Gönderen Konu: İnsanın Bozulması İman Ve Amelin Bozulmasıyla Başlar  (Okunma sayısı 92 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 1964
İnsanın Bozulması İman Ve Amelin Bozulmasıyla Başlar
« : Şubat 10, 2023, 09:39:36 ÖÖ »
İnsanın Bozulması İman Ve Amelin Bozulmasıyla Başlar

Mütefekkir ve gönül adamı Mevlanâ Celaleddîni Rumi Hazretlerinin hafızalarda haklı yerini alan “Ya olduğun gibi görün, Ya göründüğün gibi ol” vecizesi derin anlamları içine alır.Gerçekten günümüz insanının en yaygın hastalığı imanı ile amelinin farklı olmasıdır.

Böylece güven duygusu sarsıldığı gibi sevgi ve saygı da oldukça zayıflamaktadır. Görünürde bu tavır insanının belki dünya işleri tıkırında gibi görünür ama öncelikle kendine olan saygısını yitirdiği için iç bunalımından kurtulamayacağı gibi sakin, huzurlu ve bereketli bir hayattan da uzaklaşır. Artık başkalarının rüzgarı ile hareket eden bir balon gibi belirsiz ve karanlık gidişten yakasını kurtaramayacaktır.

Gerçek müslüman davasına inanan insandır.  Allah’ın yüce Resülü (s.a.v.) ve sahabe bunun en güzel örneğini teşkil etmektedir. Sağlam bir imana sahip olmayan her zaman için yalpalama gösterecektir. İmanla, inanç kavramının önemli farkı da burada ortaya çıkmaktadır.

İnanç soyut bir kavram olup her nevi inanmayı içine alabilir ama islam imanı, tevhidi akideyi dilinden kalbine ilettikten ve oradan amel ve davranışlarına yansıtan bir düzenin ve perçinleme sanatının adıdır. Göründüğü gibi olmayan insanlar da aslında belki birer inanç taşımaktadır ama tahkiki iman sahibi oldukları söylenemez.”İmanla paranın kimde olduğu belli olmaz.”

deyimindeki iman kelimesi ise inanç manasındadır.

Yoksa mümin açık ve seçik insandır nasıl belli olmaz.

Zira kendisini yaratan Mevlanın uygun gördüğü programı sadakatle, canla ve başla yürütmeğe çalışır.

Gösteriş ve reveranslardan ve her nevi suniliklerden uzak kalır.

Müslümanın içi ile dışının bir olmasının önemine işaret eden Kur’anı Kerim’in Bakara suresinin 44.ayetinde Cenabı Hakk mealen şöyle buyurur:

“İnsanlara iyi olanı emredip kendinizi unutur musunuz? Halbuki kitabı da okuyup duruyorsunuz. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?” Şimdi bu ayetin ışığı altında çocuklarına sözünün tesir etmediğinden şikâyetçi olan ana babaların, alışverişinin durma noktasına geldiğinden yakınan esnafın ve talebesinden sızlanan öğretmen ve benzeri örneklerin durumunda derinlemesine başka sebepler aramaya bilmem gerek kalır mı acaba? Bir insan olduğu gibi görünüp göründüğü gibi olmuyorsa sadece sözünün çevrede geçmemesi ile kalmaz aynı zamanda dostları tarafından tutarsız adam diye kınanacak ve belki de terkedilecektir.

Öte yandan ameli inancından farklı insan islam nizamının ana direklerinden olan adaleti de zedelemektedir. Zira  Allah’a karşı adil olması gereken müslüman onun emrettiklerine sıkı tutunup yasaklarından vazgeçmekle beraber nefsine karşı da adaleti taşımak borcundadır. Bu adalet duygusu onu hertürlü şüphelerden korunmaya sevkedecek ve  Allah’a olan taatlerini artıracaktır. Böylece herkese karşı dürüst olma fazileti onu bu yapmacık hareketlerden uzaklaştırmıyorsa demekki o insan artık cehalet sarhoşluğu ve dünya sarhoşluğuna dalmış bir hastadır.

Eğer 21. asrın medeni dünyasında bu husus hâlâ insanları tavlama, dost kazanma ve çevre edinme anahtarı olarak görülüp ve gösteriliyorsa unutmamak lazımdır ki bu tamamen cahiliyyetin bir ölçüsüdür ve çeşitli stratejilerle süslü gösterilse dahi bunun kimseye bir faydası yoktur ve er geç hüsrana mahkumdur.

Müslümanın göründüğü gibi olmamasında latince çok yönlü sanat gibi gösterilen politikanın tutarsızlığının da büyük payı vardır. Zira burada da hakim olan maddi menfaat ve oraya dahil olup adalet hilafına kuru menfaati paylaşmaktan başka bir şey değildir.

Halbuki yaratılmışların en şereflisi olan insanı idare etme sanatı olan siyaset onu dejenere etmeden, bir kısmını diğerinden öne çıkarmadan adalet üzerine kurulması gereken bir anlayışa sahip olmalıdır.

Geçici dünya mal ve parasının, mevki ve makamının, insanların teveccühünün bir gün gelip söneceği ve biteceği her an hatırda tutulmalı ve nefis tezkiyesinde esas alınmalıdır.

Olduğu gibi görünmeyip ameli imanını taşımayan kişiler eğer bu hastalığın ciddi tedavisinde çaba göstermezlerse nefis ense köklerine binerek onları durdurak bilmeyen karanlıklara sürüklemeye devam edecektir. Zira nefis hep kolayı ve rahatı talim etmekte, azim, sabır ve metanetten kaçmaktadır. Halbuki Mevlanâ Hazretleri şöyle buyurur:

“Derdi, ızdırabı olmayan kişi yol vurucu bir soyguncudur. Hem kendinin hem başkalarının yolunu keser. Çünkü dertsizlik, kulluktan çıkıp, kulluğunu unutarak ‘enel hak’ yani ben (haşa)  Allah’ım demek gibidir.” 19.Yüzyıl Fransız yazarlarından Anatole France bir vecizesinde şöyle der:

” İnsan bir talebe, ısdırap onun öğretmenidir.” Bu bakımdan müslüman ilk ve temel prensip olarak olduğu gibi görünüp göründüğü gibi olmaya çalışacak ve  Allah’ın rızasını herşeyden üstün tutacaktır. O takdirde bir takım sıkıntılar çekse ve herkesten kabul görmese bile aile ve çevresinin gülü, huzur ve barışın temeli olarak yaşayacaktır. Mevla bu yolda ilerlemeye muvaffak kılsın.

Amin.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap


 


* BENZER KONULAR

Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41