Gönderen Konu: İslam ve Faiz Düzeni  (Okunma sayısı 331 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
İslam ve Faiz Düzeni
« : Ocak 18, 2020, 10:04:39 ÖÖ »
İslam ve Faiz Düzeni

Faiz, Arapça ’da “riba” kelimesi ile ifade edilir.

Sözlükte “fazlalık, nemâ, artma, çoğalma” gibi anlamlara gelir. Din deyiminde ise ribâ: “Borç verilen bir parayı veya malı belli bir süre sonunda belirli bir fazlalıkla yahut borç ilişkisinden doğan ve süresinde ödenmeyen bir alacağa ek vade tanıyıp bu süreye karşılık onu fazlalıkla geri almanın” adıdır. Türkçe’de kullanılan “faiz” kelimesi de Arapça kökenli olup genelde ribâ ile eş anlamlı kabul edilir.

Kur’ân-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde faiz kesin bir şekilde haram kılınmış ve helak edici büyük günahlardan sayılmıştır.

İslâm, cahiliye geleneklerinden hiçbirini geçersiz kılmak için faizi kaldırmak için uğraştığı kadar uğraşmamıştır. Yine hiçbir konuda -faizle ilgili ayetlerde görüldüğü gibi- faiz konusundaki kadar tehditkâr bir üslup kullanmamıştır.

Rabbimiz şöyle buyuruyor:

“Faiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal onların «Alım-satım tıpkı faiz gibidir» demeleri yüzündendir. Hâlbuki Allah, alım-satımı helâl, faizi haram kılmıştır.” (Bakara, 275)

“Eğer bunu yapmazsanız (faizden vaz geçmezseniz)  Allah ve Resulü tarafından size bir savaş açıldığını bilin.” (Bakara, 279)

Ayet-i kerimedeki “Faiz yiyenler” deyimiyle sadece faizin gelirini alanlar kastedilmemektedir. Bilakis bu korkunç ayetle tehdit edilenlerin başında faiz gelirini yiyenler gelseler bile bu tehdit, faiz toplumunun tüm fertlerini kapsamaktadır.

Gerçekte yeryüzünde iki düzen vardır. Düşüncede buluşmayan, temelde birleşmeyen ve sonuçta uyuşmayan İslâm nizamı ile faiz düzeni. Bunlardan her biri hayat, hedefler ve gayeler hakkında diğeri ile tamamen çelişen bir düşünce sistemine dayanmakta ve insan hayatında diğerinden tamamen ayrı sonuç meydana getirmektedir. Bu korkutucu hamlenin ve bu ürpertici tehdidin sebebi de budur.

Cabir b. Abdullah (R.A.) konuyla ilgili şu rivayeti naklediyor:  “Resûlullah, faiz yiyeni, yedireni, şahit olanı ve yazanı lanetledi. Ve `bunların tümü aynı oranda sorumludurlar’  buyurdu.” (Müslim, Ahmet, Ebu Davud ve Tirmizi)

Abdullah b. Mes’ûd (R.A.) ise şu hadisi naklediyor:  “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem faiz alana da verene de lânet etti.” (Müslim,  Müsâkât 105-106; Tirmizî, Büyû’ 2)

Resûlullah Efendimiz (S.A.V.), faiz yiyenlerin ahiretteki cezalarını gösteren bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:

“Miraç gecesi, bir kısım insanlara uğradım ki, karınları evler gibi iri idi. Karınlarının içi yılanlarla doluydu ve bunlar dışardan görünüyordu. Ben: ‘Ey Cibrîl bunlar kimlerdir?’ diye sordum. Dedi ki:  ‘Bunlar faiz yiyenlerdir’.” (İbn-i Mâce, Ticârât, 58

Diğer taraftan faiz düzeni ekonomi açısından da bozuk bir düzendir. Bugün içinde yaşadığımız dünyada aklı başında olan kişiler, düşünürler, uzmanlar ve araştırmacıların da itiraf ettiği ve Batı’da gelişmiş ekonomi merkezi olan bölgeleri dolaşan seyyah ve gözlemcilerin gördüğü gibi bu bölgelerdeki maddi uygarlığın tüm görkemine, sanayi ürünlerinin gelişmişliğine, gözleri kamaştıran maddi refahın tüm görüntülerine rağmen buralar; her yönüyle sıkıntı, ızdırap, korku, sinirsel ve ruhsal hastalıkların yaygın olduğu bir dünyadır.

 Bu toplumlar, faizin insan ahlâkında, dininde, sağlığında ve ekonomisinde meydana getirdiği yıkım sonucu, helâk edici ve mahvedici belalara duçar olmuşlardır.

Konunun özeti şudur: İslâm ile faiz düzeni asla bağdaşmaz.   Bunun dışında gerek din adamlarından gelen fetvalar ve gerekse başka alanlarda sahibi olanların söylediği tüm sözler yalandır, aldatmadır.

Kapitalist sistemin adeta putu mesabesinde olan faiz, günümüzde hayatın her alanına girmiş vaziyettedir.  Bunun için faiz şüphesi olan her şeyden de uzak durmak lazımdır. Nitekim Resûlullah (S.A.V.) şöyle buyurmuştur:

“İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki faiz yemeyen hiç kimse kalmayacak! Kişi doğrudan yemese bile ona tozundan bulaşacak.” (Ebû Dâvûd, Büyû, 3331)

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Nisan 26, 2024, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41