Gönderen Konu: Şiddet Sabıkalıların Maskesidir  (Okunma sayısı 84 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Şiddet Sabıkalıların Maskesidir
« : Aralık 13, 2020, 10:40:55 ÖÖ »
Şiddet Sabıkalıların Maskesidir
   
Kadının aslî yapısı ile yaşamasını engellemek ve onun hayırlı evlat yetiştirmesine karşı koymak gibi bir misyon üstlenen, İslam düşmanı feminist bozuntuları, sadece şiddet çığırtkanlarıdır. Kadına artı değer katacak kesinlikle ilkeleri ve niyetleri yoktur.

Şer güçler, ilmen, i’tikaden, fikren, ahlâken, iktisaden ve diğer bütün alanlarda, aileyi kötüye kullanarak yok etmek için her alanda savaş vermektedirler. Müslümanlar ise onların gıyabında dedikodu yapmayı yeğlemişlerdir. Doğrusu aileyi yeniden inşa edip ihya etmek için Kur’an-ı Kerim’i yeniden ele almak gerekir. Kur’an en büyük hazinedir, O bize emanettir.

Toplumun ana kaynağı, devletin temel dayanağı ailedir. Aile kurumu düzenli ve fıtrî eğitimle sağlanır. Düzenli ve fıtrî eğitimle imar edilmiş aile ile mutlu ve güvenli insanlar diyârına ulaşılır. Mutlu bir toplumu inşa etmek için aile eğitimi şarttır, bu eğitim ana karnında başlar, eğitimle hayat bulur, ailede kök salar ve toplumda yerleşip süreklilik kazanır. Eğitilmiş aileler topluluğunun oluşturduğu devlet ideal devlet olur, büyük bir güç olur. Bütün bunlara ve diğer şartlara bakınca insanların ve özellikle müslümanların daha çok ciddi olmaları ivedilik kazanmıştır. “Ben mi düzelteceğim” hamakatına mahkûm olmadan herkes hizmet alanındaki yerini almalıdır. Bu hizmet ertelemeyi kaldırmaz. Hizmetin ihmali, sonsuz yanlışa ve ağır bir felakete sürükler. Onun için hizmetin ihmalinden bütün müslümanlar sorumludur.

Dünyada insan nüfusunun artışı, katlanarak beraberinde birçok problem getirdi. Yapıp ürettiği her yenilik, insanın dertlerine yeni dertler ekledi. Dünya nüfusunun sekiz milyara tırmanışı, sosyolojik dengesizliklere zemin hazırladı. Üretimi, dolayısı ile geçim şartlarını zorlamaya başladı. Besin maddelerindeki artış, kaliteyi bozdu. İnsanlar beslenecekleri yerde zehirlenmeye mahkûm oldular. İletişim, ulaşım ve teknolojik araçların artışı ile bir taraftan hava kirlendi, diğer taraftan yoğun sinyaller ve radyasyonla insanların sağlıkları tehdit altına girdi. Ulaşım, yer küreyi küçülttü.

Kültürler ve medeniyetler kargaşaya dönüştü, yozlaşma hızlandı, toplumları etki alanı içine aldı. Maddi çıkar ve nüfuz ön plana çıktı ve manevi etkinlikler, değer kaybına uğradı. Medeniyetlerin değer ve etkinlikleri karaya oturdu.

Silah sanayiinde artan üretim, kitleleri bir anda imha edecek boyutlara ulaştı. Her yönü ile etki alanı oluşturan bu gelişme sarsıntının ve çöküşün sinyallerini verdi ve tehlike, aileyi de kasıp kavurmaya başladı. Bunun için aile eğitimi önemle gündeme getirilip değerlendirilmelidir. Aile eğitimi özenle ve önemle gerçekleştirmeli ve bu çok önemli mücadele için hazırlık yapılmalıdır.

Her alanda hayatî önem taşıyan aile eğitimini gerçekleştirmek üzere geniş tabanlı, uzun soluklu ve etkin yöntem ile projeler üreterek çalışmalar mutlaka başlatılmalıdır. Bunun için yüksek hedeflere kilitlenmek gerekir.

Yüksek hedeflerin başında, Allah Teâlâ’nın Kitabı gelir. O’nun şaşmaz ve yanıltmaz Kitabı her şeyde olduğu gibi aile eğitiminde de temel dayanaktır.

Ayni zamanda kadının her tür derdine derman olacak kalıcı ilkeler içermektedir. Kur’an-ı Kerim, kavvam aile reislerine yüksek dozlu emir verir; Ey iman edenler! Nefislerinizi ve ailelerinizi bir ateşten koruyunuz ki, onun yakıtı ve yakacağı, insanlar ve taşlardır. (Tahrim:66/6) Görüldüğü gibi kavvam aile reisi, öncelikle kendini koruyabilecek ehliyet ve liyakatte olmalıdır.

Sonra ailesini, usta bir sanatkâr inceliği ile fıtratına münasip ilkelerle cehennem azabına düşmemesi için maddi ve manevi destek hizmetini verecektir.

Kadın ise “saliha hanım” kimliği ile kocasının yanında ve beraberinde hayatın yaşanır güzelliğini sergileyen ve sıcacık yuvasında sevgi bağıdır.

“Cennetin ayaklarının altına” serildiği annedir. Aile reisi baba kıvamında erkek, ana saliha kadın “Cennetin ayaklarının altına” serildiği hanım olunca yetiştirecekleri evlat ve evlatlar hayırlı evlat olurlar. Bu kalitedeki ailelerin oluşturduğu toplumun devleti de “devlet” olur. Böylesi bir devletin ailelerinin yetiştirdiği Mehmetçik Rumeli’yi fethetti, Anadolu yaptı. Kostantiniye’yi fethetti medeniyet merkezi yaptı. Bütün şer güçleri kudurtan da budur. İnadına ve yiğitçe müslüman gençliğin mutlak manada bu yüce davayı sahiplenmeleri gerekmektedir. Sabıkalılar, kadını şiddetten kurtarmayı beceremezler.

Kur’an’a dönmedikçe, sonuç, zillettir!

İlhan Oral.

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42