Gönderen Konu: Allah’ın Buyruklarını Gözetmek  (Okunma sayısı 91 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
Allah’ın Buyruklarını Gözetmek
« : Ağustos 05, 2023, 08:26:48 ÖÖ »


Allah’ın Buyruklarını Gözetmek


يَا غُلاَمُ إِنِّى أُعَلِّمُكَ كَلِمَاتٍ احْفَظِ اللَّهَ يَحْفَظْكَ احْفَظِ اللَّهَ تَجِدْهُ تُجَاهَكَ إِذَا سَأَلْتَ فَاسْأَلِ اللَّهَ وَإِذَا اسْتَعَنْتَ فَاسْتَعِنْ بِاللَّهِ وَاعْلَمْ أَنَّ الأُمَّةَ لَوِ اجْتَمَعَتْ عَلَى أَنْ يَنْفَعُوكَ بِشَىْءٍ لَمْ يَنْفَعُوكَ إِلاَّ بِشَىْءٍ قَدْ كَتَبَهُ اللَّهُ لَكَ وَلَوِ اجْتَمَعُوا عَلَى أَنْ يَضُرُّوكَ بِشَىْءٍ لَمْ يَضُرُّوكَ إِلاَّ بِشَىْءٍ قَدْ كَتَبَهُ اللَّهُ عَلَيْكَ رُفِعَتِ الأَقْلاَمُ وَجَفَّتِ الصُّحُف

“Delikanlı! Sana bazı sözler öğreteceğim: Allah’ın hakkını koru ki Allah da seni korusun. Allah’ın hakkını gözet ki O’nu hep yanında bulasın. Bir şey isteyeceğinde Allah’tan iste. Yardım dileyeceğinde Allah’tan yardım dile. Şunu bilmelisin ki bütün toplum (varlık âlemi) bir konuda senin yararına bir şey yapmak için bir araya gelse ancak Allah yazmışsa sana destek verebilirler. Yine (bütün toplum) sana zarar vermek için bir araya gelse ancak Allah yazmışsa sana zarar verebilirler. Zira kalemler kaldırılmış, sayfalar kurumuştur.”

(Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 59)

Bir gün Allah Resulü eski dönemlerde yaşamış üç gencin ibretlik bir hadisesinden bahsetmişti. Üç delikanlı bir yolculuğa çıkmışlar ve akşamüzeri dinlenmek için bir mağaraya çekilmişlerdi. Ancak geceleyin dağdan kopan bir kaya parçası mağaranın ağzını kapatmış ve gençler bir türlü buradan çıkamamıştı. Bunun üzerine gençler yapmış oldukları güzel davranışların bereketiyle bu zorluktan kurtulabileceklerini düşündüler. Akabinde birinci genç yaşlı anne ve babasına karşı hürmetinin tezahürü olan bir hatırasından bahsetti. Delikanlı anne ve babası için sağmış olduğu sütü eve getirdiğinde onları uyumuş hâlde bulmuş ve uyandırmaya kıyamadığı için şafak sökene kadar başlarında beklemişti.

Diğerinin ise bir sevdiği vardı. Ona sahip olmak tek hayaliydi. Ancak her defasında bu talebi reddediliyordu. Bir seferinde şehirde yaşanan kıtlık sevdiğini kapısına kadar getirmiş ve delikanlı isteğinin kabul edilmesi şartı ile yardım edebileceğini söylemişti. Çaresizlik meşru olmayan bu teklifi genç kıza kabul ettirmişti. Derken genç kız “Allah’tan kork!” diye haykırdı delikanlıya. Delikanlı bu sözün tesiriyle irkilerek kendisine gelmişti. Ardından verdiği altınları da almadan orayı terk etti. Üçüncü gencin ise işçileri vardı. Akşama kadar çalışır, yevmiyelerini alır giderlerdi. Bir defasında ise işçilerden birisi ücretini almadan çekip gitmişti. Delikanlı ise işçinin parasını çalıştırmış ve nihayetinde büyük bir servet elde etmişti. Derken işçi ücretini almak için çıkagelmiş; delikanlı ise işçisini tanıyınca onun ücreti ile elde edilen servetin hepsini teslim etmişti. İşçi şaşkınlık içerisinde verilen malları alıp gitmişti. Her üç delikanlı da şayet yaptıklarını Allah rızası için yapmışlarsa bu sıkıntıdan bizi kurtar diye Cenab-ı Hakk’a yakardılar. Neticede kaya yavaş yavaş aralandı ve delikanlılar mağaradan çıkabildiler. (Buhari, Edeb, 5) Yaşanan bu ibretlik hadise Abdullah İbn Abbas’ın Efendimizden duyduğu nasihatlerin bir izahıydı âdeta. Evet, mağaradaki gençler hayat boyu Allah’ın rızasını gözetmişler, yasaklarını çiğnemekten endişe etmişler, bir sıkıntı ile karşılaştıkları esnada ise yalnız ona sığınıp yalnız ondan yardım istemişlerdi.

“Kim Allah’a dayanıp güvenirse, Allah ona yeter.” (Talâk, 67/3) buyuran Cenab-ı Hakk, elbette kendisine yönelen bu halis yakarışları hiçbir zaman karşılıksız bırakmamıştır.

Nitekim yaşlı hâlinde Rabbinden bir evlat bağışlamasını murat eden Zekeriya Peygamber de “Rabbim, sana (ettiğim) dua sayesinde hiç bedbaht olmadım.” (Meryem, 19/4) diyerek Cenab-ı Hakk’tan bir evlat lütfetmesini istemiş ve Allah Teâlâ bu niyaza ismi Yahya olan bir evladın müjdesi ile karşılık vermiştir. “Kullarım sana beni sorduklarında bilsinler ki şüphesiz ben yakınım, bana dua ettiğinde dua edenin dileğine karşılık veririm.” (Bakara, 2/186) teminatında bulunan Allah Teâlâ’nın, kullarının niyazına icabet edeceği aşikârdır. Önemli olan en çaresiz anında “Rabbim bana göndereceğin her hayra muhtacım.” (Kasas, 28/24) diyerek umutla ellerini açabilmek ve ciğer yangınını içine gömüp “Ben gam ve kederimi sadece Allah’a arz ediyorum.” (Yûsuf, 12/86) diyerek sabır ve teslimiyetle Allah’a sığınabilmektir. Bu imani olgunluk gösterilebildiği takdirde Allah kulunu sahipsiz bırakmayacaktır. Nasıl ki ateşlere atılan İbrahim’i selamete çıkarmışsa, kuyulara bırakılan Yusuf’u aziz edip, kundaktaki Musa’yı annesinin şefkatli kollarına iade etmişse kendisine sığınan kulunu düşmanın insafına bırakmayacaktır.

“Bilmelisin ki, bütün toplum (varlık âlemi) bir konuda senin yararına bir şey yapmak için bir araya gelse, ancak Allah yazmışsa sana destek verebilirler. Yine (bütün varlık âlemi) bir konuda sana zarar vermek için bir araya gelse, ancak Allah yazmışsa sana zarar verebilirler…” (Tirmizi, Sıfatü’l-kıyâme, 59) Oysa bu öğretilerden habersiz Mekke müşrikleri Sevr Mağarası’nın ağzına geldiklerinde Efendimizi sığındığı bu mağarada bulacaklarından ne kadar da emindiler. Bütün tedbirlerini almışlar hep beraber olmuşlardı ama bu çaba, bir örümceğin incecik ağına takılmıştı.

Tam bu esnada Hz. Ebu Bekir telaşla “Ya Resûlallah! Şunlardan biri eğilip aşağıya bakacak olsa mutlaka bizi görür.” dediğinde Efendimiz “Üçüncüleri Allah olan iki kişiyi sen ne zannediyorsun.” (Buhari, Fedâilü’s-sahâbe, 2) diyerek mağaradaki dostunu teselli etmişti. Zira “Allah seni insanlardan koruyacaktır.” (Mâide, 5/67) hitabına mazhar olan Allah Resulü kurulan bunca tuzağa karşın Allah’ın kendisine yeteceğinden emindi.

Tedbir, tevekkül ve teslimiyet mukabilinde Peygamber’ini yalnız bırakmayan Cenab-ı Hak, velî/dost olarak nitelendirdiği müminleri de elbette yalnız bırakmayacaktır. Öyleyse inananlar olarak, Allah’ın buyruklarını gözetelim ki Allah da bizi koruyup gözetsin. İsteyeceğimizde de yalnız O’ndan isteyelim ve yalnız O’na sığınalım.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Dün, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41