Gönderen Konu: Hacdan Sonra Ne Yapmalıdır  (Okunma sayısı 64 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2144
Hacdan Sonra Ne Yapmalıdır
« : Eylül 17, 2023, 11:36:50 ÖÖ »


Hacdan Sonra Ne Yapmalıdır

Hamd, Allah'adır. Rahmeti her şeyi kuşatan ve nimetleri kulları üzerine yağan Allah'a hamd olsun. Üzerimizdeki sayısız ve bol nimetlerinden dolayı O'na hamd ederiz. Allah'tan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilahın olmadığına, O'nun tek olduğuna ve ortağının bulunmadığına şehâdet ederim. Her emzikli kadının, korkudan kucağındaki çocuğu düşüreceği kıyâmet günü söyleyeni kurtaran bir şâhitlik ile buna şehâdet ederim. Yine Peygamberimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna, O'nun, Allah'ın sözü (İslâm) yükselinceye dek Allah yolunda hakkıyla cihad ettiğine şehâdet ederim.

Hacılar, haccın yapıldığı (Arafat, Müzdelife ve Minâ gibi) büyük yerlerde Allah'a yalvarıp duâ ettikleri müddetçe, Allah Teâlâ, O'na, O'nun âile halkına ve ashabına salât ve selam eylesin.

Allah'tan gereği gibi korkun.Çünkü Allah'tan gereği gibi korkmak, en karlı vasıftır. O'na karşı gel-mekten sakının. Allah'ın emrinde ihmalkar davranan ve onu yerine getirmeyen bir kul hüsrana uğramıştır.

ﮋ ﮥ  ﮦ  ﮧ  ﮨ  ﮩ  ﮪ  ﮫ  ﮬ  ﮭ  ﮮ   ﮯ  ﮰ  ﮱ  ﯓ    ﯔﯕ  ﯖ  ﯗ  ﯘ  ﯙ   ﯚ  ﯛ   ﯜ  ﯝ  ﯞ  ﮊ [ سورة الأحزاب الآيتان: ٧٠ – ٧١ ]

"Ey îmân edenler! (O'na itaat etmek ve ve O'na karşı gelmekten sakınmak sûretiyle) Allah'tan korkun ve (her işinizde) doğru söz söyleyin! (Böyle yapar-sanız ve her işinizde doğru söz söylerseniz) Allah da işlerinizi düzeltir ve günahlarınızı bağışlar. Kim, (emir ve yasaklarında) Allah'a ve elçisine itaat ederse, (dünya ve âhirette) büyük bir kurtuluşa ermiş olur."

Kulun Rabbine ibâdet etmesi; O'na boyun eğmesinin simgesi,samimiyetinin delili ve teslimiyetinin göstergesidir.Açık bir şeref ve övünülecek bir üstün-lüktür. Kulluk, makamların en şereflisi ve gâyelerin en yücesidir. Muhammed Mustafa -sallallahu aleyhi ve sellem-, kendisi için diğer derece ve makamlar arasından sadece kulluğu seçmiştir.

Nitekim Ebu Hureyre'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:

(( جَلَسَ جِبْرِيلُ إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَنَظَرَ إِلَى السَّمَاءِ فَإِذَا مَلَكٌ يَنْزِلُ، فَقَالَ جِبْرِيلُ: إِنَّ هَذَا الْمَلَكَ مَا نَزَلَ مُنْذُ يَوْمِ خُلِقَ قَبْلَ السَّاعَةِ، فَلَمَّا نَزَلَ قَالَ: يَا مُحَمَّدُ! أَرْسَلَنِي إِلَيْكَ رَبُّكَ، قَالَ: أَفَمَلِكًا نَبِيًّا يَجْعَلُكَ أَوْ عَبْدًا رَسُولًا؟ قَالَ جِبْرِيلُ: تَوَاضَعْ لِرَبِّكَ يَا مُحَمَّدُ! قَالَ: بَلْ عَبْدًا رَسُولًا.)) [ رواه أحمد بإسناد صحيح ]

"Cebrail -aleyhisselâm-, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanına gelerek oturdu ve göğe doğru baktı. Tam o sırada gökten bir melek iniyordu.

Cebrail -aleyhisselâm- dedi ki:

- Bu melek, şu ana kadar daha önce (gökten) hiç inmedi.

Melek (gökten) inince O'na şöyle dedi:

- Ey Muhammed! Beni sana Rabbin gönderdi ve: Seni (Davud ve Süleyman gibi) kral olan bir nebî mi, yoksa kul olan bir rasûl mü yapsın? (Diye sormamı emretti).

Cebrail -aleyhisselâm- dedi ki:

- Ey Muhammed! Rabbin için alçak gönüllü ol.

Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:

-Bilakis kul olan bir rasûl (yapsın)."

Geçtiğimiz birkaç gün içinde hacılar, en büyük ibâdetlerden ve kulu Allah'a yaklaştıran en büyük amellerden birisini yerine getirdiler.Mikat yerinde her türlü dikişli elbiselerinden soyundular.Tevbe gözyaşları, Arafat meydanında günah ve kusurlardan dolayı utanarak yanaklara süzüldü ve her dilde bütün sesler, Allah'a ihtiyacını haykırdı.Gecelemek için bütün canlar, Müzdelife'ye yaklaştı ve bundan sonra insanlar cemreleri taşlamaya, Kâbe-i Müşerrefe'yi tavaf etmeye ve Safa ile Merve arasında sa'y yapmaya akın etti. Bütün bunlar, yolculukların en görkemlisi ve seyahat-ların en güzelinde gerçekleşti.

Ve hacılar bunun sonrasında Allah'ın lütfundan kendilerine verdiğiyle sevinerek memleketlerine geri döndüler.

ﮋ ﮑ  ﮒ    ﮓ  ﮔ   ﮕ  ﮖ  ﮗ   ﮘ  ﮙ   ﮚ  ﮛ  ﮊ [ سورة يونس الآية: ٥٨ ]

 "(Ey Elçi! Bütün insanlara) de ki: Allah'ın lütuf ve rahmeti (hidâyet ve hak dîn İslâm) ile (kendilerine gelen) bununla sevinsinler.Bu (Allah'ın çağırdığı İslâm dîni ve Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e indirilen Kur'an), onların topladıklarından (dünya hayatının geçici ve fâni süsünden) daha hayırlıdır."

Allah'ın lütuf ve rahmeti, dünyadan ve dünyada bulunan nimetlerden; sonunda yok olup gidecek geçici bir hayalden ve belâlara uğraması muhtemel az bir metâdan başka bir şey olmayan dünya menfaatlerinden daha hayırlıdır.

Yaptıkları haclarından dolayı hacılara, ibâdet ve gayretlerinden dolayı da ibâdet edenlere müjdeler olsun.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in, Rabbi -azze ve celle-'den haber verdiği şu sözü ile bu kimselere müjdeler olsun:

((إِذَا تَقَرَّبَ الْعَبْدُ إِلَيَّ شِبْراً تَقَرَّبْتُ إِلَيْهِ ذِرَاعاً ، وَإِذَا تَقَرَّبَ إلَيَّ ذِرَاعاً تَقَربْتُ مِنْهُ بَاعاً ، وَإِذَا أَتَانِي يَمْشِي أَتَيْتُهُ هَرْوَلَةً.)) [ واه البخاري ]

"Kul bana bir karış yaklaştığı zaman ben ona bir arşın yaklaşırım. O bana bir arşın yaklaştığında ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek geldiğinde ben ona koşarak varırım."

Allah'ın size nasip ettiğine şükredin ve size bahşettiği nimetler için O'na hamd edin ki, O'nun size olan iyilik ve hayrı kesintisiz olarak devam etsin, lütuf ve ihsanı, hepinizi kuşatsın, fazîletleri kemâle ersin ve bağışları tamamlanmış olsun.

ﮋ ﯺ  ﯻ  ﯼ   ﯽ    ﯾ  ﯿﰀ... ﮊ
[ سورة النحل من الآية: ٥٣ ]

"(Hidâyet, beden sağlığı, bol rızık ve evlat gibi) Nimet olarak size ulaşan ne varsa, (bunların hepsi yalnızca) Allah'tandır."

ﮋ ﭬ   ﭭ  ﭮ  ﭯ  ﭰ  ﭱﭲ  ﭳ     ﭴ  ﭵ   ﭶ  ﭷ   ﮊ [ سورة النحل الآية: ١٨ ]

"Allah'ın (üzerinizdeki) nimetini saymaya kalksanız, (çok ve türlü türlü olmasından dolayı) onu sayamazsınız. Şüphesiz ki Allah, (sizi) çok bağışlayan ve çok esirgeyendir."

Rabbiniz hakkında en güzel şeyleri düşünün ve her türlü iyiliği O'ndan bekleyin.

Haccınızın kabul edilmesi ve günahlarınızın silinmesi için Allah'tan ümidinizi kuvvetli tutun.

Nitekim Kudsî bir hadiste şöyle haber verilmiştir:

((يَقُولُ اللهُ تَعَالَى: أَنَا عِنْدَ ظَنِّ عَبْدِي بِي.))
[ رواه البخاري ومسلم ]

"Allah Teâlâ buyurdu ki:

-Ben kulumun hakkımdaki zannındayım."

Câbir'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in vefâtından üç gün önce şöyle buyurduğunu işittiğini söylemiştir:

(( لاَ يَمُوتَنّ أحَدُكُمْ إِلاَّ وَهُوَ يُحْسِنُ الظَّنَّ بِاللهِ    - عَزَّ وَجَلَّ -.)) [ رواه مسلم ]

"Sizden biriniz, Allah -azze ve celle-'den güzel şeyler ummadan (Allah hakkında hüsn-ü zan beslemeden) ölmesin!"

Hâkim'in rivâyet edip sahih olduğunu belirttiği bir hadiste de Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

(( حُسْنُ الظَّنِّ بِاللهِ مِنْ حُسْنِ الْعِبَادَةِ.))
 [ رواه الحاكم بسند صحيح ]

"Allah hakkında hüsn-ü zan beslemek, ibâdetin güzelliğindendir."

Ey Allah Teâlâ'nın çağrısına uyarak dünyanın her yönünden,uzak yollardan gelip Beytullah'ı haccedenler!

Haccın yapıldığı mukaddes yerlerde durduktan ve hac ibâdetini edâ ettikten sonra haccınız tamamlandı ve ülkelerinize dönme hazırlığı yapıyorsunuz. Haramlarla hayatınızı kirletmekten, utanç verici ve çirkin davranışlar yapmaktan sakının.

ﮋ ﮣ ﮤ ﮥ    ﮦ  ﮧ ﮨ ﮩ ﮪ ﮫ ...ﮊ [ سورة النحل من الآية: ٩٢ ]

"İpliğini sağlamca büküp eğirdikten sonra çözen, böylece bütün emeğini boşa çıkaran ahmak kadının durumuna düşmeyin."

(Câhiliye dönemindeki bu kadın) beceriksiz, ahmak ve zihni bulanık bir kadındı. Yününü eğirmek için sabah-akşam çalışırdı. Sağlam ve düzgün bir ip elde ettikten sonra dönüverip büktüğü ipin tellerini açarak sağlamlığını bozardı. Yaptığı işten, kendisini yormak ve zorlamaktan başka bir şey elde edemez. İşte siz de bu kadın gibi olmaktan; inşa ettiğinizi yıkmaktan, topladığınızı dağıtmaktan ve sağlamlaştır-dığınızı bozmaktan sakının.

Hayatınızda beyaz ve tertemiz bir sayfa açtınız. Haccınızdan sonra tertemiz elbiseler giydiniz. Artık bundan sonra aşağılık davranışlara, kötü yollara ve çirkin amellere dönmekten sakının. Arkasından iyilik gelen bir iyilik,ne kadar güzeldir!İyilikten sonra işlenen kötülük ise ne kadar çok çirkindir!

Kabul edilmiş bir haccın birtakım belirtileri ve kabul olunduğunun bazı işaretleri vardır.
Hasan el-Basrî'ye -Allah ona rahmet etsin-:

"Mebrûr hac (kabul olunmuş hac) nedir?" diye sorulunca o şöyle cevap vermiştir:

"Hacdan, dünyadan beklentini kesmiş ve âhireti arzulamış bir halde dönmendir."

Haccınız; sizi helak edici şeylere düşmekten aranızda bir engel, hayırlarınızın artmasına ve salih ameller işlemenize vesile olsun.

Biliniz ki mü'min için, eceli gelinceye kadar salih amel işlemenin sonu yoktur.
Ey müslümanlar!

Hacının, haccından sonra âilesine ve vatanına mükemmel bir ahlakla, daha akıllı,daha ağırbaşlılıkla, daha namuslu, sevilen nitelikler ve değerli karakter-lerle geri dönmesi ne kadar güzeldir!

Hacının, arkadaşlarına güzel muamele ederek, çocukları ile iyi geçinir bir halde, kalbi temiz olarak; hak, adâlet ve doğruluk yoluna koyulmuş ve içinde gizlediği, dışa vuran halinden daha hayırlı bir şekilde dönmesi ne kadar güzeldir!

Şüphe yok ki her kim, hacdan sonra bu güzel özelliklerle âilesine ve vatanına dönerse, işte o, gerçekten hacdan; haccın sırlarından, haccın ders ve neticelerinden faydalanmış demektir.

Hacı, telbiye getirerek hacca başlamasından haccını bitirinceye kadar yaptığı bütün ameller, Allah'ı tanıması; O'nun haklarını ve ulûhiyetinin özelliklerini, O'ndan başkasının ibâdete lâyık olmadığını hatırlama-sıdır.Nefislerin yalnızca Allah'a teslim edileceğini, yüzle-rin yalnızca O'na döndürüleceğini;bütün yaratıklarının ihtiyaçları gidermede, kötülüklerden korunmada ve sıkıntı anında yardım istemede yalnızca Allah Teâlâ'ya muhtaç olduğunu bilmesi ve hatırlamasıdır.

Bundan sonra hacının, (yapılması yalnızca O'na mahsus olan) duâ, yardım isteme, kurban ve adak gibi Allah'ın haklarından birisini, nasıl olur da O'ndan başkası için yapabilir?

Haccından döndükten sonra bu açık şirki ve çirkin ameli işleyen birisinin haccından artık ne kalır?

Haccından döndükten sonra sihirbaz ve falcılara giden, burçlardan haber verdiğini öne sürenleri ve müneccimleri (yıldızlardan haber verenleri) tasdik eden, uğursuzluğa inanan,ağaçlardan bereket uman, taşlara el-yüz süren; (boynuna veya evine) muska ve nazarlık takan kimsenin haccı nerede kalır.

Haccından döndükten sonra namazları ihmal eden, zekâtı vermeyen, fâiz ve rüşvet yiyen, uyuşturucu kullanan ve içki içen, akrabalık bağlarını koparan ve günahlara dalan kimsede haccın etkisi nerede kalır?

Ey Beytullah'ı haccederken ihramın haramların-dan sakınanlar!

Şüphesiz ki devamlı, ömür boyu haram olan birtakım yasaklar vardır. Bu yasakları işlemekten ve onlara yaklaşmaktan sakının.

Allah -azze ve celle- buyuruyor ki:

ﮋ...  ﯭ ﯮ ﯯ ﯰ ﯱﯲ ﯳ ﯴ  ﯵ ﯶ ﯷ  ﯸ ﯹ ﯺ ﮊ [ سورة البقرة من الآية: ٢٢٩ ]

"İşte bunlar, Allah'ın koyduğu (helal ve haramı birbirinden ayıran) sınırlardır. Sakın onları aşmayın! Kim, Allah'ın sınırlarını aşarsa, işte onlar zâlimlerdir."
Ey müslümanlar!

Çağrısına uyarak hacda Allah'ın emrini yerine getiren kişi, nasıl olur da bundan sonra ondan başka dîn kabul edilmeyen, Allah'ın dînine ters düşen bir sese kulak verir, bir ilkeye veya bir mezhebe veyahut da bir çağrıya uyar?

Hacda Allah'ın çağrısına uyan, nasıl olur da daha sonra Allah'ın şeriatından başkasına başvurur veya O'ndan başkasının hükmüne boyun eğer veyahut da O'ndan başkasının risâletine râzı olur.

Hacda Allah'ın çağrısına uyan kımse, her zaman ve her yerde, nereye giderse gitsin ve nerede konaklarsa konaklasın, emrini yerine getirerek O'nun buyruğuna uymalı, bu konuda tereddüt etmemeli, düşünmemeli, yerine getirmekten geri kalmamalı ve içinde bir sıkıntı duymamalıdır. Aksine Allah'ın emrine boyun eğip O'na itaat etmeli ve O'nun emrini derhal yerine getirmelidir.

Ey bu günleri günah ve isyanlar içinde geçiren!

Ey hayır ve rahmet mevsimlerini, eğlence ve çirkin davranışlarla geçiren!

Hacı, umreci ve ibâdet edenlerin kâfilelerini görmedin mi?

Elbiselerinden soyutlanan ihramlıları, duâ için açılan elleri ve tevbekârların gözyaşlarını görmedin mi?

Telbiye getirenlerin, tekbir ve kelime-i tevhid getirenlerin seslerini duymadın mı?

Sana ne oluyor ki, kesinlikle dünyadaki en hayırlı günler gelip-geçerken, sen heva ve hevesine bağlanmış duruyorsun!

Ey günahlar arasında gidip-gelen ve: Bugün veya yarın tevbe edeceğim diyen!

Ey kalbi hevâya saçılan, câhillikle taşlaşan ve şehvetlere bağlanan!

Kabirde yalnız başına geceleyeceğin geceyi hatırla! Zaman varken tevbe etmekte acele et! Vakit geçirmeden kaçırdıklarını yakala! Günah ve hataları terk et!

Bilmelisin ki Allah Teâlâ, gece günah işleyenin tevbe etmesi için gündüz elini açar ve gündüz günah işleyenin tevbe etmesi için de gece elini elini açar.

Ey çeşitli ibâdetler arasında dolaşan!

Dosdoğru yolda sabit kal ve sâlih amele devam et! Zirâ sen, ebedi kalacağın bir dünyada değilsin. Riyâdan da sakın! Çünkü niyet, küçük bir ameli yüceltebilir ve büyük bir ameli de küçültebilir.

Selef âlimlerinden birisi şöyle demiştir:

"Amelinin mükemmel olması kimi sevindiriyorsa, niyetini güzel yapsın."

Amelinin kabul edilmemesinden kork ve titre!

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in eşi Âişe'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:

(( سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَن هَذِهِ الْآيَةِ: ( وَالَّذِينَ يُؤْتُونَ مَا آتَوْا وَقُلُوبُهُمْ وَجِلَةٌ...) قَالَتْ عَائِشَةُ: أَهُمُ الَّذِينَ يَشْرَبُونَ الْخَمْرَ، وَيَسْرِقُونَ؟ قَالَ: لَا يَا بِنْتَ الصِّدِّيقِ! وَلَكِنَّهُمُ الَّذِينَ يَصُومُونَ، وَيُصَلُّونَ، وَيَتَصَدَّقُونَ، وَهُمْ يَخَافُونَ أَنْ لَا يُقْبَلَ مِنْهُمْ، أُولَئِكَ الَّذِينَ يُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِ.)) [ رواه الترمذي وابن ماجه وصححه الألباني في صحيح الترمذي ]

"Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'e şu âyeti sordum:

'Mallarını hayırlı amellerde harcayanlar, (amellerinin kabul olunmamasından) ve Rablerine döndüklerinde (cehennem azabından kurtulamamak-tan korkup) kalpleri ürperir.'

Âişe -Allah ondan râzı olsun- dedi ki:

-Onlar, içki içenler ve hırsızlık yapanlar mıdır?

Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:

- Hayır, ey Sıddık'ın kızı! Aksine onlar; oruç tutan, namaz kılan ve sadaka verenlerdir.

Onlar (bu amellerinin) kendilerinden kabul edilmemesinden korkanlardır.İşte onlar, hayırlarda (her türlü salih amellerde) koşuşurlar!"

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41