Gönderen Konu: ZARARLI ALIŞKANLIKLARIN KISKACINDAKİ GENÇLİK  (Okunma sayısı 959 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
ZARARLI ALIŞKANLIKLARIN KISKACINDAKİ GENÇLİK
« : Aralık 15, 2015, 06:22:58 ÖÖ »
ZARARLI ALIŞKANLIKLARIN KISKACINDAKİ GENÇLİK

Allah'ın en güzel şekilde yarattığı, yaratılan diğer bütün şeyleri emrine verdiği, sayı-sız nimetler lütfettiği, duygu, dü-şünce, bilgi ve akıl gibi özelliklerle diğer varlıklara üstün kıldığı insan, en şerefli, en değerli bir varlıktır.(1) Kendisine üstün vasıflar verilen in-sanın, dünyadaki yaşantısında yara-tılış gayesine uygun davranması, ahiret hayatında da saadete ulaşa-bilmesi için, yaratılışta kendisine verilen üstün özellikleri koruması, onun en başta gelen sorumlulu-ğudur. Bu sorumluluğun farkında olarak hayatını yaşayan insan “me-leklerden daha üstün” bir dereceye çıkarken, aksine bir davranış ser-gileyen ise “hayvanlardan daha aşa-ğı” duruma düşecektir.

İnsanın yaratılıştaki mükem-meliyetinin sürdürülebilmesi, şe-refli bir hayatı yaşayabilmesi; canı-nın, aklının, dininin, neslinin ve ma-lının korunmasıyla mümkün olur. Onun için bu beş temel esas başta ilahî dinler olmak üzere, aklı selime dayanan bütün felsefî, sosyal sistem ve doktrinlerin ortak hedefi ol-muştur. İnsanın ruh ve beden sağlı-ğının korunması bu temel prensip-lerin korunmasına bağlıdır. Onun için İslam; sadece akla değil mala, cana, nesle ve dine de zarar veren alkollü içkileri, uyuşturucu madde-leri ve her türlü zararlı alışkanlıkları yasaklamıştır.

İnsan hayatının çocukluk, genç-lik ve yaşlılık/ihtiyarlık dönemleri vardır. Bu dönemlerin her birinin kendine mahsus özellikleri olmakla birlikte en önemlisi gençliktir. İn-san, ömrü boyunca devam edecek olan iyi ya da kötü alışkanlıklarını bu dönemde kazanır. Kazanılan bu alış-kanlıklar da çoğu zaman terk edile-mez hale gelir, ömrü boyunca o insanı etkiler. Bundan dolayı gençlik dönemi insanın geleceği için büyük önem taşır.

İnsanlar, özellikle de çocuklar ve gençler gördükleri şeyi taklit eder, öğrendiklerini de yaparlar. Bunun için insan her zaman iyi ör-neklere, olumlu mesajlara muhtaç-tır. Çünkü, insan çevresinde en çok neyi görürse ondan etkilenir. Kötü örnekler kötü alışkanlıklara, iyi örnekler de iyi alışkanlıklara sebep olur. Kötü arkadaş, taklit, özenti, eğlence düşkünlüğü ve aşırı lüks, ilgisizlik, macera hevesi, zararlı olan şeylere duyulan merak ve mutsuz-luk gibi sebeplerle “Bir defa içmek-le, bir defa denemekle bir şey ol-maz.” tuzak sözü, gençlerin kötü alışkanlıklar kazanmasına ve ba-ğımlı olmasına sebep olur.

Yapılan araştırmalara göre uyuşturucu madde kullanımı, 1960 yılından beri süratli ve devamlı bir artış göstermektedir. Bu artış özel-likle gençler arasında yayılışı hız-lanmış, uyuşturucu ve zararlı mad-deleri kullananların yaşları gitgide küçülmüş, hatta 12-13 yaşlarına ka-dar inmiştir. Son yıllarda gençler arasında bir de bally, tiner ve uhu gibi uyuşturucu etki gösteren za-rarlı maddeler kullanılmaya başlan-dı. Genç, körpe beyinler, bu uyuş-turucu maddeleri tenha köşelerde, sokak aralarında ya da köprü alt-larında koydukları bir poşet içe-risinde soluyarak uyuşup sızıyorlar. Bunları temin etmek diğer uyuştu-rucu maddeleri temin etmekten daha kolay ve daha ucuz olduğu için 10-12 yaş grubu çocuklar arasında daha yaygın görülmektedir. Yapılan istatistik ve araştırmalara göre ül-kemizde uyuşturucu yüzünden bu-nalıma giren, krizler geçiren ve yı-kılan ailelere ait; ilgi, sevgi, şefkat ve merhametten yoksun yaklaşık bir milyonun üzerinde gencimiz vardır.

Gençleri Uyuşturucu ve Zararlı Alışkanlıklara Yönelten Sebepler

Gençlerdeki maneviyat boş-luğu, inanç zaafı, aile içi bozuk iliş-kilerden kaynaklanan güvensizlik duygusu, gelecek karşısında ne ya-pacağını, nasıl davranacağını bil-memezlik, güvensizlik ve kaygılar gençleri strese, sıkıntıya ve yalnız-lığa itiyor. Bütün bunlardan kurtu-labilmek için de gençler uyuşturu-cuya başvuruyorlar.

Toplumda ortaya çıkan kültür dalgalanmaları ve değişiklikleri, toplum düzenine ayak uydurama-yışlar, baş kaldırmalar; özellikle kır-sal kesimden şehirlere göç eden ailelerin çocuklarını uyuşturucuya yöneltmektedir.

Aile yapısındaki bozukluklar, aile içi geçimsizlikler, ahlâkî ve mâ-nevî zaafiyetler de gençleri uyuştu-rucu ve zararlı madde bağımlılığına itmektedir.

Eğitim yetersizliği, maddeci felsefe yapısına dayalı eğitimler, in-sanları bencilliğe, şahsî çıkarcılığa, cismanî hazcılığa itmektir.

Gençlerin alkol ve uyuşturucu kullanan büyüklerine özenme ve büyüdüğünü ispatlama çabalarıyla yalnızlık duygularını giderme, dost ve çevre edinme istekleri de uyuş-turucu bağımlısı olmalarına sebep olmaktadır.

Çevredeki kötü niyetli kişi ve grupların hedef aldığı; günlük yaşa-mın zorluklarına göğüs geremeyen, gayesiz bir boşluk içinde yaşayan, sosyal yönleri zayıf olan, toplum-dan kaçan, kolay kolay doyuma ula-şamayan gençleri yoldan çıkarıp uyuşturucuya alıştırmak için hazır-ladıkları tuzaklar da önemli sebep-lerden biridir.

 Gençlerin en büyük problem-lerinden birisi de işsizliktir. Bir üni-versite bitirdiği halde iş bulamadığı için sıkıntı ve bunalımlar yaşayan, sonuçta da içki ve uyuşturucunun ağına kapılan birçok genç vardır.

Kitle iletişim vasıtaları, tv'ler, diziler, filmler ve buralardaki kah-raman örnek diye sunulan kişilerin alkol ve uyuşturucu kullanmaları gençleri etkilemektedir.

Gençleri Uyuşturucu ve Zararlı Alışkanlıklardan Ko-ruma Yolları

İnsan; doğumundan ölümüne kadar ilgi, sevgi ve şefkate muhtaç-tır. İlgi, sevgi ve şefkatten mahrum olan gençler, ruhlarında hissettik-leri yalnızlık ve boşluktan kurtul-mak için genelde zararlı alışkanlık-lara yönelirler. Onları bu halden kurtarmak için onlarla daha fazla il-gilenmeli, sevgi ve şefkat gösteril-melidir.

Çoğunlukla parçalanmış aile-lerde ve aile baskısı gören çocuk-larda görülen tiner, bally ve uhu koklama bağımlılığına karşı ailelerin yanı sıra topluma da çok büyük gö-revler düşmektedir. Aile, eğer ço-cuğunun uyuşturucu batağına düş-mesini istemiyorsa, çocuklarıyla güvenli, sağlam ve duygusal bir ilişki içinde olmalıdır. Çocuğun içindeki duygusal ve manevî boşluk doldu-rulursa zararlı yönlere kaymasının önüne geçilmiş olacaktır.

Çocuğun uyuşturucu kullan-dığını anlayan ya da şüphelenen an-ne-baba, panik yapmadan genci karşılarına alarak onunla samimî bir şekilde konuşmalı, ona sevgi, şefkat ve merhametle yaklaşmalı ve uzmanların yardımıyla mutlaka onu tedavi yoluna gitmelidir.

En güçlü ve yaygın eğitim ve yönlendirme kurumu olan medya-ya mutlaka bir disiplin getirilmelidir. Zararlı ve kötü alışkanlıklara yön-lendirici programlar yerine genç-leri uyarıcı ve koruyucu program-lar, çalışmalar yapılmalıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı başta ol-mak üzere bütün eğitim ve öğretim kurumları düzenli ve disiplinli bir şekilde zararlı alışkanlıklarla müca-deleyi sürdürmeli; aileler, veliler, yöneticiler, öğretmen ve öğrenci-ler ciddî programlarla bilgilendiril-melidir.

Cezaevleri, uyuşturucu ile ilgili olarak daha düzenli bir şekilde di-sipline edilerek ıslah edilmeli ve ce-zaevlerimiz bir eğitim kurumu ha-line; hayra, iyiliğe, hizmete, bece-riye dönük birer ıslahevi durumuna getirilmelidir.

İlköğretim okullarına zararlı alışkanlıkları işleyecek, çocuk ve gençleri onlardan sakındıracak olan dersler konulmalıdır. Sağlıklı bir din eğitimi, iyilikleri, sosyal adalet ve dayanışmayı desteklediği gibi her türlü kötülüklerin, fuhuş, alkol, uyuşturucu ve kumar alışkanlıkla-rının azalmasına da yardımcı olur. Bu doğrultuda bütün insanların, özellikle de yeni yetişen gençlerin dinin moral desteğine ihtiyaçları vardır.

Alkol ve uyuşturucu ile müca-delede, halen yürürlükteki kanun-lar tam olarak çalıştırılmalı, gerekir-se yeni kanunlar yürürlüğe konul-malıdır.

Yeni nesiller, iman ve inanç boşluğundan kurtarılmalı, onlara büyük hedef ve idealler gösteril-melidir. Anne ve babalar, çocukla-rının kimlerle arkadaşlık yaptıkla-rına dikkat etmeli, çocuklarının bu zehirli tuzaklara düşmemesi için ellerinden gelen tedbirleri almalı-dırlar. “Ey mü'minler! Kendinizi ve çoluk-çocuğunuzu ateşten koruyunuz…”(2) Evet, görevimiz sadece kendimizi değil, Allah'ın bi-ze birer emaneti olan çoluk-çocu-ğumuzu da cehennemden/ateşten korumaktır.

Kısacası toplum, aile ve fertler olarak bütün tedbirleri almalı, za-rarlı alışkanlıkların kıskacındaki gençliği, uyuşturulan körpe beyin-leri kurtarmalı, yaratılışlarındaki mükemmeliyeti sürdürerek şerefli bir hayatı yaşamaları sağlanılmalı-dır.

Yasir Ünlü

 


* BENZER KONULAR

Keşke Bilmiş Olsalardı Gönderen: anadolu
[Dün, 09:02:12 ÖÖ]


Temiz ve Murdar Gönderen: anadolu
[Dün, 08:57:55 ÖÖ]


Ahmaktan Kaç Gönderen: anadolu
[Dün, 08:51:12 ÖÖ]


Müslümanın 24 Saati Gönderen: anadolu
[Dün, 08:37:18 ÖÖ]


40 Ayette Merhamet Gönderen: anadolu
[Dün, 08:23:17 ÖÖ]


İmanla Yücelmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:43:19 ÖÖ]


Amellerin En Faziletlisi Allah İçin Sevmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:58 ÖÖ]


Hayat Bizden Ne İster Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:50 ÖÖ]


Kibirden Mahrûmiyet Hâsıl Olur Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:14:51 ÖÖ]


Her Gün Tekâmül Etmelidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:02:25 ÖÖ]


Güzel Geçimin Sırları. Gönderen: gurbetciyim
[Mayıs 13, 2024, 07:42:25 ÖÖ]


Yol Azığı Sabır ve Namaz Gönderen: gurbetciyim
[Mayıs 13, 2024, 07:37:45 ÖÖ]


Yardımlaşma Gönderen: gurbetciyim
[Mayıs 13, 2024, 07:26:22 ÖÖ]


Kur'an'da İnkarcıların Sıfatları Gönderen: gurbetciyim
[Mayıs 13, 2024, 07:11:43 ÖÖ]


Kur'an Psikolojik Hastalıklara Şifadır Gönderen: gurbetciyim
[Mayıs 13, 2024, 07:07:51 ÖÖ]


Hayat Bizden Ne İster Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 13, 2024, 06:40:51 ÖÖ]


Zamanın Nabzını Tutmak Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 13, 2024, 06:34:18 ÖÖ]


Emanet Ahlakı Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 13, 2024, 06:25:04 ÖÖ]


Annenin Gözünde Çocuk Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 13, 2024, 06:11:50 ÖÖ]


Ömür Hak Yolunda Tüketilmeli Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 13, 2024, 06:05:21 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42