Gönderen Konu: Evliliğin Kısa Rehberi  (Okunma sayısı 90 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2126
Evliliğin Kısa Rehberi
« : Ağustos 05, 2023, 12:35:29 ÖS »


Evliliğin Kısa Rehberi

Hayata en az kendisi kadar fedakâr ve şuurlu insanların gelmesine vesile olabilme heyecanını taşıyanlar evlenmekten asla korkmazlar. Bu insanlar hayatı maddi dertlerin içerisine sıkıştırmadıkları için evden de evlilikten de hatta çocuklardan da beklentileri yalnızca Rıza-i Bari’dir. Ve yine bu insanlar Allah Teâlâ’nın üzerlerine yüklediği bireysel, ailevi ve toplumsal sorumlulukları güçleri yettiğince yerine getirebilmek adına evliliğin hayatın bir gereği olduğunu bilirler.

Evlilik hayatın çok geniş bir alanını kapsadığı için evliliği dar çerçevede değerlendirmemek gerekir. Evlilik, insanın çok yönlü tanındığı veya ortaya çıktığı mahrem bir alandır. Yine evlilik insanların bildiklerini uyguladığı hayat okulu, insanın en doğal halinin görüldüğü samimiyet alanı, merhametin zirvelerine doğru yol alınan irfan merkezi ve dünyaya yeni gelen nesillerin karakter inşasının yapıldığı eğitim sahasıdır. Bu durumda evlilikten uzak kalanlar nelerden mahrum olduklarını iyi anlamalıdır.

Eş seçim sürecinden itibaren nikâh, düğün, evin tefrişatı ve en önemlisi eşlerin geçimi Müslümanlığımıza yakışır şekilde olmalıdır. Modernist akımlara kapılarak veya romantik şımarıklık yapılarak Müslümanlığımızdan -yani israftan uzak durmamızdan, olayları değerlendirme kriterlerimizden, onurlu duruşumuzdan, örnek olabilme yapımızdan, mahremiyeti gözler önüne sermeme anlayışımızdan ve iffetimizden- taviz verilmemelidir. Değilse evlilik; hayatımızda tavır, hareket ve anlayış kaymalarına neden olmaya başladıysa hayatımızın sonraki süreçleri endişe verici sinyaller vermeye başlamış demektir.

Aslında evliliğe çok fazla anlam yüklememek gerekiyor. Evlenince şöyle değişeceğim, böyle olacağım, hayatımda şunların olmasına izin vermeyeceğim gibi ifadeler hem evlilikten hem de eş adayından ne kadar büyük beklentiler içerisine girildiğini gösteriyor.

Hâlbuki evliliği doğal bir süreç olarak kabul edip var olan veya o âna kadar geliştirmeye/inşa etmeye çalıştığımız şahsiyetimizin perçinlenme zamanı olarak anlamamız gerekiyordu. Böylece olumsuz durumlar karşısında basit mazeretler üreterek yılgınlık göstermeyecek ve hedeflerimizden vaz geçmeyecektik.

Allah’ın rızasını kazanmak ve Rasulü’nün sünnetini yaşatmak için evlilik sürecini başlatan her Müslüman ilmini, samimiyetini, ihlasını, fedakârlığını, sabrını ve şükrünü artırmanın planlarını yapmalıdır. Cennete kadar uzanacak bir yolculuğun elbette sağlam donanımlara ihtiyacı vardır. Hayatın getirileri, şeytanın iğvaları, dünyanın çekiciliği ve nefsin istekleri karşısında bu donanımlar insanı büyük pişmanlıklar yaşayacağı durumlara düşmekten -biiznillah- kurtaracaktır. Donanımdaki eksiklikler insanlarda dünyevi beklentilerin, maddi çıkarların, bedensel doyumların ve ahlaki sapmaların gelişmesine sebep teşkil edecektir.

Dikkat edilmesi gereken bir konu da evlilik süreci boyunca -özellikle ilk yıllarda- farklı konularda görüşüne başvurulan ve istişare edilen insanların bulunmasıdır. Ev içerisinde meydana gelebilecek herhangi bir problemi Allah ve Rasulü’nün emirleri çerçevesinde çözüme kavuşturacak, ilim sahibi ve sır saklamayı bilen insanların varlığı aileyi rahatlatacaktır. Bu kişiler aile içerisinden de olabilir dışarıdan da. Yeter ki gösterdiği yol Allah’ın rızasına ulaştırsın ve sırrı kendisinde kalsın. İlmi ve sırrı olmayan kimselerin evin içerisine müdahalesi ise ev içerisinde bitmek bilmeyen sorunların kaynağını oluşturacaktır.

Birbirilerine göz aydınlığı olabilmek için kurulan yuvadaki erkek ve kadının vazgeçilmez kavramları güven ve saygı olmalıdır. Güven ve saygı temelinde yükselen yuvalar sevginin, huzurun, merhametin, birlikte yaşama sevincinin merkezi olacaktır. Yapılacak ortak etkinlikler, hediyeleşmeler, ziyaretler ve çokça uygulanması gereken dualaşmalar evdeki güven ve saygıyı zinde tutacaktır. Nihayetinde insanların izini takip edeceği, fedakâr ve şuurlu Müslümanların bu mekânda doğacağını unutmamak gerekir.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41