Gönderen Konu: Bir Ömür Dua İkliminde Geçsin  (Okunma sayısı 1098 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 1964
Bir Ömür Dua İkliminde Geçsin
« : Ekim 03, 2014, 09:29:19 ÖÖ »
Bir Ömür Dua İkliminde Geçsin


Zikreden bir dil, şükreden bir kalp müminin hayatında en önemli semeredir. Bu olgunluk ile her nereye yönelse orada Allah’ı (cc) anar… Böylece kendini duanın rahatlatan ifadelerinde bulur…

Ya Hamîd…  Ya Rahman… Ya Selâm… Seni anmak ne büyük bahtiyarlık Ya Rabbi…

Bir denizin kıyısında hissedersin bazen Celîl ve Cemâl olan Allah’ı (cc). Dalgalar coşkun hallerinin ardından sahile serilerek secdeye kapanırlar. Artık bu halde onların sükûna eren fısıltılarını işitirsin… Bu son manzara, denizin duasına  “âmin” dediği andır. Dalgalar kumsalı yalayıp geri dönerken yeni bir zikrin ve duanın hazırlığı başlamıştır bile…

Ya Mütekebbir… Ya Vâsi’… Ya Hakîm… “Allah’ı çok ananlar kazanmışlardır.” fermanınca bizi de bu zümreye dâhil eyle Ya Rabbi…

Bazen gökyüzünde ayı izlersin gözlerin yoruluncaya dek… Kimi gün hilalinin uçlarını uzatmıştır semaya; ellerini açıp yalvarır gibi… Kimi gün de avuçlarının arasına gönlünü koyuvermiştir; dolunay halinde selam eder arza… Tüm benliğini sergilediği için cazibesi de artmıştır artık… Gökyüzünde Nûr’u hissedersin… Geceyi aydınlatan bir kandil gibi mehtap düşüverir yeryüzüne… Zikre dalan ayın tatlı nameleridir mehtap… Yeryüzünde, âdemin başı döner bu güzellikten…  Yöneleceği yüce kudreti anmaktan başka kendine geliş yolu bulamaz insan…

Ya Muktedir… Ya Kâdir… Ya Zâhir… Bizi, dilimiz zikrin ile yaşken öldür Ya Rabbi…

Bir güvercinin hu-hu’larında, gecenin ve gündüzün birbiri içine dalıp kaybolmasında, seher vakti bir bülbülün kâinatı mest eden namelerinde, rüzgârın yüzümüzü yalayarak geçen tatlı nesiminde… Zerreden katreye her varlığın kendisine verilen görevi tam bir teslimiyetle eda edişinde, el-Mübdi’ olan Rabbimizi zikredişleri gizli değil midir?  Tüm kâinat bu sırra vakıf… Gevşeklik ve asıl vazifeyi unutmak insana mahsus… İnsan zikre sarıldıkça nisyandan kurtulacak, o nispette saflaşacak ve Rabbinin sevdası ile pür nur olacak…

Ya Vedûd… Ya Şekûr… Ya Ğafûr… Bizi zikrinden gafil eyleme… Zikrimiz bizim için yeryüzünde bir nur, göklerde de zahire ve azığımız olsun…

Ey nefsim; eğer kalbini temiz tutabilmiş olsaydın Allah’ın zikrinden hiç usanmayacaktın. Nasıl sıkıntılı zamanlarında Rabbine yönelip zikre devam ediyorsan bolluk zamanlarında da O’nu unutmayacaktın… Cennete gülerek girmek istiyorsan dilini Allah’ın zikri ile yaş tutacaktın… Keşke bilebilseydin ki, zikir kadar bizi azaptan koruyacak, ilahî rahmete gark edecek başka bir amel yok… Vesselam; “Allah’ı zikretmenin en büyük amel” (Ankebut 29/45) olduğunu anlayabilseydin…

Ya Raşîd… Ya Mâcid… Ya Vâhid… Bizi bize bırakma… Bizi yolundan ayırma… Mübarek Ramazan-ı şerifi zikrinle donatmayı nasip eyle…

İstiridyenin içine girmeyi başaran kum taneleri inciye dönüşür. Kum tanesinin fazlaca kıymeti olmasa da gayretinin karşılığında istiridyenin sedefi bahşedilir. Asıl onu değerli kılan da budur. Artık o bir kum tanesi değil eşsiz bir incidir. İnsan, zikre devam ederek Rabbini anmada ısrarcı olursa bu gayreti ile rahmet deryalarının kapıları kendisine açılır. İnsan-ı kâmil olma yolunda değer üstüne değer kazanır… Sevda ile aşk ile çıkılan yolda gayret biter mi? Arzu, heves, iştiyak eksilir mi?

Her dem burcu burcu koksun diye sevdamı mavi bir gülün gizemine sakladım… Sana yönelen gönüllerimizde sevgini afiyetle ziyadeleştir Allah’ım… Âmin…

 Yazıda Geçen Esmâü’l-Hüsnaların Manaları

el-Hamîd: Hamde tek layık olan

er-Rahman: Dünyada her kuluna karşı merhametli

es-Selâm: Selamete ulaştıran

el-Celîl: Zatında, sıfatında hiçbir şey kendisine denk olmayan

el-Cemâl: Güzellik, lütuf

el-Mütekebbir: Her hadisede büyüklüğünü gösteren

el-Vâsi’: İhsanı, ilmi, rahmeti ile kuşatan

el-Hakîm: Her şeyin hakikatini bilen

el-Muktedir: Her şeye gücü yeten

el-Kâdir: Kudret sahibi

ez-Zâhir: Varlığı, kudreti ile aşikar olan

el-Mübdi’: Kainatı yoktan var eden

el-Vedûd: Aşk ile yanan kullarını seven

eş-Şekûr: Yapılan şükrün karşılığını bolca veren

el-Ğafûr: Çok bağışlayıcı olan

er-Raşîd: Doğru yola ileten

el-Mâcid: Nimetleri ve ihsanı sonsuz olan

el-Vâhid: Zatında ortağı olmayan tek

 


* BENZER KONULAR

Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41