Gönderen Konu: İslâm'da Nikah  (Okunma sayısı 102 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 1964
İslâm'da Nikah
« : Kasım 03, 2022, 08:18:52 ÖS »
İslâm'da Nikah

Günümüzde imam nikâhı, hoca nikâhı, dini nikâh ve resmi nikâh gibi birçok isimle anılan ve sıkça kullanılan kavramlar var. Yüce dinimizde ise İslam nikâhı vardır ve Müslümanlar için zorunludur.

İslam'da nikâh diğer bir ifadeyle evlenme akdi, fıkıh konularının tasnifi içinde ibadetlere değil, dünya hayatını düzenleyen muamelat bölümüne girer. Bir satım, bir kira akdi, dinle ilişkisi bakımından ne ise bir nikâh akdi de odur. Bu sebeple nikâh akdini bir başkası değil, iki taraf yapar; akit, aralarında evlenme engeli bulunmayan bir kadınla bir erkeğin, anne ve babalarının rızasıyla, kocanın eşine ne oranda mehir vereceğini belirlenip, şahitler huzurunda, karşılıklı rızaları ve irade beyanları ile yani icab ve kabulleriyle kurulur/oluşur ve düğün vesilesiyle ilanı gerçekleşir. İmamın veya belediye memurunun nikâh kıyması akdin kurulması ve sahih olmasının şartı değildir; bunların yaptığı, akit işlemini yönetmekten ibarettir. Resmî nikâh ayrıca kayıt altına alındığı için evlilik hukukunu koruması, güvence altına alması bakımından dinin amacına daha da uygundur. İçinde yaşadığımız şartlarda yalnızca -meşhur olmuş yanlışlıkla- dinî denilen nikâh ile yetinmek, dinin önem verdiği evlilik hukukunu korumak için yeterli olmadığından bununla kalmamak, mutlaka akdi resmîleştirmek gerekir. Resmi nikâh diye ifade edilen nikâh türü kadının haklarının korunması açısından daha İslamîdir.

Bir zamanlar, çok iyi niyetlerle, "Nişanlılık döneminde günaha girmeyelim" diye başlayan dinî nikâh kıydırma âdeti, giderek bir sürü suiistimallere kapı açtı. Artık öylesine istismar ediliyor ki, "Sakın resmî nikâhtan önce dinî nikâh kıydırmayın" der hâle geldik. Bu durum insanlarda imanın zayıf olması, sorumluluk şuurunun gelişmemesi, Allah ve ahiret korkusunun kalplerde yerleşmediğinin bir göstergesidir. Dinî nikâh çocuk oyuncağı değil ciddî bir olay. Bunu yapan artık karı koca demektir. Birbirlerine helâl oldukları gibi, kocalığın ve karılığın görev ve sorumluluklarını da yerine getirmek zorundadırlar ve evlendiklerine göre, artık dinen gerçek bir sebep olmadan boşanamazlar. Özellikle üniversite öğrencileri arasında bu tür olaylar oluyor. Nikâhı çok hafife alıyorlar, sanki flörte "dinî nikâh" kılıfı uyduruyorlar. Oysa isimlerin değişmesiyle gerçek değişmez. Eğer bir müddet sonra boşanmak düşüncesiyle yapıyorlarsa, bu geçici nikâh olan "mut'a"dır ki, dinimizde kesinlikle yeri yoktur. Artık ne yaparlarsa, günahtır, haramdır ve zina hükmüne geçer.  Dünyada vicdan azabı çekmemek, gözyaşı dökmemek ve pişmanlık yaşamamak istiyorsak, bu konuda daha duyarlı ve dikkatli olunmalı. Ahiretteki azabı ise apayrı bir derttir. 

Evlilik akdi için "icap ve kabul" bir rükündür. Çünkü evlenme akdinin varlığı, icap ve kabulün varlığına bağlıdır ve bu, akdin bir parçasıdır.

Akıllı ve ergin erkek, velîsi olmaksızın kendi irâde beyanı ile evlenebilir. Onun bir vekil aracılığı ile evlenmesi de mümkündür. Hanefîlere göre hür, akıllı ve ergin kadın da evlenme akdinde bizzat taraf olabilir. Çünkü burada velînin bulunması, evliliğin sıhhat şartlarından değildir.

Hanefîler'in dışındaki mezheplere göre nikâhta herhangi bir cebir ve zorlamanın, bir diğer ifadeyle ikrahın olmaması da bir sıhhat şartıdır. Dola¬yısıyla ikrahla yapılan akid sıhhat şartlarının eksikliği sebebiyle geçersiz (fâsid) bir akiddir. Hanefîler ise ikrahı iradeyi sakatlayan bir sebep olarak kabul etmemektedirler. Hanefîler'in dışındakilerin bu konudaki dayanakları, Hz. Peygamber'in,“ümmetimden hata, unutma ve yapmaları için cebir ve tazyike maruz kaldıkları şeylerin sorumluluğu kaldırılmıştır” hadisidir.

Mehir; Evlenme sırasında kadına bu isimle ödenen meblağ; evlilikte kadının nikâh akdi veya cinsel temasla hak kazandığı mal veya meblağ anlamında bir fıkıh terimidir.

Geçerli bir evlenmenin olabilmesi için her şeyden önce bu akdin iki tara¬fının olması gerekir. Bunlar normal olarak evlenecek kadınla erkektir. Taraflar evlenme ehliyetine sahip değillerse belirli şartlarla velileri tarafından da evlendirilebilirler.

Taraflar veya yetkili oldukları durumlarda velileri yahut vekilleri iki şahit huzurunda yanlış anlamaya imkân vermeyecek bir tarzdaevlenme iradele-rini ortaya koyduklarında geçerli olarak evlenmiş olurlar.

Nikâha kendisi veya velayet, vekâlet gibi bir hukukî ilişkiye dayanarak başkası adına katılan, yani evlilik sözleşmesini yapanların tam ehliyetli ol¬ması gerekir.

Evlilik birliğini kuran icap ve kabullerin aynı toplantıda ve araya taraf¬lardan birinin bu sözleşmeden vazgeçtiğini gösteren bir hareketi girmeden yapılması gerekmektedir. İşte irade beyanlarının aynı toplantıda ortaya konmasına “meclis birliği” denmektedir.

Farklı şehirlerde oturan gençler anne babalarından habersiz, belki de tele konferans yoluyla bir hocanın kıydığı nikâhla beraber yaşamaya başlıyorlar. Allah korusun böyle bir durumun yukardaki zikredilen hususların hangisine uygunluğu söz konusu? Anne ve babanın hayır duası alınmadan, mehir meselesi konuşulmadan, şahitsiz, mekân birliği olmadan ve insanlara ilanı yapılmadan ortaya çıkan bir beraberlikten hangi hayırlar beklenir? Huzur mu, vatan ve milletine faydalı hayırlı nesiller mi? Rabbim bizleri ıslah eylesin ve ahir akıbetimizi hayreylesin. Amin yâ Muîn...

RADYO DİNLEME LİNKİMİZ
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41