Gönderen Konu: !!!!!!!!!! İSLAM'DA CAN EMNİYETİ  (Okunma sayısı 2735 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
!!!!!!!!!! İSLAM'DA CAN EMNİYETİ
« : Eylül 17, 2020, 05:59:22 ÖÖ »
İSLAM'DA CAN EMNİYETİ

Toplumun güven ve huzuru için hayâtî önemi hâiz olan ve temel haklar arasında yer alan, “mal ve can güvenliği”, servetin helâl ve meşru yollarla elde edilmesi, kişi ve kamu haklarına saygı gösterilmesi, suç ve günah işleyenlerin cezalandırılması İslâm’ın temel ilkelerinin başında gelir. Kur`an-ı  Kerim`de:

يَا اَيُّهَا الَّذينَ امَنُوا لَا تَاْكُلُوا اَمْوَالَكُمْ بَيْنَكُمْ بِالْبَاطِلِ اِلَّا اَنْ تَكُونَ تِجَارَةً عَنْ تَرَاضٍ مِنْكُمْ وَلَا تَقْتُلُوا اَنْفُسَكُمْ اِنَّ اللّهَ كَانَ بِكُمْ رَحيمًا () وَمَنْ يَفْعَلْ ذلِكَ عُدْوَانًا وَظُلْمًا فَسَوْفَ نُصْليهِ نَارًا وَكَانَ ذلِكَ عَلَى اللّهِ يَسيرًا

“Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda bâtıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir. Kim haddi aşarak ve zulmederek bunu yaparsa onu cehennem ateşine atacağız. Bu Allah’a pek kolaydır” (Nisa, 4/29-30) buyurmaktadır.       

Adam Öldürmek

İnsan doğarken birtakım temel haklara sahip olarak doğar. Bunların başında yaşama hakkı gelir. Her insan bu hakka sahiptir. Bu hakkı insana onu yaratan Allah Teâla vermiştir. Allah’ın verdiği bu haktan insanı mahrum etmeye kimsenin yetkisi yoktur. Buna kalkışan kimse yani başkasının hayatına son veren kimse büyük günah işlemiş olur. Allah Teâla şöyle buyuruyor:

وَلَا تَقْتُلُوا النَّفْسَ الَّتى حَرَّمَ اللّهُ اِلَّا بِالْحَقِّ وَمَنْ قُتِلَ مَظْلُومًا فَقَدْ جَعَلْنَا لِوَلِيِّه سُلْطَانًا فَلَا يُسْرِفْ فِى الْقَتْلِ اِنَّهُ كَانَ مَنْصُورًا

“Haklı bir sebep olmadıkça Allah’ın öldürmesini haram kıldığı cana kıymayın…” (İsra, 17/33),                       

Nisa Suresini 29. ayeti İslâmî hükümlerin hedefi olan “beş zarurî” ilkeden canın ve malın korunması ilkesine işaret etmektedir.  Diğer korunması gözetilenler şunlardır:

Evliliğin teşvik edilmesiyle neslin korunması

 وَأَنكِحُوا الْأَيَامَى مِنكُمْ وَالصَّالِحِينَ مِنْ عِبَادِكُمْ وَإِمَائِكُمْ إِن يَكُونُوا فُقَرَاء يُغْنِهِمُ اللَّهُ

مِن فَضْلِهِ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ

"Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir. " (Nur, 24/32)

İçkinin yasaklanmasıyla aklın korunması

يَا اَيُّهَا الَّذينَ امَنُوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Ey imân edenler! Muhakkak ki içki, kumar, putlar ve kısmet için çekilen zarlar şeytanın işinden olan murdar bir şeydir. Artık ondan kaçınınız ki, felâh bulabilesiniz. (Maide, 5/90)

Allah ve Peygambere itaatin emredilmesiyle dinin korunması

تِلْكَ حُدُودُ اللّهِ وَمَنْ يُطِعِ اللّهَ وَرَسُولَهُ يُدْخِلْهُ جَنَّاتٍ تَجْرى مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِدينَ فيهَا وَذلِكَ الْفَوْزُ الْعَظيمُ

İşte bunlar Allah Teâlâ'nın hudududur. Ve kim Allah Teâlâ'ya ve peygamberine itaat ederse onu altından ırmaklar akan cennetlere dahil eder ki orada ebedî kalacaklardır. Ve bu, büyük bir kurtuluştur. (Nisa, 4/13) 

Cana kıymak ve intihar etmek büyük günahtır.

وَلَا تَقْتُلُوا النَّفْسَ الَّتى حَرَّمَ اللّهُ اِلَّا بِالْحَقِّ وَمَنْ قُتِلَ مَظْلُومًا فَقَدْ جَعَلْنَا لِوَلِيِّه سُلْطَانًا فَلَا يُسْرِفْ فِى الْقَتْلِ اِنَّهُ كَانَ مَنْصُورًا

“Haklı bir sebep olmadıkça Allah’ın öldürmesini haram kıldığı cana kıymayın…” (İsra, 17/33),

وَمَنْ يَقْتُلْ مُؤْمِنًا مُتَعَمِّدًا فَجَزَاؤُهُ جَهَنَّمُ خَالِدًا فيهَا وَغَضِبَ اللّهُ عَلَيْهِ وَلَعَنَهُ وَاَعَدَّ لَهُ عَذَابًا عَظيمًا

“Kim bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir…” (Nisa, 4/93) anlamındaki ayetler ile benzeri bir çok ayette cana kıymak şiddetle yasaklanmış, bir insanı öldürmek bütün insanları öldürmek gibi telakki edilmiştir

مَنْ قَتَلَ نَفْسًا بِغَيْرِ نَفْسٍ اَوْ فَسَادٍ فِى الْاَرْضِ فَكَاَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَميعًا وَمَنْ اَحْيَاهَا فَكَاَنَّمَا اَحْيَا النَّاسَ جَميعًا

"…her kim bir şahsı, bir şahıs mukabilinde veya yerdeki bir fesattan dolayı olmaksızın öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur ve her kim de bir şahsın hayatını kurtarırsa sanki bütün insanları ihya etmiş gibi olur…" (Mâide, 5/32).

Nisa Suresi 29. ayetinde müminlerin birbirlerini öldürmeleri yasaklanırken “kendinizi” kelimesinin kullanılması, müminlerin bir tek kişi gibi kabul edilmeleri sebebiyledir.

“Kendinizi öldürmeyin” talimatı;

“canınıza kıymayın/intihar etmeyin” anlamına geldiği gibi,

“ölümünüze sebep olabilecek davranışlarda bulunmayın”,   

“ticârî işlemlerde hatadan kurtulmak mümkün değil diyerek ticareti ve çalışmayı terk ederek nefsinizi telefe sebep olabilecek fakirliğe maruz bırakmayın”, 

“hayır namına da olsa kendinizi tehlikeye atmayın” anlamlarına da gelir.

Sahabeden Amr ibn el-Âs, bu ayeti delil alarak soğuk havada yıkanmamış, teyemmüm etmiştir.

Peygamberimiz (s.a.s.) bu davranışı duyunca itiraz etmemiş, aksine tasvip etmiştir (Yazır, II, 1343-1344). İntihar etmek şöyle dursun, can güvenliğini ve sağlığı zedeleyecek davranışlar bile yasaklanmıştır. Yüce Allah, “…Kendi kendinizi tehlikeye atmayın...” ayeti ile Peygamberimiz (s.a.s.) de,

عن أبِى هريرة )ر.ع( قال: قَالَ رَسولُ اللّهِ: مَنْ تَردّى مِنْ جَبَلٍ فقَتَلَ نَفْسَهُ فَهُوَ في نَارِ جَهَنّمَ يَتَرَدّى فيهَا خَالِداً مُخَلَّداً فيهَا أبَداً، وَمَنْ تَحَسَّى سُمًّا فَقَتَلَ نَفْسَهُ فَسُمُّهُ في يَدِهِ يَتَحَسَّاهُ في نَارِ جَهَنّمَ خَالِداً مُخَلَّداً فيهَا أبَداً، وَمَنْ قَتَلَ نَفْسَهُ بِحَدِيدَةٍ، فَحَدِيدَتُهُ في يَدِهِ يتَوَجَّأُ بِهَا في بَطْنِهِ في نَارِ جَهَنَّمَ خَالِداً مُخَلَّداً فِيهَا أبَداً.

Hz. Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: "Rasulullah (a.s) buyurdular ki:"Kim kendisini dağdan atarak intihar ederse o cehennemlik olur. Orada ebedî olarak  kendini dağdan atar. Kim zehir içerek intihar ederse, cehennem ateşinin içinde elinde zehir olduğu halde ebedî olarak ondan içer. Kim de kendisine demir saplayarak intihar ederse, cehennemde ebedî olarak o demiri karnına saplar." [Buhârî, Tıbb 56; Müslim, İman 175, (109); Tirmizî, Tıbb 7, (2044, 2045); Nesâî, Cenâiz 68, (4, 66, 67); Ebu Davud, Tıbb 11, (3872).]

İnsan kendi canına niçin kıyar?

Düştüğü bunalım onu bu işi yapmaya zorlar. Halbuki bu seçtiği yol, kurtuluş yolu değildir. İnsan düştüğü bunalımdan kurtulmak için yaratıcıya sığınmalı ve ondan yardım dilemelidir. Allah Teala sonsuz merhamet sahibidir. Kendisine yalvaranlara yardım edeceğini vadetmiştir. Bunalımdan çıkış yolu budur, intihar etmek değildir. İntihar, günah işleyerek Allah’a kavuşmaktır.

كُلّ الْمُسْلِمِ عَلَى الْمُسْلِمِ حَرَامٌ، مَالُهُ وَدَمُهُ وَعِرْضُهُ.

“Müslümanın Müslümana ırzı, malı ve kanı haramdır” (Tirmizî, Birr 18. IV, 325), (Buhârî, Edeb, 57)

İslam’da kan davası da yoktur

Her  hususta "şahsi sorumluluğu", kanun hakimiyetini tesis etmeyi esas alan İslam dini,

   وَلاتَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ اُخْرى   

"Hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenmez" (En'am, 6/164) ayetiyle eski sistemi ve kan davası gütmeyi  kaldırmıştır. Bu, aslında İslam'ın getirdiği mühim inkılaplardan biridir.

 وعن طارق المحاربي: أنَّ رَجُلاً قَالَ: يَا رَسُولَ اللّهِ: إنّ هؤُلاَءِ بَنُو ثَعْلَبَةَ الَّذِينَ قَتَلُوا فُلاناً في الْجَاهِلِيّةِ، فَخُذْ لَنَا بِثَأرِنَا. فَرَفعَ يَدَيْهِ حَتّى رَأيْتُ بَيَاضَ إبْطَيْهِ وَهُوَ يَقُولُ: لا َتَجْنِي

أُمٌّ عَلى وَلَدٍ مَرَّتَيْنِ. أخرجه النسائي .

(4970)- Tarık el-Muharibî anlatıyor: "Bir adam (gelerek):

"Ey Allah'ın Rasulü! Şunlar, cahiliye devrinde falancayı öldüren Benî Salebe kabilesidir. Onlardan intikamımızı alıver!" dedi. Bu söz üzerine (efendimiz a.s), ellerini öylesine kaldırdı ki, koltuk altlarının beyazlığını gördüm. Şöyle diyordu: "Anne çocuğu adına cinayet işlemez (cinayeti kendi adınadır)!" Rasulullah bu sözü iki kere tekrar ettiler." [Nesâî, Kasâme 39, (8, 55).]

        İnsanlar kıyamet günü dünyada yaptıklarının hesabını verirken kul hakkı ile ilgili ilk önce bu suçtan sorgulanacaklardır. Peygamberimiz şöyle buyuruyor:

‏قال النبي ‏ ‏صلى الله عليه وسلم ‏ ‏أَوَّلُ مَا يُقْضَى بَيْنَ النَّاسِ بِالدِّمَاءِ ‏

        “Kıyamet gününde insanlar arasında ilk görülecek dava kan davasıdır. [Buhârî, Diyat 1, Rikak 48; Müslim, Kasame 28, (1678); Tirmizî, Diyat 8, (1396); Nesâî, Tahrim 2, (7, 83).]

Ölen de Öldüren de Cehennemdedir

عَنْ أَبِي مُوسَى؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ للّهِ )صلعم(: إِذَا الْتَقَى الْمُسْلِمَانِ بِسَيْفَيْهِمَا فَالْقَاتِلُ وَالْمَقْتُولُ فِي النَّارِ. قَالُوا: يَا رَسُولَ للّهِ! هَذَا الْقَاتِلُ فَمَا بَالُ الْمَقْتُولِ؟ قَالَ: إنَّهُ أرَادَ قَتْلَ صَاحِبِهِ.فِي الزوائد: إسناده صحيح. رِجَالُهُ ثقات .

1203. (3964) (7190)- Ebu Musa (r.a) anlatıyor: "Resûlullah (a.s) (bir keresinde): "İki müslüman birbirlerine kılıç çekerlerse kâtil de maktûl de cehennemdedir" buyurmuşlardı. Orada bulunanlar: "Ey Allah'ın Resûlü! Katili anladık, cehennemdedir; ya maktulün suçu ne?" dediler.

"Çünkü, o da kardeşini öldürmek istemişti" buyurdular." (K.Sitte Muhtasarı, c.17, s.528)

Allah çok merhametlidir (rahîm)

Çok merhametli, çok nimet verici ve çok müşfik anlamlarına gelen “rahîm” kelimesi Allah’ın güzel isimlerinden biridir. Allah’ın bu ismi, aynı kökten gelen “rahmân” ismine göre daha özeldir. Allah, bu sıfatı gereği dünyada sadece mü’minlerin güzel amellerine sevap verir, âhiret nimetlerinden sadece onları yararlandırır, onlardan razı olur ve onları cennetine koyar. Mü’min olmayanlar, Allah’ın dünyadaki nimetlerinden yararlansalar da âhiretteki nimetlerinden mahrum kalırlar. Allah’ın rahmetinin her şeyi kuşattığı, âhirette ise sadece müminlere merhamet edeceği A’raf suresinin 156. ayetinde açıkça ifade edilmektedir. Peygamberimiz (s.a.s) de yüce Allah’ın  cennete, 

فقَالَ اللّهُ تَعالى لِلْجَنَّةِ: أنْتِ رَحْمَتِي أرْحَمُ بِكِ مَنْ أشَاءُ مِنْ عِبَادِي، وقَالَ لِلنّارِ: أنْتِ عَذَابِي أُعَذِّبُ بِكِ مَنْ أشَاءُ مِنْ عِبَادِي،

“...Sen benim rahmetimsin, cehenneme de sen de benim azabımsın....” dediğini bildirmiştir (Buhârî, Tevhid, 25).

Yüce Allah’ın, insanların can ve mal güvenliği ile ilgili iki talimatından sonra “rahîm” sıfatı ile çok merhametli olduğunu bildirmesi, bu talimatların kulların yararına olduğunu göstermektedir. Allah, kullarına çok merhametli olduğu ve onların güven ve huzur içinde olmalarını istediği için bu talimatları vermektedir. Bu talimatlara uyan fert ve toplumlar kendi yararlarına hareket etmiş olurlar.

Her suçun / günahın cezası vardır

Nisa 29. ayetin başında “mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin” ve “birbirinizi öldürmeyin” talimatından sonra “Kim haddi aşarak ve zulmederek bunu yaparsa, onu cehennem ateşine atacağız” buyurulması, her suç ve günahın cezasının olduğunu ifade eder.

İman edip ilâhî emir ve yasaklara uymanın mükâfatı olduğu gibi, inkâr edip ilâhî emir ve yasaklara uymamanın da cezası vardır. Suç işleyen insan dünyada bir şekilde cezadan kurtulsa bile -tövbe etmediği veya affa mahzar olmadığı takdirde- âhirette cezasını mutlaka çekecektir.

Kasten adam öldüren kimse asî ve fâsık olur. Onun işi Allah'a kalmıştır. Dilerse ona azap eder, dilerse bağışlar. İslâm âlimlerinin çoğunluğuna göre katilin tevbesi makbûldür. Böyle diyenlerin delilleri şu ayetlerdir:

اِنَّ اللّهَ لَا يَغْفِرُ اَنْ يُشْرَكَ بِه وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذلِكَ لِمَنْ يَشَاءُ وَمَنْ يُشْرِكْ بِاللّهِ فَقَدِ افْتَرى اِثْمًا عَظيمًا

"Şüphesiz Allah, kendisine şirk (ortak) koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındaki günahları dilediği kimseler için bağışlar. " (en-Nisâ, 4/48)

قُلْ يَا عِبَادِىَ الَّذينَ اَسْرَفُوا عَلى اَنْفُسِهِمْ لَاتَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللّهِ اِنَّ اللّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَميعًا اِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحيمُ

"De ki: "Ey haddi aşarak nefislerine karşı israf etmiş olan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümid kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir." (ez-Zümer, 39/53)

Diğer yandan yüz kişi öldüren kimsenin tevbesinin bile kabule şayan olduğunu bildiren hadis-i şerif malûm ve meşhurdur. (Buhâri, Enbiya, 54; Müslim, Tevbe, 46-47). 

 


* BENZER KONULAR

İtiraz Ahlakı Gönderen: webtasarim
[Bugün, 08:45:22 ÖS]


Zamana Yol Gösteren Kitap Kur'an’ı Kerim Gönderen: webtasarim
[Bugün, 08:36:38 ÖS]


Rahman’ın Has Kulları Gönderen: webtasarim
[Bugün, 08:32:35 ÖS]


Cehennem Niçin Vardır Gönderen: webtasarim
[Bugün, 08:29:07 ÖS]


Okumak Anlamak Yaşamak Gönderen: webtasarim
[Bugün, 08:24:42 ÖS]


Hüseyin Saray - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:19:10 ÖS]


Oruç İnsanlığı Geliştirmelidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:52 ÖÖ]


Sözleri İyi Okumak Gerekir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:35:25 ÖÖ]


Okumak Anlamak Yaşamak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:28:47 ÖÖ]


Halk ve Yönetim Olarak Biz Nerede Yanlış Yapıyoruz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:18:39 ÖÖ]


Başkasının Ayıbını Araştıran Kendi Ayıplarını Göremez Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:03:05 ÖÖ]


Keşke Bilmiş Olsalardı Gönderen: anadolu
[Dün, 09:02:12 ÖÖ]


Temiz ve Murdar Gönderen: anadolu
[Dün, 08:57:55 ÖÖ]


Ahmaktan Kaç Gönderen: anadolu
[Dün, 08:51:12 ÖÖ]


Müslümanın 24 Saati Gönderen: anadolu
[Dün, 08:37:18 ÖÖ]


40 Ayette Merhamet Gönderen: anadolu
[Dün, 08:23:17 ÖÖ]


İmanla Yücelmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:43:19 ÖÖ]


Amellerin En Faziletlisi Allah İçin Sevmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:58 ÖÖ]


Hayat Bizden Ne İster Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:50 ÖÖ]


Kibirden Mahrûmiyet Hâsıl Olur Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:14:51 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42