Gönderen Konu: En Güvenli Sığınak Aile  (Okunma sayısı 61 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
En Güvenli Sığınak Aile
« : Temmuz 27, 2023, 08:22:04 ÖÖ »


En Güvenli Sığınak Aile

وَاللّٰهُ جَعَلَ لَكُمْ مِنْ بُيُوتِكُمْ سَكَناً وَجَعَلَ لَكُمْ مِنْ جُلُودِ الْاَنْعَامِ بُيُوتاً تَسْتَخِفُّونَهَا يَوْمَ ظَعْنِكُمْ وَيَوْمَ اِقَامَتِكُمْۙ وَمِنْ اَصْوَافِهَا وَاَوْبَارِهَا وَاَشْعَارِهَٓا اَثَاثاً وَمَتَاعاً اِلٰى حٖينٍ

“Allah, size evlerinizi huzur ve dinlenme yeri yaptı. Hayvanların derilerinden gerek göç gününüzde gerek ikamet gününüzde kolayca taşıyacağınız evler; onların yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından bir süreye kadar yararlanacağınız ev eşyası ve geçimlikler meydana getirdi.”

(Nahl, 16/80)

İslam, insan için hayatın tüm alanlarında güvenli havzalar ihdas etmiştir. Bunların içinde aileyi ve evi, sağlam bir güvenlik odağı olarak merkeze almıştır. Öyle ki ev ve ahalisinin huzur içerisinde yaşamasını, evin mahremiyetinin zedelenmemesini, bu yolla aklın, dinin, canın, malın ve neslin güvenliğinin korunmasını dinin temel ilkelerinden biri olarak kabul etmiştir.

Bireyin sağlıklı bir yaşam sürmesi için ilk ve en vazgeçilmez olgu güvendir. İnsan dünyaya güvende olma ihtiyacı içinde gönderilmiştir. Doğduğu andan itibaren annesi ile duygusal, güvene dayalı bir bağ kurar. Bireyin kendisine dair öz algısının temelini bu güvenli bağlanma oluşturur.

Çünkü çocuğun dünyayı algılamaya başladığı ilk yer ailedir. Ailede ebeveyn ve diğer yetişkinlerle geliştirdiği güvene dayalı ilişkileri, gelişim süreci içerisinde diğer sosyal ilişkilerini de etkilemektedir. Çocuğun şefkatle sevilmesi, ona düzenli bir hayat yaşatılması, temel güven denilen içgüdüsel sürecin gelişiminde önemli yer tutar. Bu, insanın iç dünyasındaki huzurun temelidir. Birey bu duygularla çocukluğunda tanışarak güvendiği ailesiyle huzur içinde yaşayıp yetişkin olduğunda, ruhunda çocukluğundan beri aşina olduğu o güven olgusu yerini Allah’a bırakır. Ericson’a göre çocuğun ailede edindiği temel güven ya da güvensizlik duyguları onun Allah’a karşı duyduğu güven duygusunu da etkilemektedir. Söz konusu olumlu tecrübeleri yaşamayan çocuk, Allah sevgisini, mutlak güven kaynağı olan bir varlığı hissetmede, anlamlandırmada ve dinî bir inanca sahip olmada güçlük çekecektir.

İnsanın başkalarına güven duyabilmesinin yanı sıra kendisinin de güvenilir olması, başkaları tarafından da emin olarak bilinmesinin temel nüvesi ailede atılır. Çünkü güven olgusu Arapça “e-m-n” kökünden gelir. Bu kök huzur ve sükûnette olmak, güvende olmak ve güven vermek anlamlarına gelmektedir. Sosyal çevrenin bireyin öz güven kazanmasında çok katmanlı fonksiyonları vardır. İlk ve en önemli sosyal çevrenin aile olduğunu göz önünde bulundurursak kişinin ailesiyle kurduğu münasebeti, olumlu ya da olumsuz yaşantıları bireyin hayatında kurucu temel vazife görür.

Anne babanın güven içinde olduğu yuvada onların duygularını sünger gibi çeken çocuklar daha farkına bile varmadan, adını dahi koymadan huzur ikliminde yaşarlar. Buna mukabil, çocuk eğer ailede haksızlığa, istismara uğrarsa insan figürüne endişeyle yaklaşır. Ebeveynlerinden birisi diğerine zulmeden ise çocukların eş figürüne karşı güveni sarsılır.

Aile, insanın dünyada aidiyet duygusunu en derinden hissettiği yerdir. İnsanın yaşam kodları fıtratında soy ve aile bağlarıyla büyümek, kök salmak vardır. Sudan yaratılan soy ve evlilik bağlarıyla büyük bir nesil hâline getirilen (Furkân, 25/54) insan kök saldıkça varoluş amacını hatırlar. Yaşamda bu amacın en görünür hâli tamamlanma duygusudur. Bu ise barış, esenlik ve güven temelleri üzerinde yükselerek mutluluk verir insana. Allah, insanın dünyada mutlu olduğu anların ailesi, çoluk çocuğu ile birlikte geçirdiği zamanlar olduğunu (İnşikak, 84/13), içine doğduğu haneyi güvenli bir sığınak hâline getirenin de yine kendisi olduğunu (Yûnus, 10/87) buyurmaktadır. İslam’ın yaşandığı evler dört duvarın huzur ve güven ortamına dönüştüğü mekânlardır. Barış ve huzur anlamına gelen bir isme sahip bir dinin vadettiği şey ancak güven ve mutluluğun olduğu bir ortamdır. Selam sıfatına sahip olanın gönderdiği ilahi din, o Yaradan’ın varlığıyla huzur ve güven verir. İslam yuvasının temel unsuru ise böyle bir Yaradan’a iman etmiş kimselerden oluşması ile güven vermesi ve güvenli olmasıdır. Çünkü güven imanın sosyal hayatta görünürleşmesi, sosyal ilişki biçimini almasıdır. İslam’ın yaşandığı bir ev Allah’ın ifadesiyle kişi için sığınak hâli alır.

Ailede sağlanan bu güven ilişkilerine insan her yaşta ihtiyaç duyar. Aile üyelerinin birbirlerine karşı olan itimatları onların hedeflerine ulaşmasında temel motivasyon unsurudur. Bunun en güzel örneği ilk vahiy geldiğinde Hz. Muhammed’in (s.a.s.) o korku ile ailesine sığınması ve eşi Hz. Hatice ile arasında geçen konuşmadır: “Endişelenme Rabbin sana hayırdan başka bir şeyle muamele etmez. Sen misafire ikram eder, doğruyu söyler, emaneti yerine getirirsin.” Ailesine sığınan Hz. Peygamber (s.a.s.) risalet görevinde ilk anda yaşadığı korkulardan eşiyle arasındaki güven ilişkisiyle arınmış ve tüm yaşamı boyunca zor zamanlarda ailesinden gördüğü destekle motive olmuştur. Bunun bir başka örneği ise Hudeybiye Antlaşması’ndan sonra yaşananlardır. Hz. Peygamber ashab-ı kirama “Haydi artık kalkınız, kurbanlarınızı kesip başlarınızı tıraş ediniz.” dediğinde ashabın ağırdan alması üzerine Allah Resulü üzüntüyle ailesinin çadırına gelerek durumu eşine anlatmıştır. Eşi Ümmü Seleme’nin gösterdiği fetanet ve üst bilinç olağanüstü derecededir. Hz. Peygamber’e “Halkın harekete geçmesi için dışarı çıkıp önce kurbanlıklarını kendin kes ve tıraşını ol, göreceksin onlar da seni takip edecekler.” demiştir. Eşinin tavsiyesini uygulayan Hz. Peygamber onu zorlayan bu durumdan eşinin desteğiyle çıkmıştır.

Yaşamın doğasında var olan ve her yaşta karşılaşılan zorluklara karşı insanın ortaya koyduğu mücadele gücü, ailede yenilenir, tazelenir. Zor zamanlar en yakınlarla kolay olur. İnsan ailesinden beslendikçe, her türlü duygu ve düşünceyi paylaşıp kendini ifade ettikçe güçlenir. Sığındığı o yuvada onu aşağıya çeken duygu ve düşüncelerden arınır. Böylece insan ailesinin ona sağladığı güven ve sağlam bir psikoloji mutlu olur.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Dün, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41