Gönderen Konu: PEYGAMBER SAV EFENDİMİZİN CÖMERTLİĞİ  (Okunma sayısı 358 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
PEYGAMBER SAV EFENDİMİZİN CÖMERTLİĞİ
« : Mayıs 26, 2018, 09:23:45 ÖS »
PEYGAMBER  SAV  EFENDİMİZİN CÖMERTLİĞİ

“Mallarını gece ve gündüz, gizli ve aşikâr olarak infak edenlere Rabbleri katında büyük bir mükâfat vardır. Onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.”

(Bakara 2/274)

Cömertlik; kişinin Allah (cc)'ın kendisine verdiği nimetlerden, kendisinin de başkalarına seve seve Allah (cc) için verebilmesidir. Bundaki amaç, Allah (cc)'ın rızasını kazanmaktır. Cömertlik Allah’ın sıfatlarından biridir. Zira O'nun bir ismi de kullarına kerem ve ihsanı bol, sonsuz cömert anlamına gelen “el-Kerim” dir. (İnfitâr 82/6) Ayrıca er-Rahman, er-Rahîm, el-Vehhâb, el-Lâtif, et-Tevvâb, el-Gaffar, el-Afüvv, er-Rauf, el-Hâdî gibi ilâhî sıfatlar da Allah'ın cömertliğini değişik açılardan ifade etmektedir. Rasulullah (sav): “Allah-ü Teâlâ Cevâd'dır, yani cömert ve ihsan sahibidir. Bu sebeple cömertliği sever. Yine O, güzel ahlâkı sever, kötü ahlâktan da hoşlanmaz.” (Suyûtî, I, 60)

Allah Rasulü (sav), tabiatı gereği çok cömert ve hayırseverdi. Cömertlik, Peygamber Efendimizin (sav) en belirgin vasıflarından biridir. Nitekim Cabir b. Abdullah (ra) der ki: "Rasul-ü Ekrem Hazretlerinden dünya ile ilgili bir şey istenilince asla red cevabı vermez, istenilen şey varsa verir, yoksa vaat ederdi."

Hz. Ali (ra); Peygamberimizin cömertliğini şöyle anlatıyor:

 "O insanların en çok eli açık olanı, sıkıntılara göğüs germe bakımından göğsü en geniş olanı, en doğru sözlüsü, üzerine aldığı işi en güzel şekilde yerine getirendi. O, en güzel ve yumuşak tabiatlı olup, kabile ve akrabasına en çok ikramda bulunan bir kişi idi. O’nu ilk gören O’ndan heybet duyar, sohbetinden bulunanlar ise O’nu severlerdi. O’ndan bir şey istendiğinde varsa verir, bulma imkânı varsa bulmaya çalışırdı." (Buhari)

O’nun cömertliğini ifade eden sayısız örnek bulunmasına rağmen, sadece birini zikretmek bile O’nun ne kadar cömert olduğunu ve kemalinin derecesini göstermeye yeterli olacaktır:

Kureyş müşriklerinin ileri gelenlerinden Safvan bin Ümeyye, Mekke’nin fethinden sonra henüz Müslüman olmadığı halde, Huneyn ve Taif Savaşlarında Rasulullah (sav)’ın yanından ayrılmamıştı. Allah Rasulü’nün Cîrâne’de toplanan ganimet malları arasında dolaştığı ve onlara göz gezdirdiği sırada, Safvan da O’nun yanında dolaşıyor develer, davarlar ve çobanlarla dolu vadiye hayran hayran bakıyordu. Hz. Peygamber (sav), onun bu halini göz ucuyla takip ediyordu. Ona hitaben:

—Ebû Vehb! Vadi çok mu hoşuna gitti, diye sordu. Safvan:

—Evet, dedi. Rasul-ü Ekrem:

—O vadi de içindekiler de senin olsun, buyurdu. Bunun üzerine Safvan kendini tutamadı:

—Bir peygamberden başka hiçbir kimsenin kalbi bu derece cömert olamaz, dedi ve Müslüman oldu. Daha sonra Kureyş’in yanına döndü ve onlara:

—Ey kavmim! Müslüman olun. Vallahi Muhammed (sav) öyle ihsanda bulunuyor ki yokluktan ve yoksulluktan hiç korkmuyor, dedi. (Vâkıdî, II, 854–855; Müslim, Fedail 57–5)

Peygamberimiz (sav), maddi imkânlara sahip olduğu zamanlarda da sade bir hayat yaşamış, kendisi için bir şey bırakmamış, elindekilerini muhtaçlara dağıttığı için aç yattığı zamanlar çok olmuştur.

Hz. Aişe Validemiz anlatıyor: "Peygamberimiz, üç gün peş peşe karnını doyurmamıştır. İsteseydi doyururdu. Fakat yoksulları doyurup kendisi aç kalmayı tercih ederdi."

Rasulullah (sav) Efendimiz cömertlikte yağmur gibiydiler. “Yok” dedikleri yoktu. Olursa verir, olmazsa söz verirdi. Kendisine geleni bir gün bile bekletmez, dağıtırdı.

Abdullah İbnu'ş Şihhîr (ra) anlatıyor: "Rasulullah (sav) Elhâkümü't Tekâsür suresini okurken yanına geldim. Bana: "İnsanoğlu malım malım der. Hâlbuki âdemoğlunun yiyip tükettiği, giyip eskittiği ve sağlığında tasadduk edip gönderdiğinden başka kendisinin olan neyi var? Gerisini ölümle terk eder ve insanlara bırakır."(Müslim, Tirmizî)

 Rasulullah (sav) Efendimiz hem alan hem de veren açısından sadakanın azımsanmamasını, cömert olmak için de zenginliğin beklenmemesini emrederdi. Bir rivayette de: "Sizden kim, bir yarım hurma ile de olsa ateşten korunabilirse, bunu yapsın'' buyurmuştur.''(Buhari, Müslim)

 Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Bir gün; "Ey Allah'ın Rasulü, dendi, hangi sadaka daha üstündür?'' denildi. Buyurdular ki: "Fakirin cömertliğidir. Sen, bakımıyla mükellef olduklarından başla." (Ebu Dâvud, Zekât)

Fahr-i Kâinat Efendimiz, gıpta edilecek kişilerden birinin de cömertler olduğunu ifade ederek şöyle buyurur:

“Yalnız iki kişiye gıpta edilir: Biri, Allah’ın mal verip Hakk yolunda harcamaya muvaffak kıldığı kimsedir. Diğeri de Allah kendisine ilim verip de onunla amel eden ve bunları başkasına öğreten (yani ilmini infak eden) kimsedir.” (Buhârî, İlim, 15)

Cömertliğin dünyevî ve uhrevî pek çok hayırlı neticesi vardır. Öncelikle cömert bir kimseyi Allah Teâlâ sever ve kullarına sevdirir. Nihayetinde cömert kimse cennete yakın, cehennemden de uzak olur. Rasulullah (sav) Efendimiz şöyle buyurur:

“Cömert kişi Allah’a yakın, cennete yakın, insanlara yakın ve cehennem ateşinden uzaktır. Cimri ise Allah’tan uzak, cennetten uzak, insanlardan uzak ve cehennem ateşine yakındır. Cömert cahil, ibadet eden cimriden Allah’a daha sevimlidir.” (Tirmizî, Birr, 40) Bu sebeple Allah Teâlâ'nın cimri, ahmak ve kibirli olan kimseleri dost edinmeyeceği bildirilmiştir.

Allah Rasulü’nde ilim, mal ve can cömertliği en kâmil surette mevcut idi. O, Allah’ın dinini açıklamak, cahillere öğüt vermek, açları doyurmak, ihtiyacı olanların hacetini gidermek ve insanların sıkıntılarına tahammül etmek gibi her nevi cömertliği tatbik ederek öğretirdi. Abdullah bin Abbas (ra), Habib-i Ekrem Efendimizin cömertliğini şöyle anlatır:

“Allah’ın Rasulü insanların en cömerdi idi. Ramazan ayında ise cömertliği daha da artardı. Çünkü Cebrail aleyhisselâm her sene Ramazan'da gelir, ayın sonuna kadar beraber olur, Efendimiz O’na Kur'an'ı arz ederdi. İşte bu günlerde, esen rüzgârlardan daha cömert olurdu.” (Müslim, Fezâil, 50)

O’nun bu cömertliğini öğrenince, Cenab-ı Hakk'ın Kur'an-ı Kerim’de kendisine, “Raûf ve Rahîm” sıfatlarını vermesindeki hikmeti daha iyi anlayabiliyoruz. (Tövbe 9/128) Bütün insanlık için yüreğinde bir merhamet ummanı taşıyan Efendimiz (sav), çevresindekileri daima gözetler, zor durumda olanlara kendilerini rencide etmeden büyük bir nezaketle yardım ederdi.

İşte kalbi insan sevgisi, şefkat ve yardım duygusuyla çarpan Efendimiz (sav)’in cömertliği böyle idi ve bir ömür boyu böyle devam etmiştir. Bizlere düşen o yüce insanı daha iyi tanımak ve hayatımıza rehber edinmektir. Peki, bu kadar bizi düşünen peygambere karşı acaba hiçbir sorumluluğumuz yok mudur? Ne mutlu âlemlere rahmet olarak gönderilen peygamberi kendisine örnek alan bahtiyar kullara!

 


* BENZER KONULAR

Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41