Gönderen Konu: Yerin göğe En Yakın Avlusu  (Okunma sayısı 88 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
Yerin göğe En Yakın Avlusu
« : Ocak 16, 2024, 09:28:16 ÖÖ »


Yerin göğe En Yakın Avlusu

Ben Kudüs

Şehr-i kadim

Uzun bir kışa erdim

Kubbet-üs Sahra’yla göğü çınlatır âhım

kanla doldu mahsenlerim

Yahya’nın kanı

İsa’nın kanı

Arif Ay

Her hikâye bir şehirde başlamaz. Ancak her şehrin bir hikâyesi vardır. Daha surları yükselmeden insanlığın mirasını yüklenen kutsal şehir Kudüs gibi.

Sokaklarında peygamberlerin ve kralların dolaştığı, uğruna nice canların feda olduğu şehir. Yakılan ağıtlar, gökyüzüne bırakılan sözler ve dikilen zeytin ağaçlarından çok önce başlar Kudüs’ün tarihi. Kadim olan ne varsa yolu Kudüs’ten geçmiştir. İnsan ve gökyüzüne dair birikmiş mirasta da ön saflarda yer alır. Söz, şiir ve vahiy sırasız ve zamansız uğrar bu mübarek beldeye. Hepsi bir iz, hepsi bir nişane ekler şehrin taşlarına. Binyıllardır akıp giden hayatlara keder, neşe, hüzün ve saadet eşlik eder. Bir fetih ve işgal, yeni bir fetih ve yine işgal diye deveran eder Kudüs’te zaman. Tarih boyunca komutanlar ve hükümdarlar ölümüne vuruşur bu şehirde; şehir ölmesin diye.

Peygamberler, kutsal kitaplar, isrâ, miraç, savaşlar, dualar, göçler, isyanlar, intifadalar, işgaller, işkenceler, şehitler, kahramanlar, mescitler, kutsal mekânlar gibi onlarca konunun öznesidir Kudüs. Kutsallığın, bereketin ve hicretin başkentidir. “Ey yerin göklere en yakın avlusu” (Nizar Kabbani) diye hitap edilen, vahyin coğrafyasıdır. Kudüs bizim için bir şehirden fazlasıdır. Dinî, tarihi ve kardeşlik bağlarımızın kement noktasıdır.

Tevhit elçisi olarak yeryüzüne gönderilmiş birçok peygamberin risalet yurdudur Kudüs. Peygamberler ocağı Kudüs’te Nebi Davud ile başlar hüküm. İsrailoğullarının komutanı Tâlût, Hz. Davud’un Câlût’u öldürme talebini küçümser ve ona inanmaz. Ama Hz. Davud, zalim Câlût’u, tıpkı günümüz Filistinlilerinin yaptığı gibi attığı taşlarla öldürür. Hz. Davud’un taş atarak kazandığı zaferi ona krallığı getirir ve böylece Kudüs’te hükümdar peygamberler dönemi başlar. Nebi Davud’a nisbetle taş, Filistin direnişinin sembolü olur ve kaynağını bir peygamber eylemi olmaktan alır. Çünkü zalim taşlanır. Davudi sadaya şahitlik eden Kudüs’te bugün Nebi Davud makamı üzerinde İsrail cumhurbaşkanının bir çalışma ofisi bulunmaktadır.

Kudüs babalar ve oğullar şehridir. Hz. Süleyman’ın dünya saltanatının başkentidir. Babası şehri fetheder ve bir mabet yapmak ister fakat bu, oğlu Hz. Süleyman’a nasip olur. Krallardan ve peygamberlerden yana nasipli olan Kudüs, hükümdar peygamberle âdeta taçlanır. Halen Yahudiler Süleyman peygamberin ihtişamlı günlerine dönemedikleri için Burak Duvarı’nda ağlarlar. Hz. Süleyman’ı özlemle anmalarının arka planında ise hükmetme beklentileri ve güç devşirme açlığının yattığı kabul görür. Buna karşılık Hz. Musa’nın hatırası ise Selahaddin Eyyubi’nin Nebi Musa şenlikleriyle yâd edilir. Hicreti Kudüs’e doğru olan Hz. Musa şehre yakın bir noktaya kadar ulaşır ama Kudüs’e giremez. Bereketli topraklara kutsallık katan ilk peygamberlerden kabul edilen Hz. Musa’nın Kudüs yakınlarında kaldığı yere, Nebi Musa makamı, fetihten sonra şarkın en sevgili sultanı tarafından yaptırılır. Peygamber hürmeti ve sadakati, Selahaddin Eyyubi ile Müslümanlara miras bırakılmıştır.

Hz. Zekeriya’nın Kudüs’le olan bağı ise bir mihrap meselesidir. Peygamber mihrabında Hz. Meryem’in bahçevanıdır. Beyt-i Makdis’in doğu tarafındaki mihrapta Hz. Meryem, Rabb’i tarafından seçilir. Geriye, âlemlerin kadınlarına üstün kılınacak bir ömür bırakır. Bütün bunlar şehrin kutsallık harcına eklidir. Ve Hz. Zekeriya ilerlemiş yaşına rağmen oğlu Hz. Yahya’nın müjdesini yine bu toprakların bereketinde alır. Hz. Yahya’nın şehadetini ve Hz. İsa’nın mucizevi doğumunu gören Kudüs’te, Hz. İsa ile başka bir dönem başlamış olur. Romalılar Hz. İsa’nın çağrısına kulak tıkar ve onun için ölüm cezasını reva görüp çarmıha gerer. Kutsallığın başkenti Kudüs, peygamber kanını akıtanları da böylece tarih sayfasına ekler.

Mescid-i Aksa’nın Müslümanlar nazarında kutsiyeti ise isra ve miraç hadisesiyle zirveleşir. Hz. Peygamber’in gece yürüyüşünün güzergâhı ve miracın basamağı olan Mescid-i Aksa, İslam dünyasının üçüncü haremidir. Akidevi köklerimizin ve tarihî mirasımızın bakiyesi olan Mescid-i Aksa İslam’ın ilk kıblesi olma yönüyle de kilit bir konumu temsil eder. Kudüs’ün maddi ve manevi merkezi el-Aksa’dır. Bu kutlu mescidi şehirden çıkardığımızda neredeyse geriye hiçbir şey kalmaz.

Kubbeleri, mescitleri, namazgâhları, şadırvanları, medreseleri, sebilleri, halvethaneleri ve zeytin ağaçlarıyla birlikte bu mübarek mabet, kutsal şehrin kalbidir. Peygamber kavlinin ve kademinin işaretleriyle Mescid-i Aksa bir diriliş karargâhıdır. Miracın basamağı olan Kubbetü’s-Sahra ise cennetin sekiz kapısını temsil eden sekizgen yapısıyla İslam estetiğinin -yedinci yüzyıldan günümüze kadar- neredeyse hiç değişikliğe uğramadan gelen yegâne eseridir. İç ve dış tezyinatının emsalsiz güzelliği ile miracın durağı olan Kubbetü’s-Sahra’ya peygamber sevgisi âdeta nakşedilmiştir.

Bir barış şehri olan Kudüs tarih boyunca birçok devletin ve milletin ilgi odağındadır. Fetihler yurdudur. Hz. Davud’dan sonra ilk fatihi Hz. Ömer’dir. Halife, kutsal şehrin anahtarlarını teslim almak için Medine’den yola çıkar. Kudüs Baş Patriği Sophronius başkentlerini komutana teslim etmeyi reddedip halifenin gelmesini ister. Peygamber tedrisinden geçen Hz. Ömer, Kudüs’e bir yol açar. Vahyin dilinden bereket merci olarak anlatılan Mescid-i Aksa, Medine’de nebevi kelama birçok kez konu olmuştur. Ziyaret edilmesinden, kandillerinde yakılmak üzere zeytinyağı gönderilmesinden söz eder Kutlu Nebi. Zaman zaman Beytü’l-Makdis’ten bahis açılır Mescid-i Nebevi’de. Çünkü mescitler de kardeştir. Peygamber buyruğunu alan gönüller revan olurlar Kudüs’e doğru. O yüzden el-Aksa’nın surları dibindeki kabristanda sahabe mezarları vardır.

Bir Süleyman mührü gibi adalet ve merhamet, sahabeyle taşına toprağına yerleşir. Uzun bir aradan sonra selamet ve esenlik tekrar tahtına kurulur Kudüs’te ve insanlık tarih sahnesinde yeniden boy verir. Hayat, şehrin sokaklarında olanca çeşitliliğiyle akar. Çünkü halife eman vermiştir. Hz. Ömer’in emannamesiyle Kudüs’te yaşayan herkes selamet sancağının gölgesine çekilir. Gözyaşı ve zulüm şehirden uzun zaman silinir.

Zaman bütün tozlarını hayatın üzerine yığmaya devam ederken yeniden işgal yurduna döner Kudüs. İslam’ın sancağının adalet ve huzur gölgesi çekilir Zeytindağı’ndan. Bir ah mevsimine mahkûm olur halkı. Gözyaşı ve zulüm yeniden birikir şehrin hafızasında. Ancak her dönemin kendi sırasını bekleyen bir Ömer’i vardır. Selahaddin ordusu ilerler fethe doğru. Bu defa, dağılmış ve dört bir yana savrulmuş gönüllerimizi yeniden Kudüs’le mayalayan Nureddin Mahmud Zengî ile başlar fetih. Mescid-i Aksa’nın tutsaklığını gidermek için âdeta ilmek ilmek, dirlik motifi dokur Müslümanlar arasına. Önce Mescid-i Aksa’nın minberi yapılır Halep’te. Ve peygamber kavlinin ardı sıra Kudüs’e doğru yol açılır. Fetihle bir cuma günü tamda mirac mucizesinin sene-i devriyesinde yeniden İslam’ın yurdu olur Kudüs. Sultanın kız kardeşinin Halep’ten getirdiği gül suları ile Mescid-i Aksa yıkanır, paklanır. Fetihten önce yapılan minber el-Aksa’ya kavuştuğunda Selahaddin Eyyubi de şarkın en sevgili sultanı olur. Ve Kudüs, İslam’ın ilim ve hikmet libasına bürünsün diye pek çok âlim şehre davet edilir.

Kudüs’te dört yüz bir yılı Osmanlı sancağı olmak üzere bin yıl İslam hakimiyetinin yaşandığı müstesna bir sayfa, Birinci Dünya Savaşı ile kapanır. Ecdadımız Filistin’i asırlarca zulüm ve gözyaşından azade etmekle yetinmeyen hürmet nazarıyla her bir hatırayı ihya eder. Öyle ki Kudüs ve el-Halil’i Haremeyn olarak adlandırır. Hz. İbrahim’in makamında bugün dahi Sultan Abdulhamit Han’ın sancağı toza kire bulaşmış hâliyle durur. Mescid-i Aksa ise yüzyıllardır ecdadımızın dilinde Harem-i Şerif olarak anılmıştır. Kudüs, tarihî mirasımızla bizim için hem mazi hem atidir.

İngiliz manda yönetimi Kudüs’ü ele geçirip İsrail’e devrettiğinde tarihler 1948’i gösteriyordur. Böylece bereketin, hicretin, kutsalın ve hürmetin başkenti olan Kudüs’te zulüm başköşeye yerleşir. Artık bereketli hilalin merkez noktalarından olan Kudüs’te günler sürgünlere, katliamlara, işgallere, ekinleri yakmaya doğru akıp gider. Vatanlarından sürgün edilenler, şehit edilenler, isyanlar, direnişler ve intifadalar tarihi başlar. Tutmayan elleri ve tutmayan ayaklarıyla dahi mukaddesatını savunanlar şehit edilir. Din, tarih, ahlak ve meşruiyet açısından hiçbir yere oturmayan günler, aylar, yıllar geçer.

Ezgilerin tınıları feryatlara döndüğünden beri Filistin’de rüzgârlar artık kimseyi serinletmiyor. Kudüs semaları; işgal edilmiş vatanlarında mukaddesat için dökülen gözyaşlarına tanıklık ediyor. Gençler, kadınlar, çocuklar ve beli bükülmüş ihtiyarlar aynı gökyüzüne umutlarını, dualarını salıyor. Göğü yerle birleştiren güneş, her gün Kamame’den dolanıp Burak Duvarı’na vuruyor ve Kubbetü’s-Sahra’nın altın kubbesine doğuyor. Ve herkes Kudüs’te yeniden doğacak bir sabahı bekliyor.

Ve and içerim ki

Bir mendil işleyeceğim yarına kadar

Gözlerine sunduğum şiirlerle süslü

ve bir tümceyle,baldan ve öpücüklerden tatlı

Bir Filistin vardı

Bir Filistin gene var!

Mahmut Derviş

Sümeyra Çelik.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Dün, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:43:20 ÖÖ]


İyi Anne Baba Mısınız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:34:11 ÖÖ]


Hasan Bitmez - Osmanlı Mehter Marşları 3 320 kbps + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 25, 2024, 11:34:58 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41