Gönderen Konu: RÜYA  (Okunma sayısı 373 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
RÜYA
« : Haziran 04, 2018, 06:17:04 ÖÖ »
RÜYA

            İnsanın ruh dünyasında cereyan eden muhtelif gerçeklerden biri de şüphe yok ki rüyadır. Bu rüyalar, insanda uyku esnasında vuku bulan ve sık sık yaşanılan hallerdir. Bu itibarla insanlar rüyalarla yakından alakadar olmuşlardır. Çünkü rüya, hayatın mühim kısımlarından birini teşkil eden bir hakikattir.

            Rüya; uykuda görülen ve misal âleminde yaşanılan düşler demektir. İslam âlimleri rüyaların; Allah-ü Teâlâ’nın melek vasıtası ile hakikat veya kinaye olarak kulun şuurunda uyandırdığı enfüsi (içgüdüsel) idraklerden ve vicdani duygular yahut ta şeytani telkinlerden, edğas-ü ahlam (karma-karışık) hayallerden ibaret olduğunu söylemişlerdir.

            Rüya hakkında gerek Kur’an-ı Kerim’de ve gerekse hadislerde insan hayatını yakından alakadar eden bir husus olması münasebeti ile bahsedilir. Bunda da bazı peygamberlerin (as) rüyaları konu edilir ki onların rüyalarının Allah tarafından bir alamet olduğu vurgulanır.

            Rasulullah (sav) Efendimiz Hudeybiye’ye umre için çıkmadan önce, rüyasında, kendisinin ve ashabının emniyet içinde başlarını traş ederek Mekke’ye gittiklerini görmüş, bunu ashabına anlatmıştı. Ancak Hudeybiye’de alı konulup, umre yapamayınca, münafıklar hani Peygamberin (sav) rüyası doğru çıkardı, demeye başladılar. Bunun üzerine Cenab-ı Hak şu ayetleri indirdi:

            “Andolsun ki Allah gerçekten Peygamberine o rüyayı hakkıyla doğru gösterdi. Şanıma yemin ederim ki inşallah Mescid-i Haram'a güvenlik içinde başlarınızı kazıtarak, kırkarak korkusuzca gireceksiniz! Ancak O, sizin bilmediğiniz şeyleri bildi de ondan önce yakın bir fetih verdi.” (Fetih /27)

            Kur’an-ı Kerim’de, Yusuf Aleyhisselamın zindana düştükten sonra başından geçenleri Yüce Rabbimiz (cc) şöyle anlatıyor:

“Onunla birlikte zindana iki delikanlı daha girdi. Onlardan biri dedi ki ben (rüyada) şarap sıktığımı gördüm. Diğeri de, ben de başımın üstünde kuşların yemekte olduğu bir ekmek taşıdığımı gördüm. Bunun tabirini bizlere haber ver. Çünkü biz Seni güzel davrananlardan görüyoruz dedi. (Yusuf) dedi ki; size yedirilecek yemek gelmeden önce onun yorumunu mutlaka size haber vereceğim. Bu (tabir ilmi) Rabb’imin Bana öğrettiklerindendir.” (Yusuf /36,37).

            Yusuf Aleyhisselam rüya görenler müşrik oldukları için onlara Allah’ın birliğini, putların batıl olduğunu bildiriyor. Devamında Cenab-ı Hak Yusuf (as)’ın şöyle buyurduğunu beyan ediyor:

            “Evet, zindan arkadaşlarım (rüyalarınıza gelince) biriniz (daha önce olduğu gibi) Efendisine şarap sıkacak; diğeri ise asılacak ve kuşlar onun başından beynini yiyecekler. Yorumunu sorduğunuz iş (bu şekilde) kesinleşmiştir”. O’nun bu tabiri de aynen gerçekleşiyor.

            Yine Yusuf suresinde 45. ve 49. ayetler arasında beyan edildiği gibi, sultan rüyasında; “Yedi arık ineğin yedi semiz ineği ayrıca yedi yeşil başak ve diğer kuru başaklar” görmüş, bunun tabirini kimse yapamayınca Yusuf Aleyhisselam zindandan çıkarılıp rüyayı tabir etmiştir. Böylece kıtlığa karşı tedbir alınmıştır.

            “Ey Rabb’im, Sen Bana mülkten bir nasip verdin ve Bana rüyaların tabirinden bir ilim öğrettin. Gökleri ve Yeri Yaratan Rabb’im, dünya ve ahirette Benim velim Sensin! Benim ruhumu Müslüman olarak al ve Beni iyiler arasına kat! Dedi”.(Yusuf /101)

            Yine İbrahim (as) oğlunu kurban edeceğini rüyasında görmüş ve bu hadise Kur’an-ı Kerim’de şöyle bildirilmiştir:

            “(Oğlu) Yanında koşma çağına gelince: ‘Yavrum, Ben Seni rüyamda boğazladığımı görüyorum. Artık bak ne düşünürsün?’ dedi. (Çocuk da): ‘Babacığım Sana ne emrediliyorsa yap! Beni inşallah sabredenlerden bulacaksın!’ dedi”.(Saffat /102)

            “Rüyaya gerçekten sadakat gösterdin. İşte Biz güzel davrananları böyle mükâfatlandırırız”.(Saffat /105)

            Kur’an-ı Kerim’den pek çok ayet ve hatta Kevser suresi Peygamber (sav) Efendimize rüyada indirilmiştir. Bu gösteriyor ki Rahmanî rüyalar Hak Teâlâ’dan gelen müjdeler ve büyük nimetlerdir.

            Şimdi sizlere Peygamber (sav) Efendimizin rüya hakkında söylemiş olduğu bazı hadisi şerifleri de aktarmak istiyoruz:

            Müminlerin Annesi Hz. Aişe (r.anha) şöyle haber verdi:

            “Allah Resulü'ne (sav) ilk vahyin başlangıcı, uykuda doğru (sadık) rüya görmekle olmuştur. Gördüğü her bir rüya muhakkak sabah aydınlığı gibi apaçık meydana gelirdi” (Müslim)

            Rasulullah(sav)Efendimiz salih rüya hakkında buyurdular ki:

            “Güzel rüya müjdedir.” (İbni Cerir)

            “En doğru rüya seher vakti görülendir.” (Beyhaki)

            “Peygamberlik müjdelerinden salih (iyi) rüyadan başka kalmadı. Mümin rüyayı ya kendi görür veya başkaları onun için görür” (Müslim)

            İmam Buhari ve İmam Malik’in tahric ettikleri bir hadis-i şerifte Rasulullah (sav) Efendimiz şöyle buyurmuşlar:

           “Benden sonra peygamberlikten bir şey kalmaz, ancak salih rüyalar müstesna”

            Efendimiz (sav) Hazretleri bir başka hadisi şeriflerinde de;               

           “Müminin rüyası vahyin kırk altı cüzünden bir cüzdür” (Buhari) buyurmuştur.

            Yine Ebu Hureyre (ra) Hazretleri Peygamberimizin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir;

            “(Ahir zamanda) Kıyamet’e yakın mü’minin gördüğü rüya asla yalan çıkmayacaktır. (Biliniz ki) mü’minin rüyası vahyin kırk altı da biridir. Nübüvvetin bir parçası ise asla yalan olmaz”

            Rüyanın önemine binaen Rasulullah (sav) Efendimiz: 

           “İftiranın en büyüğü görmediği halde rüyayı gördüm diye söylemektir” (Buhari) buyurmuştur.

            Peygamber (sav) Efendimiz bir hadisi şeriflerinde de rüyaların farklı konumlarda olabileceğine dikkat çekerek şöyle buyurmuşlardır:

            “Salih rüya Rahmani, karışık rüya şeytânîdir.” (Buhari)

           Yine bir başka hadisi şeriflerinde;

            “Rüya üç kısımdır; “Bir kısmı; âdemoğlunu üzmek için şeytandan olan korkulardır. Bir kısmı, kişinin uyanıkken kafasını meşgul ettiği şeylerdendir, bunları uykusunda görür. Bir kısım rüyalar da var ki onlar peygamberliğin kırk altı cüzünden birini teşkil eder.” (Muhtasar Kütübü Sitte)

            İslam âlimleri bu hadise dayanarak rüya olayını üç kısım üzere sınıflandırmışlardır. Birincisi Rabb tarafından doğrudan doğru veya bir melek vasıtası ile meydanda olan hak bir telkindir ki asıl rüya budur. Buna ‘Mübeşşirat’ denilir. Yahut ayet ve hadislerde geçtiği üzere ‘Sadık Rüya’ veya ‘Salih Rüya’ denilir ki Allah tarafından müjdelemek veya uyarmak amacı kastedildiği söylenmiştir. İkincisi nefsin kendinden kendine doğru olan bir telkindir ki mazide geçirdiği hatıraların düşünülmesinden başka bir şey değildir. Buna Kur’an’da ‘Adğas-ü Ahlam’ adı verilir. Karma-karışık içgüdüsel idrakler, bilinçaltına yerleşmiş duygular demektir. Üçüncüsü şeytânî bir telkindir ki harici bir gizli tesirden meydana gelir fakat yalan bir çağrı ve hayalden ibaret olur. Sadık rüyanın zıddı olarak kabul edilir. Bu da ‘Şeytani Rüya’ diye belirtilir. Bununla beraber bütün bunlar nefiste ilmi olmasa bile, hissi bir heyecan uyandırmaktan başka bir şey değildir.

 

Peygamber (sav) Efendimizi Rüyada Görmek

            Buhari ve Müslim’in ittifakla naklettikleri pek çok sahabeden rivayet edilen şu hadisi şerifte:

“Beni rüyasında gören Beni uyanıklıkta da görecektir. Zira Benim şeklime şeytan giremez.” (Buhari)

            Yine bir hadisi şerifte şöyle buyurmuştur:

            “Beni rüyasında gören hakikaten görmüştür. Benim şeklime şeytan giremez.” (Buhari)

            Müminin göreceği sadık rüyaların başında, Rasulullah (sav) Efendimizi rüyasında görmesi gelir. Çünkü O’nun rüyada görülmesi kesinlikle sadıktır. Rasulullah (sav) Efendimizi rüyada görmek hakkında gelen hadisleri incelediğimiz zaman görürüz ki görülen bu rüya hak bir rüyadır.

İmam Nevevi (ks) Hazretleri:

            “Rasulullah (sav)’in görüldüğü rüya nasıl olursa olsun, hak bir rüyadır. Şeytan O’nun zahirde cesedine giremediği gibi, rüyada da ruhuna temessül edemez. Buna Allah-ü Teâlâ asla müsaade etmez” buyurur.

            Sahabeler de pek çok kere Hz. Peygamberi (sav) rüyada görmüşler ve farklı hadiseler cereyan etmiştir.

            Hz. Ali (ra) Efendimiz bir gün şunları söyledi:

            “Dün gece Hz. Peygamberi (sav) rüyamda gördüm. O’na kendisinden sonra Iraklılardan neler çektiğimi söyledim. Bunun üzerine Bana yakın bir zamanda huzur ve rahata kavuşacağımı vâdettiler”.

           Hz. Ali (ra) Efendimiz bu rüyasından üç gün sonra şehit edildi.

            Yine sahabeden İbni Abbas (ra) şöyle anlatıyor:

            “Bir gün gündüzün ortasında uykuya dalmıştım. Rüyamda Hz. Peygamber (sav)’i gördüm. Üstü başı toz toprak içerisinde idi ve saçı sakalı birbirine karışmıştı. Elinde de bir kavanoz vardı. Onun ne olduğunu sordum. “Hüseyin ve arkadaşlarının kanıdır. Onu sabahtan beri durmadan topluyorum”, buyurdular. Gerçekten de sonradan öğrendik ki Hüseyin (ra) Benim bu rüyayı gördüğüm gün şehid edilmişti”. (Hayat-üs Sahabe)

            Üstadımız Abdullah Baba (ks) Aziz Hz.leri;

            Rüyasında Rasulullah’ı (sav) gören kimsenin, uyandığı zaman şükür namazı kılması iyi olur. Zira bu tür rüyaların devamına işaret olabilir. Bunun için böyle bir rüya gösterdiğinden ötürü, kişi şükür bâbında namaz kılmalıdır,  buyurdular.

            Abdullah Baba Hz.leri dünya gözü ile Rasulullah (sav) Efendimizi görme nimetine erişemeyen evlatlarını rüya yolu ile bu nimete erişmeye teşvik ederdi. Nitekim O’nun bu teşvik ve telkinleri sayesinde, ahir zamanın fitneleri ile kararan dünyamız, zaman zaman Âlemlerin Efendisi’nin mübarek cemalinin nuru ile aydınlanırdı. Pek çok kardeşimiz bu devlete ermişlerdir.

            Bir gün Abdullah Baba Hazretlerine Avrupa seyahatinde iken, bir kardeşimiz akşam yemeği esnasında, Rasulullah (sav)’i rüyada görmenin keyfiyeti ile ilgili soru yöneltilir. Bu soruya bir müddet sükût ettikten sonra mübarek ağızlarından şu kelimeler dökülür:

            Bu öyle bir haldir ki bir kimsenin O’nun şeklini tam olarak görüp tarif etmesi mümkün değildir. Zira O, ‘Nur üstüne Nur’ olan Allah’ın ‘Nur’ sıfatında fani olmuştur. Ancak bazı kimseler, O Nur bazen şekli bir tarzda tecelli ettiği zaman, şeklini tanıyabilirler. Yahut bazısına sürekli gördüğü tarzda görünür. Bu sebeple gören kişinin kapasitesi burada önem arz etmektedir, buyurdular.

            Bu da gösterir ki Rasulullah (sav) Efendimizi rüyada görmek, kişilerin durumuna göre değişkenlik arz eder.

            Yine bir hanım ihvanımız rüyasında Rasulullah (sav) Hazretlerini görür. Rasulullah’ın (sav) sakalının teni ile kesiştiği yerde yanağında Allah (cc) lafzının yazdığını görür. Abdullah Baba Hazretlerine bir sohbet esnasında rüyasını anlatır. Efendi Hazretleri cevaben:

            Allah hayırlara tebdil eylesin gördüğün rüya doğrudur kızım, bir yanağında “Allah” (cc) yazılıdır. Keşke diğer yanağını da görebilseydin orda da “Muhammed” (sav) yazılıdır, buyurur.

            Rüyada Rasulullah (sav) Efendimizi gören kimsenin, “Yakaza” halinde de görmesi ise Tasavvuf ehli katında “Rabıta” ve “Murakabe” anında, Rasulullah (sav) Efendimizin görüleceği kabul edilmiş bir görüştür.

 


* BENZER KONULAR

Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41