Hayatın İçinden
- Hasmın ya da rakiplerin kendilerinin mükemmelliğine inanıyorlarsa, onları alt etmen için başka güce ihtiyacın yoktur. Yeter ki sen de aynı hataya düşüp kendi mükemmelliğine inanayım deme.
- İnsan kemale erdikçe eksikliklerini görmeye başlar. Kendini ne kadar eksik görüyorsa o derece de kemale erer.
- Yüksek ideallere, pahalı bedeller ödemeden ulaşılamaz.
- Hayatı kıymetlendiren, ne uğruna yaşanılmışsa onların bütünüdür
-Aynı düşünceyi paylaşmamız şart değildir. Şart olan düşünce hürriyetini ortak paylaşabilmemizdir.
- Hasmımızla her meselede hasım değilizdir. Araştırılsa, kim bilir ne kadar çok müştereklerimiz vardır.
- Her insanın insani değeri, insanlığa verdiği değer kadardır.
- Bir insan ne kadar insansa, İslam’a da o kadar yakındır. Bir Müslüman da ne kadar insansa ancak o kadar Müslümandır
-Allah yanında en değerli olan, insanlar için de en değerli sayılmadıkça, o toplum gerçek anlamda bir erdem toplumu sayılamaz
- Din inhisar altına alınamadığı gibi dine hizmet de inhisar altına alınamaz. Herkes dinine hizmet etme hakkına sahiptir. Din hissi nasıl ki fıtratta vardır. Dine hizmet de öylesi fıtri bir hak hatta vecibe sayılmalıdır.
- Bizler, biz Müslümanlar, dinimizi temsilde ne ölçüde başarılı olabilirsek onu tebliğde de o nispette başarılı oluruz. Ve bizler, ne derecede dini tebliğde başarılı olursak, diğer insanların dinimizi kabullenmelerini o nispette kolaylaştırmış sayılırız. Çünkü görmek, işitmek gibi değildir. Elbette, görmek işitmekten çok daha etkileyicidir.
- Hayat felsefelerini İslam’a göre tanzim etmiş bulunanlar, mutlaka İslam’ın, cihada yüklediği manaya çok dikkat etmelidirler. Cihat, dini, muhtaç gönüllere ulaştırmanın adıdır. Bu ihtiyacı en şiddetle hisseden ise önce kendi gönlümüz olmalıdır.
- Peygamber Efendimiz: “Müminlerin derdiyle dertlenmeyen bizden değildir” buyurur. Evet, bir insanın en büyük derdi, ebedi hayatta lazım olacak amellerdeki eksiklikleridir. Bir insanın en büyük musibeti, dinine gelen musibettir. Bir insana başka her türlü derdi unutturacak ölçüde şiddetli gelmesi gereken musibet, onun imanına musallat olan kesinti ya da zaaflardır. Öyle ise, günümüzde müminlerin dertleriyle dertlenme öncelikle bu noktalarda aranmalı, derde derman olunmaya çalışılmalıdır.
- Bizi kendimizden, kendi değerlerimizden uzaklaştıracak hiçbir teklif kabulümüz değildir.
Onlar, kendileri birer illet iken hastalığa çare diye sunulan illetler cinsindendir.
- Sevmek, sevdiğimizin yanlışlarını görmemize mani oluyorsa, böylesi sevgide mutlaka bir arıza vardır. Bu arızanın “aşırılık” olması ihtimali ise gayet yüksektir.
- Sonucu baştan görmek, bir işe başlamaktan daha önemlidir. Çünkü, birincisi basiretin, ikincisi ise cesaretin eseridir.
- Düşmanın oyununa gelinerek kazanılmış bir başarı, en kötü, en sinsi yenilgidir. Başarı zannedildiği için gerilim bitmiştir. Yenilgi hissedilmediği için de gayret yitirilmiştir.
- Eğer düşmanınızı ebedi mağlup etmek istiyorsanız, onlara yenilgilerini hissettirmeyin. Eğer onları sürekli tutsak etmek istiyorsanız, yenilgilerinin birer başarı olduğuna onları inandırın…
- Dost doğru söyler, açık konuşur. Ne ki, siz, ancak dostluğunuzu hak etmiş olanlara böyle konuşun.
- Süreklilik mecali kalmamış dostlukları sürdürme gayreti, imkansızı mümkün kılma gayreti gibidir. Olumsuz sonuç kesindir.
- Dürüst ol da istersen düşmanım ol. Kaypak insansan bana hiç görünme: Ne dostum ne de düşmanım olarak…
-Ekonomik hayatın yönetimi kanaatin elindedir. Kanaati olmayan fert ve milletler, zengin olsalar da zengin kalamazlar…
- İsraf, sadece malı değil, yanında pek çok değeri de tüketir. Tüketimi esas alan sistemlerle mücadele, ancak bu değerleri korumakla mümkün olur.
FANİ DUNYA RADYO FORUM
