Gönderen Konu: İslam Zannedilen Din Karmaşası 1 - 2  (Okunma sayısı 105 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
İslam Zannedilen Din Karmaşası 1 - 2
« : Nisan 02, 2023, 07:42:59 ÖÖ »


İslam Zannedilen Din  Karmaşası  1

Günümüz  Müslümanları olarak  din hakkında bir türlü netleşemedik.

Daha doğrusu; “semi’na ve eta’na” diyemedik.

İnsanımızın mayasının ne kadar asil ve sağlam olduğunu, şu son depremde bir daha net yüzüyle gördük.

Buna rağmen İslam’ın birliğini ve bütünlüğünü gerçekleştirmede bir arpa boyu yol alamadık. Müslümanların kalplerinin ülfetini, “tevhid ilkelerini” kabul etme gayretini gösteremedik. Her birimiz Kur’an diyoruz, sünnet diyoruz, hem bunlarla din adına konuşmaya kalkışıyoruz. Buna rağmen bazı şeyi unutuyoruz ya da görmüyoruz. 

Topluca Allah’ın ipine sarılın, tefrikaya kapılıp ayrılmayın; Allah’ın size olan nimetini hatırlayın:

Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz. Allah kalplerinizi ülfet edip uzlaştırdı. O’nun nimetiyle kardeşler oldunuz. Siz ateşten bir çukurun kenarında idiniz. Allah sizi ondan kurtardı. Allah size ayetlerini böyle açıklıyor ki, İslam sistemine kavuşmuş olasınız (Ali İmran: 3/103)

İşte bu ayeti kerime İslam toplumunu tanımlamaktadır.

Müslümanın ırkı, milliyeti, coğrafi bölgesi, mezhebi, tarikatı, ayrı bir cemaati ve siyasi bir partisi hatta ayrılıkçı hiçbir düşüncesi, İslam üstü bir değer niteliği taşıması bile düşünülemez.

İslam toplumu bu ayeti kerimedeki ilkeleri özümseyip fiilen yaşamalıdır. Buradaki “tefrikaya kapılıp ayrılmayın” hükmünü kabul eden mümin Müslümandır.

İslam’ın bu ve benzeri beyanlarını kabul etmeyen, ya bencil nankördür, ya sinsi münafıktır ya da daha da tehlikeli duruma düşmekten korunamayan acezedir. Bunu da unutmadan düşünmek gerekir.

İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayet sistemini biz Kitapta insanlara açıkça beyan ettikten sonra ketmedip gizleyenlere hem Allah lanet eder, hem bütün lanet edebilenler lanet ederler. (Bakara: 2/159) Şimdi gördünüz mü? Bugün iki milyar nüfusu ile İslam ümmeti görümünde olan hem de mayasının da çok asil ve bir o kadar da sağlam olmasına rağmen perişan halinin sebebinin ne olduğunu!

Bu durum karşısında Kahhar ve Müntekîm Allah Teâlâ, Müslüman kullarını dehşetle uyarıyor. Siz kendilerine apaçık deliller, ayetler geldikten sonra param parça olup ayrılanlar ve ihtilâfa düşenler gibi olmayın: işte onlar için büyük azap vardır. (Ali İmran: 3/105) Bu büyük azaba duçar olanlar, elbette yapması gerekenleri yapmayan ve yapmaması gerekenleri yapanlardır. Bu tür insanlar Müslüman iseler çok büyük tehlike ile karşılanmaya namzet olanlardır. Allah Teâlâ’nın hükmü kesindir.

Bunlar Peygamberden koparılıp uzaklaştırılanlardır; Şüphesiz o kimseler ki, dinlerinde tefrikaya düştüler ve muhtelif fırkalara ayrıldılar. Ey Resûlüm, sen hiçbir şeyde onlardan değilsin. Onların işleri ancak Allah’a kalmıştır. Sonra onlara ne yapar olduklarını haber verecektir. (En’am:6/159) Bu, sen hiçbir şeyde onlardan değilsin cümlesinin hükmünün başka bir izah tarzı olamaz ve de yoktur. Ee, pekiyi bugünkü haliyle her bir parçası zehirli asit tozları gibi yayılan Müslümanlara ne denebilir?

İşte bunları ciddi boyutlarıyla düşünmeyip beşerî yorumlarla Kur’an beyanlarını yok hükmüne düşürenler, Allah’ın hükümlerini yok saydıkları için çok ağır vebal taşımaktadırlar. Bunun tehdit dolu delili; (Bakara:2/159) yukarıdaki ilâhî belgedir.


Bunun daha farklı delili de vardır; Her kim de benim Zikrim’den yüz çevirirse, ona dar bir geçim vardır ve onu, kıyamet günü, kör olarak haşredeceğiz. (Taha:207159)

Bundan sonra kul Rabbine: “Rabbim, beni niçin kör haşrettin, diyecek. Allah Teâlâ ona: ayetlerimiz sana geldi de, sen onları unuttun. Bu gün de öylece sen unutuldun” diyecek!

“Zannedilen din” karmaşası, ölümcül kanser olmuş ve İslam âlemini çökertmiştir! Ölümcül kanser, bünyeyi parçaladığı için sekerât dönemindedir. Onun için de duyarsızdır.

“Ben büyük davanın fedaisiyim” diyebilecek yürek taşıyanlar! Neredesiniz? NEREDE???

KUR’AN’SIZ, zannedilen din, “DİN” DEĞİLDİR!

Esselamualeykum.

İlhan Oral.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
Ynt: İslam Zannedilen Din Karmaşası 2
« Yanıtla #1 : Nisan 09, 2023, 08:11:53 ÖÖ »


İslam Zannedilen Din Karmaşası  2

İslam Dini, Kur’an bütünlüğü ve “Halis DİN” sadeliği ile kabul edilmedikçe karmaşaya mahkûm edilir. Beşerî müdahalelerle de din gücünü göstermez olur.

Sünneti seniyye hesaba katılmazsa İslam hayatını yaşamak mümkün olmaz.

Bugünkü durumun da net ifadesi kendini göstermiş olur. Müslümanlara dayatılan bugünkü İslam “zannedilen din” olur. İslam adına mücadele edenler de genelde delilsiz din olgusu üretirler. Âlim olmayanlar devreye girerler. Dinî alanı buz pistine çevirirler. İlmi, hikmet seviyesinde delil görmedikleri için de dinî itibarsızlaştırırlar. Bugün olduğu gibi“ İSLAM zannedilen imajı ile bir din anlayışı oluşturmuş olur.

Böyle bir din de halis din olmaktan çıkar, her şeyin tersi yaşanır. Din adına görev yapanlar, “İyiliği emretmeye yeltenip kendilerini unuturlar. Allah’ın Kitabını okurlar akıllarını çalıştırmazlar. Bunlar Kur’an’ı Kerim’in manasını anlamadıkları için ömür boyu okudukları halde bir defa dâhi düşünme ihtiyacı hissetmezler. Bu insanların görevli oluşları da endişeyi artırmaktadır.

Bunun net ve manidar örnekleri vardır ve sayamayacağımız kadar çoktur. Din, Kitabı ile kendi varlığını hissettirir.

Farklı  zihniyetler seline kapılmış Müslümanlar Kur’an’dan kopuk oldukları için inanç, ideal ve eylem birliğine uyamaz ve sonsuza uzanan batıl kervanına kapılırlar.

Bugün yaşandığı gibi olur. Bunlardan insanların pek fark edemediği çok örnek vardır. Cenabı Hakk’ın yüksek derecede önem verdiği örneklerden biri dikkatimizi çekmektedir. “Müminler ancak, Allah’a ve resulüne iman ettikten sonra şüpheye sapmayıp Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla savaşırlar. İşte, imanlarında sâdık olanlar, onlardır.” (Hucurat:49/15) Bununla beraber bir başka örneğe bakalım.

Cenabı Hakk, kendinin ve meleklerinin peygambere çokça salat ettiklerini haber verir. Müminlerin de O’na çokça salat etmelerini emreder ve şöyle buyurur; Şüphesiz Allah ve melekleri O peygambere çok salât; rahmet ve istiğfar ederler. Ey iman edenler, siz de ona salât edin, tam teslimiyetle selâm edin. (Ahzap: 33/56)

Ayetin manasını hatırımızda tutarak şöyle düşünüyoruz.

Bu ayeti çok duyarız. Rabbimiz Allah Teâlâ emreder.

Allah emrettiği halde gereğini ve ehemmiyetini idrak edip yerine getirmede yavan kalırız. Ayeti okuyan da dinleyen de manasını ciddi boyutu ile değerlendirme acziyetine saplanır. Rabbimiz buna yüksek oranda değer vermesi karşısında Müslümanların duyarsızlığı, aslında felaketlerin habercisidir.

Bakınız, Rabbimiz bu ve benzeri konulardaki duyarsızlıklarımız hakkında ne buyuruyor ve ne mesajlar verir. “İman edenler için hâlâ, zamanı gelmedi mi ki, kalpleri Allah’ın ZİKRİ için ve Hakk’tan gelen Kur’an için havf ve haşyet; korku ve kalp ürpertisi içinde olsun? Ve önceleri kendilerine kitap verilmiş olanlar gibi olmasınlar. Onların üzerlerine uzun zaman geçti de görevlerini yapmadılar. Bu yüzden de kalpleri katılaştı ve onlardan birçoğu fâsıklar oldular. (Hadid:57/16)

Bu ayeti kerime bize çok önemli mesajlar verdiği halde biz gerçekten çok duyarsız kalıyoruz. Zikir ibadetinin etkilerini ve Kur’an’ın hayat veren esaslarını algılama sıkıntısı çekiyoruz. Buna rağmen Rabbimiz zikir ibadetinin manevî iklimini hatırlatıyor; “Onlar ki, Allah’ın zikri ile kalpleri mutmain olduğu halde iman ettiler. İyi bilin ki, Ancak Allah’ın zikri ile kalpler mutmain olur.” (Ra’d:13/28)

 Bu ayeti kerimede kendinden önceki ayette kâfirleri dile getiren Rabbimiz “kendine dönüp yönelenleri” tanıtır. Yani kâfirlere karşı direnç göstererek dimdik ve birlik ve dirlik halinde duracak müminlerin sadakat, yiğitlik ve üstünlüklerini anlatır;

Haftaya buradan başlamak üzere… İnşa Ellah, Esselamualeykum.

İlhan Oral.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
Ynt: İslam Zannedilen Din Karmaşası 3
« Yanıtla #2 : Nisan 16, 2023, 08:04:04 ÖÖ »


İslam Zannedilen Din Karmaşası  3

Sistemler net değil, istikrarı yoktur. İnsanı maddesi ve manası ile tatmin edecek özelliklere sahip değildir.

İnsanın kalbî ve ruhî değerlerini önemsemez. Kalbin işleyiş sistemini ve ihtiyaçlarını devre dışı bırakır. Kalbin ayarı ancak ve ancak Yaratanına aittir.

Kalbe idrak, kulağa duyma ve göze görme işlevleri veren Rabbimiz ayar vermiş ve onu insanî değerlerle kıvamına yükseltmiştir. “Onlar ki, Allah’ın zikri ile kalpleri mutmain olarak iman ettiler. İyi bilin ki, kalpler ancak Allah’ın zikri ile mutmain olur.” Bu derûnî ve bu engin mana, insan tasavvurunun çok üstünde değer taşır.

Bu esrarengiz şifrenin, insana ne kazandıracağını yine Rabbimiz beyan eder; Ey mutmain nefis, dön Rabbine, sen Ondan razı, O senden razı olarak, gir kullarımın arasına, gir cennetime. (Fecr:89/28-30) Bu yüksek değerde manevi ilkeler bütünü, tevhid âkidesinin ulvî ağını güçlendirir.

Beşerî zanlardan ve süfli duygu karmaşasından arındırır. Bu beyanlar birbirini tamamlayan değerlerdir. Bu da İslam devletinin omurgasını hazırlar. İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men’eden lider kadro olsun; işte onlar kurtuluşa erenlerdir. (Ali İmran: 3/104)

İslam devletinin en net ve en sağlam değerlerinden olan mümin kardeşliği, bütün müminleri yekvücut yapar. Gerçekten Allah kendi yolunda kurşunla sağlamlaştırılmış bir bina gibi olup saf bağlayarak savaşanları sever. (Saf: 61/4) Bunların önemini ve dinamizmini algılayıp yaşayanları Rabbimiz şöyle bildirir.

Muhammed Allah’ın Resûlüdür. Onun yanında bulunanlar, kâfirlere karşı şiddetli, birbirlerine karşı pek merhametlidirler. Onları, rükû ve secde ederek Allah’ın lütuflunu aradıklarını görürsün. Yüzlerinde secde izinden nişanları vardır. Onların Tevrat’taki vasıfları ve İncil’deki vasıfları da, bir ekin gibidir. Ki, filizini çıkardı, onu güçlendirdi, güçlü gövde olup gövdesinin üstüne dikildi. Bu ekincilerin hoşuna gider, onlara karşı kâfirleri de öfkelendirir. Allah onlardan iman edip sâlih ameller yapanlara mağfiret ve büyük mükâfat va’detti. (Fetih:48/29)

Fetih suresinin bu ayetinde müminlerin vasıflarının tam kıvamında oldukları görülmektedir. Bunun, “zannedilen din” olmadığı da görülmektedir.

Hatta müslümanların bir daha böyle bir kıvama eremeyeceklerini zanneden şaşkınlar buna bir mana veremezler. Hele demokratik sistemin ne kadar düşman klikler ürettiğini bilmeyen ya da bildiği halde sinsice fitne ateşini körükleyenler bunu hiç anlayamazlar.

Bu fitne ateşini körükleyenler ayak oyunlarını o kadar ilerlettiler ki, seccade üzerine ayakkabılarla çıkar, beraberindekilerle poz verir hamâkatı sergiler oldular.

Bunlar yalnız poz vermiyorlar. Ayni zamanda iki bloka farklı farklı mesaj veriyorlar.

Bu iki mesajdan biri, yaranarak sırtını dayadığı haçlı bozuntularına ve Siyonist zâlimlerine “şehâmet arz ediyor.” Destek artırmak için, “bakın bu seccadeye başlarını koyanların başlarını burada ezeceğim” mesajını göstere göstere veriyor. İkincisi de seccadeye başlarını koyanlara; “evet, sizin başlarınızı koyduğunuz seccade üzerinde başlarınızı ezeceğim” haddini bilmezliğini sahneliyor. Çirkin yüzlü budalalık yapıyor.

 Basit dinî motiflerle de, güya müslüman avlamaya kalkışıyor, akrobatlık yapıyor. Oy devşirme derdine kapılıyor. Kabir ziyaret ediyor, güya müslüman oluyor!

Hem de harf inkılabı, şeri’at ilgası, ulema katili, mabet düşmanı sabıkaları ortadayken?

Büyülü masa ittifakı, “kalbleri darmadağınık olanların” ayak oyunu gösterilerinden ibarettir. Çelme takma manevralarıdır. Tek kelime ile ibretliktir!

İşte hakikat, işte yaşanan, işte toplum ve işte gelecek! Esselamualeykum.

İlhan Oral.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41