Gönderen Konu: DUÂ VE İNSAN  (Okunma sayısı 1742 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
DUÂ VE İNSAN
« : Eylül 22, 2014, 11:58:30 ÖS »
DUÂ VE İNSAN
   
Yüce Allah buyuruyor:

(Ya Muhammed!) De ki: Duanız olmasa, Rabbiniz size niye değer
versin ki! (Furkan - 77)
Dua, yerlerin, göklerin tek egemeni ve bütün âlemlerin Rabbi olan
Yüce Allah’a, can-ı gönülden
yalvarma ve yakarma demektir. Dua, güçleri
ve ümitleri tükenen kulların sonsuz ve sınırsız güç sahibi olan Allah’a yönelmeleri
ve ümitle O’na yalvarmaları demektir.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Dua, ibâdetin (kulluğun) özüdür. (Tirmizî)
Dua gerçekten, ibâdetin ve kulluğun özüdür. Çünkü can-ı gönülden
dua eden kimse, Yüce Allah’ın
sonsuz, sınırsız kudreti ve azameti karşısında
kendi aczini bilmiş ve kabullenmiş demektir.
178
Bu nedenle ihlâs ve samimiyetle yapılan dua, ibâdetin özü, îmanın
göstergesi ve insanların Allah katındaki değerlerinin ölçüsüdür.
Yüce Allah buyuruyor:
Rabbiniz (olan Allah) buyurdu ki: Bana dua edin, kabul edeyim.
Çünkü büyüklük taslayıp bana dua etmekten kaçınanlar, aşağılanmış
olarak cehenneme gireceklerdir. (Mü’min - 60)
Gerçekte her insanın yapısında ve kalıtsal kişiliğinde (içgüdüsünde),
sonsuz ve sınırsız bir kudret sahibine yani Allah’a sığınma ve yalvarma
duygusu vardır. Bu nedenle en üst makamlarda oturanlar da, zaman gelir
ümitleri tükenir, Allah’tan başka sığınacak ve yalvaracak bir rab bulamazlar.
Havada uçağı arızalanan devlet başkanları, ulaştırma bakanları, hava
kuvvetleri komutanları ve hava limanları genel müdürleri, o anda Allah’tan
başka kime sığınabilir ve kime yalvarabilirler ki?
Yaşadığı döneme damgasını vuran ve insanlık tarihinin en kanlı diktatörlerinden
biri olan Firavun, Kızıldeniz’de boğulurken en güvendiği ordusuna
mı sığındı, Allah’a mı yalvardı?
Evet, zaman gelir, ümidi tükenen en kanlı diktatörler, ateistler ve sahte
laikler de Allah’a sığınır ve yalvarır ama bu tür zorunlu yalvarmaların acaba
onlara yararı olur mu?
Yeis halinde (ölüm anında) Firavun’un îmanı ve duası kabul edilmediği
gibi, inkârcıların ve sapıkların da duaları kabul edilmez ve onlara “geç kaldınız,
îmanın ve duanın vakti geçti” denir.
Allah katında hangi dualar daha sevimlidir?
Yüce Allah buyuruyor:
Rabbinize yalvararak ve sesinizi kısarak dua edin. Çünkü Allah
haddi aşan (bağırıp çağıran) ları sevmez. (A’raf - 55)
Yüce Allah can-ı gönülden sessizce ve yalvararak yapılan duaları sever
ve kabul eder. Sesinin tonunu yükselterek, fazla uzatarak ve bağırıp
çağırarak yapılan duaları sevmez ve kabul etmez.
Âişe radıyallahu anha diyor ki:
Resûlullah (s.a.v.) kısa ve özlü olan duaları sever, böyle olmayan duaları
yapmazdı. (Tirmizî)
Yüce Rabbimiz bizi bizden daha iyi bildiği için Peygamberimiz (s.a.v.),
kısa ve özlü dualar yapar,
kesinlikle ayrıntılara girmez ve fazla uzatmazdı.
179
Enes radıyallahu anhü diyor ki:
Peygamberimiz (s.a.v.) in en çok okuduğu dua, “Allahümme (Rabbenâ)
âtinâ fi’d-dünya haseneten ve fi’l-âhireti haseneten ve kınâ azâbe’nnâr”
dır.
(Allahım! Bize dünyada güzellik (huzur, mutluluk) ver, âhirette de güzellik
(cennet ve Cemal’ini) ver ve bizi ateş (cehennem) in azabından koru!)
(Buhârî - Müslim)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Sizden biriniz dua edeceği zaman, önce Allah’a hamdü senâ etsin
(Elhamdülillâh desin), sonra Peygambere sâlât-ü selâm getirsin ve
sonra dilediği gibi dua etsin. (Ebû Dâvûd - Tirmizî)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Dua yapan (ve duası kabul edilen) kimseye kuşkusuz şu üç şeyden
biri verilir; Ya günahları bağışlanır
ya istediği şey aynen acele
olarak (dünyada) verilir ya da sevab olarak biriktirilip âhirete ertelenir.
(Deylemî - Hâkim)
Dua yapmak da bir ibâdet, hatta ibâdetin özüdür. Allah rızası için yapılan
her çeşit hayırların ve ibâdetlerin bir karşılığı (sevabı) olduğu gibi
ihlâsla ve şartına uygun bir şekilde yapılan duaların da kuşkusuz bir karşılığı
vardır. Ancak yapılan her duanın aynen kabul edilmesi düşünülemez.
Yapılan dua eğer kaderle örtüşürse aynen kabul edilir ve dua edenin
isteği hemen dünyada verilir. Eğer kaderle örtüşmezse ya günahları bağışlanır
ya da sevaba dönüştürülüp âhirete ertelenir.
Neden mi? Örneğin, belirli bir kızla evlenmek için yüzlerce kişi dua
edebilir ve hepsinin duası da kabul olabilir. Ancak istedikleri kız yüzlerce
parçaya bölünemeyeceği için,
Yüce Allah takdirinin gereği içlerinden birine istediği şeyi aynen verir
ve o kimse istediği kızla evlenir. Diğerlerine gelince! Yüce Allah hikmetinin
gereği, yaptıkları dualarına karşılık (sevab) olarak, dilediği kullarının günahını
bağışlar ve dilediği kullarının dualarını da sevaba dönüştürüp âhirete
erteler ve mahşer yerinde mîzanına koyar.
İstedikleri kızla evlenemeyenler, “duamız kabul olmadı” diye belki bu
fâni dünyada hüzünlenirler ama mahşer yerinde amel defterleri dağılıp sorgulama
başlayınca ve adâlet terâzileri kurulup günahlar sevaplar tartılmaya
başlayınca,
Yaptıkları dualarına karşılık olarak günahlarının bağışlandığını ve sevaplarının
âhirete ertelendiğini
görünce, sevinçlerinden yüzleri nur gibi parlayacak
ve Allah’a çok çok şükredecekler.
180
Allah katında kabul olmayan dualar!
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Bir kimse günah olan bir şeyi ve akrabası ile ilişkiyi kesmeyi dilemedikçe
ya da acele etmedikçe duası kabul olunur. (Müslim)
Bu hadîs-i şerîfde duanın kabul olması için;
Günah olan bir şeyi istememek: Adları farklı da olsa her çeşit şans
oyunlarına kumar denir. Kumar
oynayanların şansım açık olsun diye, milli (!)
piyango bileti alanların biletime ikramiye çıksın diye, içkili gazino ve lokanta
işletenlerin müşterimiz bol olsun diye ve bugünkü koşullarda üniversite
sınavına
girmek isteyen kızların sınavı kazanayım diye gerek kendilerinin ve
gerek yakınlarının onlara dua etmeleri haramdır ve kabul edilmez.
Akraba ile ilgiyi kesmeyi istememek: Bir kimsenin yakın akrabaları
ile ilgiyi kesmek yani sile-i rahmi terk etmek için “Allahım! Bana annemin,
babamın, kardeşimin, amcamın, halamın, dayımın ve teyzemin yüzünü
gösterme! Onlarla görüştürme” gibi dua etmesi haramdır ve kabul olmaz.
Acele etmemek: Bir kimse bu işim hemen acele olsun diye dua ederse,
duası kabul edilmez. Çünkü
Yüce Allah her şeyi takdir etmiş ve vaktini
belirlemiştir. Bu nedenle kulun acele etmesi ile Allah acele etmez ve kulun
isteği doğrultusunda takdirini değiştirmez.
Yüce Allah buyuruyor:
İnsan hayrı istediği gibi şerri de ister (beddua eder), çünkü insan
çok acelecidir. (İsrâ - 11)
İnsanın yapısında gerçekten acelecilik vardır ama bunu frenleyecek
akıl da vardır. Bu nedenle her konuda olduğu gibi dua konusunda da aceleci
değil, akılcı olalım ve en güzeli dua ederken Yüce Allah’tan her şeyin
hayırlısını isteyelim.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Babanın evlâdı için yaptığı dua, peygamberlerin ümmetleri için
yaptıkları dua gibidir. (Deylemî)
Babaların evlâtları için yaptıkları dualar çok etkili olduğundan, evlâtlar
babalarının hayır dualarını
almaya özen göstermeli, babalar da bir anlık öfkenin
etkisiyle yavrularına beddua (kötü dua) etmemelidir. Çünkü sonuçta
yine onların yüreği yanar ve çok pişman olurlar.




fanidunya

  • Ziyaretçi
Günahsız Ağızla Dua
« Yanıtla #1 : Eylül 23, 2014, 12:00:33 ÖÖ »
Günahsız Ağızla Dua



Allâh 'a sığınmanın en güzel yollarından birisi DUA'dır. Dua, insanın hem kendisi, hem de müslüman din kardeşleri adına Allâh 'a yalvarması demektir. Nitekim "..onlar için dua et, Çünkü senin duan onlar için sukunettir" (Tevbe, 9/103) buyurularak duanın etkisi Kur'an'da açıkça gösterilmiştir.

Cenab-ı Rabbül Alemin Hz. Musa'ya:

"Ya Musa bana günahsız bir ağızla dua et!" diye buyurdu.

Musa (a.s.): "Yarabbi bende öyle bir ağız yok ki, sana nasıl günahsız bir ağızla dua edeyim," dedi.

Bunu üzerine Allâh ü Teala:

"Başkalarının ağzıyla dua et çünkü sen başkalarının ağzıyla günah işlemiş olmazsın, öyle hareket et ki diğer insanlar gece gündüz sana dua etsinler. Veya kendi ağzını temizle, Allâh 'ın (c.c) adı temizdir onu zikrederken ağız temizlenir," buyurdu.

Ümmü Derda (ra)'dan rivayete göre, Resulullah (sav) efendimiz buyurmuştur:

"Bir müslümanın, bir din kardeşine gıyabında yaptığı DUA kabul olunur. Başında vazifeli bir melek vardır. Kardeşine hayır DUA'da bulunduğu vakit, bu melek: "AMİN" der. Ve: "Senin için de bir misli olsun" der." Müslim-Ebu Davud Tac c 5 s 210

Hadisin Tirmizi'deki metninde hafif bir değişiklik var ki şöyledir:

"En çok kabul edilen dua, din kardeşin gıyabında yapılan duadır" Ebu Davud-Tirmizi: Tac c 5 s 211

Efendimiz (sav), Ömer (ra) umre yapmak üzere kendisinden müsaade almaya geldiğinde Resulullah (sav): "Kardeşim bizi duandan unutma" diye kendisinden dua istemiştir. Hz. Ömer der ki:  "Bu, bir sözdür ki, bedelinde dünya verilseydi, o kadar sevinmezdim" buyurur. Ebu Davud-Tirmizi: Tac c 5 s 211

Peygamber efendimiz, (Allâh ü teâlâya günah işlemeyen dil ile dua edin) buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı sual edilince, (Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir) buyurdu. [Tergibüs-salât]

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Dün, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41