Gönderen Konu: Çocuklarımızı Dijital Zorbalıktan Nasıl Koruyabiliriz  (Okunma sayısı 174 defa)

0 Üye ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
Çocuklarımızı Dijital Zorbalıktan Nasıl Koruyabiliriz
« : Kasım 13, 2023, 07:14:51 ÖÖ »


Çocuklarımızı Dijital Zorbalıktan Nasıl Koruyabiliriz

İçinde bulunduğumuz çağı tanımlarken önceden varsayım, ihtimal olarak gördüğümüz, okuduğumuz bilgilerin gerçekliğinde buluyoruz kendimizi. Fransız filozof Jean Baudrillard’ın gerçeklik, “hipergerçeklik” olarak konuştuğu ve içinde bulunduğumuz evreni bir simülasyon modeli olarak tanımladığı süreçleri yaşadığımız zamanlardayız. Dijitalleşen hayat, yapay zekâ, transhümanizm gibi kavramlar, hayatımızın her alanında farklı iz düşümlerle birlikte varlık gösteriyor. Teknolojik ilerlemenin bize sunduğu imkânlar kadar kişisel, psikolojik ve toplumsal zorlukları, olumsuzlukları da göz ardı edemiyoruz. Bu bağlamda karşımıza çıkan sorunlardan biri de dijital zorbalık. Zorbalığın yeni, farklı ve hatta örtük gibi görünen bu alanını yani dijital zorbalığı tanımlamamız gerekiyor. Öncelikle kavram olarak zorbalığın ne olduğunu bilmeliyiz.

Bir şiddet türü olarak karşımıza çıkan zorbalık, daha güçlü olanın ya da psikolojik üstünlüğünü avantaj olarak kullananın, karşısındakini baskı altına alması, manipüle ederek istediklerini yaptırması, sürekli ve tekrar eden tacizlerle muhatabını sindirmesi, korkutması diyebiliriz. Okul veya mahalle ortamlarında sıklıkla duyduğumuz akran zorbalığı, günümüzün gelişen teknolojisiyle birlikte başka alanlara da taşınmış durumda. Siber zorbalık veya dijital zorbalık kavramları sadece çocukların değil, yetişkinlerin de maruz kaldığı kaçınılmaz bir gerçek artık.

İnternetin yaygın kullanımıyla dijital platformlarda, çevrim içi oyunlarda çocukların, gençlerin maruz kaldığı, tehdit, taciz, küçük düşürme, utandırma, maddi ve manevi anlamda zarar verme şeklinde karşımıza çıkan dijital zorbalık çağımızın önemli bir sorunu olarak karşımızda durmaktadır. Dijital zorbalık, duygusal anlamda yaralayıcıdır ve çocuklarda ruhsal, fiziksel sorunlar ortaya çıkarmaktadır.

Özellikle erken yaşta dijital platformları kullanma imkânına sahip olan çocukların yenik düştüğü zorbalık, onları büyük bir çaresizliğe düşürmektedir. Yaşadıkları bu durum, kendi iradelerini aşan ve süreci yönetemeyecek kadar yetersizliğe iten bir soruna neden olabilir. Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Hüseyin Uslu’ya göre bu sorunlar çoğunlukla yorgun hissetme, iştahta azalma, karın ağrısı, uyku sorunları, baş ağrısı, sırt ağrısı, baş dönmesi, depresyon, kaygı, kendine zarar verme, intihar fikirleri ve davranışları, sigara içme, alkol ve madde kullanımı, sosyal izolasyon, okul ve sosyal uyumun zayıflığı gibi fiziksel, ruhsal ve sosyal alanlarda karşımıza çıkabilmektedir.

Öncelikle çocukların maruz kaldığı dijital zorbalıkların neler olduğunu tespit etmemiz gerekir. Kişisel bilgilerin ele geçirilmesi, fotoğraf ve videoların tehdit ve taciz olarak kullanılması, çocuk hakkında küçümseyici, korkutucu ifadelerin kullanılması, online oyunlardan veya sosyal medya gruplarından dışlanması, ailesi üzerinden tehditler alması, utandırma, ifşa etme yöntemiyle maddi taleplerde bulunulması, kişisel, fiziksel özellikleri üzerinden ayıplanması dijital zorbalığın çeşitleri arasındadır.

Bu süreçlerden sonra asıl mesele çözüme odaklanmaktır. Bu sürecin birçok alan ve kişilerden destek alınarak aşılması gerekir. Ailenin dijital zorbalık hakkında bilgi sahibi olması, sorunları yok etmeye yönelik hem okuldan hem psikologlardan yardım alması oldukça önemlidir.

Bu konunun yönetimiyle ilgili ilk ve doğru adımın aile tarafından atılması, ailenin çocukları üzerinde bilinçli bir takip, yönetim içinde olması ve çocuğun içinde kaldığı zorbalığın birçok boyutta iş birliği ile aşılması atılacak ilk adımlar arasındadır.

Siber zorbalıktan korunabilmenin ilk şartı, bir telefona veya sosyal medyaya sahip olmadan önce, bu tür araçları bilinçli kullanması noktasında çocuğu bilgilendirmektir. Bununla beraber çocuk denetimini sağlayan uygulamalar kullanmak, ailenin çocuğunu takip etmesini mümkün kılan teknolojik platformları indirmek veya satın almak da bir çözüm yoludur diyebiliriz.

Dijital zorbalığa uğrayan çocuklar, en çok, yardıma ihtiyacı olduğu hâlde bunu ailesi veya öğretmenleri ile paylaşmakta zorlanmaktadır. Bu durum fark edildiğinde çocukla yapılacak olan konuşmanın kritik bir önemi olduğunu unutmamak gerekir. Bu konuşmada çocuğun, ailesine rahatlıkla sığınabileceğini, yaşadığı sorunun her şeye rağmen bir çözümü olduğunu bilmesi, bu zorbalığın sadece kendisi ile ilgili olmadığını fark etmesi dikkat edecek hususlar olarak yer almalıdır.

Çocuğun yaşadığı zorbalığın boyutlarını öğrendikten sonra bunun herkesin başına gelebileceğini, burada büyük istismarların bulunduğunu, buna karşın yasal haklarımızın olduğunu ve müdahale edilmediği takdirde sonuçlarının daha yaralayıcı olabileceğini anlatmak önemlidir.

En önemli adımlardan birisi de çocuğun yaşadığı sıkıntıyı tarif edebilmesi, bu durumun tam olarak ne olduğunu iyi anlaması gerekir. Çünkü çocukların zorbalık yaparken ya da zorbalığa uğrarken karıştırdığı kavramlar vardır. Genellikle şakalaşma, samimiyet kurma, arkadaşlık gereği gibi başlıklar altında zorbalıklar sıklıkla örtülmektedir. Şakalaşmanın kimseye zarar vermeden kişinin değerini gözeterek sadece eğlenme amaçlı olduğunu; muhatabını mutsuz eden, mecbur bırakan, zorlamaya iten, yapılmamasını istediği hâlde umursanmayan her davranışın zorbalık olduğunu çocuğun mutlaka ayırt etmesi gerekmektedir.

Dijital zorbalık konusunda telefon, tablet, bilgisayar kullanımın yeri ve zamanı da çok önemlidir. Özellikle geceleri bu duruma maruz kalma ihtimalinin yüksekliği göz önünde tutularak çocuklardan bu tür teknolojik araçların günün belirli saatlerinde ve denetime açık ortamlarda kullanılması istenmelidir.

Bunlarla beraber bilinmelidir ki aslında tüm meselenin alt yapısını, zeminini mahremiyet bilgisi, değeri oluşturmaktadır. Ailenin yaşam tarzı, ilişki kurma biçimi, evini açtığı insanlar, sosyal ortamdaki sınırları, kullandıkları dil, eğitime yönelik bilgi ve eylemleri mahremiyet değeriyle de ilgilidir. Genelde zorbalığa uğrayan çocukların ailesiyle kurduğu yanlış ilişki, ailesi tarafından ihmal edilmesi, ailenin manevi alandaki yetersizlikleri, çocuğun sığınacak yer arayışını bu tür platformlarda gidermeye çalışması, öz benliğinin tam oluşmaması gibi birçok etken bu durumu kaçınılmaz kılmaktadır.

Aile, mahremiyet konusunun içinde nelerin yer aldığını bilmeli, sosyal medya ve başka uygulama hesaplarının şifrelerinin de bir mahremiyet konusu olduğunu çocuğuna anlatmalıdır. Samimiyet kurma, kabul görme, onaylanma adına bu kişisel bilgileri bazen çocukların kendi aralarında paylaşabileceğini, bunun da çok açık bir istismara dönüşebileceğini mutlaka bilgi olarak çocuğuna vermelidir.

Dijital zorbalığın sadece aile-çocuk arasında bir sorun olmadığını, güvenlik ve özel hayat gereği eğitimcilerin de bu sorunun içerisinde etkin bir güce ve öneme sahip olduğunu bilmeliyiz. Bu nedenle dijital zorbalığı aşma konusunda aile-okul arasında iş birliği yapılmasının büyük avantaj ve önemi vardır. Zorbalığa karşı bilinçlendirmek, dijital vatandaşlığın ne olduğunu anlatmak ve buna teşvik etmek okulun ders programları arasında olmalıdır. Ailenin yetersiz kaldığı veya çocuğun bu konuda ailesiyle ilişki kurmayı reddettiği yerde öğretmenlerin devreye girmesi, çocuğun okul içerisinde gözlemlenmesi, rehberlik desteği alması mutlaka gerekmektedir.

Kabul etmeliyiz ki içinde bulunduğumuz çağın bize getirdiği imkânları kadar zorlukları ve zararları da var. Her türlü teknolojik aracın yaşam alanlarımızda yarattığı konforlar, avantajlar, hızlı ve üretken sonuçlar vazgeçemeyeceğimiz ihtiyaçlara dönüşüyor. Önemli olan her yeniliğin, değişimin, gelişimin içinde var olma, tutunma, yaşama, anlamlandırma bilincimizi değerlerle oluşturmak ve korumaktır. Manevi alanımızı inançla, ahlakla, içinde bulunduğumuz kültürel, sosyal değerle doldurmak, yetkinliğimizi bu alanlarda çoğaltmak, esas konunun insanı korumak ve en güzeliyle yaşatmak olduğunu bilmek, çağların getireceği her türlü sorunun karşısında kendi pozisyonumuzu güçlendirecek ve çözümü de kendisi getirecektir. Dijital zorbalık başlığı altında konuştuğumuz her şeyin bu tavır alışla bağlantısı olduğunu kabul etmek ve bir toplum için en çok kaybın, yara almanın yaşanabileceği alanın da çocuklarla ilgili olduğunu görmek zorundayız.

Kemal Sayar, Dijital Çocuk isimli kitabında bu konuyla ilgili şöyle demektedir: “İç görü sahibi olma, derin düşünme, özen gösterme, bağ kurma, merak duyma, hayret etme, haksızlığa karşı koyma, kayıpların acısını taşıyabilme, öz eleştiri yapabilme, kendi yaşamının aktörü olma sorumluluğunu taşıyabilme becerileri ve daha nicesi… Ahlaki değerleri güçlü olan ve farkındalığı yüksek çocuklar, dijital fırtınadan da güçlenerek çıkacak ve kökü derinleştiği kadar boyu götürecektir.”

En nihayetinde demeliyiz ki dijital dünyanın iyiliği ve kötülüğü bizim orada nasıl varlık gösterdiğimizle ilgili oluyor. Kullanım şekli, amacın ne olduğu, ne işe yaradığı, ne kadar ihtiyaç duyduğumuz bu teknolojileri nasıl kullandığımızla ilgili. Asıl mesele, çocuklarımızı bu dijital hayat karşısında çaresiz kurbanlar olmaktan korumak ve bilinçli, yetkin bireylere dönüştürmek olmalıdır. Çocuk, bir toplumun yeniden inşa olduğu, çoğaldığı, geleceğini teslim ettiği varlıktır.

Rüveyda Durmaz Kılıç.
İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Dün, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41