyorum. Rabbimiz, gönlümüzde var olan peygamber sevgisini hiçbir zaman eksik etmesin. Bizi onun eşsiz örnekliğinden mahrum bırakmasın.

Değerli Kardeşlerim!

Nübüvvet zincirinin son halkası olan Efendimiz (s.a.s.), insanlığı bir olan Allah’a inanmaya ve yalnızca O’na kul olmaya davet etti. Onun daveti; ölümle karşı karşıya olanlara hayat, zulme adalet, cehalete bilgi, vicdansızlığa merhamet, husumete barış oldu. İnsanlık, onunla gerçek anlamını, yaratılış gaye ve hikmetini bir kez daha idrak etti. O’nun sözleri, insanı özüyle buluşturan, kendisiyle barıştıran, tabiatla kaynaştıran, Rabbine yakınlaştıran mesajlar oldu.

Efendimiz (s.a.s.), insan ve müslüman olarak bizlere sorumluluğumuzu ve görevlerimizi öğretti. Ne var ki bizler, çoğu zaman dünya meşgalesine adeta esir olduk. Efendimiz, ırk, dil, renk, coğrafya ayrımı gözetmeksizin hepimizi aynı Allah’a, aynı kitaba, aynı peygambere inanan, aynı secdeye baş koyan, aynı kıblede istikamet bulan kardeşler olarak ilan etti. Fakat bugün bizler, kardeşlik ahlakını unuttuk, böylesi ulvî bir değeri çoğu zaman cehalet, menfaat, kısır çekişme ve inatlaşmalara kurban eder olduk. Rabbimizin, “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.”[1] mesajıyla takdim ettiği Peygamberimiz, bizlere merhameti, şefkati, vicdanı, insafı, affı, sabrı ve hoşgörüyü öğretti. Ancak bizler, kendimize, ailemize, çevremize karşı bu hasletleri yitirdik. Yüreklerimiz katılaştı. Rabbimizin gönüllerimize yerleştirdiği tertemiz fıtrata tam anlamıyla sahip çıkamadık.

Peygamberimiz, bizlere adaleti öğretti. Ancak bizler, adalete yalnızca başkalarının muhtaç olduğunu zannettik. O, bizlere yetim ve öksüz kalışı, çaresizlik içerisinde çare, ümitsizlik içinde ümit oluşu, en zor zamanlarda bile hayata azimle tutunmayı öğretti. Fakat bizler, başımıza gelen en ufak bir musibette dahi savrulmalar yaşadık, çoğu zaman da kaderi suçladık. O, bizlere kimsesizlerin kimsesi, mazlumların umudu, gariplerin yurdu olmayı öğretti. Fakat bizler, bitmeyen arzu ve isteklerimizi bir türlü dizginleyemedik.

Aziz Müminler!

Geçmişten günümüze Müslümanlar olarak, ne zaman ki bu mesajlara sımsıkı sarıldık, bunları yaşamak ve yaşatmak için gayret gösterdik, işte o zaman Peygamberimize layık aziz bir ümmet olduk. Ne zaman da gevşekliğe düştük, onun hikmetli öğretilerinden, örnekliğinden uzaklaştık, işte o zaman yolumuzu kaybettik ve ümmet olarak sıkıntılara maruz kaldık. Bugün de topyekûn insanlık ve bilhassa da İslam coğrafyasının içinden geçtiği zorlu süreçlerin temelinde onun rahmet yüklü mesajlarının, bugüne ve yarına bakış açısının doğru anlaşılamaması yatmaktadır. Onun eşsiz örnekliğinin, ağızlardan gönüllere indirilememesi, zihinlere, gönüllere iyice yerleştirilememesi, hayata geçirilememesi yatmaktadır. Bugün, İslam coğrafyasının dört bir yanında katledilen masum canların, akan kanın, gök kubbeye yükselen feryatların sebebi bizim Şefkat Peygamberine hakkıyla ümmet olamayışımızdır.

Kardeşlerim!

Bugün, bütün insanlık olarak intikamı, nefreti, kan dökmeyi önceleyen çağrılara değil, Efendimizin hikmet, merhamet, vicdan, adalet, hak ve hakikat yüklü çağrılarına ihtiyacımız var. Bugün, çoraklaşan yüreklerimizin onun rahmet damlalarıyla hayat bulmasına ve yeniden fethedilmesine çok ihtiyacımız var. Bugün, onun gözüyle insanlığa bakabilmeye, onun yüreğiyle tüm acı ve kederleri hissedebilmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bugün, her yönüyle onu örnek almaya, onun ahlakıyla ahlaklanmaya; sünnetini, benliğimizi her türlü kötülükten koruyacak erdemli tutum ve davranışlara dönüştürebilmeye çok ama çok ihtiyacımız var.

Salât-u selam, tahiyyât-ü ikram, her türlü ihtiram Efendimiz (s.a.s.)’e, onun âline, ashabına ve onun yolundan gidenlere olsun. Kandiliniz mübarek olsun.

---------------------------------------------
 
[1] Enbiyâ, 21/107.

 


* BENZER KONULAR

Birliğin Kaynağı Kur’an’dır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:33:45 ÖÖ]


Nereden Gelip Nereye Gidiyoruz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:27 ÖÖ]


Çocuk Evi Neden Terk eder Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:51:22 ÖÖ]


Grup Cemre - Esma'ül Hüsna Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:12 ÖÖ]


Kalbini Allah'a Çevireni bütün Kütün kullar Sever Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Kendilerine Nimet Verilenler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:18:30 ÖÖ]


Murat Pamukçu - Single Eserler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:06:30 ÖS]


Çikolog - Single Eserleri + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:51:49 ÖS]


Aykut Narin - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:47:14 ÖS]


Mustafa Sürmeli - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:40:52 ÖÖ]


Hurafe ve Hurafecilik Gönderen: anadolu
[Dün, 10:34:53 ÖÖ]


Hüsn’ü Zan Gönderen: anadolu
[Dün, 10:30:30 ÖÖ]


İslam`ın İnsana Verdiği Temel Haklar Gönderen: anadolu
[Dün, 10:19:30 ÖÖ]


Dua ilgili konular Gönderen: anadolu
[Dün, 10:08:57 ÖÖ]


Duanın Kabulü Önündeki Engeller Gönderen: anadolu
[Dün, 10:04:34 ÖÖ]


Tüketmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:48:43 ÖÖ]


Lezzetin İçinde Helak Olmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:39:44 ÖÖ]


Kabir Hayatı ve Kabir Azabı 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:21:50 ÖÖ]


Dün Dersi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:10:26 ÖÖ]


İstikâmet Üzere Olmanın Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:03:29 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42