Gönderen Konu: !!!!!! SOSYAL MEDYA TUZAKLARI  (Okunma sayısı 277 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
!!!!!! SOSYAL MEDYA TUZAKLARI
« : Ocak 01, 2020, 11:40:03 ÖÖ »
SOSYAL MEDYA TUZAKLARI

Hayatımıza   giren  ve bizi kısa denecek sürede çepeçevre kuşatan sanal  paylaşım siteleriyle  ilk tanıştığımızda müthiş bir heyecan duymuştum. Öyle ya yıllardır görmediğimiz, izini kaybettiğimiz  okul arkadaşlarımızı hatta çocukluk arkadaşlarımızı bulacak, onlara kavuşacaktık. Uzun uzun sohbetler yapacak, yıllardır görüşememenin acısını bir ekran arkasından da olsa çıkaracaktık. Gerçekten de böyle masum başladı sanal dünyayla tanışıklığımız. Ancak işler umduğumuz gibi devam etmedi. Arkadaşlarımızı, uzun yıllar uzak kaldığımız dostlarımızı bulduk bulmasına ama hevesimiz az sürdü bir, iki kelam ve  bitti. En sadık, en vefalı dostlar bile aralarındaki iletişimi "beğen" butonuna tıklayarak sürdürür oldular. Sanal ortamlar adeta  bir gövde  gösterisi yapılan arenaya  çevrildi  kısa sürede. Gidilen yerlerde arz-ı endam edilerek paylaşılan fotoğraflar, gezilen yerlerin tarihi özelliklerini değil de ’ben geziyorum’ mesajını vermek için paylaşılır oldu. Daha da kötüsü dışarıda  yenilen yemek vesaire mutlaka paylaşıldı. Belki de sadece sosyal ortamda paylaşılmak için yendi. Mesaj yine aynı ‘bak ben yine geziyor,  eğleniyor en  güzel yerlerde yemek yiyorum …” 
 
Hayatımızı göstermelik yaşar olduk. Sadece başkaları ne kadar mutlu olduğumuzu görsün, ne kadar ferah yaşadığımızı görsün diye yaşar olduk sanki. Peki bir düşünelim bakalım bu sosyal ortamlar hayatımıza girmeden önce ailecek gittiğimiz bir piknikteki tadı alabiliyor muyuz acaba? Arkadaşlarımızla aramızda kamera çekimi olmadan içtiğimiz bir kahvenin, o doyumsuz sohbetlerin tadını bulabiliyor muyuz? Bu belki de en masum şikayetimiz. Peki ya bu yüzden yıkılan yuvalar?Bunun sonuçlarına toplum olarak katlanabilecek miyiz? Eşler arasındaki ‘’bak herkes nerelere gidiyor biz  hiç tatil yapamıyoruz ‘’diyalogları  pek çok   evden duyulur oldu . O yaparsa ben de yaparım hırsı  kanaatsizlik ve kıskançlık…sonuç mutsuz ve çatırdayan  aileler…

Daha da vahimi gençlerin durumu. Alınan ayakkabı, çanta, kıyafet alındığı anda bütün dünyanın gözleri önünde. Benim  gücüm var alıyorum. Peki ya alamayan? Gençlerimiz, bu gidişatı kötü olan yarışta ipi göğüslemek için meşru olmayan yollara başvurabiliyorlar ne yazık ki. O ayakkabıdan çantadan benim de olmalı düşüncesiyle gözlerini para hırsı bürüyor. Kısa yoldan paraya ulaşmak için  bataklığa saplanıp kalanlar, kendilerini ve ailelerini zor duruma düşürenler, heba olan en güzel yıllar… Bütün yazı üzüm bağında çalışarak geçiren  bir lise  öğrencime kazandığın parayla ne yapacaksın dediğimde akıllı  telefon alacağım öğretmenim  deyince çok şaşırmıştım. Öncelikler değişiyor. Çok daha acil gereksinimlerimiz önemsenmiyor.
 
İşin ucunu kaçırmış durumdayız ne yazık ki. Yeni doğan çocuğun ilk ağlayışını kameralar karşısında dünyaya duyurmaktan tutun da annesinin son nefesini dahi kameraya çekip paylaşanlar var. Aslında durum sandığımızdan vahim. Yaptığı kötü bir  durumu  paylaşan kişinin bilinçaltına verdiği mesaj ”ben yaptım sen de yapabilirsin, zararı yok” mesajıdır. Sonuç ahlaki dejenerasyon. Bir de işin şu boyutu  var ki göz ardı ediliyor.  Bizim paylaşımlarımıza kolaylıkla kötü niyetli insanlar da ulaşabiliyor.
 
Bu kadar karamsar tablo çizdikten sonra  hiç mi iyi yönü yok diyenlere: tabi ki bizi bütün dünyayla buluşturup olan her olayla her an haberdar ediyor. Her ne kadar kitap okumayı sevmeyen ülkem insanlarını kitaptan epey uzaklaştırsa da her türlü bilgiye ulaşılmasını çok kolaylaştırdı. Bir anda tüm dünyayla birlikte senin sesini, düşünceni tüm dünyaya haykırmaya  en büyük vesile oldu. Hasretlikleri azalttı , zaman zaman mutlu bir haberle hüzünleri giderdi . Elbette hayatımıza renk kattı . Bunun gibi daha niceleri. Sosyal ortamların bizi değil bizim onu kontrol altında tutmamız gerektiği bilincine bir an önce ulaşmamız gerekir. Yoksa çok geç olabilir..

Aydan.Usta.

 


* BENZER KONULAR

Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı Gönderen: anadolu
[Bugün, 07:13:25 ÖÖ]


İslam Ahlakı Gönderen: anadolu
[Bugün, 07:08:04 ÖÖ]


Mutaki Olmak Gönderen: anadolu
[Bugün, 07:03:31 ÖÖ]


İbadetin Özü Dua Gönderen: anadolu
[Bugün, 06:57:45 ÖÖ]


Haya – Ahlak – İmandır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:34:05 ÖÖ]


İkiyüzlülük- Münafıklık – Manevi Bir Hastalıktır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:28:39 ÖÖ]


İslamda Birlik ve Beraberliğin Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:21:39 ÖÖ]


İnsanlara İyi Muâmele Etmek Aklın Yarısıdır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:12:43 ÖÖ]


Akıllı Kime Denir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:04:51 ÖÖ]


2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:40:06 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41