YA REZZAK
Kenan'ın sınıf pikniğine öğrencilerin aileleri de katılmıştı. Bu piknik veliler arasında kaynaşma duygusunu da geliştirmişti Doğrusu. Kenan, babsıyla oturuken daha önce hiç görmedikleri bir kuş kondu yanlarına. Biraz sonra yerdeki kuşu topraktan bir şey kaptı ve yemeğe başladı. Bunu gören Muhsin bey:
Ya rezzak, sen ne büyüksün, dedi.
Kenan, baabsının sözüne bir anlam verememişti. Rezzak'ın ne olduğunu sordu, doğaya hayranlıkla bakan babasına. Muhsin bey, Kenan'a döndü:
Rezzak, Allah'ın isimlerinden bir tanesidir. Rızka muhtaç olanlara rızık veren, onların karnını doyuran manasındadır. Bak şimdi şu kuşa az önce açtı, ama şimdi topraktan kaptığı bir böcekle hemen karnını doyurdu. Bizim ilk defa gördüğümüz ve daha adını bile bilmediğimiz bir kuşu, yüce Allah yıllardır bizden habersiz doyuruyor.
MUKTEDİR ALLAH'IN BİZE HEDİYELERİ
Sınıf pikniği bütün güzellğiyle devam ediyordu. Neşe hanım, bütün ailelerin tek tek yanına gidiyor, herkesle sohbet ediyordu. Kenan, ağbeyi, annesi ve babası ile birlikte mangalını yiyordu.
Muhsin Bey:
Bakın çocuklar, etrafınıza şöyle bir bakın! Şu kocaman ağaçları, yemyeşil hali gibi her yeri saran çimenleri, seslerini sabahtan beri duyduğumuz kuşları inceleyin. Hepsi ama hepsi muktedir olan Allah'ın bize verdiği hediyelerdir. Allah'u Teala muktedirdir. Muktedir ismi her şeye gücü yeten anlamına gelir. Bu doğa güzelliğinin karşısında size Allah'ın bu isimlerinden bahsetmek geldi içimden.
Levent ile Kenan yemeklerini yerken bir yandan da babalarının sözlerini dinliyorlardı.
FANİ DUNYA RADYO FORUM
