Gönderen Konu: Zamanı Değerlendirmek  (Okunma sayısı 60 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
Zamanı Değerlendirmek
« : Nisan 20, 2023, 08:12:22 ÖÖ »


Zamanı Değerlendirmek

Ebû Zer Gıfarî hazretleri -radıyallahu anh-, Hazretleri Peygamber -aleyhissalatu vessellam-'a sorar:

- Ey Allah'ın Rasûlü! Suhuf-u İbrahim'de ne vardı?

Aldığı cevaptan bir cümle, zaman değerlendirme meselemize ışık tutmaktadır:

- ... Akıllı kişiye, aklını muhafaza ettiği müddetçe, zamanını üç kısma ayırması gerekir: Bir kısmı, Rabbine ibadet içindir. Bir kısmı, nefsini muhasebe ve yaptığını tefekkür içindir. Bir kısmı de helal yoldan ihtiyaçlarını te'min içindir. Bu üçüncü kısım, diğer iki kısma yardımcı olur, kalbler bu sayede boş kalıp kendi kendine olma fırsatı bulur..."

Bu hadis, birkaç noktayı aydınlatmaktadır.

1- İnsanlığın ilahî irşaddan aldığı ilk derslerden biri zamanını değerlendirmeye yöneliktir.

2- Akıllı olmanın mühim bir miyarı ve ölçüsü zaman değerlendirme endişesiyle kendini programa bağlamasıdır.

3- Meşguliyetler iradî olarak seçilmeli ve mutlaka bir gayesi olmalıdır.

Meşguliyetler başlıca şu üç gayeden birine yönelmelidir:

a) İbadet

b) Helal kazanç

c) nefis muhasebesi

nefis muhasebesi de, ibadet kadar, helal rızık kazancı kadar mühim bir meşguliyet konusudur, günlük programda yer verilmelidir.

BAŞKA MEŞGULİYETLER

Hadisin, yukarıda kaydettiğimiz kısmından gözümüze çarpan belli başlı noktalara böylece dikkat çektikten sonra şunu ilave etmek isteriz:

Mevzumuza girerken kaydettiğimiz Hadis-i şerif, mutlaka programa alınması gereken günlük meşguliyetlerimizin en mühimlerini ve en umumîlerini dile getirmiş olmaktadır. En umumîlerini dedik çünkü, bu üç husus, âkil olan herkesi: kadın-erkek, yaşlı-genç, hasta-sağlam, evli-bekar... her insanı ilgilendirir. Halbuki Rasûlullah -aleyhissalatü vesselam-efendimizin irşadları içerisinde:

İlim talebi

Sıla-i rahm (eş-dost, akraba ziyaretleri),

Ailevî sohbet,

Çocuk terbiyesi,

Emr-i bilma'ruf ve nehy-i ani'l -münker,

İstirahat,  gibi başka meşguliyetler de var. Bunlarda gerçekten son derece mühim işlerdir, ihmal edilemezler. Hatta sözü uzatmamak için saymaktan kaçındığımız başka pek ciddi meşguliyetler hatıra gelebilir.

Ancak dikkat edersek, bu sonradan kaydettiklerimiz veya hatırımıza gelebilecek başka meşguliyetler ya öncekiler kadar "umumî" değildir (yatalak hasta için sıla-i rahm veya bekar kimse için çocuk terbiyesi gibi), veya fıtrî kaunlar tabiî olarak yaptırmaktadır (istirahat gibi).

MEŞGALE TANZİMİ

Yukarıda kaydettiğimiz hadis, insanlar için "umumî" ve mühim olan meşgaleleri zikrederek, akıllı kişinin günlük programda mutlaka yer vermesi gereken maddeleri tesbit etmiş olmaktadır.

Teferruatlı günlük programı her ferd kendisi yapacaktır. Bunu yaparken, meşru olan hususî şartlarına göre "vacib" olan, sünnette, ayette gelmiş olan "işleri "amel"leri "meşguliyet"leri arasına alıp günlük zaman yelpazesine serpiştirecektir.

MEŞGULİYETLER YELPAZESİ

Meşguliyetlerimizin günün saatlerine göre dağıtılmasında bir hususun göz önüne alınması verimliliği artıracaktır: Bir günde yapmamız gereken işleri öyle bir sıralayalım ki, bir sonraki meşguliyet önceki meşguliyetten hasıl olan yorgunluğu gidersin. Bir başka ifade ile aynı çeşit işler ardarda programlanırsa, yorucu, bıktırıcı olabilir, dinlenmek için ayıracağımız zaman boşa gider. Halbuki, dinlenme anımıza, programda yer alması gereken bir başka işimizi koyup onu da aradan çıkarabiliriz.

Bu hususun anlaşılması için, ayet-i kerîmeyi misal vereceğiz. İnşirah süresinde Rabbimiz şöyle emreder:

"O halde boş kaldın mı hemen yorul."

Dikkat edersek, boş kalmak bir işten, bir meşguliyetten çıkmaktır. Yani boş kalmanın öncesi meşguliyet ve yorgunluktur. Nâkıs ve yanlış bir düşünce, yorgunluktan sonra atâlet yani "meşguliyetsizlik" ile dinlenme'yi telkin eder. Ayet-i kerîme ise "tekrar yorulma"yı yani meşguliyeti irşad etmektedir. Bu ilahî irşaddan, İslâm ulemâsı, bazı meşguliyetlerin diğer bazı meşguliyetlerden hasıl olan yorgunluğu giderip dinlendirdiğini anlamışlardır. Nitekim ayet-i kerîmeyi açıklama sadedinde Elmalılı merhum şöyle der: "Yani bir vazifeden, bir ibadetten, bir işten fariğ olup (çıkıp) zorluktan kolaylığa geçince, iş bitti diye rahata düşüp kalmada yine zahmeti, zorluğu ihtiyar edip diğer bir ibadet, diğer bir iş için kalk, çalış, yorul; farz bitti ise nafileye geç, namaz bitti ise duaya geç ki, kolaylıkla da artsın, şükrü de çok yapmış olasın."

İslâmın bu prensibinin anlaşılıp hayata intikal ettirilmesi, ferdî verimliliğimizi maddî ve manevî her iki planda da artıracaktır. Millî verimlilik ferdîlerin toplamından, umumî muhasalasından ibaret olduğuna göre birçok problemlerimizin çözümünün burada yattığını söyliyebiliriz. Söz gelimi akşam yorulmuş olarak işinden dönen müslüman "dinlenme vakti" diye düşündüğü fetrete pekala, "ailevî sohbet vazifesi"ni veya "çocuklarını terbiye vazifesi"ni veya "sıla-i rahm vazifesi"ni koyabilir.

Bütün meselemiz, bir noktada düğümlenmektedir: Zamanımızı değerlendirme endişesinin içerimizde yer edip etmemesi. Şayet vicdanımız, "zamanımı nasıl değerlendiriyorum?" endişesine sahipse bu meselede büyük bir merhale katettik demektir. Geriye bazı bilgi eksikliklerimizi tamamlayıp tatbikata geçmek kalır.

ZAMAN TANZiMİNDE NEBEVÎ ÖRNEK

Zamanı değerlendirmede biz müslümanlar fevkalade şanslı sayılırız. Çünkü, dinimiz birçok farzları, vacibleri ve sünnetleriyle bize zaman programı sunmaktadır. Hazreti Peygamber -aleyhissalatü vesselam-'in hayatı, bu İslâmî zaman değerlendirme programı'nın müşahhas örneğidir. Rasûlullah'ın hayatını bilenler şu hususları şaşmaz şekilde günlük hayatında görürler:

İbadetler belli saatlerdedir

Diğer mühim işler ibadetlere göre tanzime tabi tutulmuştur.

Söz gelimi:

Sabah namazından sonra yatmak yok, ashabıyla sohbet var.

Ashabıyla sohbeti ailevî sohbet takibediyor.

Kısa bir öğle uykusu var.

İkindi namazından sonra hanımlarını teker teker kısa bir ziyaret ve onlarla sohbet var. Akşam namazından sonra bütün aile halkı, o gün hangi hanımının yanında kalacaksa orada bir araya gelip sohbet etme var.

Günün belli saatlerinde ziyaretleri kabul etmektedir, muayyen saatlerde ziyaretlerde bulunmaktadır.

Günün bazı saatlerinde hanımları dahil hiç kimseyi huzuruna kabul etmemektedir ve bu saatler bilinmektedir. (1)

En mühimi, bu programlı işlerin değişmez muayyen müddetleri var.

Rasûlullah'ın -aleyhissalatü vesselam- günlük proğramında "eğlence" maddesi mevcut değildir. "Eğlenmek için yaratılmadık" buyurmuştur. (2)
Hülasa etmek gerekirse, İslâm, kişinin her anından hesap vereceği prensibini getirerek, zaman değerlendirmesini kişinin baş problemi yapmıştır.

Getirdiği bütün teşriatıyla kısa bir ömürde ebedî cenneti kazandıracak bereketli ticaretin nasıl yapılabileceğini göstermiş, Rasûlullah'ın -aleyhissalatü vesselam- örnek hayatında da mü'min ömrünün gün be-gün, saat be-saat, an be-an en iyi şekilde nasıl değerlendirilebileceğinin müşahhas örneğini sunmuştur.

Unutmayalım ki, sadece farzları yapmak ve farzlara müteallik sünnetlere riayetle dinde kemale eremeyiz. Günlük hayatımızın tanziminde, zamanımızı en verimli şekilde değerlendirmede de sünnete koşmalı, ondan düsturlar, prensipler çıkarmalıyız. Maddî ve manevî terakkilerimizin sırrı ve tılsımı Rasûlullah'ın vahye müstenit sünnet-i münevveresi'-ndedir. Aleyhi efdalu's-salat ve ekmeli't - Teslimat. Ya Rab! anlamak ve uymak nasibet.

Amin.

"Allah'ın Rasûlünde sizler için en güzel örnek vardır." (Ahzab,21)
________________________________________

 (1) Bu hususi saatleri hakkında bilgiye rastlayamadık, murakabe-i nefsiye mi?, Cebrail'le mülakat mı? bilemiyoruz.

 (2) Rasûlullah'ın -aleyhissalatü vesselem- günlük programını teferruatlı şekilde İslâmda Zaman Tanzimi adlı eserde inceledik.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Nisan 26, 2024, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41