Gönderen Konu: Kıymetini Bilmediğimiz Nimetler  (Okunma sayısı 67 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5778
Kıymetini Bilmediğimiz Nimetler
« : Aralık 10, 2023, 08:57:13 ÖÖ »


Kıymetini Bilmediğimiz Nimetler

“Beş şey gelmeden önce beş şeyin değerini iyi bilmelisin; ihtiyarlığından önce gençliğinin, hastalığından önce sağlığının, yokluğundan önce varlığının, meşguliyetinden önce boş vaktinin ve ölümünden önce hayatının.”

(Hâkim, Müstedrek, IV, 341)

Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız sayamazsınız.” (Nahl, 16/18) buyuruyor Rabb’imiz. Elimiz nimet, ayağımız nimet, gözümüz kulağımız, dilimiz dudağımız nimet… Bir organımızın bile eksik olması hayatımızı nasıl zorlaştırır hiç düşündük mü? Nimetin içindeyken şükretmek insanoğlunun aklına çoğu zaman gelmiyor. Nimet elden gidince de “Eyvah!” diyoruz ama iş işten geçmiş oluyor. Allah Resulü şöyle ifade ediyor bu durumu: “İnsanların çoğunun aldandığı ve kıymetini bilemediği iki nimet vardır: sağlık ve boş vakit.” (Buhari, Rikâk, 1)

Canın korunması, İslam’ın korunmasını emrettiği beş temel esas içerisinde yer alır. Bu sebeple mümin kişi hastalanmamak için alabileceği tedbirleri almalı, sağlığını tehlikeye atacak, dinin ve aklın kötü bulduğu alışkanlıklardan bir an önce kurtulmaya çalışmalıdır. Sağlık olmayınca kişi hayattan lezzet alamaz hâle gelir, kulluğunun gereklerini bile layıkıyla yerine getiremez. Bundan dolayıdır ki Hz. Peygamber (s.a.s.) sağlığın, yakinî bir imandan sonra en hayırlı nimet olduğunu ifade etmektedir. (Tirmizi, Deavât, 105)

Kıymeti bilinmeyen en önemli hususlardan birisi de zamandır. Zaman, Yüce Allah’ın Asr suresinde “Zamana yemin olsun ki insan gerçekten ziyandadır.” (Asr, 103/1-2) ayet-i kerimesiyle üzerine yemin ettiği kıymetli şeylerdendir. Hem kendisine hem başkalarına faydalı olacak amelleri yapma sorumluluğunu üstlenen kişi, içinde yaşadığı zamanın kıymetini bilmeli, onu en iyi şekilde değerlendirmelidir. İnsanoğlu, içinde bulunduğu zamanda hayırlı işler yapmayı çoğu zaman erteler, sonrasında ise o işleri yapmaya fırsat bulamaz hâle gelir. “Önemli bir işi bitirince hemen diğerine koyul ve yalnız Rabb’ine yönel.” (İnşirâh, 94/7-8) ayetleri gereğince müminin boş vakti olmamalı, hayırlı bir işi bitirdiğinde başka bir hayırlı işin peşine düşmelidir. Yaş ilerledikçe meşguliyetlerinin artacağını göz önünde bulundurmalı ve hayatın kendisini ne tür zorluklarla sınayacağını bilmediği için yapmak istediği her hayrı ve iyiliği, vakti varken bir an önce yapmalıdır. Dünya ve ahirete faydası olmayan işleri terk ederek zamanlarını bereketlendiren kişiler, içinde bulundukları anı en iyi şekilde değerlendirir ve hayatlarını keşkelerle geçirmek zorunda kalmazlar.

Varlığın da yokluğun da imtihan olduğunu bilen mümin, Allah’ın lütfuyla zengin olmuşsa zenginliğinin de kıymetini bilmelidir. Kendisine verilen mal emanetini en iyi şekilde değerlendirip cimrilik yapmamalı, farz olan zekâtı geciktirmemeli, imkânlarını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmalıdır. “Rabbena, hep bana” dememeli, bir vadi dolusu altını varken ikincisine göz dikmemelidir. (Buhari, Rikâk, 10) Malın asıl sahibinin Allah olduğunu aklından çıkarmamalı, mümkün olduğunca elindeki malla ahiretine yatırım yapmalı, fakirleştiği zaman ise “Zenginken şunu da yapsaydım, bunu da yapsaydım.” diye hayıflanmamalıdır. Hz. Peygamber (s.a.s.) müminin fakirken de zenginken de hayır üzere olması gerektiğini şöyle anlatmaktadır: “Müminin durumu gıpta etmeye değer. Onun her hâli kendisi için hayırdır ve bu hâl sadece mümine hastır. Başına bir bolluk isabet ettiğinde şükreder, bu onun için hayırlı olur. Başına bir sıkıntı geldiğinde sabreder, bu onun için hayırlı olur.” (Müslim, Zühd, 64)

İnsanın mal sevgisi ve uzun ömür sevgisi hiç bitmez. (Buhari, Rikâk, 5) Kimse ihtiyarlamayı istemez, tarih boyunca gençlik iksiri bulmak için çalışan insanlara şahitlik ederiz. Ne var ki insanoğlunun genç kalma, gençliğini koruma hatta ölümsüz olma çabalarına rağmen gençlik de gelip geçicidir. Gücü kuvveti yerindeyken yapabileceğinin en iyisini yapmak müminin görevlerindendir. “Gençler bilebilseydi, ihtiyarlar yapabilseydi.”

Sözü gençlerde tecrübenin, ihtiyarlarda ise güç ve kuvvetin bulunmadığına işaret etmektedir. Gençliğini iyi değerlendirenler, güçten kuvvetten düştüklerinde de tecrübeleriyle başkalarına yol göstermeye devam ederler. Gençliğin verdiği cesaretle, günahlarla dolu bir ömür süren ve sonrasında pişman olup iç huzurunu kaybeden bazı ihtiyarlar ise son demlerinde hayatlarını hem kendilerine hem de etraflarındaki kimselere zehir ederler.

Sağlık emanettir, zaman emanettir, gençlik emanettir, zenginlik emanettir, hayat emanettir. İnsanın dünya hayatında geçireceği zaman Allah tarafından takdir edilmiştir. Kimimiz çocukken kimimiz gençken kimimiz yetişkinken ölürüz. Kimimiz ise uzun yıllar yaşarız. Dünya iki kapılı bir hansa ve bu hana ne zaman gireceğimizi, bu handan ne zaman çıkacağımızı bilemiyorsak bize düşen, bize ayrılan süreyi en iyi şekilde değerlendirmektir. İbadetleri yerine getiren, nimetlere şükreden, belalara sabreden iyi bir kul olmak Allah’a karşı sorumluluğumuz; hak ve adaletten ayrılmamak, kul hakkına dikkat ederek yaşamak, iyilik yapma ve kötülükten sakınma konusunda iyi örnek olmak ve gücümüz yettiğince etrafımızdaki insanları hayra iyiliğe yönlendirmek de insanlara karşı sorumluluğumuzdur. Üzerinde yürüdüğümüz, bizi doyuran toprağa karşı da Cenab-ı Hakk’ın yarattığı tüm canlılara karşı da sorumluluklarımız var. Sorumluluklarımızı yerine getirmek de ihmal etmek de bizim elimizde. Zamanı bereketlendirmek de ziyan etmek de bizim elimizde. Eşref-i mahlukat olmak da esfel-i sâfilînden olmak da bizim elimizde. O hâlde Hz. Peygamber’in (s.a.s.) yukarıdaki nakledilen hadisine kulak verelim, kıymetini bilmemiz, değerinin farkına varmamız gereken beş hususta daha dikkatli olalım ve ömür defterini en güzel şekilde kapatalım.

Dr. Ayşe Gültekin.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41