Gönderen Konu: İbadet Hayatımızı Kuşatan Üç Tehlike 1  (Okunma sayısı 207 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
İbadet Hayatımızı Kuşatan Üç Tehlike 1
« : Mayıs 04, 2021, 03:52:32 ÖÖ »
İbadet Hayatımızı Kuşatan Üç Tehlike  1
   
Mübarek Ramazan-ı Şerif geldi gidiyor da şöyle içimi ısıtan, hakikat aynası karşısında kendimi sigaya çeken bir yazı yazamadım ona yanar dururdum.

Dünyaya gelişimizin ve dünya nimetlerinden istifade edişimizin asıl gayesinin ahirete hazırlık yapmak gerektiğini, dünyanın bir imtihan salonu olduğunu, her fırsatta dünyanın faniliğini, dünyaya geldiğimiz gibi göçeceğimizi, ebedi hayatın öteki âlem olduğunu, sanırım beyan etmeyen ve inanmayan kimse yoktur. Amentü sahipleri için söylüyorum tabii.

Zihnimde bu düşünceler seyrüsefer ederken, “Bu hal nasıl bir haldir” sorusu dalgalanırken, dalgalanmayı durduran cevaplar, Prof. Dr. Mehmet Görmez hocamdan geldi.

Mehmet Görmez hocamız, “İbadet Hayatımızı Kuşatan Üç Tehlike” hususunda şunları kaydediyor, özetleyerek paylaşmak isterim.

“Her yıl Ramazanlar gelip gidiyor. Peki, her sene gelen Ramazan bize ne kadar hayat veriyor? Bizi ne kadar değiştiriyor? Yoksa biz mi onu değiştiriyoruz? Her geldiğinde biz mi ondan bir şeyler koparmaya çalışıyoruz?

Bu sorulara cevap vermek için oruç ve Ramazan olmak üzere ibadet hayatımızı kuşatan üç büyük tehlikeden ve bunların çarelerinden söz etmek istiyorum.

Birinci tehlike:

İbadetlerimizin şuur, bilinç, akıl ve tefekkür boyutunu kaybetmesidir. İbadetlerimizin sıradanlaşması, rutinleşmesidir. Ruhunu kaybetmesidir. Sadece şekle indirgenmesidir. Anlamsız tekrarlara dönüşmesidir. Hayata anlam katmamasıdır.

Oysa ibadet varlığın dilidir, yaratılışın hikmetidir. Gayesi, varlığımızı ve hayatı anlamlandırmaktır. Hâl böyleyken müminin elinde ibadetlerin anlamını kaybetmesi, büyük bir tehlikedir. İbadetlerimizin gayesi, hayatımızı sıradanlaşmaktan kurtarmaktır.

Hâl böyle iken ibadetin bizatihi kendisinin sıradanlaşması, rutin hale gelmesi, ruhunu kaybetmesi, ibadetlerimizin karşı karşıya kaldığı en büyük tehlikedir.

İbadetlerde şekil, elbette ruhun kabı olması bakımından önemlidir. Fakat ruhu yok olan şekilcilik, ibadeti yok ediyor.

Ruhunu kaybeden bir ibadet; namazı bedene hapsediyor. Orucu perhize dönüştürüyor. Haccı seyahate çeviriyor. Ruhunu kaybeden şekilcilik, her ibadetin önündeki en büyük tehlikedir.

İkinci tehlike:

İbadetlerimizin gönül, kalp, ihlas ve samimiyet boyutunu kaybetmesidir. Bir riya ve gösterişe dönüşmesidir. Bir fayda ve menfaate evrilmesidir.

Oysa her ibadetin kıblesi niyettir. Allah Resulünün ifadesiyle, her amel, ancak niyetle değer bulacaktır. Niyet amelin çekirdeğidir. Ameller, niyet dediğimiz çekirdeğin ürünüdür.

Çekirdeğin ekildiği yer şüphesiz kalptir. Fakat çekirdeği eken akıldır. Bu nedenle akleden bir kalbe sahip olmak ne kadar önemliyse, kalbi olan bir akla da sahip olmak o kadar mühimdir.

Üçüncü tehlike:

İbadetlerimizin ahlak boyutunu kaybetmesidir. İbadet ile ahlakın birbirinden ayrılmasıdır. İbadetin vesile olmaktan çıkıp gayeye dönüşmesidir.

İbadetlerimizin gayesi, bizi erdeme, fazilete, merhamete, adalete, yüksek ahlaka götürmek iken ahlaktan koparılıp gayeye dönüşmesi, ibadetin önündeki en büyük tehlikelerden bir tanesidir”.

Hüseyin Öztürk.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Ynt: İbadet Hayatımızı Kuşatan Üç Tehlike 2
« Yanıtla #1 : Mayıs 05, 2021, 06:29:51 ÖÖ »
İbadet Hayatımızı Kuşatan Üç Tehlike  2
   
Dün Mehmet Görmez hocamızın “İbadet Hayatımızı Kuşatan Üç Tehlike” hususunda tehlikeleri özetle yazmış, bugün de çarelerini paylaşacağımızı duyurmuştuk.

Bugün dindarlık; din-ahlak ilişkisini kuramıyorsa, iman-amel ilişkisini birbirinden keskin hatlarla ayırıyorsa, bu ibadetlerimizin ahlaki boyutlarını kaybetmesindendir.

Kur’an ve sünnet, her fırsatta bizi bu üç tehlikeye karşı uyarmış ve bu tehlikelerin çarelerini de bütün yönleriyle göstermiştir.

Birinci çare:

İbadetlerimizdeki şuur ve bilinci diri tutmak, akıl ve tefekkürümüzü sağlamlaştırmak için ibadetlerin metafiziği, anlamlar ve semboller dünyası üzerinde düşünmektir.

Zira Allah’ın en önemli esmasından birisi el-Hakîmdir. Rabbimizin her fiilinde, her emrinde, her yaratışında hikmetler vardır.

İnsana düşen görev, aklın en büyük ibadeti tefekkür ile bu hikmetleri anlamaktır. ‘Hikmetinden sual olunmaz’ deyip bir kenara çekilmek doğru değildir. Daima hikmet arayışında olmak gerekir.

İkinci çare:

Kalbin en büyük eylemi olan niyeti sağlamlaştırmaktır.

İhlas ve samimiyetten ayrılmamaktır. Zira niyet her ibadetin kıblesidir. O kıblede; sadece Allah vardır.

Sadece vechullah vardır. İhlas vardır. Samimiyet vardır.

Ona olan şükrümüz vardır. Hamdimiz vardır. Muhabbetimiz vardır. Bağlılığımız vardır. Huşu vardır.

Kurbet vardır. Ona yakın olma arzusu vardır. Kalpleri her türlü kötülüğün işgalinden kurtarmak vardır.

Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle kalbi paslanmaktan, katılaşmaktan, kilitlenmekten, hatta hastalanmaktan, körleşmekten ve sonunda mühürlenmekten korumak vardır.

Üçüncü çare:

Daima ibadet-ahlak ilişkisini diri tutmaktır. İbadetin nihai gayesi ahlaktır. Ancak böyle bir bilinçte olan bir mümin, ibadetleriyle her daim yeni bir ahlak inşa edebilir. Bunun önemli bir parçası da helal lokmadır, helal kazançtır.

Bu nedenledir ki, Allah Resulü, Sa’d b. Ebî Vakkâs’a:

‘Yediklerinin helâl olmasına dikkat et ki, ibadetlerin/duaların kabul olsun’ buyurmuştur.

Elbette biz kişinin niyetini bilemeyiz. Ancak, İslam’ın din-ahlak, ibadet-ahlak ilişkisine dair ortaya koyduğu ilke ve esaslar sayesinde, bir ibadetin makbul olup olmadığını anlayabiliriz.

Zira bir ibadetin Allah nezdinde kabul olup olmadığını, o ibadetin bizde ahlaka dönüşüp dönüşmediği belirler. Buna göre ibadet, kişinin hayatında bir ahlaka dönüşmüşse bu, onun ibadetinin Allah nezdinde makbuliyetini gösterir.

Bir kez daha ifade etmek gerekir ki, ahlak ibadetin gayesidir. İbadetin Allah nezdindeki kabulünün en büyük tezahürü; evde, çarşıda, pazarda, okulda her hâlükârda ahlaki davranışlara dönüşmesidir.

Bugün ibadetin ahlak boyutunu kaybetmemek için Kur’an’ı bir ahkâm kitabı olarak okuduğumuz kadar bir ahlak kitabı olarak da okumalıyız.

İbadetlerimizi ahlaka dönüştürebilmek için sünneti bir ahlaki davranışlar manzumesi olarak yeniden ele almalıyız.

İbadetler, yükümlülükten, vebalden kurtulmak için değil; Rabbimizle buluşmak, ona yakın olmak için yapılır. Yakınlık, ancak gaye ile gerçekleşir. Gaye de iyiliktir, ahlaktır, merhamettir.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Ynt: İbadet Hayatımızı Kuşatan Üç Tehlike 2
« Yanıtla #2 : Mayıs 07, 2021, 07:01:43 ÖÖ »
İbadet Hayatımızı Kuşatan Üç Tehlike  2
   
Bugün dindarlık; din-ahlak ilişkisini kuramıyorsa, iman-amel ilişkisini birbirinden keskin hatlarla ayırıyorsa, bu ibadetlerimizin ahlaki boyutlarını kaybetmesindendir.

Kur’an ve sünnet, her fırsatta bizi bu üç tehlikeye karşı uyarmış ve bu tehlikelerin çarelerini de bütün yönleriyle göstermiştir.

Birinci çare:

İbadetlerimizdeki şuur ve bilinci diri tutmak, akıl ve tefekkürümüzü sağlamlaştırmak için ibadetlerin metafiziği, anlamlar ve semboller dünyası üzerinde düşünmektir.

Zira Allah’ın en önemli esmasından birisi el-Hakîmdir.

Rabbimizin her fiilinde, her emrinde, her yaratışında hikmetler vardır.

İnsana düşen görev, aklın en büyük ibadeti tefekkür ile bu hikmetleri anlamaktır. ‘Hikmetinden sual olunmaz’ deyip bir kenara çekilmek doğru değildir. Daima hikmet arayışında olmak gerekir.

İkinci çare:

Kalbin en büyük eylemi olan niyeti sağlamlaştırmaktır.

İhlas ve samimiyetten ayrılmamaktır. Zira niyet her ibadetin kıblesidir. O kıblede; sadece Allah vardır.

Sadece vechullah vardır. İhlas vardır. Samimiyet vardır.

Ona olan şükrümüz vardır. Hamdimiz vardır. Muhabbetimiz vardır. Bağlılığımız vardır. Huşu vardır.

Kurbet vardır. Ona yakın olma arzusu vardır. Kalpleri her türlü kötülüğün işgalinden kurtarmak vardır.

Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle kalbi paslanmaktan, katılaşmaktan, kilitlenmekten, hatta hastalanmaktan, körleşmekten ve sonunda mühürlenmekten korumak vardır.

Üçüncü çare:

Daima ibadet-ahlak ilişkisini diri tutmaktır. İbadetin nihai gayesi ahlaktır. Ancak böyle bir bilinçte olan bir mümin, ibadetleriyle her daim yeni bir ahlak inşa edebilir. Bunun önemli bir parçası da helal lokmadır, helal kazançtır.

Bu nedenledir ki, Allah Resulü, Sa’d b. Ebî Vakkâs’a:

‘Yediklerinin helâl olmasına dikkat et ki, ibadetlerin/duaların kabul olsun’ buyurmuştur.

Elbette biz kişinin niyetini bilemeyiz. Ancak, İslam’ın din-ahlak, ibadet-ahlak ilişkisine dair ortaya koyduğu ilke ve esaslar sayesinde, bir ibadetin makbul olup olmadığını anlayabiliriz.

Zira bir ibadetin Allah nezdinde kabul olup olmadığını, o ibadetin bizde ahlaka dönüşüp dönüşmediği belirler.

Buna göre ibadet, kişinin hayatında bir ahlaka dönüşmüşse bu, onun ibadetinin Allah nezdinde makbuliyetini gösterir.

Bir kez daha ifade etmek gerekir ki, ahlak ibadetin gayesidir. İbadetin Allah nezdindeki kabulünün en büyük tezahürü; evde, çarşıda, pazarda, okulda her hâlükârda ahlaki davranışlara dönüşmesidir.

Bugün ibadetin ahlak boyutunu kaybetmemek için Kur’an’ı bir ahkâm kitabı olarak okuduğumuz kadar bir ahlak kitabı olarak da okumalıyız.

İbadetlerimizi ahlaka dönüştürebilmek için sünneti bir ahlaki davranışlar manzumesi olarak yeniden ele almalıyız.

İbadetler, yükümlülükten, vebalden kurtulmak için değil; Rabbimizle buluşmak, ona yakın olmak için yapılır. Yakınlık, ancak gaye ile gerçekleşir. Gaye de iyiliktir, ahlaktır, merhamettir. 

Hüseyin Öztürk.

 


* BENZER KONULAR

Bünyamin Topçuoğlu - Büyük Cevşen Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:20:42 ÖS]


Çocuk Terbiyesi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 10:56:30 ÖÖ]


HZ. Muhammedin Davranış Modelleri Gönderen: anadolu
[Bugün, 10:48:36 ÖÖ]


Bidat ve Hurafelerden Sakınmak Gönderen: anadolu
[Bugün, 10:40:42 ÖÖ]


Temizlik İmandandır Gönderen: anadolu
[Bugün, 10:34:38 ÖÖ]


İslamda Kulluk Sadece Allah’a’dır Gönderen: anadolu
[Bugün, 10:27:12 ÖÖ]


Peygambere İtaat Allah’a İtaattır Gönderen: anadolu
[Bugün, 10:22:28 ÖÖ]


Ürkmüş Yaban Eşekleri Gibi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:05:51 ÖÖ]


Eşinizi Seviyorsanız Onu Sabah Namazına Kaldırın Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:53:52 ÖÖ]


Hamle Sırası Bizde Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:47:01 ÖÖ]


Şükür 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:37:37 ÖÖ]


Ortaklıklar Niçin Uzun Sürmez Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:17 ÖÖ]


Şeytân Köpek Nefis İse Kaplan Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:18:50 ÖÖ]


Ebubekir Ay - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:11:19 ÖS]


Öfkenizi Yyenebiliyor Musunuz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 09:10:53 ÖÖ]


Yol Haritamız Kur’an Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 09:04:32 ÖÖ]


Ayetlerde Zikir Anmak Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:58:48 ÖÖ]


40 Ayette Müslümanın Kmliği Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:41:16 ÖÖ]


C Vitamini Cilt Gençleştiriyor Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:29:33 ÖÖ]


Tacettin Çoban - Yüce Allah'ım - Single 2 320 Kbps +Flac Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:02:16 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42