Gönderen Konu: Çağımız Müslümanlarının Sünnet İle İmtihanı  (Okunma sayısı 302 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Çağımız Müslümanlarının Sünnet İle İmtihanı
« : Haziran 24, 2018, 09:56:31 ÖÖ »
Çağımız Müslümanlarının Sünnet İle İmtihanı

“Yaşamakta olduğumuz şu asırda Müslümanların karşı  karşıya kaldığı problemlerinden biri de İslam’ın kaynağını sadece Kur’an’dan ibaret sayan, Sünnet’i Hz.Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) devrine mahsus bir takım geçici prensiplerden ibaret gören bir grubun muhtelif bölgelerde zemin bulmasıdır.” (Abdulvehhab b. Abdulcebbar ed-Dihlevi)

İslam düşmanları tarih boyunca Müslümanların ellerindeki temel iki kaynak olan ve onları sapık yollara sapmaktan koruyan “Kur’an ve Sünnet’e” savaş açmışlardır. Nitekim bunu kendi belgeleri bile ispatlamaktadır. Şunu söylemekteler: “Kur’an (bunu destekleyen sünnet) Müslümanların elinde olduğu müddetçe onlara galip gelemeyiz.”

Bizlere hidayet ve hak “din” ile peygamberler gönderen, bu yolla neyin hak neyin batıl olduğunu gösteren Allah’a hamd olsun.

Bizlere Allah’ın dinini hak ile ulaştıran ve ayeti kerimenin ifadesiyle “Onun konuştuğu vahiyden başka bir şey değildir” (Necm, 4) olan, bu dini bize ulaştırmada gösterdiği titizliği ile bize örnek olan Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’e salat ve selam olsun.

Ve yine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in getirdiğinde şek ve şüphe olmayan hakkı, kendilerinden sonrakilere ulaştırmada örneklik teşkil eden sahabe (Allah hepsinden razı olsun), tabiin, tebe-i tabiin (Allah hepsine rahmet etsin) nesline de salât ve selam olsun.

Aynı şekilde Allah Resulu (sallallahu aleyhi ve sellem)’in hadislerini insanlara ulaştırmada gayretleri ile bize örnek olan tüm Müslümanlardan Allah razı olsun.

Müslümanlar tarihin belirli dönemlerinde bazı fitnelere uğramıştır. Bu bazen “kaderi inkar”, bazen “büyük günah işleyenin ebedi cehennemlik olacağı”, bazen “Kur’an’ın mahluk olduğu” gibi…

İmam Malik (Allah ona rahmet etsin)  bu konuda şu önemli sözleri söylemiştir:

“Bu ilim dindir. Dininizi kimden aldığınıza dikkat edin.”

Ancak bizler öyle bir dönem içerisinde bulunmaktayız ki bu saydığımız ve daha nicelerini sayamadığımız fitneler ümmetin başına müptela olmuştur.

“Yaşamakta olduğumuz şu asırda Müslümanların karşı karşıya kaldığı problemlerinden biri de İslam’ın kaynağını sadece Kur’an’dan ibaret sayan, Sünnet’i Hz.Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) devrine mahsus bir takım geçici prensiplerden ibaret gören bir grubun muhtelif bölgelerde zemin bulmasıdır.” (Abdulvehhab b. Abdulcebbar ed-Dihlevi)

İslam düşmanları tarih boyunca Müslümanların ellerindeki temel iki kaynak olan ve onları sapık yollara sapmaktan koruyan “Kur’an ve Sünnet’e” savaş açmışlardır. Nitekim bunu kendi belgeleri bile ispatlamaktadır. Şunu söylemekteler: “Kur’an (bunu destekleyen sünnet) Müslümanların elinde olduğu müddetçe onlara galip gelemeyiz.”

Çünkü onlar şunu çok iyi bilmektedirler ki ellerinden bu iki temel kaynak alınmış olan bir topluluğa galip gelmek çok daha rahat olacaktır.

Bu iki kaynaktan uzaklaşan topluluklar zamanla kendi dinlerinden de uzaklaştırılacak ve kendini Müslüman zanneden ama kendisinde “Kur’an ve Sünnet” namına hiçbir şey bulunmayan bir anlayış oluşacaktır.

İşte bunun için bu iki temel kaynağa karşı insanlarda şüphe tohumu ekmektedirler.

Özellikle kendilerini İslam dinini araştıran bir kimlik altında tanıtan müsteşrik ve oryantalistler bu projenin baş mimarlarıdır.

Onlar tabiri caiz ise  “oltayı at, oltaya düşen olur”  gibi anlayışla İslam’ın temellerini çökertecek şüpheler oluşturmuşlardır.

Hatta bu iş için özel kişiler yetiştirmiş ve hiç çekinmeden bu kimselerin maddi yükümlülüklerini de üzerlerine almışlardır.

mescid-i-nebeviİnsanları önce şüphelendirmeye daha sonra yaptıkları bozuk teviller ile adeta önceki âlimlerimizin ayetleri yanlış anladığını, onların tefsirlerinin kendi dönemlerini bağladığını, Kur’an’ın günümüze yorumlanması gerektiği yani Kur’an’ın yorumunun her çağda farklı olabileceği, İslam’ın sadece Kur’an’dan ibaret olduğunu, sadece Kur’an’ın korunmuş olduğunu ve Sünnet’in korunmamış olduğunu ve kendilerini bağlamadığını bu şekilde de Sünnet’e ihtiyaç olmadığını ve daha nice çirkin fikirlerini müslümanlara aşılamaya başlamışlardır.

Bu konuda özellikle bizim dikkatimizi şu

çekmektedir: “Onlar şunu çok iyi bildiklerinden dolayı hadislere şüphe tohumu ekme ve hadisleri toplayan sahabe (Allah hepsinden razı olsun), hadis alimlerimiz İmam Buhari, Müslim ve diğer alimlerimize (Allah hepsine rahmet etsin) asılsız sözler itham etmişlerdir.

Tabii ki kaleyi fethetmek için önce surların imha edilmesi gerekir ki kale fethedilebilsin. İşte onlar da yukarıda saydıklarımıza cephe açmışlardır. İnsanlar arasında asılsız ve onları tenkit edici şeyler yaymışlardır.

Hatta ümmetin ittifak ettiği İmam Buhari (rahimehullah) hakkında “o hadisleri toplayarak ve yayarak bu ümmeti fitneye itmiştir” gibi çok kötü ithamlarda bulunmuşlardır.

Yine Ebu Hureyre (radıyallahu anh) hakkında “Bir din istismarcısı Ebu Hureyre” adıyla kitaplar neşretmişlerdir.

Şimdi onların neden bu konuda öne çıkmış kimselere dil uzattıklarını daha iyi anlayabiliriz.

Sanki sünneti toplama işiyle yeni bir “din” oluşturmaya çalışıyormuş gibi bir fitne öne sürmüşlerdir.

Ama Allah’a hamd olsun ki bu fikirlere gerekli cevapları geçmişte alimlerimiz vermiştir.

Ancak bizler şu dönemde ilimden uzaklaşmaya başlamış, verilen bu reddiyelerden habersiz olmaya devam etmekteyiz. Bundan cesaret alan bazı kimseler de bu fikirleri “pişirip pişirip önümüze koymaktalar.”

İşte bundan habersiz olduğumuzdan sanki yeni bir şey bulmuş edasıyla bazı kimseler bu fikirlere sarılmış ve insanlara yaymaya başlamıştır.

Ancak şunu iyi bilmemiz gerekir ki bu dini en iyi anlayanlar peygamberler (Allah’ın selamı hepsinin üzerine olsun) ve onu görüp gelen vahye ve peygamberlerin yaptıklarına gözleri ile şahit olmuş kimselerdir.

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de daha önceki kavimleri peygamberlerinin izini bırakarak kendi heva ve hevesleri ile bir din oluşturmaya çalışan insanlara karşı ümmetini uyarmıştır. İşte bu uyarıyı daha hayatta iken sahabeye yapmıştır ki sonradan ortaya çıkacak büyük bir sapıklık kapısını kapatmaya çalışmıştır.

Nitekim hadiste: ”Size iki şey bırakıyorum. Onlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız. Bunlar; Kur’an ve Sünnet.” (Muvatta)

İşte bu dini peygamberden sonra en iyi anlayan kimseler olan sahabe (Allah hepsinden razı olsun) bu çizgiyi devam ettirmiş ve kendilerinden sonrakilerin de bu yolu takip etmeleri gerektiğini dile getirmişlerdir.

Bizler de bu çağın Müslümanları olarak bu izi takip edersek -inşallah- kurtuluşa ereriz. Ancak kim de farklı yollara sapıp bu çizginin dışına çıkmaya çalışırsa ki -Allah hepimizi korusun- bu yolda nice sapık fikirlere sahip olacaktır.

İmam Malik (Allah ona rahmet etsin)  bu konuda şu önemli sözleri söylemiştir:

“Bu ilim dindir. Dininizi kimden aldığınıza dikkat edin.”

Şu anda sünnete yöneltilen eleştiri ve tahriflerin hemen hemen çoğunluğu önceden müsteşrik ve dini imha etme projesini savunan kimseler tarafından savunulmuştur.

İncelemelerimiz sonucunda bunun böyle olduğunu açıkça gördük. Yani “Sünnet’in“ hüccet olduğunu inkar daha önceleri de aynı şekilde ve aynı tenkitler ile savunulmuştur.

“Sünnet, Nuh (a.s)’ın gemisi gibidir. Ona binen kurtulur.”

Bu sözün günümüzde tezahürlerini apaçık bir şekilde görmekteyiz. Sünnet ile amel edenler nasıl kurtuluş yolu üzerinde olduğunu, onu kabul etmeyenlerin ise nasıl türlü türlü çıkmazlara girdiğini görebilmekteyiz.

“Dün din olmayan, bugünde din olmaz.”

Şuna inanmamız gerekir ki bu dini en güzel şekilde yaşayabilmemiz için “sünnet” yolunu ve bizden önceki Resulullah (sallahu aleyhi ve sellem)’e tabi olanların yolunu izlemeliyiz. Eğer bunun dışındaki yollara girersek çıkmazlara girer ve dini gerçek manada yaşayanların yollarından saparız.

“Bize her defasında ağzı laf yapmada birbirinden üstün adamlar geldiğinde, onların sözlerine bakıp Cebrail’in Muhammed -sallahu aleyhi vesellem-e getirdiklerini terk mi edeceğiz?”

Çağımız bu konuda herhalde en numune misaldir. Çünkü daha arapçaya hakim olmayan ve bu konuda bir çok sorunu olan kimseler kalkıp süslü ve çekici laflar ile Allah’ın Resulu’nün “sünneti”ne dil uzatabilmekteler ve sanki şunu söylemekteler: “O, o dönemi biliyordu.  Çağımızda onun öğretileri (hadislere bu ismi veriyorlar) uygulanamaz.” Onlar o çağı ilgilendirir gibi lafızları çokça duymaktayız. Ve bunları ağızlarını büke büke, süslü kelimeler ile insanlara sunmaktalar.

Sahabe ve hadis tedvininde emeği geçen bütün herkese karşı tenkitler yapılmakta ve adeta cephe alınmaktadır.

Şunu iyi bilmeliyiz ki en güzel yol;

Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’in bize bıraktığı ve sahabenin de bize aktarmış olduğu yoldur. Allah bizleri bu yolda sabit kılsın. Ölünceye kadar bu yoldan ayırmasın.

Amin.

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Nisan 26, 2024, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41