Gönderen Konu: Gaflet  (Okunma sayısı 377 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 1964
Gaflet
« : Mayıs 29, 2018, 08:29:42 ÖÖ »
Gaflet       

         "İnsanları sorgulama (zamanı) yaklaştı, kendileri ise gaflet içinde yüz çeviriyorlar Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinliyorlar"(Enbiya ,1-2)

Gaflet hali, kişinin, Allah'ın ve ahiretin varlığından habersiz olması ya da haberi olduğu halde bu bilginin gerektirdiği bilinç ve sorumluluğu, davranış şeklini göstermeyerek, kayıtsız ve umursuz bir tutum içinde bulunmasıdır. Gaflet hali kimi zaman iman eden bir kimse için kısa süreli, geçici bir unutkanlık ya da dalgınlık şeklinde olabildiği gibi kimi zaman da Allah'a iman etmeyen ya da O'na ortak koşanlarda olduğu gibi tüm yaşamlarını ve yaşamlarının her ayrıntısını kaplayacak derecede derin olabilir.

Dünya üzerinde pek çok insan, yaratılış amacını düşünmeden, nefsinin arzularıyla oyalanıp boş ve yararsız işlerle uğraşarak şuursuzca yaşamını sürdürür. "Gününü gün etme" mantığıyla, sadece dünyadaki nimetlerin en iyisine ve en fazlasına sahip olmayı hedefler. Onun için önemli olan, "dünyaya bir daha mı geleceğiz" düşüncesiyle bu zamanı en iyi şekilde değerlendirmektir. Bu yüzden de yaşadığı zaman dilimine sadece, kendince en fazla zevki ve eğlenceyi sığdırmaya çalışır. Öleceğini bilir, ancak öldükten sonra kendisini bekleyen ebedi azaptan habersizdir ya da Allah'ın üstün gücünü kavrayamadığı için bu azabın şiddetini düşünmez. Oysa bu azabın şiddeti Kur’an-ı Kerim’in pek çok ayetinde tarif edilmektedir. Nitekim Cenab-ı Zülcelal Hazretleri şöyle buyurmuştur :

"... O zulmedenler, azaba uğrayacakları zaman, muhakkak bütün kuvvetin tümüyle Allah'ın olduğunu ve Allah'ın vereceği azabın gerçekten şiddetli olduğunu bir bilselerdi." (Bakara Suresi, 165).

Gafletin önemli özelliklerinden biri de kişinin gerçeklerden uzaklaşıp hayal dünyasında yaşamasıdır. Örneğin gençler, sürekli gelecekle ilgili hayaller kurarlar ve zihinlerini yalnızca bununla meşgul ederler. Kurulan hayaller sonucunda da sanki bu hayaller gerçekmiş gibi mutluluk duyarlar. İleriki yaşlarda ise insanlar daha sınırlı hayaller kurarak, daha çok hatıralarıyla zaman geçirir ve bunlarla yaşarlar. Çok kısa bir zaman içinde yakınlarına anlatacak pek çok anı bulabilir ve bunları dile getirirken o anki heyecan veya hüznü adeta yeniden duyarlar. Unutmayalım ki insanoğlunun dünyaya gönderiliş amacı Allah'a kulluk etmek ve Rasûlullah Efendimiz'i tanıyıp, O'nun ahlak ve davranışlarını öğrenip hayatının her alanında bu güzel ahlakları gösterme gayreti içinde olmaktır

Gafletten Kurtulmanın Yolları

-Allah’ı  çokça zikretmek

-Kuran okumak ve ayetler üzerinde düşünmek: Gaflet tehlikesine karşı en etkili çözüm, Allah'ın kullarına yol gösterici bir nur olarak indirdiği Kuran'ı okumak ve onun üzerinde düşünmektir. Kuran'ı dikkatli bir şekilde okuyan ve ayetler üzerinde düşünen insan, samimiyeti ölçüsünde zamanla ayetlerin tecellilerini çevresinde görmeye başlar; bu da her an Allah'ı hatırlamasına ve gafletten korunmasına vesile olur.

Allah'ın verdiği fırsatları değerlendirmek: Allah, varlığını hatırlamaları ve Kendisine yönelmeleri için insanlara çeşitli şartlar ve ortamlar var eder. Sıkıntı ve zorluklar da bunlardandır. Kuran'da bir ayette, "Görmüyorlar mı ki, gerçekten onlar her yıl, bir veya iki defa belaya çarptırılıyorlar da sonra tevbe etmiyorlar ve öğüt alıp (ders çıkarıp) düşünmüyorlar" (Tevbe Suresi, 126) şeklinde buyrulmaktadır. Bu sıkıntılı anlar, insanlar için gaflette olduklarını fark etmelerini sağlayacak büyük birer fırsattır. Çünkü Allah'a isyan halinde olan nefis böyle anlarda acizliğini anlar. Bu durumda vicdanı ön plana çıkan insan, hatalarını görür ve onlardan sakınmanın yollarını arar. Bu, insana tanınan büyük bir fırsattır. Nefsin acz içinde sesini kıstığı bu anlarda insan kendini Allah'a daha yakın hisseder. Ve o anda samimi bir yakınlıkla Allah'a yönelir. Böyle zamanlarda Allah'ın herşeye güç yetirdiğini, herşeyin Allah'tan geldiğini, bu bela ve sıkıntıların da ancak O'nun dilemesiyle sona ereceğini fark eder. Bu durum tevbe etmek ve Allah'a yönelmek için bir fırsattır.

-Allah'ın herşeyden haberdar olduğunu ve herşeyi çepeçevre kuşattığını bilmek

-Allah'ın yarattıklarını detaylarıyla bilmek: Bilgi gafletten kurtulmayı sağlayan en önemli etkenlerden biridir. Evreni saran yaratılış delillerini araştırmak, görmek ve anlamak insanın üzerinden gafleti dağıtır ve uzaklaştırır. Allah'ın üstün ilim ve kudreti, ancak böyle ciddi bir araştırma ve tefekkürle hakkıyla takdir edilebilir. Allah (c.c), "Biz, bir 'oyun ve oyalanma konusu' olsun diye göğü, yeri ve ikisi arasında bulunanları yaratmadık" (Enbiya Suresi,16) ayetiyle evrenin ve içindeki varlıkların özel bir hikmet üzere yaratıldığını bildirmektedir.

-Dünyanın kısa ve geçici olduğunu bilmek

-Ölümü düşünmek

-Asıl yurdun ahiret olduğunu bilmek

-Ahiretten geri dönüşün olmadığını bilmek: Gaflet içindeki insanın kendini kandırdığı konulardan biri de, kendisine bir fırsat daha tanınacağı yanılgısıdır. Hatta bu düşünce bazı çevrelerde reenkarnasyon adı verilen batıl bir inanış haline bile getirilmiştir. Gafil insan ne kadar hata yaparsa yapsın, öldükten sonra tekrar dünyaya dönerek, bunları telafi etme imkanına sahip olacağını zanneder. Bu nedenle öldükten sonra Allah'tan son bir umutla geri dönmeyi ister. İnkar edenlerin, bu istekleri Kur’an-ı Kerim’de şöyle bildirilir:

“Suçlu-günahkarları, Rableri huzurunda başları öne eğilmiş olarak: "Rabbimiz, gördük ve işittik; şimdi bizi (bir kere daha dünyaya) geri çevir, salih bir amelde bulunalım, artık biz gerçekten kesin bilgiyle inananlarız" (diye yalvaracakları zamanı) bir görsen.” (Secde Suresi, 12)

-Cehennemin ne kadar azap verici bir mekan olduğunu ve orada sonsuza dek kalınacağını bilmek: Cehennemde sürekli olarak, büyük bir acı çekileceği, oradan hiçbir şekilde kurtuluşun olmadığı, acıların hiç son bulmayacağı, acıya karşı bir bağışıklık ya da alışkanlık da olmayacağı çok açık bir gerçektir. Bunları vicdanlı ve samimi bir biçimde tefekkür etmek insanın Allah (c.c) korkusunu artırarak şuurunun açılmasına, gafletten kurtularak Allah'ın rızasını aramasına vesile olur.

-Sonsuzluğu kavramak: Sonsuzluk, bir insanın ömrü kadar süre değildir. Birkaç insan nesli kadar bir süre de değildir. Sonsuzluk bin yıl değil, on bin yıl değil, yüz bin yıl değil, milyon veya milyar yıl değil, hatta trilyon yıl da değildir. Sonsuzluk bunların tamamının dışında, hiçbir sona ulaşmayan, asla bitip tükenmeyen bir zamanı ifade eder. İşte bu gerçeği düşünen insan sonsuz yaşamını cehennemde geçirme tehlikesini asla göze alamaz

-Cennetin güzelliğini bilmek: Cennet, geçici olan dünya hayatında yapılan salih amellerin, Allah'tan korkmanın, Allah'ın rızasını kazanmanın karşılığıdır. Allah (c.c) Kur’an-ı Kerim’de insana bu vaadini şöyle bildirmektedir:

“İman edip salih amellerde bulunanlar, Biz onları altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Bu, Allah'ın gerçek olan vaadidir. Allah'tan daha doğru sözlü kim vardır?” (Nisa Suresi, 122)

  Rabbimiz bizleri gaflet haline düşmekten muhafaza buyursun ve yardımını üzerimizden eksik etmesin inşallah.

Amin.

 


* BENZER KONULAR

Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41