CEHENNEM
Vakitleri aşıyorsun
Harama helâl diyorsun
Cenneti itiyorsun
Cehennem dostum diyorsun
Ömür bitiyor aldırmıyorsun
Zaman firarda fark etmiyorsun
Ahmakça bakınıp yetiniyorsun
İlle de cehennem diyorsun
Kibire köle olmuşsun
Kibir atını pek seviyorsun
Nereye götürür bilmiyor musun?
Israrla Cehennem diyorsun
Kibirsiz kendinden hoşlanmıyorsun
Kur'an sünnet de nedir diyorsun
Dünyadan vaz geçilir mi düşünüyorsun
Sen üşüyor ille de Cehennem diyorsun
İnan insan aldanıyorsun
Bil ki sen yaşamıyorsun
Bakarken Hak olanı görmüyorsun
AdresiN Cehennem olsun istiyorsun
Her yer ayna, baksana
Kur'an'ı okuyup anlasana
Bu kibri nefsinden atsana
Şeytana aldırmadan
Cehennemden korksana
Cennet'e tâlip olsana...
Meryem Asliguz
Ölüm Düşü
Yatarkene, ürüyamda
Vadem yetmiş ölüyorum.
Rahat döşeğimde yatıp
Öldüğümü biliyorum .
Komşular eyvah dediler
Gelip teneşire kodular
Koyup suyumu yudular
Abdesimi alıyorum.
Komşu cenazem kaldırdı
Hoca namazım kıldırdı
Varıp kabrime doldurdu
Topraklar a dalıyorum.
Biri gelip sual aldı
O gidip ikisi geldi
Biri tuttu, biri çaldı
Ettiğimi buluyorum .
Dediler ki halin n’ola
Azıksız gelmişin yola
Git mahşere, suçun dile
O mahşere geliyorum .
Gördüm mahşer işini
Heybetini, teftişini
Ağlayıp gözüm yaşını
Ateş ile siliyorum .
Kimi günah sevap tartar
Mahşerin heybeti artar
Habibim, bizi sen kurtar
Kusurumu biliyorum .
Bulamamışım rızayı
Bana verdiler cezayı
Namazda kalan cezayı
Kaynar sacda kılıyorum.
Feryadi’yim, böyle yandım
Gözüm ile gördüm kendim
Hemen uykudan uyandım
Hızlı hızlı soluyorum .
Feryadi Çığıran
Kıyametin Halleri
Yavaş yavaş yaklaşınca kıyâmet,
Belirecek küçük büyük alâmet.
İnsanlar dinden Kur’an’dan kopunca,
Dinsiz, dengesiz yaşam başlayınca,
Doğal denge ve düzen bozulacak,
Doğal âfetler dünyayı saracak.
Bereket kalkacak, kıtlık olacak,
Her şey sun’î, her şey sahte olacak.
Dünyada yaşam çok zor olacak,
Yeryüzü depremlerle sarsılacak.
Sürekli su baskınları olacak,
Sel suları çok canları alacak.
Temiz hava, temiz su azalacak,
İnsanların sağlığı bozulacak.
Sevgi, saygı, doğal yaşam kalkacak,
İnançsızlık bir hastalık olacak.
İnançsız nesil ilkesiz olacak,
Sapıklıktan bunalımlar doğacak.
İçki, fuhuş günlük yaşam olacak,
Kadınlar çırılçıplak soyunacak.
Dindarlara ağır baskı olacak,
Makam, mevki fâsıklara kalacak.
İnançsızlık resmi ilke olacak,
Tüm kurallar din karşıtı olacak.
Örf, âdet, gelenek, haya kalkacak,
Toplumda cinsel bunalım olacak.
Kaos, kargaşa sokağa taşacak,
Terör, eylem tüm dünyayı saracak.
Ruhsal bunalım her eve girecek,
Dünya yaşanılmaz hale gelecek.
Bunalımlar devlete sıçrayacak,
Korkunç ve büyük savaşlar olacak.
Ruhsal denge aşırı bozulunca,
İnsanlar sapık ve çılgın olunca,
En korkunç felaket Deccal gelecek,
Müminlere baskı, zulüm edecek.
Peygamber soyundan Mehdi gelecek,
Evliyalar O’na biat edecek.
Sonra yerden Dâbbetül-arz çıkacak,
Mü’minler, kâfirler belli olacak.
Hazret-i İsâ da gökten inecek,
Deccal’in rejimine son verecek.
Ye’cüc, Mecüc toplumları çıkacak,
Yeryüzünde fitne, fesat olacak.
Üç gün, üç gece Güneş doğmayacak,
Dünyada korkunç karanlık olacak.
Üç günden sonra batıdan doğacak
Ama, Tevbe Kapısı kapanacak.
Bu olayda dengeler bozulacak,
Dünyanın düzeni alt üst olacak.
Gök (ozon tabakası) yarılacak,
Atmosferik olaylar başlayacak
Uzaydan korkunç ışınlar gelecek,
Yeryüzü cehenneme dönüşecek.
Aşırı korkunç sıcaklar olacak,
Su ve hava dengesi bozulacak.
Kutuplardaki buzlar eriyecek,
Dünyanın SU dengesi değişecek.
Dağlardaki karlar da eriyince,
Yeryüzü bataklığa dönüşünce,
Hayat koşulları tek tek kalkacak,
Çok korkunç fırtınalar da kopacak.
Allah İsrâfil’e emir verecek,
“Ya İsrâfil! Sûr’a üfle” diyecek
Ahmet Tomar.