Gönderen Konu: Evliliğe Dair Yaygın Kaygılar  (Okunma sayısı 50 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5789
Evliliğe Dair Yaygın Kaygılar
« : Aralık 09, 2023, 08:09:30 ÖÖ »


Evliliğe Dair Yaygın Kaygılar

Evlilik bir yaşam yolculuğu; iki kişinin birbirine sevgi, saygı ve sadakatle bağlandığı, birlikte büyüdüğü, zorlukları paylaştığı ve birlikte mutluluğu inşa ettiği uzun bir yolculuk. Evlilik, her çift için farklı bir anlam taşır. Kişisel değerler, inançlar ve deneyimler bu tanımı etkiler. Yine de genel bir ifadeyle evliliğin birliktelik, dayanışma ve yaşamın zorluklarını birlikte aşma amacını taşıdığını söyleyebiliriz.

Eş seçimi duygusal, psikolojik, sosyal ve ekonomik açıdan birçok etkeni barındırır ve bu nedenle doğru eş seçimi, kişinin yaşam kalitesi üzerinde çok önemli bir etkiye sahiptir. Bu kadar önemli bir kararla karşı karşıya olduğumuzda haklı olarak kaygılanırız. En doğru eşi seçmek, en doğru birlikteliği başlatmak isteriz. Evliliğe adım atmaya dair hissedilen karmaşık duygular, insan hayatının en büyük kararlarından birini verirken karşılaşılan doğal ve karmaşık sürecin bir yansımasıdır. Bu karmaşık duygularla baş edemez, kaygılarımızı yatıştıramazsak bir şekilde evlensek bile sağlıklı, doyumlu bir ilişki inşa edemeyiz.

Bir sorunu çözmenin en önemli basamaklarından biri, sorunu doğru ve tam bir şekilde tanımlayabilmektir. Evliliğe dair kaygıları tanımlayabilmek için “evlilik kurumunun kendisine ait kaygılar” ve “evlilik kararı aldıktan sonraki sürece dair kaygılar” şeklinde ikiye ayırıp inceleyelim.
Evlilik Kurumunun Kendisine Dair Kaygılar

İnsanların evlilik kurumuna dair endişeleri çok çeşitli olabilir ve her bireyin bu konudaki endişeleri kişisel deneyimlerine, kültürel faktörlere, değerlerine, büyüdükleri aileye ve yaşadıkları topluma göre farklılık gösterebilir. Ancak genel olarak insanların evlilik kurumuna dair endişe duyabilecekleri bazı yaygın konular var.

Doğru Eşi Bulma: Evlenmeyi düşünen kişileri en çok oyalayan aşama bu olabilir. Bu aşamada insanlar, hayatlarını paylaşacakları uygun bir eş adayı bulup bulamayacakları konusunda endişe duyabilirler. Doğru eşi bulma ve doğru eş olma anlamında arayacağımız ilk kriter denkliktir.

Denklik, aynılık ile kabul edilemez farklılıklar arasında bir orta yoldur. Dengini bulabilmek için kendini bilmek gerekir. Bu aşamada yapılabilecek en akıllıca hareket kişinin kendini, içinde büyüdüğü aileyi, kültürü tanımaya/tanımlamaya çalışması olacaktır. Çünkü evlilik sürecinde yaşayacağı çatışmaların önemli bir kısmı kişinin kendi hikâyesiyle ilgilidir.

Bağımsızlık Kaybı: Birçok insan, evliliğin kişisel özgürlüğünü kısıtlayabileceği, yaşam tarzına müdahale edebileceği endişesini taşır. Evlilik, doğası itibarıyla bireylerin bağımsızlığını bir ölçüde sınırlar ancak ortadan kaldırmaz. Eşler hayatlarında birbirlerine ve ilişkilerine alan açarken kişisel alanlarının tamamen kaybolmasına müsaade etmemelidir. Her iki eşin de kendi bağımsızlığını ve kişisel alanını koruması, sağlıklı bir evliliğin önemli bir parçasıdır fakat denge tutturulamazsa bu kez de bireyselliğin öne çıkmasıyla çatışmalar başlar. Bu dengenin temini için açık iletişim, empati, saygı, şefkatli ve esnetilebilir sınırlar çifte yardımcı olacaktır.

Sorumluluklar: Evlilik, birey için yeni sorumlulukların doğmasına yol açar. Bu sorumluluklar, ilişki içinde daha fazla iş birliği, iletişim ve özveri gerektirebilir. Aynı evi paylaşmanın sorumluluğu, eşin köken ailesine karşı sorumluluklar, mali sorumluluklar, evdeki roller ve görevlerin paylaşımı, ebeveyn olmaya dair sorumluluklar bazı endişelere neden olabilir. Evlenmek, kendi ihtiyaçlarımızın yanı sıra eşimizin ve ilişkimizin ihtiyaçlarını da gözetmeyi, karşılıklı olarak birbirini desteklemeyi kabul etmek anlamına gelir. Evlilik, birçok güzel anı ve deneyim sunarken çeşitli zorlukları da barındırır. Ancak sağlıklı bir ilişki, bu zorlukların üstesinden gelmek için birlikte çabalamayı ve birbirine olan bağlılığı sürdürmeyi içerir. Her iki eşin de ilişkinin sorumluluğunu alması ve birbirine destek olması, mutlu ve tatmin edici bir evlilik için kritik öneme sahiptir.

Mali Konular: Evlenmek şüphesiz maddi bir yükümlülüğü beraberinde getirir. Düğün masrafları, yeni bir ev satın alma veya kira ödeme, var olan malların ya da borçların evlilik içindeki durumu, evlendikten sonra nasıl geçinileceği çiftler arasında finansal endişelere yol açabilir. Kişinin planlı olması, hesabını bilmesi, ihtiyaçlarını önem sırasına koyabilmesi ve gereksiz harcamalarıyla kendini tüketmeme noktasında kararlı olması gerekir.

Gelecek İnşasına Dair Kaygılar: Evlenmek, geleceğe dair ciddi planlar yapmayı gerektirir. Çocuk sahibi olma, kariyer hedefleri, yaşam alanı gibi konularda karar vermek kaygı vericidir. Bu durumda esneklik içeren, katı ve kontrolcü olmayan bir gelecek planlaması yapmak ve bu planla uyumlu şekilde harekete geçmek gerekir. Harekete geçmek, gözümüzü görünmez olan gelecekten, erişilebilir ve düzenlenebilir olan şimdiki ana çevirir. Hayatındaki kabul alanı ile aksiyon alanını birbirinden ayırabilen kişi gelecek kaygısından önemli ölçüde arınır.

Gerçekçi Olmayan Beklentilerin Getirdiği Kaygılar: Sürekli mutluluk, çatışmasız bir ilişki, pürüzsüz bir hayat akışı, her şeyi kontrol edebilme gibi gerçeklikten uzak beklentiler beraberinde yüksek bir kaygıyı getirir. Kişi, bir yandan bu isteklerin gerçekçi olmadığını bilirken diğer yandan kendini sürekli bir kaçış ve erteleyiş içinde bulur. Evliliği iniş çıkışlarıyla kabul etmek, hayatın pürüzlerine tahammül edebilmek hayal kırıklıklarımızı azaltır.

Evlilik Kararı Aldıktan Sonraki Sürece Dair Kaygılar

Ya Yanlış Kişiye Evet Dediysem Korkusu: Eş seçimi hayatımızın kalitesini kesinlikle etkileyecektir ancak hayat kalitemizi belirleyen tek etken değildir. Kişisel hedefler, aile, arkadaşlar, iş ve sağlık gibi pek çok etken hayat kalitemizin belirleyicilerindendir. Temel kriterlerimize uygun bir eş adayını, yaşanan her zorlukta doğru muydu, yanlış mıydı diye sorgulamanın bir anlamı yoktur. Eş seçimini yaptıktan sonra düşünülmesi gereken, bu kişiyle yürünecek yolun tasarımı olmalıdır.

Aile Onayı ve Sosyal Baskılar: Evlilik öncesi aile onayı ve sosyal baskılar da kaygı nedeni olabilir. Aile onayı birçok kültürde evlilik kararının önemli bir parçasıdır. Bizim kültürümüzde “Aileler mi evleniyor canım?” sorusunun cevabı “evet”tir, ailelerin birbiriyle anlaşamadığı ya da gelin/damat ile uyumlanamadığı durumlarda çiftler evliliği bitirmeye kadar uzanan çatışmalar yaşamaktadır. Sosyal baskılar da çiftlerin evlenme zamanlaması, eş seçimi, evlilik sonrası yaşam tarzı gibi konularda etkili olmaktadır. Bu süreçte açık iletişim, sağlıklı istişare, sabır, anlayış, karşılıklı destek ve gerektiğinde profesyonel destek almak önemlidir.

Uyum Sorunlarıyla İlgili Kaygılar: İki farklı kişinin -ki aslında iki farklı dünyanın- bir araya gelmesi beraberinde sosyal hayata, alışkanlıklara, aile ve arkadaş ilişkilerine, zevk ve beğenilere, önceliklere uyum zorluğu getirebilir. Eşlerin birbirlerine ve birbirlerinin köken ailelerine uyumlanmak için bolca zamana, sabra, emeğe ve esnekliğe ihtiyacı olacaktır. Uyumsuzluklar inatlaşmaya ve güç savaşına döndürülmediği sürece aşılabilir ya da tahammül edilebilir.

İletişim Problemleri: Evlilikte sağlıklı iletişimi sağlamak, iletişim kanallarını daima açık tutmaya çabalamak önemlidir. İletişim eksikliği, anlaşmazlıkların ve çatışmaların büyümesine sebep olacaktır. İyi haber şu ki iletişim becerileri öğrenilebilir ve sonradan kazanılabilir. Bir sebeple iletişim kanalları tıkandığında köprü vazifesi yapacak dostlar, büyükler devreye sokulmalı o da mümkün olmazsa profesyonel yardım almakta geç kalınmamalıdır.

Sadakat ve Güven: Evlilikte sadakat ve güven sorunları yaşama korkusu, bazı çiftlerin endişe sebebi olabilir. Sadakatsizlik de güvensizlik de evlilik için büyük tehdittir. Güven, sözler ile eylemin birbirini doğrulaması hâlinde oluşur ve zamanla güçlenir. Nikâhla birlikte eşler bir sadakat sözleşmesi imzalamış sayılır; sadakat ve güven açık iletişim, sebat ve samimiyet ile desteklenmelidir.

Ebeveynlik Kaygıları: Ebeveynlik, evlilikle doğrudan bağlantılıdır. Çocuk sahibi olmak hem bireysel olarak hem de çift olarak büyük sorumluluklar yükler ve bu da kaygı sebebidir. Ebeveynlik kaygılarımız çoğunlukla kendi çocukluk öykümüz ve kendi ebeveynlerimizle yakından ilgilidir.

Yeterince iyi ebeveynlik bir yandan fıtratımıza yüklenmiş bir potansiyeldir diğer yandan da geliştirilmeye muhtaç bir yetenektir.

Evlilik öncesinde tüm bu saydığımız duygusal kargaşa ve kaygılar olağandır ve birçok insan tarafından deneyimlenir. Kendi kendine işin içinden çıkılamadığında evlilik eğitimleri ya da evlilik öncesi danışmanlığı almak, bu zorlukların aşılması ve çiftlerin daha sağlam bir temelde evliliğe adım atmaları noktasında faydalı olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki tüm olasılıklar düşünülse, tüm tedbirler alınsa bile evlilik her zaman yolunda gitmeyebilir ve çiftler arasında sorunlar ve zorluklar yaşanabilir. Önemli olan, ilişkinizi sağlıklı ve destekleyici bir şekilde yönetmeyi öğrenmek ve birlikte yürümek, birlikte büyümek için çaba sarf etmektir.

Evliliğin bir yaşam yolculuğu olduğunu söyleyerek başlamıştık. Bu uzun yolculukta, yol arkadaşımız ve onunla birlikte yolculuğumuza dâhil olan herkesle birlikte acı tatlı pek çok anı deneyimleriz. Acıkır, susar, terler, üşürüz; düşer, kalkar, kirlenir, çirkinleşir, korkar, kızar, kayboluruz… Doyar, sevinir, keşfeder, temizlenir, güzelleşiriz; eşsiz manzaralara denk gelir, güzel yerlerde biraz durur, sonra yine ilerleriz. Yol boyunca yolculuğumuza katılanlar olur, yolda eksilenler olur. Yola dair zorlukları bazen bizzat yol arkadaşımız yüzünden yaşarız. Yola dair güzelliklere de bazen bizzat yol arkadaşımız sayesinde ulaşırız. Birlikte bir rüyanın da kâbusun da parçası oluruz. Nihayetinde kısa bir süre sonra uyanacağımız bir uykudur yaşamak dediğimiz.

Yoldan, yolculuktan, yol arkadaşından sürekli şikâyet edenler, ümidi kesenler kendi eksiği, kendi acziyetiyle yüzleşmeye cesareti olmayanlardır.
Bir evliliği, yol arkadaşlığını sürdürmeye çabalamanın bize yükledikleri, yalnız bir yolculuğun yükünden daha zor değildir. Derin derin düşündüğümüz, içinde kaybolduğumuz kaygılara rağmen yolculuğu göze alabilmek, yolun güzelleştirdiklerinden ve yolda güzel izler bırakanlardan olmaya niyetlenmektir.

Niyet hayr, akıbet hayr…

F. Betül Yılmaz Eminsoy.

Aile Danışmanı

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Zekt Mali Bir İbadettir 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:54:39 ÖÖ]


Zekt Mali Bir İbadettir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:45:27 ÖÖ]


Manevi Seyahat Hac Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:38:59 ÖÖ]


Sabrın Sonu Selamettir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:31:56 ÖÖ]


2014 - Asfa Temiz Kalpler Korosu - Tertemiz 320 kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:21:20 ÖÖ]


Resûlullah Efendimize Tabi Olmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:08:34 ÖÖ]


İnsan ve İnsanlık Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:25:05 ÖS]


İslam’ın Kadına Verdiği Değer Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:20:33 ÖS]


Kulluk Bilinci Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:12:12 ÖS]


İnsan Onuru Mukaddestir Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:07:04 ÖS]


İslam’ın Engelliye Bakışı Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:02:58 ÖS]


Zaralı Alışkanlıklardan Korunmak Gönderen: anadolu
[Dün, 07:19:12 ÖÖ]


Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı Gönderen: anadolu
[Dün, 07:13:25 ÖÖ]


İslam Ahlakı Gönderen: anadolu
[Dün, 07:08:04 ÖÖ]


Mutaki Olmak Gönderen: anadolu
[Dün, 07:03:31 ÖÖ]


İbadetin Özü Dua Gönderen: anadolu
[Dün, 06:57:45 ÖÖ]


Haya – Ahlak – İmandır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:34:05 ÖÖ]


İkiyüzlülük- Münafıklık – Manevi Bir Hastalıktır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:28:39 ÖÖ]


İslamda Birlik ve Beraberliğin Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:21:39 ÖÖ]


İnsanlara İyi Muâmele Etmek Aklın Yarısıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:12:43 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41