Gönderen Konu: Aile İçinde Saygı ve Anlayış  (Okunma sayısı 336 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Aile İçinde Saygı ve Anlayış
« : Ağustos 14, 2018, 06:31:07 ÖÖ »
Aile İçinde Saygı ve Anlayış

İnsan ilişkilerini en iyi davranışlar ve anlayışlar belirler. Davranışlarımız karşıdaki insana güven ve sıcaklık veriyorsa ilişkilerimiz iyi demektir. Mutlu bir insan, mutlu eden insandır.

Mutlu olamayan insan ise içiyle barışık olmayan ve beklentileri çok olan insandır.

Beklentilerin yüksek olmasının sebebi ise menfaatlerin kabarık olmasıdır. Herkesin içinde bir menfaat putu vardır. Aslıda bizim davranışlarımızı çoğu kez bu menfaat putu belirler. Bu putumuzu yenebildiğimiz nispette hakiki imana ulaşabiliriz.

Ailede mutluluk, bireylerin birbirini tanımasıyla başlar. Anlamasıyla şekillenir ve vücut bulur, saygı göstermesiyle ve onu düşünmesiyle yükselir. Ancak manevi ve imani doygunlukla zirveye ulaşır.

Ailede eşlerin birbirine saygılı olması, önce bireylerin kendisine saygı duymasıyla gelişir. Eşler birbirlerin öz şahsiyetine değer verdiği nispette birbirine saygı duyarlar ve birbirlerini anlarlar. Ailedeki huzursuzlukların birçoğu karşı tarafı anlayamama ve anlamlandıramamaktan gelir. Hadiselere sadece kendi baktığımız pencereden bakarsak yanılırız. Bizim insanımızın birçoğunda eşine yeterince değer verememe hali vardır.

Eşlerimize neden değer vermiyoruz?

1. İçinde büyüdüğümüz ailede gördüğümüz davranış modelini sorgulamadan alırız. Çünkü bu kolayımıza gelir. Bize herhangi bir zorluğu yoktur!

2. Eşimize değer verirsem kendisini çok önemli görür yanılgısı!

3. Çevremizdeki inanların davranışlarını kendimize, farkında olmadan, modelleme yanılgısı!

Bu saydıklarımızın hiçbiri doğru davranış modelleri değildir.

Evlenmeden önce ince - Evlendikten sonra kaba

Evlenmeden önce birbirine son derece nazik ve hoşgörülü ve sevgi dolu olan insanlar, evlenince nedense bir süre sonra değişebilmektedir.

Sanki evlenince birçok davranış modeli ortadan kalkıyormuş gibi. Hâlbuki asıl olan saygıyı ve sevgiyi yıpratmamaktır. Çünkü saygının zedelenmesi, zamanla sevgiyi de incitmektedir. Sevginin incinmesi, kişileri birbirine bağlayan ve içinde binlerce kılcal damarın olduğu manevi kablonun yara alması demektir.

Ancak yıpranmış sevgilerin de, yine de birçok şeyde olduğu gibi tamiri de mümkündür. Yeter ki bu konuda doğru ve kararlı adımlar atılsın. Sorunu çözmeyi istemek çözmenin yarısıdır.

Unutmayalım ki kendisiyle evlendiğimiz eşimizle üç bağla birbirimize bağlıyız.

Eşler arasındaki üç bağ;

Birincisi; O önce bir insandır. Ona önce insanca davranmalıyız. Diğer insanlara nasıl davranıyorsak eşimize de öyle davranmak durumundayız.

İkincisi; Eşimiz bizim din kardeşimizdir ve herhangi bir din kardeşimize yapacağımız davranış olgunluğu eşimiz içinde geçerlidir. Çevremizdeki insanlarla olan iletişim dilimiz eşimiz içinde geçerli olmalıdır.

Üçüncüsü; O sonuçta bizim eşimiz yani hayat arkadaşımız, ahiret yoldaşımızdır.

Biz eşimizle evlenirken, ahirette de onunla beraber olmayı düşünerek ve isteyerek evlendik. Yarın Rahman'ın huzurunda mahcup olabilecek şekilde birbirimize davranmamamız gerekir. Allah Teâlâ, hanımları bize birer emanet olarak vermiştir. Bunun şuurunda olarak yaşamalıyız. Ancak eşlerimiz de bunu fırsat bilip bizleri incitici davranışlardan uzak durarak uyum içerisinde yaşamasını bilmelidirler.

Evli çiftler kendilerine şu soruyu sormalıdırlar;

-Ben eşimle evli olmasaydım ona nasıl davranırdım?

-Peki, evlenince ne değişiyor ki ona karşı tavırlarım değişiyor?

Eşlerin birbirlerine yakın olması birbirlerini yakmasını gerektirmiyor! Aksine, birbirine yakın olmak anlaşmayı ve kaynaşmayı gerektiriyor.

Evlilikte, ortaya konulan ve tüketilen sevgi bitmez. Ancak üretilmeyen ve üstü örtülen sevgi azalır. Tabii ki zayıflayan her şey yeterince beslenince tekrar eski halini alır ve güçlenir. Ailelerde sevgiyi ve saygıyı diri tutmalıyız. Aslında bu bizim de diri kalmamız anlamına gelecektir.

Aileler bizim kulluk göstergemizdir. Kumaşımızın ortaya çıktığı yerlerdir.

Unutmayalım ki, iyi nesiller iyi ailelerde yetişir...

Ne mutlu Allah'ı merkez alarak yaşayanlara...

Ne mutlu Allah'ı her şeyin üstünde tutanlara...

 


* BENZER KONULAR

Uzun Yaşamanın Sırları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:37:02 ÖS]


Ömer Gökalp - Hz.Hüseyin Bant Tiyatrosu Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:23:39 ÖS]


40 Adımda Hac ibadeti Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:21:57 ÖÖ]


Teyamün Ne Demektir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:09:57 ÖÖ]


Büyük Mahrumiyet Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:49:43 ÖÖ]


Tüketmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:46:28 ÖÖ]


Mükemmele Ulaşmak İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:38:24 ÖÖ]


Kızmak ve Aşırı Öfke İnsanı Hasta Yapar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:33:06 ÖÖ]


İmân İki Parçadır Yarısı Sabır Yarısı Şükürdür Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:26:09 ÖÖ]


Bilal Ağca - Ahmet Yesevi - Bant Tiyatrosu Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:31:17 ÖS]


İnsan ve Din Gönderen: türkiyem
[Dün, 11:02:33 ÖÖ]


İnsanın Yaradılış Gayesi Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:58:02 ÖÖ]


Hayatı Karartan İsraf Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:49:11 ÖÖ]


Peygamberimizi Anlayabilmek Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:35:10 ÖÖ]


Anne Babaya İhsan Etmek Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:27:06 ÖÖ]


Birliğin Kaynağı Kur’an’dır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:33:45 ÖÖ]


Nereden Gelip Nereye Gidiyoruz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:27 ÖÖ]


Çocuk Evi Neden Terk eder Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:51:22 ÖÖ]


Grup Cemre - Esma'ül Hüsna Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:40:12 ÖÖ]


Kalbini Allah'a Çevireni bütün Kütün kullar Sever Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41