Gönderen Konu: Cennete Götüren Salih Amel  (Okunma sayısı 78 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2126
Cennete Götüren Salih Amel
« : Şubat 25, 2024, 09:05:38 ÖÖ »


Cennete Götüren Salih Amel

Sâlih amel; uygun amel, ihlaslı amel, doğru amel ve sünnete/Hz. Peygamber’in sözlerine, uygulamalarına ve tasviplerine uygun olan amel manasındadır.

Neye uygun amel? İmana uygun amel.

İman ne demektir ve imana uygun amel ne demektir? İman, Kur’ân-ı Kerîm ve Hadîs-i Şerîflerdeki gerçekleri tasdik demektir.

İmana uygun amel ise Kur’ân ve Hadîs gerçeklerine uygun olan demektir. Kur’ân ve Hadîsler neye helal diyorsa onu helal kabul etmek, neye haram diyorsa onu haram kabul etmektir. Farzın gereğini yapmak, haramdan uzak durmaktır.

İhlâs ve ihlaslı amel ne demektir? İhlâs, kalbi Allah rızasına ters olan anlayış ve huylardan halâs etmek, temiz kılmak, yaptığını Allah emrettiği için yapmak, terk ettiğini Allah yasakladığı için terk etmektir. İhlaslı amel, Allah rızası için yapılan ve Allah rızasına uygun olan amel demektir.

Doğru amel ne demektir? Doğru amel, iman doğrultusunda, Kur’ân doğrultusunda amel demektir.

Netice: Sâlih amel; imana uygun, ihlâslı, Kur’ân doğrultusunda ve doğru olan demektir.

Her görünen sâlih amel gerçekte sâlih amel midir? Bu konuda Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “Nihayet o olgunluk çağına varıp kırk yaşına erişince: Rabbim bana, anne ve babama verdiğin nimetler için, bana şükretmemi ve râzı olacağın sâlih amel yapmamı ilham et! Benim için zürriyetimi de ıslah et. Ben sana tövbe ettim ve ben Müslümanlardanım.” (Ahkâf sûresi 46/15)

Gerçek sâlih amel, görünüşte sâlih gibi olan değil, Allah’ın razı olduğu ameldir. Allah Teâlâ, sâlihattan sayılan cihad, infâk, ilim okutmak gibi amelleri işlemesine rağmen kıyâmet günü bu amelleri yapan âlimi, mücâhidi ve zengini ihlas bulunmadığı, sırf görünüşte olduğu için cehenneme atacaktır. İşte bundan dolayıdır ki “razı olacağın sâlih amel yapmamı bana ilham et” diye dua etmiştir.

Allah Teâlâ’nın razı olduğu ve razı olacağı amel, ihlâslı olan ameldir. Sâlih amel, görünüşte olan değil, kalpte ihlâsın bulunduğu, riyânın, gösterişin, desinler ve duysunlar düşüncesinin bulunmadığı, sırf Allah rızası için yapılan ameldir.

Şu âyet-i kerîmede de Allah Teâlâ sadece konuşmaya değil sırf Allah’ın rızasını düşünerek yani ihlâsla yapılan amele sevap vereceğini haber vermiştir: “Onların fısıldamalarının birçoğunda hayır yoktur. Ancak sadaka vermeyi, iyilik yapmayı, insanlar arasını düzeltmeyi emreden fısıldaşma hariç. Bunları Allah'ın rızasını kazanmak için yapanlara yakında büyük mükâfat vereceğiz.” (Nisâ sûresi 4/114)

Yapılan amellerin kabul edilmesinin iki temel şartı vardır: 1) Kalpteki niyetin Allah için olması yani ihlâs, 2) Amelde Sünnete yani Hz. Peygamber’in sözlerine, uygulamalarına ve tasviplerine uygun olana uymaktır.

Kalpte ihlâs ve amelde sünnete uygunluk olmadıkça amellerin hiçbir değeri yoktur. İhlâs, imanın tarifine dâhil olan kalbin amelleri içerisinde en önemli olanıdır. Hatta genel anlamda, kalbin amelleri, diğer âzâların amellerinden daha önemlidir.

Kalbî ameller, imanın esaslarından ve dinin temel kaidelerindendir. Allah’ı ve Resulünü sevmek, Allah’a güvenmek, dini yalnız Allah’a has kılmak, O’na şükretmek, Allah’ın hükmüne sabretmek, O’ndan hakkıyla korkmak ve ümit etmek gibi... Bu amellerin hepsi, imamların ittifakıyla bütün insanlar üzerine vaciptir. (İbn Teymiyye, Mecmûu’l-Fetâvâ, X, 5.)

İhlâsın Önemi

Âlimlerden biri, ihlâsın önemi ve değerinin büyüklüğü dolayısıyla şöyle der:

“Keşke fakihlerden bir kısmının insanlara ibadetlerindeki gayeyi öğretmekten başka bir işi olmasaydı. Niyet ile bağlantılı amelleri öğretselerdi. Çünkü insanların birçoğuna ne olmuşsa ancak bu konudaki bilgisizlikleri nedeniyle olmuştur.”

Ebu Hureyre (r.a.)’den şu hadîs-i şerîf rivayet edilir: Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurur: “Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama O sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.” (Müslim, Birr, 33; İbn Mâce, Zühd, 9; Ahmed, II, 285, 539.)

İhlâslı kimse için, günahlarını gizlediği gibi hasenatını da gizleyendir denmiştir.

Sâlih İnsanın Özelliği

Bir adam, Şakik b. İbrahim’e şöyle sorar: İnsanlar beni “sâlih” olarak nitelendiriyor. Sâlih olup olmadığımı nasıl bileyim? Şakik şöyle der: “Birincisi: Gizli olarak yaptığını sâlihlerin yanında aleni olarak yap. Razı olurlarsa bil ki sen sâlihsin; yoksa değilsin. İkincisi: Kalbine dünyayı sun. Reddederse bil ki sen sâlihsin. Üçüncüsü: Nefsine ölümü hatırlat. Ölümü kabullenirse bil ki sen sâlihsin; yoksa değilsin. Bu üç şey sende bir araya gelirse ameline riya sokmaması ve riyanın amellerini bozmaması için, Allah Teâlâ’ya yalvar.” (Ebu’l-Leys es-Semerkandî, Tenbîhü’l-Ğâfilîn, I, 24.)

Kulun Âfeti: Kibir, Kendini Beğenme

Bazıları şöyle der: “Kulun afeti nefsinden razı olmasıdır. Nefsine, ondaki bir şeyi güzel görerek bakan onu helâk etmiştir. Nefsini her zaman itham etmeyen aldanmıştır.” (İbn Kayyım el-Cevziyye, Medâricu’s Sâlikîn s. 99.)

İbnü’l-Kayyım şöyle der: “Ameller içinde kibirden ve kendini beğenmeden daha kötü bir şey yoktur. Ameller için kulun Allah’ın nimetine ve tevfîkine şahit olmasından, O’ndan yardım dileyip O’na olan ihtiyacını kabul etmesinden ve amelini O’nun için ihlâs ile yapmasından daha faydalı bir şey yoktur.” (İbn Kayyım el-Cevziyye, el-Fevâid s. 64.)

Kırk Gün İhlâslı Olmak

Süfyan b. Uyeyne şöyle der: “Kul, kırk gün Allah için ihlâslı olursa Allah onun kalbinde hikmeti bir bitki gibi yeşertir. Dilini onunla konuşturur. Ona dünyanın kusurlarını, hastalığını ve ilacını gösterir.” (Ebû Nuaym el-İsfahânî, Hılyetu’l Evliya, VII, 287.)

Hamdûn el-Kassâr’a “Neden selefin sözü bizim sözümüzden daha faydalı?” diye sorulur. Şöyle der: “Çünkü onlar; İslam’ın izzeti, nefislerin kurtuluşu ve Rahman’ın rızası için konuştular. Biz ise; nefislerin izzeti, dünya talebi ve insanların rızası için konuşuyoruz.” (İbn Kayyım el-Cevziyye, Sıfatu’s Safve, II, 122.)

Onlar ahiret için hazırlandılar. Ahiret için kendilerini donattılar. İslam için çalıştılar ve gayret sarfettiler. Çok faydaları oldu ve yaptıkları kabul gördü. Sonra günler geçti; onlar gibi olanlar azaldı ve benzerleri zor bulunur oldu.

Günahı Bilmek, Gururu Terk Etmek, Kusuru Bilmek

Hz. Ömer (r.a.)’den, şöyle dediği rivayet edilir: “Günahını bilmen tövbenin doğruluğundan bir parçadır. Gururu terk etmen amelinin doğruluğundan bir parçadır. Kusurunu bilmen şükrünün doğruluğundan bir parçadır.”

Mutarrif b. Abdullah şöyle der: “Geceleyin uyuyup sabahleyin buna pişman olmam, geceleyin namaz kılıp sabahleyin bununla gurur duymamdan bana daha sevimlidir.” (es-Siyer, IV, 109.)

İyi Kimsenin Özelliği

Hz. Âişe (r.anhâ)’ye bir adam soru sorar: “İyi biri olduğumu ne zaman bilirim?” Şöyle der: “Kötü biri olduğunu bildiğin zaman.” Adam, “Kötü biri olduğumu ne zaman bilirim?” der. Şöyle cevap verir: “İyi biri olduğunu bildiğin zaman.”

Saadet ve Kurtuluş İşareti

Bil ki ey sevgili kardeşim; saadetin ve kurtuluşun işaretlerinden biri de kulun amelinde artış oldukça mütevazılığında ve merhametliliğinde de artış olmasıdır. Amelinde artış oldukça, korku ve endişesinde de artış olur. Ömrü artırıldıkça hırsı azalır. Malı artırıldıkça, cömertliği ve tasadduku çoğalır. Makam ve mevkisi artırıldıkça insanlara olan yakınlığı, onların ihtiyaçlarını gidermesi ve onlara karşı alçakgönüllülüğü artar.

Niyetin Önemi

Yahya b. Ebi Kesir şöyle der: “Niyeti öğrenin. Çünkü o, amelden daha önemlidir.” (Ebû Nuaym el-İsfahânî, Hılyetu’l Evliya, III, 307.)

“Ameli olmayan niyete sevap verilir. Niyeti olmayan amele sevap verilmez. Hayra niyet edip gücü yettiği kadarını yapan ve tamamlayamayana tam olarak yapanın sevabı verilir.”

Allah azze ve celle’ye karşı ihlâslı olmanın ve O’nun rızasını istemenin faydalarından biri de Ebu Süleyman ed-Dârâni’nin şu söylediğidir: “Kul ihlâslı olursa, vesveselerin ve riyanın çoğu ondan ayrılır.” (İbn Kayyım el-Cevziyye, Medâricu’s Sâlikîn s. 96.)

Muverrık el-Iclî şöyle der: “Allah’a ibadetimi O’ndan başkasının bilmesini istemem.”

Sevgili kardeşim! Biz onlara göre neredeyiz?

Muhammed b. Yusuf el-Esbahânî, ekmeğini bir fırıncıdan almazdı. Şöyle derdi: “Belki beni tanırlar da sevgi gösterirler ve dinini kullanarak yaşayanlardan olurum.” (Ebû Nuaym el-İsfahânî, Hılyetu’l Evliya, VIII, 131.)

Riya, Şirk, İhlâs

Fudayl b. Iyaz şöyle demiştir: “Ameli, insanlar için terk etmek riyadır. İnsanlar için amel işlemek ise şirktir. İhlâs; Allah’ın, seni bu ikisinden de korumasıdır.” (Tezkiyetü’n-Nüfûs s. 17; İbn Kayyım el-Cevziyye, Medâricu’s-Sâlikîn s. 95.)

Mutarrif b. Abdullah eş-Şıhhîr şöyle der: “Nefse övgü olarak onu insanların önünde kötülemen yeter. Sen sanki onu kötülemekle övmek istersin. Bu da Allah katında bir terbiyesizliktir.”

Kalbin Sıhhati, Amelin Sıhhati, Niyetin Sıhhati

Mutarrif b. Abdullah şöyle der: “Kalbin sahih olması amelin sahih olmasına bağlıdır. Amelin sahih olması da niyetin sahih olmasına bağlıdır.” (İbn Receb el-Hanbelî, Camiu’l Ulum ve’l Hikem s. 12.)

İkrime şöyle der: “Şüphesiz Allah, kulun ameline vermediğini niyetine verir. Çünkü niyette gösteriş olmaz.” (Gazzâlî, İhyau ulûmiddîn, III, 314.)

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41