Gönderen Konu: Peygamberlerin Ortak Çağrısı – Tevhid ve İkiyüzlülükten Allah’a Sığın  (Okunma sayısı 299 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
Peygamberlerin Ortak Çağrısı – Tevhid

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

اِنَّ اللّٰهَ لَا يَغْفِرُ اَنْ يُشْرَكَ بِهِ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذٰلِكَ لِمَنْ يَشَٓاءُۚ

وَمَنْ يُشْرِكْ بِاللّٰهِ فَقَدِ افْتَرٰٓى اِثْمًا عَظِيمًا

وقال النبي صلى الله تعالى عليه وسلم:

يَا أَيُّهَا النَّاسُ! إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ يَأْمُرُكُمْ أَنْ تَعْبُدُوهُ وَلَا تُشْرِكُوا بِهِ شَيْئًا

 Peygamberlerin Ortak Çağrısı: ‘Tevhid’

Kardeşlerim! Aziz Mü’minler!

Yüce Allah’a layıkıyla kulluk etmek isteyenlerin öğrenmesi gereken en temel kavram Tevhid’dir.[1] Tüm peygamberlerin ortak çağrısı, ortak davası olan Tevhid[2], kulluk etmeye layık tek varlık olarak sadece Yüce Allah’ı kabul etmek demektir.[3] Tevhid; Yüce Allah’ın kendi zatına has kıldığı güzel isimlerini olduğu gibi kabul etmek, bu özellikleri bir başkasına asla yakıştırmamaktır.[4] “Lâ ilâhe illallah!” demek, “kula kulluğa hayır, Allah’a kulluğa evet!” demektir. “Lâ ilâhe illallah, Allah’tan başka yoktur ilah!” ilkesini tüm benliğiyle kabul eden kul peygamberimizin müjdesiyle cenneti hak edecektir.[5]

Değerli Mü’minler!

Tevhidin zıttı şirktir. Şirk; “Allah’ın zatında, sıfatlarında, fiillerinde veya O’na ibadet edilmesinde ortağı, dengi veya benzerinin bulunduğu varsayımında bulunmak” demektir.[6] Allah’a inanan, fakat O’nu (haşa) yetersiz görerek başka ortaklarının da olduğunu düşünen kişiye ‘müşrik’ denir. Şirk Rabbimizin haram saydığı büyük günahlardan biridir,[7] şayet tövbe edilmezse affı da mümkün değildir. Yüce Allah’ın bu konudaki ilkesi açık ve nettir: “Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; (şirkten) başka günahları dilediği kimse hakkında bağışlar. Ortak koşan kimse büyük bir günah işleyerek Allah’a iftira etmiş olur.”[8] Peygamberimiz (s.a.s.) de bir hadisinde; “Allah katında en büyük günah, bizleri yaratan Allah’ın bir denginin olduğunu kabul etmektir”[9] buyurarak şirk konusunda bizleri daha duyarlı olmaya davet etmiştir.

Kur’an, Allah ile birlikte başka ilahlar tanıyanları çok sert bir şekilde eleştirmiştir.[10] Ortak koşulan varlıkları ise, kimseye fayda veya zarar veremeyen,[11] hepsi bir araya gelse bile bir sinek dahi yaratamayan, hatta bir sineğin kendilerinden kaptığı bir şeyi geri alamayacak kadar âciz varlıklar olarak nitelendirmiştir.[12] Yüce Rabbimiz Kur’an’ın bir çok ayetinde tevhid ve şirk konusuna temas ederek insanları açıkça uyarmış, şirk koşarak kendisine ortaklar yakıştıranların amellerinin boşa gideceğini vurgulamıştır.[13]

Kardeşlerim!
Şirkin diğer boyutu da Allah’ın kullarına uzak olduğunu zannederek Allah ile yakınlık kurmak için araya bazı aracılar yerleştirmektir. Yüce Rabbimiz bu gerçeği şu ayetlerle beyan eder: “Bilinmeli ki saf ve temiz dindarlık yalnızca Allah için olanıdır. Allah’ın peşi sıra başka şeyleri kendilerine koruyucu kabul edenler; ‘sadece bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye onlara tapıyoruz’ derler (…)”[14] Yüce Rabbimiz insana şah damarından daha yakın olduğunu[15] ve kullarının her halinden en ince ayrıntısına kadar haberdar olduğunu ifade ederken[16] Allah’ın kendisine uzak olduğunu zannetmek çok büyü bir yanılgıdır, yanlıştır.

Müşriklerin bir özelliği de Allah’ın peşi sıra kulluk ettikleri varlıkların, ahirette kendilerini kurtaracağına inanmalarıdır. Rabbimiz kimsenin bir başkasına faydası olmayacağı güne[17] karşı kendimizi ve ailemizi korumamızı emreder.[18] Peygamberimizin kızına söylediği şu sözler ne kadar da manidardır: “Ey kızım Fatıma! Babam Peygamber diye güvenme. Rabbine karşı kulluk vazifeni yap. (…) Yoksa vallahi ben bile senin namına hiçbir şey yapamam.”[19]

Kardeşlerim!

Gerçek özgürlüğün, kula kul olmakla değil, Yüce Allah’a kulluktan geçtiğini aklımızdan çıkarmayalım. Gerçek özgürlüğün, Allah’ı tek ilah kabul ettiği için ezilen, hakaret edilen, zulmedilen Bilal-i Habeşi (r.a.) gibi her şart ve koşulda; ‘Ehad! Allah-u Ehad! Allah tektir!’[20] hakikatine inanmakla elde edileceğini unutmayalım. Hutbemi Tevhidi öğreten İhlas suresinin anlamıyla bitirmek istiyorum: “De ki: ‘O, Allah’tır, tektir. Her şey O’na muhtaçtır; O, hiçbir şeye muhtaç değildir. Doğurmamış ve doğmamıştır. Hiçbir şey O’na denk değildir.”

-----------------------------------------------------------------------------------

[1] Lokman, 31/13.

[2] Enbiya, 21/25.

[3] Mevlüt Özler, “Tevhid”, DİA, c. 22, s. 64.

[4] Haşr, 59/22-24.

[5] İbn Mâce, Edeb, 54.

[6] Mustafa Sinanoğlu, “Şirk”, DİA, c. 39, s. 193.

[7] Nisa, 4/36.

[8] Nisa, 4/48.

[9] Buhârî, Tefsîr (Furkân), 2.

[10] İsrâ, 17/39.

[11] Mâide, 5/76; Yûnus, 10/18, 106.

[12] Hac, 22/73.

[13] Zümer, 39/65.

[14] Zümer, 39/3.

[15] Kaf, 50/16.

[16] İsra, 17/30.

[17] İnfitar, 82/19.

[18] Tahrim, 66/6.

[19] Buhârî, Vesâyâ, 11.

[20] İbn Hişam, Sîre, 1/340; İbn Sa’d, Tabakât, 3/232.

İkiyüzlülükten Allah’a Sığın

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

اِنَّ الْمُنَافِقِينَ فِي الدَّرْكِ الْاَسْفَلِ مِنَ النَّارِۚ وَلَنْ تَجِدَ لَهُمْ نَصِيراًۙ 

اِلَّا الَّذِينَ تَابُوا وَاَصْلَحُوا وَاعْتَصَمُوا بِاللّٰهِ وَاَخْلَصُوا دِينَهُمْ لِلّٰهِ فَاُو۬لٰٓئِكَ مَعَ الْمُؤْمِنِينَط وَسَوْفَ يُؤْتِ اللّٰهُ الْمُؤْمِنِينَ اَجْراً عَظِيماً

وقال النبي صلى الله تعالى عليه وسلم:

أَرْبَعٌ مَنْ كُنَّ فِيهِ كَانَ مُنَافِقًا خَالِصًا وَمَنْ كَانَتْ فِيهِ خَلَّةٌ مِنْهُنَّ كَانَتْ فِيهِ خَلَّةٌ مِنْ نِفَاقٍ حَتَّى يَدَعَهَا إِذَا حَدَّثَ كَذَبَ وَإِذَا عَاهَدَ غَدَرَ وَإِذَا وَعَدَ أَخْلَفَ وَإِذَا خَاصَمَ فَجَر

Aziz Mü’minler

İslam’ın en önemli hedeflerinden birisi şahsiyetli bir mü’min ve erdemli bir toplum oluşturmaktır. Bu sebeple Kur’an-ı Kerim’de farklı insan karakterleri üzerinde durulmuş ve bu karakterlerin olumlu ve olumsuz özelliklerine dikkatimiz çekilmiştir.
Kur’an-ı Kerim’e göre inanç ve amel bakımından üç temel insan tipi bulunmaktadır. Bugünkü hutbemizde bunların ikisinden, mü’minlerin ve münafıkların özelliklerinden kısaca söz etmeye çalışacağım.

Değerli Mü’minler!

Kur’an’ın övdüğü ve insanlığa örnek olarak sunduğu insan tipi olan mü’minlerdir; yani Allah’a inanıp güvenenlerdir. Kalplerine imanın yerleşip karar kıldığı mü’minler; güven veren, özü sözü doğru olan insanlardır. Mü’minler, emanete ihanet etmez, yalan yere şahitlik etmez, hiç kimsenin hakkına girmez, hukukunu çiğnemezler. Çünkü mü’minler, her türlü aşırılıktan uzak duran, davranışları ölçülü ve dengeli olan insanlardır.

Buna karşılık Kur’an’ın yerdiği insan tiplerinden biri de; gönülden inanmadığı halde inanmış gibi davranan münafıklardır. Peygamberimiz (s.a.s.) münafıkların dört özelliği olduğundan söz eder ve onları şöyle sıralar:

“Münafık, emanete ihanet eder, yalan söyler, sözüne sadakat göstermez, davalı olduğu bir hususta da hakkı ve adaleti gözetmez.”[1]

Mü’min net ve şeffaf iken münafık; kapalı, ikiyüzlü ve gizli planları olan insandır. Mü’min inanç ve ibadetinde, evinde ve işyerinde, yani her zaman ve her mekânda yalnız Allah için hareket eder. Münafık ise ikiyüzlülüğü, bencilliği ve çıkarcılığı kendisine dost edinmiştir.

Mü’min çevresine güven, münafık ise çevresine zarar verir. Ama unutulmamalıdır ki bu kötü ahlakı sebebiyle zararın en büyüğünü münafığın kendisi görecektir. Zira tövbe etmeyen, ikiyüzlülüğünde ısrarcı olan ve bu hal üzere ölenler Kur’an-ı Kerim’in haber verdiği gibi cehennemde en ağır cezaya maruz kalacaklardır.[2]

Rabbim bizleri kendisine hakkıyla inanıp güvenen kullarından eylesin. Rabbim bize imanı sevdirsin, nifakı sevdirmesin. Rabbim tüm insanlığı ikiyüzlü insanların şerrinden muhafaza eylesin. Hutbemi sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)’in öğrettiği şu güzel dua ile bitirmek istiyorum: “Bozgunculuktan, münafıklıktan ve kötü ahlâktan sana sığınıyoruz, ey Rabbimiz! Bizleri muhafaza eyle!”[3]

Âmin.
-------------------------------------------------------------

[1] Buhârî, İman, 24.

[2] Nisa, 4/145-146.

[3] Ebu Davud, Vitr, 32; Nesai, İstiâze, 21 (N5473).

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Nisan 26, 2024, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41