Gönderen Konu: Temiz Murdar- Pis  (Okunma sayısı 58 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2146
Temiz Murdar- Pis
« : Mart 19, 2024, 09:13:36 ÖÖ »


Temiz Murdar- Pis

“De ki: Murdarın çokluğu hoşunuza gitse de murdarla temiz bir olmaz.  Ey temiz akıl sahipleri Allah’tan korkun ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide, 100)

Bir gün Hz. Peygamber -aleyhisselam- Efendimiz: “Allah Teâlâ size putlara tapınmayı, içki içmeyi, birbirinizin nesebine saldırmayı haram kılmıştır. Uyanın; içki içene, içki yapmak üzere üzümü sıkana, içki dağıtana, satana, parasını yiyene lanet olunmuştur.”

buyurmuş, bunun üzerine bir bedevi kalkmış ve “Ey Allah’ın elçisi, ben daha önceleri bunun ticaretini yapardım. İçki satışından epeyce de mal edindim. Allah’a itaat yolunda harcayacak olursam bu mal bana fayda sağlar mı?” diye sormuş, Efendimiz -aleyhisselam-: Bir hacda veya cihatta veya sadaka olarak harcasan bile Allah katında bir sinek kanadı kadar bile bir değeri yoktur. Allah ancak hoş ve temiz olanı kabul buyurur.” buyurmuştu.

Allah Teâlâ da Rasulü’nün bu sözünü tasdik anlamında olmak üzere “De ki: Murdarın çokluğu hoşunuza gitse de murdarla temiz bir olmaz...” ayet-i kerimesini indirmiştir.

Ayette iki mihver kelime vardır. Bunlardan bir tanesi “EL-HABÎS (pis)” diğeri de “ET-TAYYİB (temiz)”dir. Yüce rabbimiz bu iki kavramı mukayese ederek kötünün ve kötülüğün geçiciliğini ele almış ve insandan algı yanılmasının önüne geçmesini istemiştir.

EL HABÎS kelimesi Kur’an-ı Kerim’de; Âdî, değersiz, yozlaşmış, iffetsiz, lekeli, yanlış, pis düşünceler, fikirler, söz ve davranışlar ile çorak verimsiz topraklar gibi gelişimden uzak kısırlığın ve kötülüğün hülasası bir kelimedir. Örneğin; Araf Suresi 58. ayetinde Rabbimiz; “ İyi ve temiz (Tayyib) ülkenin bitkisi Rabbinin izniyle çıkar. Kötü (Habis) olan topraktan ise faydası çok az olandan başkası çıkmaz. Şükreden bir kavim için ayetleri işte böyle yerli yerince açıklarız.”

Bu habis/çorak toprak Rabbimizin bereketli yağmurlarından çok fazla istifade edememiştir. Zira bu toprak rahmeti üzerinde tutmuş, içine kadar ulaştırıp değerini bilememiştir. Tıpkı gördüklerinin özünü ve hakikatini kavrayamayan, ayetleri duyduğu halde gönlüne ulaştıramayan sağır ve kör kesilenler gibi. Bunlar da işitir ve görürler ancak etraflarındaki murdarların, gayri meşruluğun ahlaksız saltanatı onları mest eder.

Kendinin fiziki konumunu bildiği halde manevi konumunun bilgisini kaybedenler Kuranî ifade ile ‘dalalet’te olan şaşkınlardır. Manevi konumumuzun bilgisi nedenlerin ve niçinlerin sorgulanmasından geçer. Neden zamanı ve her şeyi tüketen bu kadar murdarla kuşatıldım? Neden bu gayri meşruluğun içindeyim? Niçin insanım diye dolaşan ruhsuz ceset yığınlarının arasındayım? Ya da neden şeytanın allayıp pulladığı yaldızlı yalanlara koşuluyor? Bana da bu hayatın tellalları bütün ihtirası ile göz kırpıyor?

Manevi konum sorgulaması yapmayan Müslüman’ın algısına göre herkes bu bataklığın içindedir, bundan kurtulmanın da imkânı yoktur. Bu nedenle onun da orada olmasında hiçbir beis yoktur. Oysa hakikat mü’minin kalabalıklarla değil, üretken, verimli ve yararlı olan hak ve hakikat erleri ile beraber olmasıdır.

Rasulullah -aleyhisselam- şöyle buyurdu: “Allah’ın benimle göndermiş olduğu hidayet ve ilmin misali, bir araziye yağan çokça yağmura benzer. O arazinin birazı temizdir, suyu kabul eder ve bunun sonucunda pek çok bitki ve ot bitirir. Bazısı da serttir, suyu tutar, Allah onunla insanları faydalandırır. İçerler, hayvanlarını sularlar, ekinlerini sularlar. Bir başka bölümüne de isabet eder ki, orası suyu tutmayan, ot bitirmeyen dümdüz kayalık yerdir. İşte Allah’ın dinini iyice öğrenip Allah’ın benimle gönderdiği bilgilerden yararlandırdığı ve bunları öğrenip öğreten kimsenin durumu ile bunları önemsemeyip aldırmayan ve Allah’ın benimle gönderdiği hidayetini kabul etmeyen kimsenin misali böyledir.” (Müttefekun aleyh)

Dünyada kötülük, çirkinlik ve edepsizlik hep çok olmuştur. Gülden diken, elmastan cam, insandan hayvan, âlimden cahil, mü’minden kâfir, masumdan da günahkâr çoktur. Hatta bazen bunlar insanı hayrete düşürecek kadar yaygın ve yasal da olabilir. İnsanlar çok zevk ve keyif de alabilir. İyiye denk değildir. Mutluluk, zevkle kıyaslanamayacağı gibi çok olsa dahi pisle pislikle, temiz ve pak birbiri ile kıyaslanamayacak kadar yücedir.

Bazı insanlar etraflarındaki sayı kalabalılığına ya da şekil güzelliğine değer verip manevi yenilgiyi kabul edip kendilerini aşağı hayatın akışına bıraksa da mü’minlerin çelik iradelerini Âl-i İmran Suresi’ndeki “Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer hakikaten inanıyorsanız, muhakkak üstün olan sizsinizdir.” (139) ayet hep parlak tutar. Onlar söz söylerken İbrahim Suresi 24 ve 26. ayeti hatırlarlar;

“Görmedin mi Allah nasıl bir benzetme yaptı: Güzel söz, kökü yerin derinliklerinde sabit, dalları ise göğe doğru yükselmiş bir ağaç gibidir ki Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Düşünüp ders çıkarsınlar diye Allah insanlara böyle temsiller getirir. Kötü söz ise, gövdesi toprağın üstünden kolayca çıkarılabilen, kökleşip yerleşmeyen değersiz bir ağaca benzer.”

Eş seçerken Bakara Suresi’nin 221. ayetini hatırlarlar: “Allah’a ortak koşanlarla iman etmedikçe nikâhlanmayın. Allah’a ortak koşan bir kadın sizi imrendirse bile iman etmiş bir cariye her halde ondan daha hayırlıdır, Allah’a ortak koşan erkeklerle de nikâh etmeyin.

Allah’a ortak koşan bir erkek size hoş görünse bile, mü’min bir köle elbette daha hayırlıdır. Onlar sizi ateşe davet ederler, Allah ise izni ile cennete ve mağfirete davet ediyor. …”

Faizin getirisi çok olabilir, uyuşturucunun getirisi çok olabilir, kumarın ve şans oyunlarının getirisi çok olabilir. Bunlar Kur’an’a göre ahırdaki hayvanın pisliği gibi bile değildir. Bunlar şeytanın pisliği ve pis işleridir. Bu yol, şeytanın dünyada uçuruma götüren, ahirette de cehenneme götüren pis, kirli, murdar yolu ve adımlarıdır.

Mü’min kişiyi Batı hayranları ve küfrün peşinde koşuşturanlar yıldırmaz. O, Yüce Rabbinin vaadinin gerçekleşeceği güne hazırlanır. “Ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler hoş görmese de Allah nurunu tamamlayacaktır.”  Saff, 8

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Dün, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41