Gönderen Konu: Peygamber Efendimizin Sav Şüpheli Şeylerden Kaçınması  (Okunma sayısı 459 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Peygamber Efendimizin Sav Şüpheli Şeylerden Kaçınması
« : Haziran 07, 2018, 06:44:37 ÖÖ »
Peygamber Efendimizin  Sav  Şüpheli Şeylerden Kaçınması

“Sana şüphe veren şeyi bırak, şüphe vermeyene bak!” (Tirmizî, Kıyâmet, 60)

 Rasulullah (sav) Efendimiz harama düşmemek ve ondan tamamen uzaklaşmak gayesiyle, şüpheli şeylerden titizlikle kaçındığı gibi, ümmetini de bundan sakındırır ve şöyle buyururdu:

“Helâl olan şeyler belli, haram olan şeyler de bellidir. Bu ikisinin arasında, halkın birçoğunun helâl mi, haram mı olduğunu bilmediği şüpheli şeyler vardır. Bunlardan sakınanlar, dinini ve ırzını korumuş olur. Sakınmayanlar ise zamanla harama düşerler. Tıpkı, sürüsünü başkasına ait bir arazinin etrafında otlatan çoban gibi ki onun bu araziye girme tehlikesi vardır. Dikkat edin! Her padişahın girilmesi yasak bir arazisi vardır. Allah’ın yasak arazisi de haram kıldığı şeylerdir.” (Buhari, Müslim)

Açık bir hüküm olmaması sebebiyle bazı konuların, helâl mi yoksa haram mı olduğu ilk bakışta bilinemeyebilir. Peygamber Efendimiz, insanların birçoğunun bunları bilemeyebileceğini ifade etmiştir. İslâm âlimleri bunları, bilinen benzeri konulara kıyas ederek açıklığa kavuşturmuşlardır.

Dolayısıyla, durumu şüpheli olan şeylerden kaçınmak gerekmektedir. Çünkü kaçınılan şey, haram ise ona bulaşmaktan korunmuş olur. Helâl ise, takva niyetiyle terk edilmiş olur ki bunun bir zararı olmaz.

Şüpheli şeyler bir konuda ya delillerin tearuzuyla veya âlimlerin ihtilafıyla ortaya çıkar. Bunlar “mekruh” veya “mübâh” olan şeylerdir. Mekruh, kul ile haram arasında bulunan bir eşiktir. Hayatında mekruha çokça yer veren kimse, harama düşme tehlikesi ile yüz yüzedir. Mübâh da, kul ile mekruh arasında yer alan bir eşiktir ki buna çokça yer veren de mekruha düşer. Dolayısıyla helal bile olsa, kişiyi mekruha veya harama düşüreceğinden korkulan işleri yapmaktan kaçınmak gerekir. Mekruhu işleme alışkanlığı kişiyi, aynı cinsteki haram olan veya bir şüphe bulunan yasağı işlemeye sevk eder. Bu ise, verâ nurunu eksilterek kalbin kararmasına sebep olur.

Nitekim hadis-i şerifte:

“...Kim şüpheli olduğunu sezdiği bir şeyi terk ederse, haramlığı belli olan şeyi daha çok terk eder. Kim de şüphelendiği şeyi yapmada cüretkâr olursa, haramlığı açık olan şeye düşmesi daha kolaydır.” buyrulmuştur. (Buhari)

Şüpheli konular etrafında dolaşmanın ne kadar tehlikeli olduğunu Peygamber Efendimiz, çoban ve koruluk misaliyle en güzel şekilde beyan etmiştir. Efendimizin şüpheli şeylerden sakınmasıyla alâkalı pek güzel misaller vardır. Bir defasında yolda bir hurma bulmuş ve:

“Bu hurmanın sadaka olması ihtimalinden korkmasaydım, onu yerdim” buyurmuştur. (Buhari, Müslim)

Rasul-ü Ekrem (sav)’in şahsına ait özelliklerinden biri de, zekât ve sadaka kabul etmemesidir. Çünkü zekât, Peygamberimiz ve O’nun temiz ehl-i beyti için haram kılınmıştı.

Rasul-ü Ekrem (sav)'in, yolda bulduğu bir hurmayı, belki birinin sadaka vermek üzere ayırdığı hurmalardan düşmüştür, düşüncesiyle yemediğini görüyoruz. Bu durum, O’nun bizzat toplumda yerleştirmek istediği kaidelere dikkatle uyduğunu ve şüpheli şeylerden büyük bir titizlikle sakındığını göstermektedir. Burada dikkat çeken nüktelerden birisi de, Efendimizin yere düşen bir hurmanın bile zayi olmasına rıza göstermeyerek israfı engelleme gayreti içinde bulunmasıdır.

Müslüman’ın bozulmamış selim vicdanı iyilikle kötülüğü, şüpheli olan şeyle şüpheli olmayanı ayırabilecek bir özelliğe sahiptir. Mü'min, içinde çınlayan bu ilâhî sese kulak vermelidir. Bu gerçeğe işaret eden şu hâdise ne kadar mühimdir:

Vâbisa bin Ma'bed (ra)  diyor ki bir gün Rasulullah (sav)'ın huzuruna varmıştım. Bana:

“İyiliğin ne olduğunu sormaya mı geldin?” buyurdu.

– Evet, dedim. O zaman şunları söyledi:

“Kalbine danış, iyilik, kalbin uygun gördüğü ve yapılmasını tasdik ettiği şeydir. Günah ise içini tırmalayan ve başkaları sana «Yap!» diye fetvalar verseler bile, içinde şüphe ve tereddüt uyandıran şeydir.” (İbn-i Hanbel)

Yapılan bir iş gönülde huzursuzluk doğuruyor ve o işin başkaları tarafından duyulması istenmiyorsa, o hareket mutlaka şüphelidir, çirkindir ve yapılmaması gerekir.

Ashabı-ı kiramdan Ukbe bin Haris (ra)'in başından geçen şu olay, şüpheli işlerden uzak durma mevzuunda Allah Rasulü'nün kesin tavrını en açık bir şekilde ortaya koymaktadır:

Ukbe bin Haris, Ebu İhâb bin Aziz’in kızı ile evlenmişti. Bu olay üzerine bir kadın geldi ve:

– Ben Ukbe'yi de, evlendiği kadını da emzirmiştim, dedi. Ukbe o kadına:

– Beni emzirdiğini bilmiyorum. Üstelik bunu Bana daha önce de hiç söylemedin, dedi. Sonra da bineğine atlayıp Rasulullah (sav) Efendimize danışmak üzere Medine'ye geldi. Meseleyi hemen Efendimiz e açtı. Allah Resulü:

“Mademki böyle deniyor o kadınla nasıl evli kalabilirsin?” buyurunca, Ukbe ile karısı ayrıldı ve kadın bir başkasıyla evlendi. (Buhari, İlim, 26)

İslâm, sütkardeşle evlenmeyi, aynen kan kardeşle evlenmek gibi haram kılmıştır. Evlenecek kimselerin bunu iyice tetkik etmeleri ve şüpheye düşürecek ihtimallerden uzak durmaları gerekmektedir. Hadisi şerif, şüphe kıskacının insanı devamlı surette huzursuz edeceğini, böyle yaşamaktansa bu evliliğe son verip gönlü huzura kavuşturmanın daha isabetli olacağını söylemektedir. Bu bakımdan, Rasulullah (sav) Efendimiz, ümmetini haramlardan uzak tutabilmek için, onlara şüpheli şeylerden de sakınmalarını tavsiye eder ve:

“Sana şüphe veren şeyi bırak, şüphe vermeyene bak!” buyururdu. (Tirmizî, Kıyâmet, 60 )

 


* BENZER KONULAR

Kulluk’tan Düşme Nedeni Heva Gönderen: türkiyem
[Bugün, 09:24:39 ÖÖ]


Yaratan Rabb'inin Adıyla Oku Gönderen: türkiyem
[Bugün, 09:18:20 ÖÖ]


Hasta Kalp Gönderen: türkiyem
[Bugün, 09:05:04 ÖÖ]


O’nun Rızası İçin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 08:51:01 ÖÖ]


Akıl Eğitimi Gönderen: türkiyem
[Bugün, 08:44:10 ÖÖ]


Modern Hayatın Kölesi Olmaktan Kurtulalım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:03:13 ÖÖ]


Kul Hakkına Riayet Etmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:54:32 ÖÖ]


Resulü Efendimiz (S.A.V.) Evin Camiye Yakın Olması Çok Faziletlidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:42:08 ÖÖ]


Dua Doğru Ama Ağız Yanlış Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:22:52 ÖÖ]


Allahü Teala Dilediğini Temize Çıkarır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:11:17 ÖÖ]


Bu Ümmete Allah'ın Büyük İhsanı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:04:34 ÖÖ]


Bünyamin Topçuoğlu - Büyük Cevşen Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:20:42 ÖS]


Çocuk Terbiyesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:56:30 ÖÖ]


HZ. Muhammedin Davranış Modelleri Gönderen: anadolu
[Dün, 10:48:36 ÖÖ]


Bidat ve Hurafelerden Sakınmak Gönderen: anadolu
[Dün, 10:40:42 ÖÖ]


Temizlik İmandandır Gönderen: anadolu
[Dün, 10:34:38 ÖÖ]


İslamda Kulluk Sadece Allah’a’dır Gönderen: anadolu
[Dün, 10:27:12 ÖÖ]


Peygambere İtaat Allah’a İtaattır Gönderen: anadolu
[Dün, 10:22:28 ÖÖ]


Ürkmüş Yaban Eşekleri Gibi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:05:51 ÖÖ]


Eşinizi Seviyorsanız Onu Sabah Namazına Kaldırın Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:53:52 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42