Gönderen Konu: İlk Kabe Tavafı - Kudum - Veda Tavafı  (Okunma sayısı 92 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2144
İlk Kabe Tavafı - Kudum - Veda Tavafı
« : Şubat 21, 2023, 08:52:36 ÖÖ »
KÂBE’DE İLK TAVAF

İ

Tavaf: Hac ve umreye niyet edenlerin Kâbe’de tavaf etmeleri, haccın ve umrenin bir rüknüdür. Kâbe tavaf edilmeden hac ve umre tamamlanmaz.

Tavafın sözlük anlamı: Bir şeyin etrafında dönmek veya dolaşmak, kuşatmaktır.

Şer’i mânası ise; Hacerü’l-esved’den (siyah taş) başlayarak, Kâbe’yi solumuza alarak Hacerü’l-esved’e ulaşıncaya kadar Kâbe’nin etrafında yedi defa dönmektir. Kâbe’nin etrafında her bir dönüşe “şavt” denir, yedi şavt dönmek ise bir “tavaf”tır. Hacda meşru tavafların sayısı üçtür:

Unutma ki, taşa dokunmak sünnet, başkalarına eziyet etmek ise zulümdür, zulüm ise dinimizde haramdır.

Kendini serbest bırak, dünyevî düşüncelerden soyutlan, maddeden mânaya doğru esen rahmet rüzgarına açılmış ellerinle, amin diyen dillerinle, alkış tutan meleklerin safına geç. Kendini tavafın akışına bırak, o akıp giden insan selinde kaybol, artık sen yoksun, sadece bir nur var, bir ışık var, herkesin ışığa doğru gittiği yöne doğru, Kıble’nin merkezine git. 

Kâbe’nin çevresinde yedi kere dönmektir tavaf. Tavaf İslâm’ın bu yüce mabedinin çevresinde, Allah’a gösterilen saygı ve ta’zimin ifadesidir. Aynı zamanda, içinde İslâmî bir hayatın temel boyutlarının en yoğun biçimde hissedilip hatırlandığı bir ibadettir. Kâbe tevhid düşüncesine dayandırılmış aktif bir hayatın sembolü durumundadır. Sadece düşünce ve duygularla örülen dahilî hayatın odağında değil, yapıp ettiklerimizden, uygulamaya dönük çabalarımız-dan oluşan görünür hayatın, odağında da Allah’ın var ve bir olduğunu anlatan tevhidî bir semboldür...

Siyah örtü ile örtülü Allah evinin çevresinde pervane gibi dönerek, tavaf eden hacıların, kimileri ağlıyor ve kimileri de yalvarıyor. Söyleyecek söz, akıtılacak göz yaşı bulamayanlar ise, başlarını göğüslerine doğru büküp yürüyorlar..

Tavafa niyet ederek şöyle denir:

اللَّهُمَّ اِنيِّ أُريِدُ طَواَف بَيْتَك الْحراَم وَيَسِّرْهُ لي فَتَقَبَّلْهُ مِنِّي – سبعة اشواط – طَواَف الحَجَّ ِللهِ تَعالى ( طواف العمرة لله تعالى )

“Ey Allah’ım! Ben senin Beyt-i Haram’ını tavaf etmek istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve kabul buyur. Allah Teâlâ için, yedi şavt üzerinden hac (eğer umre yapıyorsa umre ) tavafı yapmak istiyorum.” der.

Bu niyetten sonra Hacerü’l-esved istilam edilir. Yani selâmlanır. Hacerü’l-esved’in selâmlanması ya el sürülerek, veyahut uzaktan selâmlamakla olur. Hacerü’l-esved hizasına gelindiğinde Kâbe, sol tarafta kalacak şekilde tavafa başlanır ve şu şekilde selâmlanır:

بِسْم ِاللهِ ، اللهُ اَكْبَر .

Tavaf’ın 1. şavtında okunacak dua şöyledir:

سُبْحانَ اللهِ وَاْلحَمْدُ للهِ ، وَلا اِلهَ اِلاَّ الله ، وَالله ُاَكْبَر ، وَلا حَوْلَ وَلا قُوَّةَ  اِلاَّ باِللهِ العَظيِم ، وَالصَّلاةُ وَالسَّلامُ عَلى رَسوُلِ اللهِ صَلىَّ اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم ، اللَّهُمَّ ايِمانًا بِكَ ، وَتَصْديِقًا بِكِتابِكَ ، وَوَفَائًا بِعَهْدِكَ ، وَاِتِّباعاً لِسُنَّةِ نَبِيِّكَ وَحَبِيبِكَ مُحَمَّد صلَىَّ الله عَلَيْهِ وَسَلَّم ، اللَّهُمَّ اِِنيِّ أسْألُكَ الَعْفوَ وَالعافِيَة واَلْمُعافاة الدَّائِمَة فيِ الْدِّين وَالْدُّنْيا والآخِرة ، وَالفَوْزَ بِالجَنَّة ، واَلنَّجاةَ مِنَ النَّار.

“Şanı yüce olan, her türlü noksanlıktan uzak bulunan Allah’ı tesbih ederim.

Her türlü hamd Allah’a mahsustur.

Allah’tan başka ilâh yoktur ve Allah en büyüktür.

Azamet sahibi Allah’tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur.

Allah’ın da salât ve selâm ettiği Allah’ın Resûlü Muhammed’in üzerine salât ve selâm olsun.

Ey Allah’ım! Sana, iman ederek, kitabını tasdik ederek, ahdini tutarak, senin nebin ve sevgilin olan Muhammed’e uyarak geldim.

Ey Allah’ım! Ben afv ve afiyetler istiyorum, dinde olsun dünya ve âhirette olsun daimî afiyetler dilerim. Cennetine kavuşmak ve cehhennemindem kurtulmak istiyorum. (Bana bunları nasip eyle Ya Rabbi.)”

Rükn-i Yemanî’ye gelince de şöyle dua edilir:

رَبَّنا آتِناَ فيِ الدُّنْياَ حَسَنَةً وَفي اْلآخِرَةِ حَسَنَةً وَ قِناَ عَذاَبَ النَّار وَاْدخِلْنا الجَنَّةَ مَعَ اْلأبرَار ، يا عَزيِزُ يا غَفَّار ، يا رَبَّ العاَلَميِن .

“Ey Rabbimiz! Dünyada da âhirette de bize iyilikler ver. Ey Aziz, bağışlaması bol olan âlemlerin Rabbi! Cehennem ateşinden bizi koru. İyilerle birlikte bizi cennetine girdir.”

Bu duadan sonra Haceru’l-Esved’in yanına gelinerek selâmlanır ve sonraki şavta başlanır.

Tavafın 2. şavtında okunacak dua ise şöyledir:

اللَّهُمَّ إنَّ هَذاَ الْبَيْتَ بَيْتُكَ ، وَالْحَرَمَ حَرَمُكَ ، وَالأمْنَ أمْنُكَ ، وَالْعَبْدَ عَبْدُكَ، وَأناَ عَبْدُكَ ، وَابِنِ عبَدِْكَ ، وَهذاَ مَقاَمُ العَائِذِ بِكَ مِنَ النَّار ، اللَّهُمَّ حَبِّبْ اِلَيْنا الإِيمانَ وَزَيِّنْهُ فِي قُلُوبِناَ ،  وَكَرِّه اِلَيْناَ الْكُفْرَ وَالفُسُقَ وَالِعصْيانَ ، وَاْجعَلْنا مِنَ الرَّاشِديِنَ. اللَّهُمَّ قِنيِ عَذاَبِكَ يَوْمَ تَبْعَثُ عِباَدَكَ ، اللَّهُمَّ ارْزقِْني الجَنَّةَ بِغَْيِر حِساَبٍ .

“ُEy Allah’ım! Bu ev, senin evindir.

Güvenlik ise sadece senden gelen güvenliktir.

Kul senin kulundur.

Ben de senin kulunun çocuğuyum.

Burası, cehennemden sana sığınanların yeridir.

ُEy Allah’ım! Bize imanı sevdir, onu kalbimize süsle. Bizi küfürden, fısktan ve isyandan tiksindir.

Bizi doğruya erenlerden eyle.

ُEy Allah’ım! Bizi kullarını yeniden dirilteceğin günün azabından koru. Cennetine hesapsız girenlerden eyle.

Rüknü Yemeni’ye gelince de şöyle dua edilir:

رَبَّنا آتِناَ فيِ الدُّنْياَ حَسَنَةً وَفي اْلآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِناَ عَذاَبَ النَّار وَاْدخِلْنا الجَنَّةَ مَعَ اْلأبرَار ، ياعَزيِزُ ياغَفَّار ، يارَبَّ العاَلَميِن .

“Ey Rabbimiz! Dünyada da âhirette de bize iyilikler ver.

Ey Aziz, bağışlaması bol olan âlemlerin Rabbi!

Cehennem ateşinden bizi koru. İyilerle birlikte bizi cennetine girdir.”

Tavaf’ın 3. şavtında okunacak dua ise şöyledir:

اللَّهُمَّ إِنيِّ أَعوُذُ بِكَ مِنَ الشَّكِ وَالشِّرْكِ ، وَالشِّقاَقِ واَلنِّفاَقِ وَسُوءِ الأَخْلاقِ وَسُوءِ اْلمَنْظَرِ وَالمُنْقَلِبِ فِي اْلماَلِ واْلأهْلِ واَلوَلَدِ ، اللَّهُمَّ انيِّ أسْأَلُكَ رِضاَكَ وَالجَنَّةَ ، وَأعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ اْلقَبْرِ ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ الْمَحْياَ والْمَماَت .

“Ey Allah’ım! Ben şekten, şirkten, ayrılıktan, iki yüzlülükten, kötü ahlâktan, kötü görünüşten, malıma, aileme ve evlatlarıma çirkin bir dönüşten sana sığınırım.

Ey Allah’ım! Hiç şüphesiz senin rızanı, cennetini istiyorum. Senin gazabından ve cehenneminden yine sana sığınırım.

Ey Allah’ım! Kabir fitnesinden de sana sığınırım, ölümün ve hayatın fitnesinden de sana sığınırım.”

Rükn-i Yemani’ye gelince de şöyle dua edilir:

رَبَّنا آتِناَ فيِ الدُّنْياَ حَسَنَةً وَفي اْلآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِناَ عَذاَبَ النَّار وَاْدخِلْنا الجَنَّةَ مَعَ اْلأبرَار ، ياعَزيِزُ ياغَفَّار ، يارَبَّ العاَلَميِن .

“Ey Rabbimiz! Dünyada da âhirette de bize iyilikler ver.

Ey Aziz, bağışlaması bol olan âlemlerin Rabbi! Cehennem ateşinden bizi koru. İyilerle birlikte bizi cennetine girdir.”

Tavaf’ın 4. şavtında okunacak dua ise şöyledir:

اللَّهُمَّ اِجْعَلْهُ حَجًّا (عمرة ) مَبْروُراً ، سَعْياً مَشْكوُراً ، وَذَنْباً مَغْفوُراً ، وَعَمَلاً صالِحاً مَقْبوُلاً ، ياَعاَلِمَ ماَ فِي اْلصُّدوُرِ ، أخْرِجْني ياَالله مِن َالظُّلُماتِ اِلى النُّورِ ، اللَّهُمَّ اِنيِّ أَسْأَلُكَ مُوجِباَت رَحْمَتِكَ ، وَعَزاَئِمَ مَغْفِرَتِكَ وَالسَّلامَةَ مِن كُلِّ اِثْمٍ ، والْغَنيِمَةَ مِنْ كُلِّ بِرٍّ ،  وَالفَوْزَ بِالْجَنَّةِ ، وَالنَّجاةَ مِنَ النَّارِ . رَبِّ قَنِعْنيِ بِماَ رَزَقْتَنيِ ، وَباَرِكْ لي فيِما أعْطَيْتَني ، واْخلُف عَلى كُلِّ غاَئِبَةٍ لي مِنْكَ ِبخيَرٍْ .

“Ey Allah’ım! Bunu kabul edilmiş bir hac (veya umre) kıl.

Çalışmalarımı şükretmeye değer çalışmalardan, günahla-rımı af edilmiş günahlardan, amellerimi de salih ve makbul amellerden eyle.

Ey kalplerde olup bitenleri bilen Allah’ım! Beni karanlık-lardan aydınlığa çıkar.

Ey Allah’ım! Ben senin rahmetini kazandıracak şeyleri, mağfiretini kazandıracak çalışmaları, her türlü günahlardan, kötülüklerden kurtuluşu, her türlü iyilikte zenginliği, cennete kavuşmayı, ama cehennemden de kurtulmayı istiyorum.

Beni rızıklandırdığın şeylere kanaat etmeyi, bunlardan bana verdiklerini bereketli kılmanı istiyorum. Benim bilmedi-ğim, ama senin bildiğin iyilikleri de bana ver.”

Rükn-i Yemani’ye gelince de şöyle dua edilir:

رَبَّنا آتِناَ فيِ الدُّنْياَ حَسَنَةً وَفي اْلآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِناَ عَذاَبَ النَّار وَاْدخِلْنا الجَنَّةَ مَعَ اْلأبرَار ، ياعَزيِزُ ياغَفَّار ، يارَبَّ العاَلَميِن .

“Ey Rabbimiz! Dünyada da âhirette de bize iyilikler ver. Ey Aziz, bağışlaması bol olan âlemlerin Rabbi! Cehennem ateşinden bizi koru. İyilerle birlikte bizi cennetine girdir.”

  Tavaf’ın 5. şavtında okunacak dua ise şöyledir:

اللَّهُمَّ اَظِلِّنيِ تَحْتَ ظِلِّ عَرْشِكَ يَوْمَ لا ظِلَّ اِلاَّ ظِلُّكَ ، وَلا باَقيَِ  اِلاَّ وَجْهُكَ ، وَاْسقِنيِ مِنْ حَوْضِ نَبِيِّكَ مُحَمَّدٍ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم شَرْبَةً هَنيِئَةً مَريِئَةً لاَ نَظْمَأُ بَعْدَهاَ أَبَداً. 

اللَّهُمَّ اِنيِّ أَسْأَلُكَ مِنْ خَيْرٍ ماَ سَألَكَ مِنْهُ نَبِيُِّكَ مُحَمَّدٌ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم وَأعوُذُ بِكَ مِنْ شَرِّ ماَ اِسْتِعاَذَكَ مِنْهُ نَبِيُّكَ مُحَمَّدٌ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم ، اللَّهُمَّ اِنيِّ أَسْأَلُكَ الجَنَّةَ وَنِعَمَها وَماَ يُقَرِّبُني اِلَيْها مِنْ قَوْلٍ أَوْ فِعْلٍ أوْ عَمَل.

“Ey Allah’ım! Beni senin gölgende başka hiçbir gölgenin olmadığı ve senden başka hiçbir şeyin baki olmadığı bir günde, senin arşının gölgesinde gölgelendir.

Beni, senin Peygamberin olan Muhammed’in (s.a.v.) havuzundan bir daha hiç susamayacak şekilde sula.

Ey Allah’ım! Ben, senden senin peygamberin Muhammed (s.a.v.) hangi hayırları istemişse onları istiyorum. Ve senin peygamberin Muhammed (s.a.v.) hangi şeyden sana sığınmışsa onlardan ben de sana sığınırım.

Ey Allah’ım! Ben senden cenneti istiyorum. Cennete yaklaştıracak söz, fiil veya amelleri diliyorum.”

Rükn-i Yemani’ye gelince de şöyle dua edilir:

رَبَّنا آتِناَ فيِ الدُّنْياَ حَسَنَةً وَفي اْلآخِرَةِ حَسَنَةً وَ قِناَ عَذاَبَ النَّار وَاْدخِلْنا الجَنَّةَ مَعَ اْلأبرَار ، يا عَزيِزُ يا غَفَّار ، يارَبَّ العاَلَميِن .

 “Ey Rabbimiz! Dünyada da âhirette de bize iyilikler ver. Ey Aziz, bağışlaması bol olan âlemlerin Rabbi!

Cehennem ateşinden bizi koru. İyilerle birlikte bizi cennetine girdir.”

  Tavaf’ın 6. şavtında okunacak dua ise şöyledir:

اللَّهُمَّ إِنَّ لَكَ عَلَيَّ حُقوُقاً كَثيِرَةً فيِماَ بَيْني وَبَيْنَ خَلْقِكَ ، اللَّهُمَّ ماَ كانَ لَكَ مِنْها فاْغفِرْهُ لِي وَماَ كانَ لِخَلْقِكَ فَتَحَمَّلْهُ عَنيِّ ، واْغنِنيِ بِحَلالِكَ عَنْ حَراَمِكَ ، وَبِطاَعَتِكَ عَنْ مَعْصيِتِكَ ، وَبِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِواَكَ ، يا واَسِع الْمَغْفِرَة.  اللَّهُمَّ إنَّ بَيْتَكَ عَظيِمٌ ، وَوَجْهَكَ كَرِيم ، وَأنْتَ ياالله حَليِمٌ كَريِمٌ عَظيِمٌ ، تُحِبُّ الْعَفْوَ وَاعْفُ عَنيِّ .

“Ey Allah’ım! Biliyorum, senin benim üzerimde pek çok hakkın bulunuyor. Yine senin yarattıklarınla benim aramda da haklar var.

Ey Allah’ım! Sen, benim üzerimde olan haklarını af eyle. Yarattıklarına ait olanların yükünü üzerimden kaldır. Helal olan nimetlerinle bana bolluk ver ve haramından sakındır.

Ey mağfireti bol olan Allah’ım! Sana itaat edip, sana isyan etmekten, senin lütfuna kavuşup, senden başkasına muhtaç olmaktan beni kurtar.

Ey Allah’ım! Şu evin gerçekten de çok azametlidir. Sen de çok şereflisin.

Ve sen ey Allah! Halimsin, Kerimsin, Azimsin, beni affeyle. Çünkü sen, affetmeyi seversin.”

  Rükn-i Yemani’ye gelince de şöyle dua edilir:

رَبَّنا آتِناَ فيِ الدُّنْياَ حَسَنَةً وَ في اْلآخِرَةِ حَسَنَةً وَ قِناَ عَذاَبَ النَّار وَاْدخِلْنا الجَنَّةَ مَعَ اْلأبرَار ، يا عَزيِزُ يا غَفَّار ، يا رَبَّ العاَلَميِن .

“Ey Rabbimiz! Dünyada da âhirette de bize iyilikler ver. Ey Aziz, bağışlaması bol olan âlemlerin Rabbi! Cehennem ateşinden bizi koru. İyilerle birlikte bizi cennetine girdir.”

Tavaf’ın 7. şavtında okunacak dua ise şöyledir:

اللَّهُمَّ اِنيِّ أَسْأَلُكَ إِيماناً كامِلاً ، وَيَقيِناً صادِقاً ، وَرِزْقاً واَسِعاً ، وَقَلْباً خاَشِعاً ، وَلِساناً ذاَكِراً ، وَحَلالاً طَيِّباً ، وَتَوْبَةً نَصوُحاً ، وَتَوْبَةً قَبْلَ المَوْت ، وَمَغْفِرَةً وَرَحْمَةً بَعْدَ اْلمَوْت ، وَالْعَفْوَ عِنْدَ اْلِحساَب ، الجَنَّةَ وَالنَّجاة مِنَ النَّارِ ، بِرَحْمَتِكَ ياَ عَزيِزُ يا غَفَّار، رَبِّ زِدْنيِ عِلْماً واَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِيَن.

“Ey Allah’ım! Ben senden kamil bir iman, sadık bir bilgi, geniş bir rızık, huşulu, titreyen, ürperen, korkan bir kalp, zakir bir dil, temiz ve helal kazanç, samimi bir tevbe istiyorum.

Ölüm anında kolaylık, ölümden sonra mağfiret ve rahmet ile hesap anında af, cennetine varmak ve cehennem-den kurtulmak istiyorum. Çünkü senin rahmetin çok geniştir.

Ey Aziz ve çok bağışlayıcı olan Allah’ım.

Rabbim, benim ilmimi artır ve beni salihlerden eyle.”


KUDUM TAVAFI

Hac ve umreye niyet edenlerin, Mekke’ye vardıklarında Kâbe’de ilk yaptıkları şey tavaftır. Malikîlere göre tavaf vacip, diğer mezhepler göre ise sünnettir. İlk yapılan hac ve umre menâsiki, Kudum tavafıdır. Kısacası Kâbe’ye varış tavafı da denilmektedir. Tavaf, Kâbe’yi selâmlamaktır, diğer mescidlerin selâmlanması ise, iki rekat namaz; buradaki selâmlama ise, Kâbe’yi tavaftır. Hacca gelmenin en önemli gayesi, Kâbe’dir; onun tahiyyesi ve selâmlanması ise tavaftır.

----------------------------------------------------------------------

ZİYARET (İFADA) TAVAFI

İfada, yani dönüş tavafı adı verilmesinin sebebi, Mina ’dan Mekke’ye dönüşte yapılmasıdır. Ziyaret tavafı denilmesi de hacının Mina’dan Mekke’ye gelip, Kâbe’yi ziya-retten sonra yine Mina’da geceleme esasına dayanır.[1] Ziyaret tavafının, haccın rüknü olduğu hususunda âlimler ittifak etmişlerdir. Hac ancak bununla tamamlanır. Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: “... Kâbe’yi çok çok tavaf etsinler.”[2]

Hz. Peygamber’den bir hadis-i şerifte şöyle rivâyet edilmiştir: Safiyye için Peygamber (s.a.s.): “Şimdi bizi alıkoyacak mı?” demişti. “O Kurban bayramı günü ifada tavafı yaptı,” cevabını alınca da “O hâlde yola çıksın.” Buyurmuş-tur.[3] Âdet ve nifas hâlinde olan kadınlar temizlen-dikten sonra tavaf yapmaları gerektiğinden, Hz. Peygamber (s.a.s.) Safiyye’nin durumunu sual etmiş ve onun temizlenip ifade tavafını yaptığını söylemişlerdir.

Hacının Mina ’da, Akabe cemresine taş attıktan ve kurban kesip tıraş olduktan sonra, haccın rüknü olan ziyaret tavafını yerine getirmek üzere, Mekke’ye gitmesi ve tavaf etmesi sünnettir.

Müctehid imamların çoğunluğuna göre ise; ilk dört gün (Kurban bayramının birinci günü ile Teşrik günlerinin üç günü) içinde yapılması vaciptir. Bu dört günden sonraya bırakılırsa, rükün olarak edası caizdir. Ancak geciktirilmesin-den dolayı, ceza olarak bir kurban kesmesi gerekir.[4]

--------------------------------------------------------------------------------
 
[1]    Zuhayli, IV/28

[2]    Hac, 22/29

[3]    Buhârî, Hac, 145; Müslim, Hac, 285

[4]    Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla Ahkam Hadisleri, Konya 1992, IV/299

VEDA TAVAFI

Kâbe’ye veda etmek olduğundan dolayı bu tavafa “Veda tavafı” adı verilmiştir. Bu tavafın bir adı da “Sadr”dır, yani dönmektir. Hacılar Mekke’den çıkıp vatanlarına döndüğü için bu ad verilmiştir.[1]

Mekke’den çıkmak isteyen herkesin yeri-ne getirmek zorunda olduğu bir tavaftır. İbn Abbas diyor ki: “İnsanlara son beraberliklerinin Beyt ile olması emredildi. Ancak âdetli kadınlar bundan muaf tutulmuştur.”[2]

İnsanlar hac görevini yerine getirdikten sonra, Mekke’nin her tarafından ayrılıp bazıları Medine’yi ziyarete, diğer bazıları ise ülkelerine dönerler. Resûlullah (s.a.s.): “Son ayrılışınız Beyt’i tavafla (yani veda tavafı) olsun.”[3] buyurdu.

İmam Şafiî’nin yaptığı Mültezim duasını buraya almayı uygun bulduk. Dualarımızın “kendisine nimet verdiklerinin” yani nebilerin, sıddıkların, şehidlerin dualarıyla buluşup, Rahmanın katına ulaşması ve kabulü dileği ile....

“Allah’ım! Bu senin Beyt’indir, evindir,

ben ise kulun ve kulunun oğluyum.

Yarattıklarından emrime verdiğin şey üzerinde beni taşı-dın,

beni beldelerinde gezdirdin.

Nihâyet beni Beyt’ine ulaştırdın.

Hac ibadetlerimi yerine getirme hususunda bana yardım ettin.

Eğer benden razı isen rızanı artır.

Aksi hâlde evim evinden uzaklaşmadan önce bana ihsan-da bulun.

Eğer izin verirsen, şimdi benim dönme vaktimdir.

Senden ve evinden vazgeçmiyor, yüz çevirmiyorum.

Allah’ım! Bedenimi afiyet, cismimi sıhhat, dinimi masumi-yet ve dönüşümü de güzellik üzere kıl.

Beni, yaşattığın sürece ve ebediyen itaatından ayırma.

Bana dünyanın ve âhiretin hayrını ihsan et.

Şüphesiz, sen her şeye kadirsin.”

Hz. Peygamber (s.a.s.) hacdan, umre veya gazadan döndüğü zaman şöyle derdi: “Dönerek, tevbe ederek, ibadet ederek ve Rabbimize hamd ederek... Allah vaadinde doğru çıktı, kuluna yardım etti ve tek başına kafir topluluklarını yenilgiye uğrattı.”[4]

Kâbe’den ayrılırken bedenin buradan ayrılsa bile, sakın kalbini, gönlünü götürme. Bazıları Kâbe’den utandığını gösterircesine gerisi gerisine gider, ama giden vücudu değil ruhu ve kalbidir. Sakın sen bunu yapma! Mücahid (rahmetullah aleyhi)’in tavsiyesine uy!

“Mescid-i Haram’ın kapısından çıkmak üzereyken dön ve Kâbe’ye bak. Sonra da: “Allah’ım! Bunu son beraberlik, Kâbe’yi son görüşüm eyle-me” diye dua et, niyazda bulun.”

--------------------------------------------------------------------------------
 
[1]    Zuhayli, IV/29

[2]    Müslim, Kitabu’l-Hac, 379; Ebû Davud, 2002; İbn Mâce, 3070

[3]    İmam Malik bu rivâyete yakın bir şekilde zikretmiştir. Muvatta’, Kitabu’l-Hac, 120

[4]    Bkz., Tevbe, 9/112

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41