GENÇLİK VE SORUNLARI
Gençlik, hayatımızın en hareketli en dinamik, kişilik ve kimliğin oluşmasında önemli bir evredir. İstikbale ümitle bakmanın yolu da sağlıklı bir genç nesil oluşturmaktır. İyi bir gençlik oluşturmayan toplumların, istikballeri de her açıdan karanlıktır. “Yurtlarında gezip dolaştıkları nice nesilleri kendi-lerinden evvel yıkıma uğratmış olmamız, hâlâ onları doğru yola iletip yöneltmedi mi? Elbette, bunda ayetler vardır; yine de işitmiyorlar mı?” (32 Secde 26)
Bizden önceki nesillerin düştüğü olumsuz duruma düşmemek için, imanlı ve inançlı günahlardan müm-kün olduğunca uzak bir nesil yetiştirmeliyiz. Kur'an da “Andolsun, sizden önceki nesilleri, Rasülleri kendi-lerine apaçık deliller getirdiği halde, zulmettikleri ve iman etmeyecek oldukları için yıkıma uğrattık. İşte biz, suçlu-günahkar olan bir topluluğu böyle cezalan-dırırız. (10 Yunus 13) ayeti ile yıkım ve cezalandırma nedeni olan hususlara dikkat çekilmektedir.
Geleceğin asrı saadetini oluşturmak ve huzurlu bir toplumun temellerini atmak, toplumu yıkımdan kurtarmak için iyi bir gençlik yetiştirmek zorundayız. Yoksa ayeti kerimede ifadesini bulan namaz kılma-yan, şehvetleri peşinde koşan, azgınlıkları münase-betiyle cezaya muhatap olan ve helake giden bir gençlikle karşılaşmamız kaçınılmazdır. ” Sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki, namaz (kılma duyarlılığın'ı) kaybettiler ve şehvetlerine kapılıp uydu-lar. Böylece bunlar azgınlıklarının cezasıyla karşıla-şacaklardır.” (19 Meryem 59)
Toplumu felakete götüren bir gençliği yetiştirmeyi önlemenin en tutarlı yöntemi de gençliğin sorunlarını tespit etmek ve bu sorunlara acil çözümler üretmektir.
Gençliğin başlıca sorunları; benlik, değer arama ve kendini gerçekleştirme, bedensel gelişmedeki de-ğişiklikler ve kabiliyetleri, zihinsel gelişmesi, fante-zileri, hayal ve rüyaları, heyecanları, sevgi, öfke, kin, korku ve tasalarını yönlendirememe vs. Ayrıca; eko-nomik ve cinsel sorunları ve karşı cinsle kurulan yanlış arkadaşlık, aile, akraba ve diğer insanlarla iletişim problemleri, eğitim ve öğretim, istikbal endişesi ve meslek edinme problemleri, dini sorunları, kişilik ve kimlik kazanma, empati kuramama, hedef edine-meme, dağılmış ailelerin problemleri, bağımlılık ya-pan maddeleri kullananlarla arkadaşlık veya çetelere katılma, stresleri vs.
Bütün bu sorunlar; bir plan ve program dahilinde yapılan araştırmalarla, her sorunu bizzat konunun ehli olan uzmanlarla iletişim kurarak, biz duygusu ile hareket ederek çözebiliriz. Günümüzde belki de gençlerin öncelikli çözülmesi gereken sorunlarının başında, kimlik ve kişilik erozyonu, gayesiz ve amaç-sız bir yaşam, örnek model tespit etmede ki zorluk, zararlı madde bağımlılıkları, spor ve müziği din haline getirmeleri ve dini sorunlarıdır.
Gençlik; çocuğun biraz büyümüş şeklidir. İki cihan saadetini kazanma zamanı olduğu için hayatın yol ayrımıdır. Bunun için öncelikli olarak İslam yaşam tarzına uygun şekillenebilen bir kişilik ve kimlik kazandırmalıyız. Başta Peygamberimiz olmak üzere İslam büyüklerinden örnek modeller sunmak ve gençleri helâke götüren olumsuz tip ve modellerden kurtarmak gerekir. Toplumun en önemli yatırım alanı olduğundan toplumlar gençlerini küçülterek değil büyüterek büyüyebilirler. Gençlik günümüzden gele-ceğe akan çok önemli bir enerji kaynağıdır. Gençliği iyiliğe yönlendirerek korumak aslında geleceği koru-maktır. Bahtiyarlığın bir yolu da gençliğe yâr ola-bilmekten geçer. Bir umutla ağaca su verildiği gibi gençlere örnek olarak nasihat verilmelidir. Gençlik-teki eğlence ve rezalet toplum için yırtıcı hayvan-lardan daha zararlıdır. Gençlik bir tarlaya veya bahçeye benzer ki kendi haline bırakılırsa; mahsul veya meyve yerine dikenler ve ısırganlar boy atar, Ve her türlü zararlı haşarat yuva yapar.
Gençliği; beyaz gömlek gibi temiz tutmalı ki lekeli veya defolu gömlek gibi değersiz yapmamalıdır. Eğitilmeyen veya cahil bırakılan genç heder olmuş bir maden gibidir. Isıtılan iletkenin kolay şekillendiği gibi sevilen genç de kolay şekillenir. Gençleri kalabalıkta azarlamak sevgiden mahrum ve isyancı yapar. Gençleri ne kadar aydınlarla yüz yüze getirirsek o kadar çabuk olgunlaşırlar. Gençlikte güzel ahlakla, güzel bir yüz kazananlar, ihtiyarlayınca da o güzel yüz ve güzel ruhu koruyabilirler, bu nedenle günahlarla kendilerini çürütmemelidirler.
Gençliğe; güç veren onun saldırganlığı değil bilgi ve nezaketidir. Eğer gence çocuk gözü ile bakılırsa asla olgunlaşamaz. Okuma alışkanlığı verilmezse de gizli bir cahil olarak kalmaya mahkumdur. Gençliği değersiz ve itibarsız kılanlar gelecekten bir şey beklemeye hakları yoktur. Gençliği ne olduğu belirsiz yapmak ve kötülüğe sahip çıkartmak düşmandan tarafa olmaktır.
İnsanlar gençliğinde; sağlığına, zaman tasar-rufuna, bilgilenmeye, meslek kazanmaya önem vermeli ki ihtiyarlayınca; yalnızlıktan, yokluktan, değersiz duruma düşmekten, başkaları tarafından gırgır ve eğlenceye alınmaktan kurtulabilsinler.
Gence, ailesinin yanında yapamayacağı işleri yalnızken de yapmamasının gereği, komplekse düş-memesi için anne ve babasını, cinsiyetini ve ırkını kendisinin seçmediğini, dilekçe vermediğini ama olgunluğu seçebileceği, gençliğe dürüstlük ve çalış-kanlık verilirse başarıdan başarıya giderken, yanlışlıklara düşerse yol üzerinde olgulaşmadan koparılan meyveler gibi çöplüğe gidecekleri anlatıl-malıdır.
Gence bulûğ çağından önce; ahiret bilinci verilir-se çevre nedeniyle kimlik bunalımına girse de adayı görüp ulaşan yüzücünün kurtulması gibi bu gençte kurtulabilir. Ahiret bilinci verilmemişse kimlik kar-gaşasına düşer ki liman bulamayan bir geminin fırtınada sürüklenmesi gibi bu gençte bunalım dalgaları arasında boğulur gider.
Gençlerin; dikkatli olmaları gerek, spor ve mü-ziği din haline getirmemelidirler. Spor ve müziğin pozitif ve negatif yönlerini dikkate alarak değerlen-dirmelidirler. Spordan bir çok insanın ekmek ye-mesi, yeni dostluklar oluşturması, sosyal ve ekono-mik hareketliliğe katkıda bulunması, sporu vücudun daima kondisyon oluşturması, yönüyle fayda-larından istifade etmeli, negatif yönü olan; argo sözlerle kendisini ve sataştığı insanları gözden düşürmesi, dizden yukarı bir kıyafetle hayayı eksilt-mesi, namaz vakitlerine dikkat edilmemesi, kazanç-ların genellikle ülke yararı için yatırıma dönüş-türülmemesi ve özellikle zevk ve eğlenceye har-canması, taşkınlıkla seyretmesinin gerçek bir spor olmaması, spor üzerinde kumar oynanarak binlerce insanın sömürülmesi, konularından bilgilen-dirilmesi ve bu menfiliklerden uzak durmalarını sağlamalıyız.
Müzik; pozitif yönü ile bilinmeli; tarihi, kültürü, günümüzü ve geleceği yansıtan toplumsal bir özelliğinin olması, toplumların acılarını ve mutlu-luklarını anlatması, çalışma ve başarı yönünden yol gösterici olması, kahramanlık, mertlik, yiğitlik duy-gularını kamçılaması, özellikle ölümü düşündür-mesi ve hazırlığa itmesi yönüyle istifadesi sağlan-malıdır. Negatif yönü olan; hep isyana çağırması, hayata nefretle baktırması, sözden çok bedeni sergileyerek şehveti tahrik etmesi yönüyle olum-suzluğun giderilmesinde gençlere yardımcı olun-malıdır.
Sonuç olarak gençler; sporu din haline getirme-meli, genellikle savaş veya tehlike esnasında ken-disini koruyan veya hayatta kalmasını ve sağlıklı olmasını sağlayan sporlarla uğraşmalı, ayrıca spor-da ileri giden ülkelerin değil de bilim ve teknikte ileri giden ülkelerin daha etkin olduğunu görmeli, Kişiliklerinin ve bakışlarının gelişiminde etkili olacağı unutulmamalıdır. Günümüzdeki müziğin negatif yönünün ağır bastığını bilmeli ve altından daha kıymetli zamanını boşa harcamamalıdır. Gençliği yıkımdan kurtarmak gerekir.
“Biz bunlardan önce nice nesiller yıkıma uğrattık ki onlar, zorbaca yakalamak (yakıp-yıkmak, baskı ve şiddetle yönetmek, sindirmek) bakımından kendilerinden daha üstündüler; şehirlerde (yerin üstünü altına getirip, sayısız kazı, inşaat ve araştırmalarla her yanı) delik-deşik etmişlerdi. (Ama) kaçacak bir yer var mı? “(50 Kaf 36)
Müslüm Yurtman
FANİ DUNYA RADYO FORUM
