Gönderen Konu: Büyüyen Tehlike Madde Bağımlılığı  (Okunma sayısı 146 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2144
Büyüyen Tehlike Madde Bağımlılığı
« : Ağustos 10, 2020, 09:54:22 ÖS »
Büyüyen Tehlike  Madde Bağımlılığı

Tüm dünyada ve Türkiye’de hızla büyüyen toplumsal sorunlardan biri madde bağımlılığıdır.   

Uyuşturucu kaçakçılığı ve terör örgütlerinin finans kaynağı olarak uyuşturucuyu kullanması, teknolojinin çok hızlı gelişmesiyle birlikte kültürün değişmesi ve beraberinde gelen ahlaki yozlaşma, uyuşturucu arz ve talebindeki artış madde bağımlılığını küresel bir sorun haline getirmiştir. Böylece madde bağımlılığı ile dünya çapında mücadele edilmesinin gerekliliği ortaya çıkmıştır.

Dünyada her ülke az ya da çok coğrafi konumuna, inanç sistemine, toplumsal yapısına, sosyoekonomik durumuna göre uyuşturucu ile ilgili suçlardan veya uyuşturucu kullanımından etkilenmektedir.

Asya’da üretilen uyuşturucunun Avrupa’ya nakli, Avrupa’da üretilen sentetik uyuşturucuların da Asya’ya nakli açısından geçiş yolları üzerinde bulunan Türkiye coğrafi öneme sahip olmakta ve sahip olduğu genç nüfus nedeniyle büyük risk altında bulunmaktadır. Özellikle ergenlik dönemindeki bireylerin hedef alındığı ve kullanılan madde çeşitliliğinin her geçen gün arttığı gözlemlenmektedir.

Ergenlik döneminde artan hayatı sorgulama, başarma ve yetişkin olma arzusu, bağımsızlık arzusu ve bireyselleşme çabaları ergenlerin hedef haline gelmesine sebep olmaktadır. Çünkü ergenlikte aile ile çatışmalar, kuralları ihlal etme, düzene başkaldırma, eleştiriye tahammülsüzlük, heyecan arayışı madde kullanımını kolaylaştırmaktadır. Özellikle arkadaşların büyük önem kazandığı bu dönemde arkadaş seçimi en önemli faktördür. Zira madde kullanımının sebeplerinin başında merak ve arkadaş etkisi gelmektedir.

Esrar, eroin, kokain, amfetamin, tiner gibi başka kullanım alanları olsa bile kişiler tarafından psikolojik ve fizyolojik bazı duygusal etkilerini yaşamak için kullanılan; ancak kişiye genellikle bedenen/ruhen ve topluma da ciddi boyutlarda sosyo-ekonomik zararları olan bütün maddeler, uyuşturucu nitelik taşımaktadır.

Bu maddeler, kullanan kişinin sağlıklı karar almasını, duygu ve arzularını kontrol etmesini sağlayan beyin yapısını bozmaktadır. Bu sebeple, madde kullanan kişiler ailevi, mesleki ve sosyal sorunlar yaşamakta, hatta bazıları adli süreçlerle karşı karşıya gelmektedir.   

Bağımlık yapan maddelerin ortak özellikleri, keyif verici olmalarıdır. Bununla birlikte keyif verici etkileri kullandıkça azalır ve dolayısıyla aynı keyfi yaşayabilmek için, kişinin kullandığı maddenin dozunu artırması gerekmektedir. Doz artışına gitmek demek ise hızlı bir şekilde fiziksel bağımlılığın içine sürüklenmek demektir.

Bu da yoksunluk krizine giden, şiddetli ağrıların yaşandığı, bu ağrılardan kurutulabilmek için tekrar maddenin kullanıldığı ve bağımlılığın geliştiği kısır döngüdür. Madde bağımlılığı tedavisi uzun ve maliyetlidir. Bu nedenle en iyi korunma yolu “HİÇ BAŞLAMAMAK”tır.

12 aylık bir zaman zarfında madde kullanan kişide:

Zararlarını gördüğü/hissettiği halde madde kullanım sıklığını ve dozunu arttırma,

Aile, iş ve çevre ilişkilerinde bozulma,

Bırakma çabalarının boşa çıkması,

Maddeyi sağlamak, kullanmak veya bırakmak için çok fazla zaman harcaması

Bıraktığı zaman fiziksel veya ruhsal yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması (huzursuzluk, uykusuzluk vb.) varsa bu kişiye madde bağımlısı diyoruz.

Yapılan araştırmalarda, madde bağımlılığının tek bir risk faktörü açıklanmasının mümkün olmadığı; biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin bir araya gelmesinin kişiyi madde kullanımına yönelttiği sonucuna ulaşılmaktadır. Risk faktörlerinden bazıları şunlardır:

Psikolojik sorunları olan ya da alkol/madde bağımlısı olan ebeveyne sahip olmak

Ebeveyn-çocuk arasında iletişim sorunları

Yanlış ebeveyn tutumları

Düşük okul başarısı

Sosyal becerilerin zayıf olması veya şiddet içeren davranışlar sergilenmesi

Sapkın davranışları olan arkadaş grubuna sahip olma
Bunların yanında:

Bireyin yaşına uygun bilgilerle madde bağımlılığı hakkında bilgilendirilmesi

Güçlü ve pozitif aile bağlarına sahip olunması

Anne-babaların çocuklarının kimlerle arkadaşlık ettiğinden haberdar olmaları

Aile içi kuralların açık olması ve herkesin bunlara uyması

Okulda başarılı olma

Okul, STK’lar ve kulüpler gibi kurumlarla kurulmuş güçlü bağlar

Bireyi madde bağımlılığından koruyan etmenler arasında yer almaktadır.

Tüm bu faktörlere rağmen, hepimizin anlaması gereken şudur; “Bağımlılık uzakta, bizden ötede olan bir şey değildir.” Bağımlılığın birçok yüzü vardır.

Siyah, beyaz ve bu iki uç rengin arasında kalan bütün renkler. Kırsalda da görülebilir şehirde de, eğitimliler de olabilir cahiller de, zenginleri de etkiler fakirleri de, inançlılarda da olabilir inançsızlarda da. Bu bir hastalıktır. Sosyoekonomik gruplarla veya belirli bölgelerle sınırlı değildir.

Muş’ta doğan ve 8 yıldır kayıtlı olduğu Cerrahpaşa Tıp Fakültesini eroin yüzünden bitiremeyen Kanat Güner henüz 28 yaşındaydı. Öğretmen bir anneyle mühendis bir babanın kızıydı. Ancak ailesinin üzerinde sürekli bir baskısı vardı. Özellikle annesinin otoriterliğinden yakınıyordu. “Bir tuvalet köşesinde öleceğim.” demişti. Gerçekten de öyle öldü.  Öldüğünde cebinde 5 kullanımlık eroin, iki kullanımlık esrar, 1 kullanılmamış enjektör ve eroin eritmekte kullanılan 2 kaşık bulundu.

Hepimizin bu ölümlerden mesul olduğunu unutmayalım.

Hepimiz bir çobanız ve güttüklerimizden sorumluyuz. Çocuklarımızı bu tehlikeden korumak için:

Örnek olmalıyız. Sigara içen bir anne, alkol kullanan bir babanın sağlıklı yaşamdan bahsetmesi etkisiz olacaktır.

Yaşa uygun bilgilendirme yapmalıyız. Bu konuda YEŞİLAY’ın tbm.org.tr sitesinden yararlanabilirsiniz.

Çocuğun ihtiyacından fazla para vermemeli, para idaresini öğretmeliyiz.

İlgi ve yeteneklerine göre boş zamanlarını değerlendirmesini sağlamalıyız.

“Hayır” diyebilme becerisi kazandırmalıyız.

Çocuğun kimlerle arkadaşlık ettiğini bilmeli, arkadaşlarının ebeveynleri ile tanışmalı ve aileler arası işbirliği geliştirmeliyiz.

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41