Gönderen Konu: İslâm’da Helal Kazancın Önemi  (Okunma sayısı 88 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
İslâm’da Helal Kazancın Önemi
« : Eylül 04, 2023, 08:05:53 ÖÖ »


İslâm’da Helal Kazancın Önemi

Yaşadığımız yer küreyi, güneşi, ayı, yıldızları, gezegenleri, galaksileri kısacası bütün bir kâinatı/evreni yaratan ve milyonlarca yıldır idare eden; yaratma ve idare etme kudreti mutlak olan; denizde, karada, havada bulunan milyonlarca canlıyı var eden, yaşatan ve besin zinciri yoluyla veyahut başka yollarla rızıklarını veren Allah-u Teâlâ elbette rezzâktır.

Kur’an-ı Kerim’de, bütün canlıların rızkı hakkında, “Nice canlılar vardır ki, rızıklarını kendileri elde edemezler.
Sizin de onların da rızkını Allah verir. O, işitir ve bilir” (Ankebut, 60) buyrulmaktadır.

Allah-u Teâlâ’nın yeryüzündeki bütün canlıların rızkını verecek güç ve kuvvette olduğu, rızıklandığımız şeylerin temel kaynağının da yaratıcısının da Allah-u Teâlâ olduğu apaçıkken, rızık konusunda endişe etmek anlamsızdır. Bütün bunlara güç yetirebilen bir yaratıcı elbette insanın rızkını verebilir/vermektedir ancak şeytanın rızık endişesini düşürdüğü insanlar ise haram ve helal demeden kazanma hırsına düşmektedir.

Kur’an-ı Kerim’de, “Şeytan içinize yoksulluk korkusu düşürür ve çirkin şeyler yapmanızı emreder. Allah ise kendinden bir bağışlanma ve lütuf sözü vermektedir. Allah her şeyi kuşatmakta ve her şeyi bilmektedir” (Bakara, 268) buyurmaktadır.

Şeytanın bu vesvesesine aldananlar, ellerine geçirdikleri her fırsatı değerlendirmekte, haram yollara tevessül etmekte, yetim, fakir ve düşkünlerin, hatta gücünün yettiği her sınıfın hakkına el uzatmaktadır. Eline gücü geçiren yönetici, paraya hükmeden zengin, insafını kaybetmiş orta gelirli bir kişi imkânı ölçüsünde haram kazanca tevessül etmesinde İslâm’ın emrettiği adil devlet sistemi kurulmaması en büyük etkendir. Eğer adil bir sistem yoksa, devletin içini boşaltma yolu açıksa, müeyyide yoksa yahut yeterli değilse kişiler iyi de olsa harama tevessül edebilir.

Allah-u Teâlâ’nın, Kur’an-ı Kerim’inde, “Ben onlardan rızık istemiyorum. Beni doyurmalarını da istemiyorum.

Şüphesiz rızıklandıran da, güç ve kuvvet sahibi olan da Allah’tır” (Zariyat, 57-58) buyurmasına; rızıkların taksiminin kendisine ait olduğunu, dilediğinin rızkını genişletip dilediğinin rızkını da daralttığı, “Şüphesiz ki Rabbin, dilediğinin rızkını genişletir ve (dilediğinin de) daraltır. Şüphe yok ki Allah, kullarının hallerinden haberdardır, her şeyi görendir” (İsra, 30), “(Ey Resulüm) De ki:

Rabbim dilediğine rızkı genişletir, dilediğine daraltır. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler” (Sebe, 36) ayetlerinde beyan etmesine rağmen rızık konusunda şeytana uyanlar için bu dünyada gerekli önlem ve müeyyide uygulanması gerektiği gibi ahirette de cezasını çekeceği bilinmelidir. İşte, hem bu dünyada hem de ahirette mazlumun kazancına el uzatanlara ceza öngören başka bir din ve ideoloji yoktur.

İslam’da helal yoldan mülk edinme teminat altına alınmış, mülkü korumak için de cezalar getirilmiştir. Bir taraftan zekât müessesesiyle fakire kaynak akışını sağlayan İslam, zengin ve fakirin helal kazancını korumak için de müeyyideler getirmiştir. Bu cezalardan olmak üzere hırsızlık yapana “el kesme” cezası getirilmesi mülkün korunmasına yöneliktir. Bu ceza, sadece ferdin malına tasallutu değil, devlet malına el uzatan profesyonel hırsızlık ve yolsuzluğun da önünü alacak en önemli tedbirdir.

İslâm’da rızkı helalinden kazanmak farz, haksız kazanç ise haramdır. Kur’an-ı Kerim’de, “Ey Resuller! Helal ve temiz olan şeylerden yiyin, güzel işler yapın. Şüphesiz ki ben sizin yaptıklarınızı hakkıyla bilirim” (Mü’minun, 51) buyrularak, insanların arasından seçilmiş yüce peygamberlerin helal ve temiz şeylerden yedikleri belirtilmektedir. Aynı emrin bizlere de geçerli olduğu başka bir ayet-i kerimelerde, “Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helal ve temiz olanlarından yiyin! Şeytanın izinden yürümeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır” (Bakara, 168); “Ey iman edenler! Eğer siz ancak Allah’a kulluk ediyorsanız, size verdiğimiz rızıkların iyi ve temizlerinden yiyin ve Allah’a şükredin” (Bakara, 172) buyrulmaktadır.

Peygamber Efendimiz (S.A.V.), helalin ve haramın belli olduğunu, helal ile haram arasındaki birtakım şüpheli şeylerden bile kaçınmamız gerektiğini bildirmektedir.

Helal kazanç konusunda önder ve yönlendiricimizin de Peygamber Efendimiz (S.A.V.) olduğu yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle açıklanmaktadır: “…O nebi, onlara iyiliği emreder ve onları kötülükten men eder. Onlara temiz olan şeyleri helal ve temiz olmayanları haram kılar…” (A’raf, 157)

Peygamber Efendimiz (S.A.V.), “Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir şey yemiş değildir” (Buhari, Büyu’, 15) buyurmuştur. Temiz kazancın ne olduğu sorulduğunda ise, “Kişinin kendi elinin emeği, bir de dürüst ticaretin kazancı” buyurmuştur.

O halde, topluma örnek olması gereken Müslüman kimliğini taşıyan kişiler, harama tevessül etmez, Cuma namazı vaktinde alışveriş yaparak (Cuma, 9) rızkına haram bulaştırmaz, rüşvet almaz ve vermez. Devlet ve millet malına el uzatmaz, hırsızlık yapmaz. Hileyle mal satarak kazanç elde etmez. Çalıştırdığı işçisinin yevmiyesini eksiksiz verir. Alışverişte müşteriyi aldatarak (tağyir) kazanç elde etmez. Kimsenin malını zorla almaz (gasp etmez). Kendisine teslim edilen emanet mala hıyanet etmez. Yetim malı yemez. Kumar oynayarak para kazanmaz. Karaborsacılık ve vurgunculuk (ihtikâr) etmez. Kesb-i habis yani kötü işlerden para kazanmaz. Dilencilik (tese’ül) yapmaz. Faiz yemez. Başkasının malına (özellikle vakıf malına) el koymaz.

Müslüman şahsiyet, şeytana uyarak rızık konusunda endişe duymaz, gerek kişilerin gerekse kamunun malına el uzatmaz, helalinden kazanır. Haksızlık ve haramı meşrulaştıran, yaygınlaştıran sistemleri değiştirip adil bir sistem kurmak için uğraşır ki malın emniyeti ve helalliği teminat altına alınabilsin.

Siyami Akyel.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Dün, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41