Gönderen Konu: İSLAM HUKUKUNA GÖRE ÖLDÜRMENİN CEZASI  (Okunma sayısı 861 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
İSLAM HUKUKUNA GÖRE ÖLDÜRMENİN CEZASI
« : Şubat 16, 2017, 12:55:27 ÖÖ »
فslâm Hukukuna Gِöre Katlin (ضldürmenin) Cezas‎ı

فslâm’da suç ile ceza aras‎nda bir dengenin ve e‏itliًin olmas‎na titizlikle dikkat edilmi‏ yani i‏lenen suça uygun aً‎rl‎kta bir cezan‎n verilmesi ِngِrülmü‏tür. اünkü bir suça verilen ceza, o suça gِre daha hafif ise, o ceza cayd‎r‎c‎ olmaz; daha aً‎r ise adaletsizlik olur. ف‏te konumuz olan ِldürme cinayetinin de bu çerçevede dü‏ünülmesi gerekir.

فslâm Hukuku’na gِre bir insan‎ hatâen ِöldürmenin cezas‎ “diyet”, kasten ِldürmenin cezas‎ ise “k‎sas”t‎r. Diyet, bir insan‎n kan‎na biçilen maddî deًerdir. Tam diyetin miktar‎ duruma gِre ‏u mallardan birisidir: 1000 dinar (4250 gr. alt‎n), 10.000 dirhem (29.270 kg. gümü‏), 200 s‎ً‎r, 2000 koyun, 200 tak‎m elbise.5 K‎sas ise, insan‎n ‏ahs‎na yِnelik i‏lenen bir fiilin ayn‎s‎n‎ câniye uygulamakt‎r.6 Buna gِre k‎sas, bir insan‎ ِldüreni ِldürmek, bir insan‎n gِz, kulak, el, ayak gibi bir organ‎n‎ yok edenin ayn‎ organ‎n‎ yok etmektir. Kur’ân-‎ Kerim’de “Ey ak‎l sahipleri! K‎sasta sizin için hayat vard‎r. Bِylece korunmay‎ umabilirsiniz.” (Bakara Sûresi, 2/179) Ba‏ka bir ayet-i kerimede de ‏ِyle buyrulmaktad‎r: “Tevrat’ta onlara ‏u hükmü de farz k‎ld‎k: Cana can, gِze gِz, buruna burun, kulaًa kulak, di‏e di‏ kar‏‎l‎kt‎r. Hülasa bütün yaralamalar birbirine k‎sas edilir. Fakat kim bu k‎sas hakk‎ndan feragat edip baً‎‏larsa bu, kendi günahlar‎ için keffaret olur. Kim Allah’‎n indirdiًi ahkâm ile hükmetmezse i‏te onlar tam zalimdirler.” (Maide sûresi, 5/45)

فslâm Hukuku’nda, ِldürme cinayetine kar‏‎, cayd‎r‎c‎ bir nitelik ta‏‎yan k‎sas cezas‎ uygun gِrülmü‏tür. Bu cezan‎n infaz‎, geli‏igüzel deًil, belli ‏artlara baًlanm‎‏t‎r:7 1) Her ‏eyden ِnce ِldürme suçunun ciddi bir muhakeme ile ispatlanmas‎ ve cezan‎n devlet mekanizmas‎nca infaz edilmesi. 2) Katilin mükellef (ak‎ll‎ ve baliً) olmas‎. 3) Katilin, hür iradeye sahip olmas‎ (zorlanmam‎‏ olmas‎). 4) Katilin, maktüle as‎l (baba, dede) olmamas‎. 5) Maktulün ma’sûm olmas‎ 6) ضldürme suçunun kasten olmas‎. 7) ضldürme suçunun doًrudan olmas‎. 8) ضldürme suçunun gayrime‏ru olmas‎.

K‎saca ifade etmek gerekirse, فslâm’da k‎sas‎n uygulanmas‎ için hayli aً‎r ‏artlar konmu‏tur. Bir insan‎n kendi ba‏‎na geli‏igüzel bir ‏ekilde k‎sas‎ uygulamaya kalk‎‏mas‎, haks‎zl‎ًa, adaletsizliًe ve anar‏iye yol açar. Dolay‎s‎yla hiçbir surette bِyle bir te‏ebbüse izin verilmez/verilmemelidir.

II. فslâm’a Gِre Kan Davas‎

Kan davas‎, aralar‎nda akrabal‎k baً‎ bulunanlardan bir veya birkaç‎n‎n ِldürülmesinden dolay‎ hayatta kalan akrabalar‎n intikam amac‎yla kar‏‎ tarafa yِnelik i‏ledikleri cinayettir. Kan davalar‎, düzensiz ve ِlçüsüz bir misilleme ‏eklinde gerçekle‏tiًi için genelde zincirleme cinayetler silsilesine dِnü‏ür ve gittikçe geni‏leyerek telafisi mümkün olmayan büyük boyutlara ula‏‎r.

Kan davalar‎nda, ki‏iler, son derece yanl‎‏ bir anlay‎‏la hareket ederek bazen bir ki‏inin yerine birkaç ki‏iyi, bazen kâtilin kendisine ula‏amay‎nca onun yerine cinayetle hiç ilgisi olmayan hatta kar‏‎ olan masum akrabalar‎n‎, bazen de kâtile gِre s‎rf daha niteliklidir diye ba‏ka akrabalar‎n‎ ِldürürler. Kan davalar‎nda taraflar, çevrenin de k‎‏k‎rtmas‎ veya psikolojik bask‎s‎ ile kendi ak‎llar‎nca suçlunun cezas‎n‎ kendileri vermekte ve hukuk tabiri ile “bizzat ihkâk-‎ hak” yaparak ِlçüsüz bir ‏ekilde, intikam duygular‎n‎ tatmin etmektedirler. Ayr‎ca bu uygulama ile kendilerince onurlar‎n‎ kurtard‎klar‎n‎ dü‏ünmektedirler.

Bu yanl‎‏ uygulamalar sonucunda birçok ki‏i haks‎z yere hayat‎n‎ kaybetmekte, aileler yok olmakta, evler, kِyler harabeye dِnü‏mekte ve rakamlarla anlat‎lamayacak ekonomik zararlar meydana gelmektedir. Bu çerçevede iki ِrnekle konuya aç‎kl‎k getirmenin yararl‎ olacaً‎n‎ dü‏ünmekteyiz:

Birinci ِrnek: Diyarbak‎r’‎n Hazro فlçesi’ne baًl‎ 700 nüfuslu Me‏ebaًlar‎ kِyünde son 70 y‎lda, kan davas‎ sebebiyle 100’den fazla ki‏i cinâyete kurban gitmi‏, 400’den fazla ki‏i de kِyü terk etmek zorunda kalm‎‏t‎r. Ancak yerlerini terk etmek de insanlar‎n kan davas‎ndan kurtulmalar‎ için yeterli olmam‎‏t‎r. Nitekim ad‎ geçen kِyden gِç edenlerden be‏ ki‏i, Tarsus ilçesinde, bir çay bahçesinde kafalar‎na kur‏un s‎k‎larak ِldürülmü‏tür.

فkinci ِrnek: Yak‎n zamanda vukû bulan bir olay. Sar‎kam‎‏ ilçesinde, kِpek kavgas‎ gibi basit bir sebepten 1950’de ba‏lay‎p hâlâ devam eden kan davas‎ nedeniyle ailesi فzmir’e gِç eden 28 ya‏‎ndaki فbrahim Da‏ً‎n ad‎ndaki masum bir genç, Bornova’n‎n اamdibi mahallesindeki Ta‏kِprü Camii’nde Kur’ân okurken ِldürüldü. 1950’den beri süregelen kan davas‎ yüzünden bugüne kadar فbrahim’in ailesi ile kar‏‎ aileden 50 civar‎nda ki‏inin cinayete kurban gittiًi, فbrahim’in babas‎n‎n da iki ki‏iyi ِldürme suçundan cezaevinde yatt‎ً‎ tespit edildi. Bu olaylar, kan davas‎n‎n ِlçüsüz ve ac‎mas‎z yüzünü gِsteren sadece iki ِrnektir.

Kan davas‎, kِkü cahiliye dِnemine dayanan ve فslâm taraf‎ndan tamamen reddedilip ortadan kald‎r‎lan çaًd‎‏‎ bir uygulamad‎r. Hz. Peygamber’in (s.a.s.) peygamberlik misyonu çerçevesinde yapt‎ً‎ en ِnemli uygulamalardan biri, kan davalar‎n‎ ortadan kald‎rmas‎d‎r. اünkü kan davalar‎ toplumun düzenini, huzurunu, birlik ve beraberliًini bozmaktad‎r. Yüce dinimiz “ إنّما المُؤْمنون إخْوَةٌ
- Mü’minler sadece karde‏tirler.» (Hucurat sûresi, 49/10) ilkesini getirirken kan davalar‎ bunun tam aksine, insanlar aras‎nda fitne, fesat tohumlar‎n‎ ekmektedir. Burada insanl‎ًa ِrnek olmas‎ gereken durumu zikretmekte yarar vard‎r: Peygamber Efendimiz (s.a.s.) Medine’ye hicret ettiًinde burada Evs ve Hazrec ad‎nda iki büyük kabile bulunuyordu. Bu kabileler aras‎nda daha ِnce meydana gelen çat‎‏malarda, ِzellikle hicretten 6 y‎l ِnce vukû bulan Buas vak’as‎nda8 iki taraftan çok say‎da insan ِldürülmü‏ ve zincirleme kan davalar‎ yüzünden Medine’de huzur ve güven kalmam‎‏t‎. Bu kabilelerin Müslüman olmas‎ ile birlikte bu davalar sona ermi‏, dü‏manl‎klar‎n yerini karde‏lik, huzur ve güven alm‎‏t‎. Art‎k bu kabileler birbirleriyle deًil, Hz. Peygamber’in (s.a.s.) etraf‎nda omuz omuza vererek فslâm dü‏manlar‎ ile sava‏‎yorlard‎. Bu kabilelerin ِrnek davran‎‏lar‎ ve فslâm’‎n onlar aras‎nda tesis ettiًi karde‏lik baً‎ hakk‎nda ‏u ayet-i kerime inmi‏ti:9

“ وَاذْكُرُوا نِعْمَةَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنتُمْ أَعْدَاءً فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُمْ بِنِعْمَتِهِ إِخْوَانًا وَكُنتُمْ عَلَى شَفَا حُفْرَةٍ مِنَ النَّارِ فَأَنقَذَكُمْ مِنْهَا
- Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah kalplerinizi birbirine ısındırmış ve onun lütfu ile kardeş oluvermiştiniz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oraya düşmekten de sizi O kurtarmıştı. Allah size âyetlerini böylece açıklıyor, ta ki doğru yola eresiniz.” (Âl-i İmran sûresi, 3/103)

Hz. Peygamber (s.a.s.), hicretin 10. y‎l‎nda hacca gideceًini duyurdu ve bütün Müslümanlar‎n da hacca gitmesi için talimat verdi. فmkân‎ olan bütün Müslümanlar, bu talimata uyarak hacca gitti. Peygamber Efendimiz, 114.000 civar‎ndaki sahabe huzurunda, 23 y‎Ill‎k peygamberlik süresindeki misyonunu adeta ِzetler mahiyette bir hutbe irad etti. Bu hutbede, insanl‎ًa ‎‏‎k tutacak temel ilkeleri tek tek aç‎klayarak insanlar‎n bunlara uymalar‎n‎ istedi. Bu ilkelerden biri de cahiliye adetlerinin ve kan davalar‎n‎n iptali idi. Efendimiz bu konuda ‏u tarihi sِzleri sِyledi: “Rabbinize kavu‏uncaya kadar, bu ‏ehriniz ve bu ay‎n‎zdaki bu günününüz gibi kanlar‎n‎z ve namuslar‎n‎z birbirinize haramd‎r. Tebliً ettim mi? Allah‎m! قahit ol. Cahiliyenin kan davalar‎ iptal edilmi‏tir/ayaً‎m‎n alt‎ndad‎r. فlk iptal ettiًimiz kan, Rabia b. El-Haris b. Abdilmuttalib’in10 kan davas‎d‎r.”11

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir ba‏ka hadis-i ‏erifinde ise ‏ِyle buyurmaktad‎r: “فnsanlardan Allah’‎n en çok buًz ettiًi (sevmediًi) üç ki‏i vard‎r: Harem bِlgesinde (Mekke’de) olup da inkârc‎ olan, Müslüman olduًu halde cahiliye adetini benimseyen, haks‎z yere bir Müslüman’‎n kan‎n‎ dِkmek için kan davas‎ pe‏ine dü‏en.”12

Hz. Peygamber’in (s.a.s.) gerek bu hadis-i ‏erifinden gerekse Veda Hutbesi’ndeki ifadelerinden de anla‏‎ld‎ً‎ üzere bir taraftan فslâm’‎ kabul ettiًini iddia edip diًer taraftan فslâm’dan ِnceki cahiliye adetlerini uygulayan bir kimse, aç‎k bir çeli‏ki içindedir. فslâm’‎ kabul eden ki‏i, onu içine sindirmeli ve ona gِre hareket etmelidir. Nitekim Peygamberimiz (s.a.s.), kendisinin getirdiًi dini yani فslâm’‎ içine sindirmeyen kimsenin mü’min say‎lmayacaً‎n‎ ifade etmektedir.13 Evet, bir yandan iman edip bir yandan da kendisi gibi iman eden birini haks‎z yere ِldüren bir ki‏inin, iman‎ içine sindirdiًini, hazmettiًini sِylemek mümkün deًildir.[

fanidunya

  • Ziyaretçi
Ynt: Kan Davalar‎na Sürükleyen Bazı‎ Sebepleri
« Yanıtla #1 : Şubat 16, 2017, 01:01:49 ÖÖ »
Kan Davalar‎na Sürükleyen Bazı‎ Sebepleri

Kan davas‎n‎n ِnemli sebeplerini ‏u ‏ekilde s‎ralamak mümkündür:

1) فman zaaf‎/eksikliًi: Allah’a, ahiret gününe, yukar‎da belirttiًimiz aً‎r uhrevî cezalara gerçekten inanan bir kimsenin, ِldürme cinayetine cesaret etmesi dü‏ünülemez.

2) Arazi anla‏mazl‎klar‎.

3) Kad‎nlarla alâkal‎ bir k‎s‎m anla‏mazl‎klar. ضzellikle k‎z kaç‎rmalar.

3) Yanl‎‏ ِrf, adet ve kabilecilik anlay‎‏‎.

4) Yanl‎‏ bir tِre anlay‎‏‎nda a‏‎r‎l‎ًa gidilmesi ve bu anlay‎‏‎n zalimce uygulanmas‎. Yüce dinimiz, aile mahremiyeti ve namus konusunda son derece hassast‎r ve bunlara büyük ِnem vermektedir. Ancak yarg‎s‎z infaz niteliًinde olan tِre cinayetinin فslâm’da hiçbir surette yeri yoktur.

5) اevrenin manevî bask‎s‎, “kan‎n yerde kalma” anlay‎‏‎n‎n çevrede onursuzluk say‎lmas‎.

6) Devletin yeteri kadar ilgi ve otoritesinin olmay‎‏‎.

7) Suçlarla cezalar aras‎nda dengesizlik. Yani cezalar‎n cayd‎r‎c‎ nitelikte olmamas‎ ve suçlara gِre hafif kalmas‎. Kur’ân-‎ Kerim’de “Haks‎zl‎ً‎n kar‏‎l‎ً‎, yap‎lan haks‎zl‎k kadar olabilir, fazlas‎ helâl olmaz.” (قûrâ sûresi, 42/40) buyrulmaktad‎r. ـlkemizde idam cezas‎n‎n kald‎r‎lmas‎, ِldürme cinayetlerinde, suça denk ceza verme imkân‎n‎ maalesef ortadan kald‎rm‎‏t‎r. Bu ise toplumda cinayet gibi aً‎r suçlar‎n daha kolay i‏lenmesine yol açmaktad‎r.

8) S‎k s‎k yap‎lan aflar ve a‏‎r‎ ceza indirimleri ile suçlular‎n sal‎verilmesi. Yüce dinimiz, insan‎n mümkün mertebe ِfkelenmemesini, ِfkelendiًi takdirde ِfkesini yutup ِfkesine sebep olanlar‎ affetmesini te‏vik etmi‏tir. Kur’ân-‎ Kerim’de ‏ِyle buyrulmaktad‎r: “Affetmeniz takvaya daha yak‎nd‎r” (Bakara sûresi, 2/237) “Takva sahipleri o kimselerdir ki ِfkelerini yutar, insanlar‎ affederler.” (آl-i فmran sûresi, 3/134) Ancak ‏unu belirtelim ki af, haktan vazgeçmek demektir yani hakla ilgilidir. ضldürmenin cezas‎ da bir kul hakk‎d‎r ve maktulün velilerine aittir. Dolay‎s‎yla kâtili affetme yetkisinin de onlara ait olmas‎ gerekir. Onlar‎n izni ve r‎zas‎ olmadan ç‎kar‎lan aflarla suçlular‎n sal‎verilmesi ve ortada serbestçe dola‏mas‎, intikam duygular‎n‎ tahrik etmekte ve suçlulara cezay‎ kendileri verip “bizzat ihkâk-‎ hak” yapmaya kendilerini zorlamaktad‎r. Dolay‎s‎yla maًdurun velilerinin izni olmadan suçluyu affetmek son derece yanl‎‏t‎r ve hukuk mant‎ً‎na ayk‎r‎d‎r. Bir ki‏inin gِrdüًü zarar‎n ba‏kas‎ taraf‎ndan affedilmesi, trajikomiktir. Onun için فslâm, affetme yetkisini sadece ve sadece ِldürülen ki‏inin velilerine vermi‏tir.

9) ‘Suçun ‏ahsîliًi’ ilkesine dikkat edilmemesi. Bütün hukuk sistemlerinde olduًu gibi فslâm Hukuku’nda da suçun ‏ahsîliًi esast‎r. Yani kim suç i‏lemi‏se bizzat onun cezaland‎r‎lmas‎, en yak‎n akrabas‎ bile olsa ba‏kas‎n‎n cezaland‎r‎lmamas‎ gerekir. Kur’ân’da “Kimse, ba‏kas‎n‎n i‏lediًi suçtan sorumlu olmaz.” (En’am sûresi, 6/164) buyrulmaktad‎r.

10) Fakirlik/i‏sizlik. Fakr u zaruret, dinden yana yeterince nasibi olmayan bir insan‎ kِtülük yapmaya tahrik edebilen ciddi faktِrlerdendir. Basit bir ‏ey fakirler için çok deًerli olabilmektedir. Bu durumdan yararlanan kِtü niyetli insanlar, kِtü emellerine fakirleri kullanarak ula‏maya çal‎‏‎rlar. Maddî durumu iyi, i‏-güç sahibi insanlar, kolay kolay düzenlerini bozup cinayet i‏lemeye te‏ebbüs etmezler.

11) Eًitim eksikliًi. Eًitim, hayat‎n ruhudur. Toplumdaki huzur, eًitimle doًru orant‎l‎d‎r. Cehalet kِtülüklerin kaynaً‎d‎r. Sadi قirâzî’nin Gülistan adl‎ eserinde, ilim ve kültürün etkin rolü ile ilgili sِylediًi ‏u anlamdaki beyitler son derece manidard‎r:

“فki ak‎ll‎ aras‎nda kin ve çat‎‏ma olmaz. Ahmaklarla inatla‏an ak‎ll‎ say‎lmaz.

Cahil ki‏i vah‏ice bir sِz sِyler. Ak‎ll‎, yumu‏akça gِnlünü al‎r.”14

Gerçekten, gِnlünde Allah inanc‎n‎ ta‏‎yan bir mü’min, ِldürülmeye deًil hürmete lay‎kt‎r, mü’min ِldürülmez; ancak ve ancak ona hürmet edilir. Mü’mine hürmet etmek, gِnlündeki Allah inanc‎na hürmet etmektir.

Sonuç ve ضneriler

Kan davas‎, sosyal, psikolojik ve sosyo-ekonomik boyutlar‎ olan ve kِkü cahiliye dِnemine dayanan çaًd‎‏‎ bir uygulamad‎r. فnsanlar‎n huzur ve güvenini bozan, birçok zulüm ve haks‎zl‎klara sebep olan bu kِtü adet, ülkemizin ِzellikle Doًu ve Güneydoًu bِlgesinin kanayan ve canl‎l‎ً‎n‎ koruyan toplumsal bir yaras‎d‎r. Bu uygulama ayr‎ca mahkeme, güvenlik, hastane, hapishane gibi pek çok kuruma a‏‎r‎ yükler getirerek; geride binlerce çocuًu, kad‎n‎ çaresiz ve bak‎ma muhtaç b‎rakarak devlete de aً‎r faturalar ِdetmektedir. Dolay‎s‎yla kan davalar‎n‎ ortadan kald‎rmak, hem devletin hem de bütün sivil toplum kurulu‏lar‎n‎n temel bir gِrevidir.

Hasta olmamak yani hastal‎ً‎ doًuran sebeplerden kaç‎nmak, tedavi olmaktan daha ِnemli olduًu gibi, suçlar‎n i‏lenmesini ِnlemek de, i‏lenen suçlar‎n tahribat‎n‎ düzeltmekten daha ِnemli ve daha kolayd‎r. Onun için, gittikçe yayg‎nla‏an ve toplum hayat‎n‎ tehdit eder hale gelen kan davalar‎n‎ ِnlemek için yukar‎da belirttiًimiz sebeplerin ortadan kald‎r‎lmas‎ gerekir. Bu konuda devletin, medyan‎n, ilim adamlar‎n‎n ve ve din gِrevlilerinin azamî gayret gِstererek, hatta i‏birliًi yaparak halk‎ bilinçlendirmeleri ve onlar‎n sorunlar‎ ile yak‎ndan ilgilenmeleri gerekmektedir.

Bu kapsamda, kan davalar‎n‎n yoًun olduًu bِlgelerde, yeni i‏ sahalar‎n‎ açmak, mevcut olanlar‎ geli‏tirmek, eًitim ve ًِretimi yayg‎nla‏t‎rmak, sosyal etkinlikler düzenlemek, hutbe ve vaazlarla halk‎ ayd‎nlatmak gibi faaliyetlerle bu deh‏et saçan probleme acilen çِzüm bulmak zorunlu hale gelmi‏tir. Ayr‎ca ِldürme fiillerine cayd‎r‎c‎ cezalar‎n düzenlenmesi ve mevcut cezalar‎n uygulanmas‎n‎ engelleyen ve problemin daha da büyümesine sebep olan haks‎z aflar‎ ç‎karma politikas‎ndan da vazgeçilmesi gerekir.

Bu problemin çِzülmesinde, sayg‎n ve karizmatik ki‏iliًi olan zevattan, ِzellikle kanaat ِnderleri ve maneviyat büyüklerinden de yararlanmak gerekir. Bu ‏ahsiyetlerin, kan davalar‎n‎n ِnlenmesinde ciddi etkiye sahip olduklar‎n‎n bir vâk‎a olduًu gِz ard‎ edilmemelidir.

Din konusunda hassas olan bِlge halk‎, din adamlar‎na ve âlimlere son derece sayg‎ duymakta ve kolay kolay onlar‎ k‎ramamaktad‎r. Nitekim 15-18 Nisan (2008) tarihlerinde, Batman’da yap‎lan uluslararas‎ bir sempozyumda kendisi ile ilgili bir oturum düzenlenen قeyh Fahrettin Efendi, Batman yِresinde tan‎nm‎‏ büyük “Raman” ve “Alikan” a‏iretleri aras‎nda süregelen ve birçok insan‎n ِlümüne sebep olan kan davas‎na müdahale etmi‏ ve bu a‏iretleri bar‎‏t‎rarak zincirleme birçok cinayetin vukû bulmas‎n‎ ِnlemi‏ti. Bu konuda onlarca ِrnek vermek mümkündür. Müftülük yapt‎ً‎m dِnemde, birkaç imam-hatiple gitmi‏ olduًumuz kِyde15 ans‎z‎n kar‏‎la‏t‎ً‎m‎z bir kan davas‎na müdahale ettiًimizi ve halk‎n din gِrevlilerine gِsterdikleri sayg‎dan dolay‎ bar‎‏ teklifimizi kabul ettiklerini hat‎rl‎yorum. Kimin vas‎tas‎ ile olursa olsun, ِnemli olan, halk aras‎nda bar‎‏‎n, huzurun birliًin, beraberliًin, karde‏liًin saًlanmas‎; kin, nefret ve dü‏manl‎klar‎n ortadan kald‎r‎lmas‎d‎r.

Bal‎ً‎n suya ihtiyac‎ olduًu kadar insanlar‎n da huzurlu ve güvenli bir ortama ihtiyac‎ vard‎r. Herkesin, her kurulu‏un, ِzellikle devletin bunu temel bir gِrev telâkki etmesini ve bu konuda bütün imkânlar‎n‎ seferber etmesini temenni ediyoruz.

-----------------------------------------------------------------------------

Biblografya

ASKALANخ, Ebu’l-Fadl Ahmed b. Ali (852/1448), Fethu’l-Barî قerhu Sahîhi’l-Buharî, Beyrut 1379.

BUHARخ, Ebu Abdillah Muhammed b. فsmail (256/870), el-Camiu’s-Sahîh, فstanbul 1981.

فBN CEVZخ, Abdurrahman b. Ali b. Muhammed (597/1200), el-Muntazam fi Tarîhi’l-Umemi ve’l-Mulûk, Beyrut 1992.

فBN KESخR, Ebu’l-Fida فsmail b. ضmer (774/1372), el-Bidaye ve’n-Nihaye, Beyrut ty.

فBN MACE, Ebu Abdillah Muhammed b.Yezîd el-Kazvînî (275/886), Sunenu فbn Mâce, فstanbul 1981.

KURTUBف, Muhammed b. Ahmed b. Ebi Bekir (671/1272), el-Cami’ Li-Ahkami’l-Kur’ân, Kahire 1372

MـSLفM, Ebu’l-Hüseyn b. El-Haccâc el-Ku‏eyrî (261/874), el-Câmiu’s-Sahîh, فstanbul 1981.

NESAخ, Ebu Abdirrahman Ahmed b. قuayb (303/915), Sunenu’n-Nesaî, فstanbul 1981.

NEVEVخ, Ebu Zekeriyya Muhyiddin Yahya b. قeref (676/1277), el-Erbaîn, Beyrut 1414.

NEVEVف, قerhu Muslim, Beyrut 1392.

NEYSآBغRخ, Ebu Abdillah Muhammed b. Abdillah el-Hakim (405/1014) el-Müstedrek Ale’s-Sahihayn, Beyrut 1411/1990.

قفRAZخ, Sadî, Mü‏erref b. Muslih (694/1294) Gülistan, فstanbul 1289.

TABERف, Ebu Ca’fer Muhammed b. Cerîr b. Yezîd, Camiu’l-Beyan, An Te’vîli آyi’l-Kur’ân, yy, ty.

TفRMفZخ, Ebu فsa Muhammed b. فsa (279/892), Sunenu’t-Tirmizî, فstanbul 1981.

ـNALAN, فslâm Ceza Hukukunda K‎sas ve Diyet, Diyarbak‎r 2001

Doç. Dr. Abdülkerim ـnalan

* Dicle ـniv. فlahiyat Fak. ضًrt. ـyesi

-----------------------------------------------------------------------------------------

Dipnotlar

1. Benzer ayetler için bkz. فbrahim sûresi, 14/32, 33; Nahl sûresi, 16/12, 14; Fat‎r sûresi, 35/13; Casiye sûresi, 45/12, 13.

2. Müslim, Tefsir 16-20; Ayr‎ca Bkz. Kurtubi, Kurtubi, el-Cami’ Li-ahkami’l-Kur’ân, 320

3. Cana kar‏‎ olman‎n anlam‎ k‎sas, fesad ç‎karman‎n anlam‎ ise, yollarda korku salmak ve me‏ru devlete kar‏‎ gelmektir ki bunlar Maide Sûresi, 5/33. ayetinde Allah ve Rasulü ile sava‏mak ‏eklinde nitelendirilmi‏tir (Bkz. Taberi, Camiu’l-Beyan, 4/540 vd.).

4. Taberi, Camiu’l-Beyan, IV, 540 vd.

5. Geni‏ bilgi için Bkz. ـnalan, Abdulkerim, فslâm Ceza Hukukunda K‎sas ve Diyet, 263.

6. ـnalan, a.g.e., 65.

7. Bu ‏artlar hakk‎nda geni‏ bilgi için Bkz. ـnalan, a.g.e., 107 vd.

8. Bkz. فbn Kesir, el-Bidaye ve’n-Nihaye, 3/148; فbnu’l-Cevzî, el-Muntazam, 2/385.

9. Kurtubi, a.g.e., 4/164.

10. Rabia’n‎n küçük bir oًlu sokakta dola‏‎rken Beni Sa’d ve Beni Leys kabileleri aras‎nda ç‎kan bir sava‏ta kendisine bir ‏ey isabet etmesi sonucu ِlmü‏tü. Rabia onun velisi olduًu için “Rabia’n‎n kan‎” denilmi‏tir (Nevevî, قerhu Muslim, 8/183).

11. Veda hutbesi için Bkz. فbn Hi‏am, es-Sîratü'n-Nebeviyye, 4/250-253.

12. Buhari, Diyât 9.

13. Nevevî, Erbaîn, 51; Askalanî, a.g.e., 8/289. Askalanî, burada hadisin Hasan b. Zjyad taraf‎ndan rivayet edildiًini, ravilerin güvenilir olduًunu, Nevevî’nin hadisin sahih olduًunu belirttiًini ifade etmektedir. Hadisin metni: لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى يَكُونَ هَوَاهُ تَبَعًا لِمَا جِئْتُ بِهِ

14. Şirazî, Sa’dî, Gülistan, 94.

15. Bu köy Bitlis’in Hizan ilçesine bağlı meşhur “Fakih-i Tayran”ın köyüdür.

 


* BENZER KONULAR

Güzel Geçimin Sırları. Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:42:25 ÖÖ]


Yol Azığı Sabır ve Namaz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:37:45 ÖÖ]


Yardımlaşma Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:26:22 ÖÖ]


Kur'an'da İnkarcıların Sıfatları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:11:43 ÖÖ]


Kur'an Psikolojik Hastalıklara Şifadır Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:07:51 ÖÖ]


Hayat Bizden Ne İster Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:40:51 ÖÖ]


Zamanın Nabzını Tutmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:34:18 ÖÖ]


Emanet Ahlakı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:25:04 ÖÖ]


Annenin Gözünde Çocuk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:11:50 ÖÖ]


Ömür Hak Yolunda Tüketilmeli Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:05:21 ÖÖ]


Allah Kullarını Eğitiyor Gönderen: KOYLU
[Mayıs 12, 2024, 10:12:41 ÖS]


Kur'an ve Sünnet'te İnfak Gönderen: KOYLU
[Mayıs 12, 2024, 10:08:17 ÖS]


Ayetlerle Cehennem Gönderen: KOYLU
[Mayıs 12, 2024, 06:04:39 ÖS]


Ayetlerle Cennet Gönderen: KOYLU
[Mayıs 12, 2024, 05:54:55 ÖS]


Allah Kimi Hidayete Erdirmek Isterse Gönderen: KOYLU
[Mayıs 12, 2024, 05:50:07 ÖS]


Uğur Işılak - Single Eserleri + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 12, 2024, 11:31:08 ÖÖ]


Hafızlar Ezgi Grubu - Single Eserleri + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 12, 2024, 11:26:28 ÖÖ]


Ölçülerimizi Sâbitelerimizi Bilelim Yaşayalım Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 12, 2024, 08:18:21 ÖÖ]


Polen Alerjisi Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 12, 2024, 08:09:30 ÖÖ]


İyiliğe ve Cömertliğe İlk Önce Evlerimizden Başlayalım Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 12, 2024, 08:01:00 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42