Gönderen Konu: Allah Bizi Niye Cezalandırır - Zikir – Fikir – Şükür  (Okunma sayısı 127 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
Allah Bizi Niye Cezalandırır -  Zikir – Fikir – Şükür

   “Siz şükredip iman ettikten sonra, Allah ne diye sizi cezalandırsın ki? Allah şükredenlerin mükâfatlarını bol bol verir ve her şeyi hakkıyla bilir!” (Nisa 147)

Âyetle ‘bir muştu kabilinde’ izhar edilen ihlâsla tövbekâr olup hâlini düzeltenler, Allah’ın dinine sarılıp şükür ve iman yolunu tutanlar mükâfat ve sevaptan mahrum kalmaz!

“Kim doğru yolu seçerse, kendisi için seçmiş olur; kim de doğru yoldan saparsa, kendi aleyhinde sapmış olur. Hiçbir kimse başkasının günah yükünü taşımaz. Biz peygamber göndermediğimiz hiçbir halkı cezalandırmayız.” (İsra 15)

ALLAH KİMSEYE ZULMETMEZ!

“İşte bu, sizin ellerinizle işlediğiniz günahların karşılığıdır. Çünkü Allah kullarına haksızlık edecek değildir!” (Ali İmran 182)

Azap gören insan; inkâr ve küfürde ısrar etmeden ve Allah’ın koyduğu hükümlere karşı gelmeden “iç muhasebe”yle yeniden ve yeniden; hakikâtin keşfine değin derin derin düşünmelidir! Cenâb-ı Allah hayrın ve şerrin yolunu ‘taliplerine’ göstermiştir! Şu halde inkâr ve küfürden sonra da olsa şükür ve imanla Allah’a yaklaşma yolu tutulunca, azap için hiçbir sebep kalmaz! Şükür ve imandan sonra inkâr ve küfre sapıp Allah’tan ve Allah yolundan kaçanlar azaba uğrayacakları gibi, inkâr ve küfürden sonra da olsa şükür ve iman yolunu tutup Allah’a doğru gidenler de muhakkak Hakk’ın rahmetine vasıl olur!

TÖVBE KAPISI AÇIKTIR!

Büyük kıyameti beklemeden küçük kıyamet, yani âhir ömrün nihayeti gelmeden, nedametle-büyük pişmanlıkla bil cümle günaha-kusura tövbe edip rahmet kapısından iltica talep edilmelidir!!!

İnsan, havf-reca arasındadır! Aksi, küfürdür! Şu hâlde hayat cereyanı yürüyüp dururken, “Ben vazifemi yaptım..?” deyip de Allah’a karşı gururlanarak şükür ve imandan sonra saygısızlığa, inkâr ve küfre sapmak caiz olamayacağı gibi; “Şimdiye kadar inkâr ve küfür yolunda dolaştım, günahlara daldım, bundan sonra kurtuluş imkânı kalmamıştır…” diye ümitsiz olup da henüz fırsat eldeyken tövbe ve düzelmeden yüz çevirmek de caiz değildir. Derhal kötülüklerden tevbe edip şükür ve iman yolunu tutmalıdır. Allah’ın rahmetinden uzaklaştırıp gazab-ı ilâhîye düçar eden günahlara dalmış olanlar, bir an evvel “nedâmet gözyaşlarıyla tövbe”ye sarılmalı, ilâhî rahmetten asla ümit kesmeyip samimiyetle af dilemelidir!

“De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir. Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O’na teslim olun, sonra size yardım edilmez.” (Zümer 53-54)

Cenâb-ı Hakk kullarından “tevbe-i nasûh” yani ihlâslı-samimi bir tevbe istemektedir!

“Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının! Ne babanın evlâdı, ne evlâdın babası nâmına bir şey ödeyemeyeceği günden çekinin! Bilin ki, Allah’ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın! O aldatıcı şeytan da, Allah’ın affına güvendirerek sizi kandırmasın.” (Lokman 33)

Demek ki Cenâb-ı Hakk, sonsuz rahmetiyle kâinata ve kâinatın bir parçası olan bizlere rahmeti sonsuzdur; velâkin azabıyla da son radde şediddir! Büyük kusurların neticesindeki bekleyen elim sonları hiçbir zaman unutmamak lâzımdır! İnsanların bütün çabası maalesef mevki ve makamlarında amirlerini memnun etmek olmuştur..! Çocuklar anne babalarına, ebeveynler birbirine veya anne babalarına, en alt seviyeden üst seviyeye kadar herkes bir üstünü memnun etmek istemektedir. Ne hazin ki bütün kâinatı yaratan Rabblerine  şükretmeyi unutmuşlardır..!!

ÖMÜR, YAPAY GÜNDEMLERLE

HEBA EDİLMEMELİDİR!

Günümüzün ucuz erk ve muhalefetinin cereyanında, politik ayrışmalarla ve bir takım sahte beklentilerin tuzağında olan “insan görünümlüler!!”; maalesef fikirlerini, zikirlerini ve şükürlerini nerede kime ne zaman nasıl yapacaklarını bilmediklerinden, dünyaya meyille “hiç bilmedikleri!” âhiretlerini yakmaktadır!!!

Bugün pek çok konuda insanlar cezalandırdıklarını düşünmektedir. Fakat yaşananların, şükürsüzlük sebebiyle olduğu âyetlerle âşikârdır! Rabbim bizi zâtına kul, Habibine ümmet olup, bu şuurda fikreden, zikreden, iştigâl eden ve şükreden halis kullarından eylesin.

“Andolsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Bunların kalpleri vardır ama kavrayamazlar; gözleri vardır ama göremezler; kulakları vardır ama işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gâfiller onlardır.” (A’râf 179)

“Eğer biz ahlâk-ı İslâmiye’nin ve hakaik-i imaniyenin kemalâtını ef’âlimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle İslamiyet’e girecekler. Belki, küre-i arzın bazı kıt’aları ve devletleri de İslamiyet’e dehalet edecekler..!!” (Bediüzzaman)

2023 ve sonrası bütün maddi-manevi geleceğimizde hakikâtli yol arkadaşlarına ulaşabilmemiz için, inandıklarımızı hayatımıza aksettirip yaşayabilen gönül erlerine selâm olsun! Rabbim, içimizdeki ve başımızdaki gâfiller sebebiyle bizleri de helâk eyleme.

Amin.

Prof. Dr. Ahmet Maranki.

RADYO  FANİDUNYA FM.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41